İşte türklerin buna tahammülü yok- tur. Her türk haklı olarak düşünmek- tedir ki, Kubrıstaki türkler uzun yüz- yular boyünca oraya yerleşip yaşamış insanlardır ve onların da Ada üzerin- de en az rumlar kadar hakkı vardır. Türkiye Adayla bunun için ilgilidir, yoksa iç politika düşünceleriyle değl!. Türkiyede hiçbir parti Kıbrıs mesele- sini kendi durumunu kuvvetlendirmek için kullanmayacağı gibi, hiçbir İkti- dar da kuvvetten düşmeden, Ada türk- lerini kendi kaderleriyle başbaşa bi- Takmak kararını alamayacaktır: Amerikalı yönetic'ler, tam tersine, bunun Türkiye için değil. fakat Yu- nanistan için bir iç politika oyunu ol- duğunu anlamalıdırlar, Bugün iktidar- da bulunan Panandreu, muhalefetteki ,yıllarında ucuz ve kolay bir seçim slo- ganı bulabilmek icin Kıbrıs konusuna * el atmış, ortaya Zürih ve Londra an- laşmalarını değiştirmek vaadiyle çık- mıştı, Şimdi de, bu vüzden, aklını ba» şma devşirip sağduvuya dönmek Ce- saretini gösterememektedir. Hatta son aylar içinde işi daha da ileri götüre. rek, hiç çekinmeden, Kıbrısta olup bis tenleri ellenizm acısından 'değerlen- dirmektedir. Yunanistanın samimiyetsizliğini an- lamak icin çok akıllı bir insan olma- ya lüzum yoktur. Yunan idarecileri, Kıbrıs meselesinde gemilerini yürüte- bilmek için bir self-determinasyon 'i- kesinin arkasına sığınmışlardır. Oysa onların babaları, bundan çok önce de- gil daha Lausanne yıllarında, Batı 'Trakyayı kendi sınırları içine alabil- mek için bu ilkeyi ellerinin tersiyle bir tarafa iterek ağızlarında çeşitli sa- kızlar çiğnemişlerdi Kendileri de, bu- gün bile, Epir konusunda değisik dav- ranişlarla karsımıza (o çıkmaktadırlar. Yunan idarecilerine göre, halkının ya- pısı ne olursa olsun, Bpir, stratejik ge- Tekler yüzünden Yunanistana : kalil- malıdır. Epir icin stratejik gerekleri öne süren insanların Kıbrısta selfi-da- terminasyoön ilkesine sarılmaları, sa- mimiyetsizlik değil de nedir? Ama ne vazık ki, sökaktaki adamın bile an- lavabileceği bu gerceği kavramak dira- yetini, amerikalı dostlarımız hâlâ gös- terememişlerdir. Kambur üzerine kambur “Yunanistanın Kıbns üzerindeki emel- leri konusunda büyük yanilmalar içinde olan amerikan idarecileri, kıb- nsli rum liderler hakkında da ayn! sekilde yanılmaktadırlar, Karşiların- daki rum İlderler, bir devlet kurup yürütecek nitelikte insanlar değiller- âir. Bunlar, bir çeteci sürüsüdür, Buh- ların kurduğu yönetim düzenine orman kanunları hâkimdir. Bunu anlama- dan, Kıbrıs meselesine doğru bir teş- his koymaya imkân yoktur, Amerikalı idareciler sariyorlar ki kibrisli rum liderlerin amacı Adada bağımsız bir devlet düzeninin kuru- lup işlemesi için gerekli tedbirleri al- maktır. Aslında bu çetecilerin böyle birşey düşündükleri bile yoktur, Onla- rın asıl amacı, Kibrisı her ne bahasi- na olursa olsun Yunanistanla birleş- tirmektir. Bağımsızlık, birleşmeye gi- decek ilk adım olarak kabul edilme- lidir. Nitekim, üç yıllık bir bağımsızlık denemesinden sonra hemen birleşme- ve giden yollar aranmış Ve ilk olarak da, Kıbrıs türklerinin bu konudaki ka- yıtlayıcı ofakları ellerinden alınmak KIBRIS OLAYLARI yen bize değil, Adanın tamamını iste- Yen -ve #lacaklarını zanneden - yü nanlılara “bazı tavsiyeler'de bülünür- lardı. Bir de asker geliyor . aşkan Johnson, Türkiyeye bir mek- tup göndermekle yetinmedi, Ayni gün, NATO'nun .2merikalı Başkomu- tanı General Lemnitzer Ankaraya çı. kaâgeldi, General Lemnitzer bü seya- hati için doğrudan doğruya Başkan Johnson'dan emir almıştı. NATO Bas- komutanı, durumu NATO açısından inceledi, Fakat General Lemnitzer''n meseleyi sayın Başkandan çok daha iyi anladığı, bildiği ve kavradığı, her halde kelimelerini çok daha talihli Se- kilde seçerek konuştuğu dikkat naze« rından kaçmadı. Hiç olmazsa Lemnit- Başbakan İnönü Johnson'un mesajından sonra gazetecilerle “Görüşelim ama, ne görüşelim?” istenmiştir. Türkler buna karşı ko- yunca da çeteciler silâha sarılmışlar, isteklerini silâh gücüyle yürütmeye ça- lişmışlardır. Türkiyenin Kıbrıs konusundak! tek amacı, öyle d'işünülmeden söylendi$i gibi taksim değlidir. Adanın bağımsız - Uğına ssygı duyan türk bükümeti, da- ha ilk günden başlayarak, ortaya hem bü bağımsızlığı, hem de Ada türkle- rinin güvenlik ve haklarını koruyacak bir federasyon plânıyla çıkmıştır. Eğer tumlar bağımsızlk teranelerindn 84- 'mimi olsalardı, bu 'plân karşısında dâ- ha anlayışlı davranırlar, bir kalemde “hayır” demezlerdi. Amerikalılara gelince, onlar biraz akılir olsalardı Adadan parça isteme- zer, Türkiyenin bir. müdahale kâram vermetlen önce oöteki teminste dev- letlerle, andlaşmaların o gerektirdiği bütün temşsları yaptığından haber- dardı! ii General Lemnitzer'e de, kendisine haber verilmeden, sürpriz şeklinde bir teşbbüse geçilmeyeteği temin edildi. Ama, bu kadar anlayışsızlik karşı sinda türklerin kalbinin NA'TO'ya, A- merlkaya, Ba xan Jobnson'a kiril mış oldüğunu anlamak güç olmadı. Gözler New York'ta Kibris işinde bir perde, Güvenlik Konseyinin önümüzdeki Pazartesi gimü New York'ta yapacağı toplanti. da aralanacaktır, Birleşmiş Milletler Kuvvetleri Adaya, tiç aylik WE süre AKİS