5 | Oyuncular Bir yıldız kaydı TE sinemasının "Kötü Adam"ı Ah- met Tarık Tekçe, sinema oyuncu- su olmadan önce "alelade" bir vatan- daştı. Belirli bir işi, bir evi ve küçük küçük "tutkuları vardı. Fakat hiç bir zaman sinema oyuncusu olmayı aklı- nın köşesinden bile geçirmemişti. A- ma olaylar onu bir süre sonra sine- maya soktu ve Tekçe 200'ü aşkın filmde rol alarak, kendine özgü yeni bir tipin kahramanı oldu. Bir rastlantı sonucu, küçük memu riyetini ve avuç içi kadarlık "Adalar Gazetesi"ni bırakarak kamera önüne geçtiğinde Tekçe, ilkin iyi adam rol- lerine çıkıyordu. oo Filmin baş erkek kahramanının yanısıra dolaşıyor, e- linden geldiğince onun işlerini kolay laştırmağa (o çalışıyor ve kahramanın başı sıkıştığında imdadına yetişiyor- Ama Tekçenin bu yardımseverliği pek uzun sürmedi. Nasıl beklenmedik bir anda sinema oyuncusu (olmuşsa, yine öyle beklenmedik bir anda iyi in- san rollerinden kötü adam rollerine . Bu aktarılmaya karşı duruş ne seyirciden ne de Tekçeden geldi. Her iki taraf da kolaylıkla bu yeni de gişikliği kabullendiler ve Tekçe, sar- kık bıyıkları, hafifçe yana çarpılmış ağzı ve belermiş gözleriyle başlangıç- NE M A taki rollerinin tam tersi sürdürmeğe başladı. Sinemada kötü adamlık ve bu çeşit rol seyirci için ve seyirci acısından nkör rollerdir. Sinematografik kuruluş, iki sevgilinin aşk serüvenle- ri arasına mutlaka bir karacalı bu- lundurmayı ve bu araya giren üçüncü insanın direnmesiyle ortalığın karış- masını zorunlu kılar. Gerilim, bu ü- çüncü karaçalı adamın davranıştan sonucu ortaya çıkacaktır. Beylik da- vinle "kötü adam" olarak nitelenen bu üçüncü kişi. her türlü kötülüğü yanmağa muktedirdir. Yerine göre a- gadır. patrondur, malsahibidir Yani gerçek gücü durmaksızın elinde tu- tandır. Bu gücünü bir çevrenin, bir topluluğun yararına değil zararına kullanır. bir kişiliği Ahmet, Tarık Tekce kötü adamlığa seçtikten sonra ölümüne kadar geçen dönemde türk sinemasında, yalnızca bir çıkarcı bencil ve topluma sırt çe- virmiş kişiyi canlandırdı. o Gerçekte iyi bir sinema oyuncusu değildi. Ol- ması da gerekli değildi zaten Sinema mız içine düştüğü çıkmazda öylesine tedirgin, li kapkaçcı bir mi girmişti ki, oyuncuyu ne arıyor, ne düşünüyordu. Bugün de aramamak ta ve düşünmemektedir. Çark, dişlile- ri arasına her yıl 200'e yakın filmi al- Tekçe, Akadın "Beyaz Mendil" inde 32 makta, öğütmektedir. Ekonomik ku- rallar ve toplumsal gerçekler bu çe- şit dönüşün karşısındadır. fakat te- melsiz bir kuruluşun o sineması olan yerli. filmciliğimiz bu karşı durmanın iç pazar daraltılmakta ve yapımcıla- rımız yine biç bir şeyden yılmamak- tadırlar. Çark. dişlilerini vam etmektedir. İyi "Kötü Adam" Bu şaşırtıcı düzen içinde bir garip oyuncu. oOAhmet Tarık Tekçe de kendine sinemada en sağlam yeri ya- pıyordu o Toplum yaşayışı ve toplum psikolojisine paralel bir gelişim gös- teren yıllık film modasına en kolay ve en rahat ayak uyduran oyuncu Ah- met Tark Tekseydi. Siyasal baskının arttığı. enflasyon kâbusunun kara bulutlarını oTürkiye üzerine gerdiği ve yığınların okaramsarlığın en uç noktasına vardığı dönemlerde, yapım- cılar - yine bilinçsiz, fakat sağduyu- larının yardımıyla- derhal nabza gö- re şerbet, veriyorlardı DP'nin ilk ik- tidar yıllarında alınan büyük dış yardımlar siyasal hoşgörü, toplumda bir rahatlama, yaratmış ve türk film seyircisi kendi içinde bulunduğu du- rumun dışında yasayan kişilerin se- rüvenlerini nerdede görmeyi istemiş- ti. O yıllardaki melodramlar. yoksul- luk içinde cırpınan insanların gözler yaşartan serüvenleri bu gerekliliğin sonucudur.. döndürmeye de- Gereklilik - daha doğru bir deyim le zorunluk- en çok Ahmet Tarık Tekçenin işine yaradı ve onun ekme- sine bol bol yağ sürdü. İki iyi kah- ramanı çileden çıkarmak, o aralarını bozmak, kurulu yuvaları yıkmak. iyi kızları yürüdükleri yoldan etmek gö- revi, sinemamızda Ahmet Tarık Tek- ceve verildi o Fiziği buna son derece uygundu Kalınlı enine oboyuna bir insandı. o Yüzü ensesini döven saçları, şağıya doğru uzatan sarkık bıyıkları Tekce türk filmlerinde üzerine yüklenen görevi yıllarca başarılı-başa- rısız yürüttü. Her filmde önüne gele- ne çatıyor, tabanca, bıçak, yumruk, ne bulursa iyilerin karşısına ailiyar a- damları öldürüyor, kadınları dövüyor. küçük çoçukları sırtına vurduğu gibi kaçıyordu. Bütün bunları yaparken imkân yoktu. Fiziği gerçi kötü adam AKİS, I6 EKİM 1964