27 Haziran 1936 Tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 3

raliii : Kulhumuza ari öyle hir maraz ki, başka her maruzın ilen ane, see EF, ME öğ m Karali me dir erkek, mühyet bir #ey istediği Tg netti istemek. le muzur olduğu işin bakar, Ya bir kadın, başka bir kadı nd nasıl bakar, dikkat ettiniz mi” Aynı einen şeylerin birbirine böyle bakışı korkunş- tur. Kedim kadına, köpeğin köpeğe, imami EREM, irin şaire bakışı... Meleri ve ne dürlü kiskem- diğrmizi ve bu yüzden neler yaplığımızı anlalmuya (bile değiriez, HRBİRİNİ ÇEKİŞTİR. MEK — Birbirini hatırlamak kadar tabii... Çok defa çekij- tirilen Mr Me lame içine i birdenbire düşer. Ü za- man baş çekiştiricinin, kurlar Mad, ber zamankinden daha mübaliğele per gösterişi, “ bar yurun , diyişi, arka okşayışı görülerek manzaradır. Ki din- İeyiciler... Ö tebessömler, gör. lerinin içinde, krnmak istedik. leri sarklar, bükük boyunları mn yarı malızun, yarı hileli Gümeli... Fakat çekişlirildiğinden bali selliğimiz bw yeni eni bir sie Ke a bu kader tedbirle yer veren çekişirici, biraz sonra gi decek ve köşeyi döner dön- mez yemi gelenin numar başlıyacaktır. -— Çekişlirmenin İade ve mevzuu mamilena. hildir. H DEDİKODU — İir de de dikodu wardır. Dedikodu çe kişlirmeden farklıdır. Dedike- du yapan, bahsettiği adamın lehinde mi, aleyhinde mi belli değildir. O yalnız kalırama- nında gif havadis verir, Kıy- mel hükmü ya yaklur, ya belli elmez. öulsiyeisizliğin güşaüz imarlası, dedikodu ku biliyetidir. Dedikindir Üe önü dinliyenler İnimzmile ölü ve karan İrktaslır, Yugtpan Tig aydınlıkta gezen, dedikodusu yaplan insandır. Sanki herkes gzulmetli bir rüpçevre olurmuş, orlarya bilinmedik hir merkezden söltirli br igik hiz. mesi düşüyer ve bu işık hüz- inmesinin döşeme üstündeki da iresimde, dedikodasu yapılan a- dam, hayretle açılmı İere meödeliii Vediyyr. / erleri İreği ear hep silik, #ep dna İse po Hriri Sİ yi eğ dora giyme farzına kadar ter hare“ kari nede büyük bir merak ektedir. gAPĞGI — Masul devirleri: nin saffetii aşkları kader güö- mümüze uzak br ruh halefi... Osaç, kendisinden dir evveliki- ni, #fesiri allında görünmesin diye saymaz. # deri, vi kiii taki büübelilikdiz bildikleri içim birbirlerini suy- mazlar. “defa saygı. yalniz aptallarda görülen bir nevi iü“ mir ie hareket perma ha- lindedir. Karşı karşıya pelen iki kişi arasında bej duküka. fik bir zaman,” her ikisinin de elk dir fdübelilik çamurunda boğazlarına kadar bufmusı için küfidir. İşte yüz yöz olınak... Yüz görelmeksa, İber iki pal siyel örgüsünün birdenbire gev şeyiyi. urmla, yüörünceck iç mesafe ve aranacak hiç bir sir kalmayışı, İrer ikisinin de akim bir (besi ve (kala ya sürüklenişi değil midir ? DALKAVUKLUK — iu, arka ait oldukça eski bir sa nallfır, Haltd Şarki, Avrupalı nın çok tepesinden bakan 18 kâsile, bu fipi korkunç zarajet- 2 İsre kanlar ypötürmüştür. Fakal onlar buyümün dalkavukları d. Hepdmie dalkevekları li pireleri Kadar kala dır. Fu başkasından dir gey çıkabileceğini ummayan, bir birife alay eden, birbirini Kıs kanan, çekişiren, dedi kodu yapan, birbirine hürmet etme gen bir ahlükin mümessilleri arasında, dalkavukluk gibi,bir- denbire bu ruh heletlerine st Ba mazlüm paskesi dakınmış Gir hğviyet nasil yaşur ” Pal. Koklu bu hallere zri değil, hepsi de şahsiyelsizlik örneği olan bu hallerin en sadakatli man eren biridir. Bütün bu haller, ber hangi bir sw relle hir kuvüelliye rast geldi. ler mi derhal O dalkavukluşa geçerler. Dalkavuk, bir me vi #yez kaşıyıcısıdır. O kaşır ve siri kaşınanın yürü ise deli bir gevşeklikle sürkar, Me şirin manzara! Eski dal- Kerri bön mahareti olarak ve giriji aleilerle pöze güstermiyerek yapar, bu suretle efendisinin kaşınan uzuvlarını imi ün hem bw uzuvlar meydanda, hem de fiil açikladır. Hürmet we bağir fıkla bu işi nasil birbirine ka- rıştırabiliriz. Birinde aşk var- dir, öbüründe korku we men- Şanal. DAHA KİM BİLİK NELER WE NELEK — Bugünkü aj ldkımızu gil çizgilerin içinde dirim kimbilir, meler ve neler vardır. Onları teker teker ürü- mallar me çıkar *” Bölüm bu çizgiler tek bir çizgiye bağlı ve bütün bu tek çizpiler bin lerce çizgiye dağınıktır. Her biri birer (muancej farkile Kıy- met ve faziletlen ayrı düşmüş olan bu çizgiler, korkunç bir iç muhasebesizliği ve Jikirsizlik ikliminin ruh topraklarımızda yetiştirdiği zehirli mebatlardır. Hecip Fazıl KISAKÜREK