DÜNYADA OLUP BİTENLER General De Gaulle konuşuyor bol laf na göre de Washington, Hindistan ve Pakistanı ilgilendiren her hareketi u- zun zamandanberi dengede tutmaya çalıştığı için, Eyüp Handan sonra Şast- rinin ziyaretini de geri bıraktırmak Z0- runluğunu duymuştur. Nedenleri ne olursa olsun, Başkan Johnson'm bu davranışının iyi diplo- masi olmadığı açıktır. Anlaşılan, tek- saslı politikacı dış politikayı da iç po- litika gibi kuvvet ve sertlik yoluyla yü- rütmek istemektedir. Oysa dünya dev- İetleri amerikan senatörleri veya tem- silcileri değillerdir. İç politikada yürü- yen kuvvet, sertlik, hatta, şantaj yolla- rı haysiyetine düşkün genç ülkeleri da- ha da aşırı tutamlara itmekten başka bir işe yaramaz. Başkan Johnson, eğer Birleşik Amerikayı dünya devletleri gözünde yeniden yüceltmek istiyorsa, gerçeği biran önce anlayıp davra- nışını değiştirmek zorundadır. Fransa Büyük rüya General De Gaulle'ün büyük bir rü- yası var: Ural dağlarına kadar u- zanan büyük bir Avrupa!. Son yıllar- daki bütün davranışları, De Gaulle'ün, bu rüyayı gerçekleştirmek için çalıştı- ğını göstermektedir. Fransız Devlet Başkanı, geçen aylar içinde Doğu. Av- rupa ülkeleriyle yakın bağlar (kurduk- tan sonra, bu hafta da Pariste Sovyet Dışişleri Bakanı Gromikoyu kabul et- mektedir. Paristeki diplomatik gözlem çiler, fransız yöneticileriyle Gromıko arasında yapılacak (görüşmelere bü- yük bir önem vermektedirler. Fransız Devlet Başkanının Avrupa- içi meselelerin çözümü ve Birleşik Av- rupa Devletlerinin kurulması için ta- sarladığı plan, herşeyden önce, daha liberal bir Sovyetler Birliğinin varlığı- nı ve Doğu Avrupa ülkelerinin davra- nış hürlüğünü gerektirmektedir. De Gauile'e göre, bunlar önünde sonunda olacaktır. Almanya meselesinin çözü- mü de ancak bundan sonra mümkün- dür. De Gaulle'ün bu tasarısı Federal Almanya yöneticilerini iki bakımdan endişelendirmektedir. . Birincisi, eğer bir Avrupa birliği Doğu Avrupa ülke- lerini ve Sovyetler Birliğini içine ala- cak biçimde genişletilirse, o zaman Al- ımanyanın doğu sınırlarında Polonyaya bırakılan toprakları geri almak diye birşey düşünülemez. İkincisi, De Gaul- le'e göre, Batı Avrupada çekirdekli kuv- vet sahibi olması gereken tek devlet Fransadır. Eğer Batı Almanya da çe- kirdekli kuvvet sahibi olmağa kalkışır- sa Sovyetler Birliğiyle bütün yakınlaş- ma ihtimali ve Almanyanın birleştiril- mesi tasarısı suya düşer. Federal Al- manya yöneticileri De Gaulle'ün ken- dilerini çekirdekli güçten yoksun bı- rakmak istemesini de endişeyle karşı- lamaktadırlar. Acaba De Gaulle bu "Büyük Avru- pa" tasarısında ne kadar samimidir? Bunu kesinlikle (o söylemek mümkün- değildir. Bazı yorumculara göre De Gaulle bu tasarının gerçekleşmiyece- ğini pek iyi bilmekte, fakat Sovyetler Birliği ve Doğu vrupa (ülkeleriyle yakınlaşmayı Batı Avrupada kendi iste- diği düzeni kurmak için bir koz ola- rak kullanmaktadır. Nitekim, geçen hafta Batı Avrupa Birliğinin kurulma- sı için kendisine bir mektup yollayan, eski Alman Başbakanı Dr .Adenauer'e verdiği cevapta, Başkan De Gaulle, bu birliğin öyle sabahtan akşama kuru- lacak birşey olmadığnu, sabır gerek- tirdiğini yazmakta, fakat sözlerine Ba- tı Avrupanın siyasi ln kurmak için herşeyden önce Ortak Pazar için- deki ortak tahıl fiyatlarını yürürlüğe koymak gerektiğini eklemeyi de unut- mamaktadır. Bilindiği gibi Federal Almanya, geçen Aralık ayında büyük güçlükle (o kararlaştırılan ortak tahıl fiyatlarını yürürlüğe koymakta hiç a- cele etmemekte m ise Gene- u duru ral De Gaulle'ü fazlasıyla kızdırmak- tadır. AKİS, I MAYIS 1965