laları, ehem- z B & y “apa ç BEŞA © X u 5 5 5 B X g tahmin edil- kan progra- DA -G a Ü AZİBAN 198t | — yazdıklarının pek az - lar halinde toplanmış ve ciltlerde yer GRKİS, 15 HAZİRAN 1957 j AA P AA SÖZ ARASINDA (Ataç'ın denemeleri. Dost Yayın- . Mat- 88 savfa., 100 urullah Ataç, Türk edebiyatmın belki de en çok dikka değer siması olarak edebiyat tarıhlerımızde yerini yaptıktan sonra göçtü gitti. Ardından söylenenler bir hayli çok ve acıklıydı. Bizde âdet olduğu veç- hile bir edebiyatçı öldü mü söylene- bilecek bütün sözler Ataç'ın da arka- sından sıralandı gitti. Ataç, sağlığın- da çok bir ölünün ardından- böy- lesıne aglamaklı sözler edilmesine kı- Ken akıbete uğra- maktan kurtulamadı. öl- dükten sonra edilen sözler yalmzca. ven, göklere mıydı" Elbette hayır. Tabıı kendile- rine kargalığı meslek edinmiş bir ta- kım adan galam adılar. —Yaln arkasmdan ağıt tutanlar da, meyda- anlar da aç'ın gerçek şaıhsıyetı üzerınde işe yarar, bu şah- siyete 1şık tutar sözler etmediler. An- ep At latılanlar, yazılanlar he aç ŞşöÖy- leydi, Ataç böyleydi - edebiyatından ibaret kaldı dostluklarının daki gerçek yerini tâyinde yardımcı lar. Ataç bütün ömrü boyunca bir ta- kım dâvaları savunan adam olarak mühi: Dâvalarında — şaşmayan, yılmayan, eğilip bükülmeyen bir yö- nü var Zaten büyüklüğü de biraz buradan irdi. Memleketimizde e- debiyatı kendisine meslek edinmiş tek insandı. Ben edebiyat için yaşı orum, derdi. Edebiyalın heme e onun adına edeb ün, ızın Bgüze anıtını eserleriyle dikeceklerdi. Ataç öm boy a durma Z- mMıştı. Am ne kadar yazıktır ki bu bir kısmı kitap- alabilmiştir. O, deneme ve tenkitleri- ni ilk ““Günlerin — Getirdiği” . adlı, yazı yayınlam bi da Yenilik yaymları ara.sında çıkmış- tı. Ölümünden kısa bir zaman önce son günlerde şekil değiştiren Seçil- iş Hikâyeler dergisinin Dost yayın- ları arasında çıkmak uzere bir kıta.- nı; rınlermi kaplayan rasında” bir bakıma talihsiz bir kıtap oldu. Öreme- Ataç onun basılmış halini den öldü. Ama bu kitabının arkası- na yazdığı kendi biyografisi Ataç'ı an 1 ama bakımından cidden enteresan- Bu yazıda endisini ŞÖ, yl tamtıyor “1898 de doğdu Öğretim: zeldir. Bir süre Fransızca, sonra zcadan Hat ları" ken ama eri” adlarındakı kıtaıplarda top- lamıştır. Birkaç yıldan beri öz Türk- çe yazacağım diye tutturmuş, kimse- nin anlayamıyacağı yazılar yazmak- EMNIYEİ SANDIĞI Zeongln PARA İKRAMİYELERİ 1 tişiye 120.008 Twrakd AYUK Gah Üremiyari " biın daha geniş ki fadır. Allah islah etsin!”. Evet, A- taç kendisi hakkında böylesine alay- lı bir dille konu ;ıbılecek insandı. Ama ne k bu sözleri de te SÖY rmu: ibi. soğuk bir hava yaratılmasına sebep olmuştur. “Söz Ar: sı yer alıyor. Çe nan 18 yazı.. şitli meseleler karşısında neler düşün- düğünü öğreniyoruz, ama Ataçm ki- taplarında asıl mühim olan taraf, fa- lan yahut fıla.n mesele karşısmda ne çok üşündüğünü nasıl ıfade ettıgıdır Atac, Türkçeyi Ataç “Söz Arasında” da edebiyatın çeşitli meseleleri üzerindeki görüşle- rini a.çıkhyor Kitabın edebiyatla uzak yakın ilgisi olan herkes taratmdan zevkle okunabılecek ve asla sık: mıyacak bir sohbet havası taşıması bakumndan da ayrı bir hususiyeti MEŞHURLARIN FIKRALARI (Derleyip çeviren Mumtn.z Ener. İkinci baskı. Varlık kitapla.rı sayı T4. Eki İstanbul . 1957. 80 sayfa, 100 kunış) Meşhur insanlara ait öyle fıkralar Vardır ki dinleyenler için bu ralar yalnız espirisi dolayısı ile gulu- nüp ecilen bir şey değil, aynı za- anda a.lmabılecek Ör- neklerdır Iste Varlık yayını vi şair, mak zorunda kalınmış. Zevkl nan bu kitaptan bir örnek ver- mekle iktifa edeceğiz: “Clemenceau 1906 da ilk defa o- larak iç işleri bakanı olduğu zaman ö: k. üdürünü yanına alarak, daire daire dolaşma S le bü- tün memurların calışmalarım şahsen örme ya girerler, BÜŞ uru nmca Clemenceau hemen elini tu- tar — n ne yapıyorsunuz? Uyan- dırırsanız o da çıkıp gidecek”. Meşhurların Fıkraları adlı bu kıta.- ciltler halinde neşri muhakkak kütüphanelerimiz için büyük bir kazanç olacaktır. L 23