15 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

15 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

<a rar ee ea ret devlet a- lık politikası âdiselerinden zere, yeniden 18Yd mlyonun üze- yir — gazZetesi l nüshasmda, n ölümü üze- 1 açıklamalar Kruçef'in 1uşmasını da len gazete ol- -Soir”ın söy- malar Sovyet kelçisi yoldaş 1 ve komünist - katıldığı bır — o g'a 5 W:ı SE a B 3 FB b - ö ö oe v g B E y v Gi eli Kat g 2 : & a B g " ahudi ile evli AZİRAN:1957 ğ ü Dışî=lerı Bakanına göre, bu hareketın. lebine karşı en sert tepki kızıl törün eski bir -silâh a.rka.d&şmdan, Voroşilof'dan — gelmiş Molotofun konuşmasınd “Hgğer böyle bir harekete tevessül ü Stalini çileden çıkaran, bu hareket olmuştu. Stalin, ölümün- rutçef'in hazırladığı gizli raporda belmtıldığme göre, e- n son günlerde Voroşilof'un sa- - © D © — B ct b 5 © ü .ü 5 ek B Bi B B B ö İz) g <| B â.ı Ü, maktaydı. Eski silâh arkadaşımn uye kartını anın üstünı fırlatması Stalini son derece sınırle ndirmiş Sovyet diktatörü, “Yo d aş Voroşılof artının senin elinden ne Za- man alınacağını ben bıhrım” diyerek gsırtüstü yere düsmüştür. Rusyanın Varşova Büyükelçisi, açık- lamasında, sadecte Beria'nın davranı- şına temas etm ekte, Krucef ba; Bu sırada toplantı odasına Stalinin kızı Svetlana çağrılmış, te- lâşla odaya giren Svetlana babasını yerde görünce “baba” diye haykıra- rak Stalmı kucaklamıştır Stalin kı- zının sesini tanı ve bir gözünü a- ralamış, fakat konuşamamıştır Sta- lımn gozunu a,ctıgını goren Politbü- gelm e Stalin hususi dairesine gö- turulmuşthr Kızıl dıktator, birkaç n sonrâ, airede ölmüş ve Rus- yadaki Yaıhudılerın surulmesı mese- lesi de tarihe karışmıştır. Yoldaş Ponomarenko'nun bu açık- lamalarmı hiç şüphe yok ki, büyük Bü, lçisinin duru; Stalin'in ölümü bahsi bazı açıkla- malarda bulunmak m yetini ne- den hissettiğini kestirmek, kolay bir iş değildir. nomarenko Polonya gazetecılerıne be- kestirilecek kadar basit değildir. " AKİS,15:HAZİRAN:1957 “France-Soir” a göre Po- * £ x Bir. könser'vâ fab süzünde milyonlarca kan ve- rıcı, sayısız insan hayatını kur- tarmak için kan veriyor. Her gün Transfüzyon merkezlerinde binlerce kan şişesi stok ediliyor. Kan banka- ları konserve fabrikalarının en mo- dern ve en ıyı onganize edılmışlerı- dir. Bunla sermayenin faizi sağlıktır. 'konulan kan deği büyük çapta, tonlarca sarf edildiği savaşları ve her gün pılan bunca ameliyatı bir yana bırakalım, bir tra- fik kazasını ele alalım. Ambulans az sonra kazazedenin ı.mdadma. yetişe- cek, kanlar içinde tanınmaz hale gel- miş bir insanı bir hastahanenin kapı- sına ulaştıracaktır. Burada zayallıyı karşılayan nöbetçi operatör kendısme gerekli ameliyatı yapmadan önce bel- ki daha sedyede veya yata,ğ'ına gotü— rülür götürülmez ilk iş olarak Trans- füzyona başlıyacaktır, rîlmsı * Kan nereden geliyor? Y urdun kimbilir hangi bir köşesin- deki bilinmiyen bir yatakta hayat ve ölüm savaşı yapan bir zavallıya muhtaç olduğu kanı kim sağlar? Ön- celeri bu işler gelişi güzel her hasta- hanede şundan bundan alınan n- larla başarılmaktay Bır esasa, bıı' prensibe bağla: nma.mıştı azı hasta- hanelerin kurdu,; ğukuçükk n banka- Jarını bir tarafa bırakırsak iyi organi- ze edilmiş Transfüzyon. merkezlerin- den mahrumduk. Nerede sel, yangın, yer sarsıntısı, kıtlık, açlık, felâket, insan ıstırabı ve göz yaşı varsa oraya koşan Kızılay, bu eski, vefakâr ve merhametli müessese, iki yıldan beri an organizasyonu işini 1Ş bulunmaktadır. Kızılay mına bağlı kan merkezlennden biri iki ay önce mütevazi bir törenle hiz- mete girmiştir. di biz de saba.'hleyın işım bır müddet için bırakar: , leket vazifesi yapmak llzere Cebecıde, Üniversıte Tıp Fakültesinin yanında n bu modern kan merkezine gelen bır kan venc nin peşine takıla- Kapıda onu gönüllü olarak bu muessesede vhızme eden aile hanım- z bir hem, hususî işareti, ba,şmda. kepi bulunan DEMET Aylık Eğitim ve Öğretim Dergisi Isparta'da Göller Bölgesi Köy Öğretmenleri Dernegince çıka- rılır. Köyün ve Öğretmenin dâvâlarını savunur. Bayısı $ö, yıllığı 400 kuruştur. OKUYUNUZ. sağlar, heyecanını ve endişesini g/ rir. Kendisine bir ka.hve, çay, limona- mına ğışııyana. da imza ettirilir. İkinci bir masada tansiyonuna bakılır, harareti ölçülür, nabzı. sayılır ve tartılır. Bu muayeneler sırasında şüpheli goru- lenler, kalp ve böbrek hastaları bir dır. Emoglobin 9p 70 den <aşağı ise bu gönüllülerden kan alınmaz. Dör- düncü bir masada bir hemşıre gönül- lü kan verici için içinde n bir şişe ıle kı t lar. Bunla.r etiketleni Antiko: agülansız, pılot gülanlıdır. Nüm! zinde gerekli tetkıkler ya.pılma.k üze- re kullanılır. Plot tüp n | fu BE ludur. Bu iş de bittikten sonra donor kan alma salonuna götürülür. Bura- da 5 adet kan masası vardır. nüllü kan verici bunlardan birine yatırılır. Kolu sıkılır. Kücük bir iğne ile ve prokainle lokal enestezi yaâpı- lrı. Her defa bilenen hususi iğnelerle hıç ağrı du; kanı alınır, şede 120 eantımetrekü Antikoa- gül i solisiyonu vardır. Üzerine 500 santımetrek pü buluncaya kadar kan nır. O halde alınan ması hiç bir fenalık yapmaz, hattâ haberi 'bile olmaz. Donör orada 10 dakika is- tirahat eder sonra kantıne götürülür. Kahve, çay, kakao, kal Ki gönüllü kan verici olmuştur. Ke ne teşekkür edilir. Tekrar gelmesi temenni edilir. Yılda iki defa kan vermesi arzuya değer. Fakat ay- da bir kan vermesinde de hiç bir mah- zur yoktur. Alınan kan soğuk depo- ya konulur. Ertesi gün biriken kan- "Jarın'yanindâki tecrübe tüplerinde bu- Ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: