YURTTA OLUP BİTENLER bu söz, Samsunun gen demokrat Milletvekili Muhiddin Özkefeliyi ne- a halde kızdırdı. Mılletve— li olmadan evve L 1dare"iy1 mesgul o1an Ozkef Mu- m n etmeden kapandı. D.P. nin g n vaızın affı için zaman iyi | nin bir büyük yara daha al oldu şekilde D.P. nin de basireti baglanmıştı | Teklıf reddediliyor u haftanın başında Pazartesi gü- ü M. nin önü mutad ol- kalabahkla. dolmuştu. Bu, /| kıp giden D.P. miııetiıekiııen de yer- mera. wdeydi B.P.. ile CHP ar |har havasının kaderi bugün ka Harak belli olacaktı, ları arasında bilhas relerin nasıl bi mırıl anır gibi kendi öylü e Meclisin bu toplanusı için Adna Menderesin şöyle bir for- ül bulduğu anlaşılıyordu: Kendis: eclıste bulunmıyacak, böylece İnö- Üüyle çatışmış olmıyacaktı, Vaiz * ——i « c P. din düşmanıdır.” Bu la.kıı-dı mahalle pol ıla- rının ağzından sık sik işitümekte- dir. . nin Feyzi Boyavr için, dinimizi baltala- yanları - yani C.H.P. yi - destekli- yenler münafıktır. Vaizin imdadı- na gelen eski vaiz D.P. milletvekili ü daha farklı — düşü ir. Halk Partisinin dindarlara yaptığı mezalimden Meclis ahse k saretini - kendinde ce: bulmaktadır. Misalleri çoğaltmak kolaydır. C.H.P. devrımlen yapan rim a& z iş E z Ç 8. z E Ğ i ye rey kazandırdığı, C. H.P. ye kaybettirdiği de bir haki- kattir. C.H.P. Genel Başkanı bütün bunla.ı'ı çok iyi bilmektedir. Fakat tmek pahasına bile olsa, devnm meselesini küçük parti o- yunlarının üstünde tutmakta: dır İ- nönünün Meclısteki seı-t olduğ kadar asil ahalesi bu b mü: dan ferahlık verici bir hâdisedir. Bir için maziye dönelim: Di- meti olan İstiklâl Harbi kahramanları kaışılra.rında sadece Yunanlıları bulmadılar., Pa- dışah Halife ve ulema, Anadol da ilâ ne sadece hür cadele ede! kâfir ilân edi- yordıı Vahdettınıe ve Şeyhülislâm Dürri Efenı n vatan kur- tarıldı. Yenı hedef Turkıveyı Batı İ k be d tı. Me'kkelilere yeni bir inanç, i bir s dü ge k nı güçlüklerin önünde kildiğini görmemiş miydi? Kendi kabilesine karşı harplere gırışmemiş miydi? Devrimciler de aynı durumla kar- şılaştılar, En eskı toplulııg'un ha- kim sınıfı ulema, mevcut düzeni savunmada elebaşılık yaptılar. An- cak pek az din adamı dinin, dört kadın almak, çarşaf ve fes giymek- ten daha başka bir şey olduğrunru idrak edebildiler. Çoğunluk, din Din veya Devrim Meselesi Doğan AVCIOĞLU geri sosyal düzeni ayni şı zan- nettıler Onlaı- ıçm her sosyal de- li hayata geçılıııoe, biı' çok kilitli ağzın devrim aleyhtarı düşüncele- rini açığa vurmasına pek eaşılma- malıydı. Devrimler ancak çok mı tı Dinin siyasete ğu topluluklar bile islahat fikrini işter ıştemen lmbul ediyorlardı. Es- € candan baglı bıı- gençlik yetişmiştir. İrtica bu mem. lekette hiç bir zaman muzaffer 0- lamıyacaktır. ” Faka.t bu demek değildir ki hi İ yoktur. İrtica kııvvet— leri bu g'uıı mevcuttur. lerin teşviki veya hiç değilse faali- yetlerine göz yumulması zararlı neticeler verebılır Bütün siyasi pa,rtileı— Batılılaşma yolunda deva- ma taraftar olmasına rağmen, miıı'te temayüller devrimleri bal- talıva.bilır Başlı başına büyük bir fade etmiyen irtica rey av- cılıgı dolayı siyle mühim bir tehli- ke haline gelebilir. önü, Meclisteki konuşması ile takıp ed lecek yolu göstermiştir. bahar havasının en mesut netıee- lerinden birji olacaktır. Dem okrasi, çok partili hayat yer yüzünde mevcut rejimlerin en g'uıelıdır, fakat en kolayı değildir. Demokrasi sorumluluk hislerinin gelişmesi jle müt imle, er esiııde “va.iz me- selesi” D.P. lıdeı'lerıne, sorumlu- luk hissinden mahrum olmadıkları- nı ispat etmek fırsatını vermekte- dir. yar a.ffedılmıyecektı de... Ama D.P. nin prestijini ak için silâh- endazlardan biri İnönüye yüklenecek- ti. Böylece ne şiş yanacaktı, ne de kebap ve bahar havası resmen bo- zulmamış olacaktı. Genel Başkan a- sıl, mânasız sözleriyle her işi bozan Ömer Bilene kızmıştı. Nitekim bu AKİS,15 HAZİRAN 1957