16 Ekim 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

16 Ekim 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

olmasına yardım ediyordu ama, Tek çe gerçekte iyi insandı. Çabuk ve çok çalışmak, bir günde üç veya dört film de ayrı ayrı rol almak zorunda ol- duğundan, rolün derinine inemiyor inemeyince de işi oluruna bırakıp, bir olup-bittiye getiriyordu. Böylesi dav- çıkan yeni kişilikli dolayısıyla se- yircisi otarafından da ciddiye o alın- mıyordu Seyirci, Tekçenin yaptıkları- nın gerçek Olmadığını sezinlemişti. Bir anlığına karanlık salonda perde- ye yansıyan kiişlerin hikâyesine ken- dini kaptırıyor, fakat ışıklar yandı- ğında ne olaylar dizisini, ne de kah- ramanlarını ciddiye alıyordu. Senaryo zorlaması yoktu, rejisör (o zorlaması yoktu, oyuncu zorlaması yoktu. kadar çok o zorlamasızlık (o karşısında ramakta gecikmedi ve Tekçe, dünya sinemasında o çok ei bir ortama rahatlıkla geçiverdi. dam. bütün kötülüklerine ve işlediği bütün suçlara rağmen yine de seyir- cisi tarafından bağışlanmaktaydı. İkinci dönem gelip çattığında Ah- met Tarık Tekçe, kötü adamlığını her filme bir lâstik damga gibi vuran kli- şe bir oyuncu olmuştu. Dış yardımlar yine devam ediyordu ama. siyasal ger ginlik giderek baskıyı doğurmuş enf- lâsyon, yanlış güdülen ekonomik po- litika sebebiyle güçlenmiş ve toplum- sal tedirginlik başlamıştı. Yığınlar karamsardı, hiç birşey avunmuyor- lardı. Menderesin yüzbinlik stad pro- jeleri. Spor Toto oyunları halkı uyut- mak için yeterli değildi. Derken yapımcılar oişe karıştılar, İyi durumda rahat ve bolluk içinde i- ken seyirci nasıl (kendi durumunun dışındakilerin serüvenlerini görmeyi istemiş ve yapımcılar nasıl bu isteğe ayak uydurmuşlarsa yine öyle yaptı- lar. yüzlü, siyasal baskının te- dirgin ettiği, para değerinin alış gü- cünü gitgide kaybettiği bu bunalımda yapımcılar seyirciye uyutucu filmleri sürmeye başladılar. 'Kötü Adamlık"tan komedyenliğe yalnız yapımcılar bir noktayı unut- muşlardı. Komedi, iptidailiğin ö- tesinde. değişik, apayrı birşeydi ve her oyuncu kodemide başarı gösteremi- yordu. oSinemamız komedi türünü şimdiye kadar hemen hemen hiç de- nemediği için. yapımcılarıyla birlikte senaryocular, rejisörler ve oyuncular da türlü morluklarla karşılaştılar. İlk zafer, konu seçiminde elde e- dildi. Eski vodviller, bulvar komedi- leri ve tulüat esprileri. konulup unu- tuldukları tozlu raflardan indirildi ve günün tezgahına geçirildi Şimdi ele alınması gereken, rejisörlerden önce oyuncuların durumlarıydı Eldeki mev cut oyuncular komediye yatkın düşme- diler. Düşmediler, ama, o yapımcının bunun üzerinde öyle uzun boylu ka- fa yoracak ne vakti vardı. ne de aklı Olanla idare etmenin yolu varken, da ha uzaklara gitmek yersizdi, o zarar- lıydı Zar. başlangıçta, perdenin en ünlü kötü adamı Ahmet Tarık Tekçe üzerine atıldı. Kötü adamlığı sırasın- da tek tip kötü adamlığı yüzünden AKİS, 16 EKİM 1964 SİNEMA pek ciddiye alınmayan Tekçe, yeni rollerinde hamence tutuldu ve otur- du. Seyirci, bu sevimli ve gerçekdışı kötü adamı, güldüren rollerde kesin- likle yadırgamadı. o Tekçe, yapmakta olduğu kötülükleri bırakmış, iyimser, hoşgörü sahibi, babacan ve tonton bir kişiliğe bürünmüştü. Devrim sonrasında durum bir ü- çüncü döneme, yâni duraklamaya gir diğinde, yığınlar psikolojisi de durak- lamaya doğru yöneldi ve yeni dönem- de yapımcılar modasız kaldılar. Ko- mediler yine iş yapıyordu ama. bu- yanısıra birinci döne film- ilgi Görleriyorlandı Yapımcılar bu defa ikiye bölündüler. Komedilerle birlikte melodramlar. a- vantürler de yıllık programlarda yer- lerini aldılar Arada ezilen Ahmet Tarık Tekçe oldu. Tekçe, artık her türde de rol alı- yordu. Bir filmde kötü adam bir filmde iyi adam. bir başka, filmde ise komiği animal, Bu çok tür- de kişiliğe bürünme giderek Tekçeyi yıprattı ve ününü yitirme tehlikesine götürdü. İki yıldır artık eskisi gibi çok filmde oynamıyor. günde dört fil- me birden yetişme çabasını göstere- miyordu. Ayrıca bundan dört yıl ön- ce düştüğü hatasını da tekrarlamış, ve partiyi kaybetmişti. Seyirci, perdede gördüğü kahra- manı gözünde büyütmke ve onu bir cesit efsaneleştirmektedir. Sinema o- yuncusu seyirci ile kendi arasında bu aralığı sürekli olarak korumak zo- randadır. Starların star kalışlarında- ki neden de buradan doğmaktadır. Tekçe ilk hatasını, kendi adına kurduğu bir toplulukla Anadolu tur- nesine çıkın seyircisi ile karşıkarşıya lişle, ortadan kalktı ve büyü bozuldu.. Büyünün bozulması. Tekçenin filmle- rine karşı seyircinin ilgisini azaltmak- ta geçikmedi Bu ilgisizlik kolaylıkla yapımcılara geçti ve Tekçe beklen- medik bir anda. şöhret merdivenlerini inmeğe başladı. nceki haftanın başlarında vuku- bulan bir otomobil kazası sonucu ha- yata gözlerini yumduğunda sinema- nın en ünlü "Kötü Adamının duru- mu buydu 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: