12 Haziran 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

acayip bir bedevi filmi “Çöl Kanunu” nu, kendi kuşağının tek büyük ustası Lütfi Ö, Akad, yarım kalan “Üç Te- kerlekli Bisiklet”i, doktor A. Alyanak eski fransız ve ermeni VOdVİl ve ko- medilerinden ilerlediği o “Kızlar Bü- yüdü”, “Fatoşun Bebekleri”, “Bücür” ve ““Taşralı Kız"ı çevirmiştir. Eski ku- şaktan bugün için ayakta kalabilen- ler yalnız bu üç rejisördür. Gerideki- lerin büyük çoğunluğunu orta kuşak rejisörleri - Memduh Ünler, Atıf Yıl- mazlar, Nevzat Pesenler, Metin Erk- sanlar, Orhan Elmaslar, Ertem Göreç- ler v.s,- meydana getirmekteğirler. Bir Osman F, Seden âyârı değilse bile, en azından ona yaklaşık bir tek- nik üstünlüğe erişmiş Memduh Ün, bu mevsim, aşağı yukarı her türü dene- miştir: “Yavaş Gel Güzelim” kome- di, “Bire On Vardı” polisiye, “Ağac- lar Ayakta Ölür" melodram türü ör- neklemeleriydiler, Bir Atıf Yılmaz, dünya sinemasına “Yarın Bizimdir”; ile sosyal avantür komedi türünü getirmiş, “Azrailin Ha- bercisi” *le polisiyede ilk Murat Dav- man filminin çok altında bir sonuca varmıştır. Üçüncü filmi olan “Kal- be Vuran Dlşman"” ise, Hitehcock'ın “Verglto"su ile Robbe Grillet'nin “Ö- lümsüz Kadınının karışımı, anlaşıl- ması, çözümü son derece güç bir film ortaya koymaktadır. Orta kuşağın en hızlı rejisörü Os- man F, Seden, ik! yıldır görülmemiş bir çaba içindedir, Bu çaba, sahibi bulunduğu “film şirketini, eski itibarlı katına çıkarabilmek, yeniden güveni- lir bir firma durumuna getirmek ça- basıdır, Seden, Sinema kişiliğinden korkusuzca fedakârlık ederek bu işin üstesinden gelmiştir Ucuz film. ça- buk film ve çok film ilkesine bağlanan orta kuşağın bu umutlu orejisörünü, bir Nejat Saydam veya bir Ülkü Era- kalın ile bir hizada tutmak her ne ka- dar geçmişi bakımından acı İse de, Sedeni bekleyen son budur Seden. bu yi on filme rejisör olarak imzasını atmıştır Ve bu on filmin onu da Se- denin filmleri olmaması gereken film- lerdir. “İkimize Bir Dünya”sıyla Memduh Ünün “İç Arkadaş'ı gibi beklenmedik bir çikış yapan (Nevzat Pesen, yeni mevsimde “Kötti Tohum”- uyla yine ilgiyi üzerine çekmiştir. Pe- sen, bu filminde bize pek uygun düş- meyen bir hikâyeyi gözle görülür bir zorlamayla uydurmaya Verdiğini, kendi gerçeklerimize tam O0- Tanlanan bir hikâyeyi pekâlâ işleyip başaracağını ve bu konuda güvenilir Sadri Alışık Kuyruklu ynldız bir rejisör oldüğunu açıkça belirle- miştir, Orta kuşaktan Ertem Göreçin biri mevsim başında çıkan. “Ayşecik Fakir Prenses”i ile diğeri mevsim sonlarına yetişen “Korkunç Şüphe”si, rejisörü- nün kötü konulara kendini bir. türlü uyarlayamadığırın delilleriydiler, Or- han Elmas da öyle,.. ,. ve yeni kuşak Yeni kuşak, orta kuşağa göre, sayı bakımından az olmakla beraber, yaptığı filmler bakımından orta ku- şağın hayli ilerisindedir Meselâ bir Nejat Saydam ile bir Ülkü Erakalın bir mevsim içinde azından onar adet filmi rahatlıkla çevirmektedirler, Genç kuşağın bu iki hızh temsilcisi arasında yapılacak bir kıyaslamada, Nejat Saydamın gerilediği, Ülkü Er- akalın Ise -sinema tıpkı Dr, Ali Yudiım Beyaz Hürriyel Siyasi Romanı Çıktı Kitapçılardün arayiniz. Tat : 110520 | (AKİS — 998) grameri yönün-. SINEMA den - kuşakdaşı ve saydaşı Saydama karşılık ilerleme kaydettiği görülmek- tedir, Bu yıl sinemaya geçenler arasında en oi çekiciler ,Orhan Aksoy ile genç Feyzi . Orhan Aksoy, bir yil kd üç film çevirmiştir: “Şıpsevdi” komedi, “Bomba Gibi Kız” avantür ve “Vurun Kahbeye” ise konusunu Kurs tuluş Savaşımızdan almaktadır, Aksoy, sinema montajcılığından gelmektedir. Bu yüzden sağlam bir sinema diline sahiptir ve uzun bir süre de senaryo yazarlığı yapması, basacağı Zemini sağlam tarafından seçmesinde kendi- sine büyük yardımcı olmuştur, Yine yenilerden gazeteci - senaryo cu İlham Engin de “Üç Öfkeli Genç”- man Ve kesin bir fikir vermekten -şimdi. lik - uzaktır . Daha çök Osman F, Seden etkisini sürdüren Mehmet Dinlerin üç filmin- den birincisi, ustası Seden tarafından tanınmaz bir şekilde tamir edilmiş, 1- kinci ve üçüncü filmleri olan “Köroğ- lu” ile “Cilâlh İbo Kırk Haramiler A“ rasında”sı İsttanbulda gösterilmemiş- tir, Dinlerin yerine geçen Zafer Da- vutoğlu, “Adanalı Tayfur” ve “Ada- nalı Tayfur Kardeşler”inde bütünüy»- le yeni Seden etkisini sürdürmektedir, Adları yeni kuşak rejisörleri arasın- da sayılan Yalınkılıçlar ve Okçugiller ise, siğemada henüz yerlerini ve kişi- liklerini ortaya koyamamış rejisörler- dir ve, çevirdikleri ne seyirciler, ne de yapımcılar tarafından önemsenmek- tedir. u sayılanların dışında, montajot- lktan Aksoy gibi bu yıl sinemaya ge- çen Yılmaz Atadeniz de “Yedi Kocalı Hürmüz” ve “Yüz Karası”nda iyl tek- nikerliğini kötü hikâyelere boşuboşuna harcamakta, ama yine de, gelecek icin kendisine umut bağlatmaktadır. ş Oyuncularımıza gelince: Işık -erkek oyuncular arasında- Ve Türkân Şoray - kadın oyuncular aras sında - bu wi da başı çekönlerdendir. En çok film çevirerek en yüksek icret alanlar yine bu oyunculardır. İçlerin- de yalnız bir kişi, Sadri Alışık, gele- neği bozmuş ve “Helâl Olsun Ali Abi” adi avantlir kömedide âni bir fırla- mayla seyircisinin gözbebeği durumu ikinci sınıf oyuncu Alışık gelecektir. Bövleca türk sineması yine girdiği AKİS 33