raber olurdum... Sutra osu da İbaraklım. o Zalen peşimde bir sürü adam vardı, İHem dala öz yaşlı, bein dahâ #eiyii ailamlar. Deiin dde gür- dün ya, işle öyle daha bir sürü, — Ö yündem- beri hamdolsun geçinip 5 e (İçer) MUHARRİK — Bebek EBEK — Ne var ? MUHARRİK — Bari mesul musun ? BEBEK — (Kalhkula e gülerj Mesul ol mamak için neyim eksik” Karım an aç param ma yok? Elbisem mi İçna 7 (Güler) İlüli sen çek yaşa | (Kulkar, sarhuştur). MUHAKRİR — Bebek | (Kulkar) HEBEK — Yan sen”. Sen mesul değil misin? MUHARRİR — Mesut ? (Güler) BEBEK — Mesulsun değil mir Mesulsun ? İkimiz de mesuduz (Güler) MUHARRİR — Mesul ? (Güler) (İkisi de, gillikçe yükselen bir sesle, karşi karşıya, Kalıla kulilu gülerler. Mihayef kahkahımarı swuz avr yü, arlir.| (Loculardan Hari çıplak. kadınlar Pe Hfiyar erkekler orker. Önce hayretle dimıkurlar. Sonra onlar du bu yüölüşe yü- İerler. Sağdan kadini, erkeki/ bir ka- babalek yelir Onlar du güler, San ka- dlanir, erkekli bir kalabalık gelir; on dar olar griler. Şinreli herkes kutlu kulıla yülmekicdir. | KA PERDE — İkinci perde — Tablo: 1 Somali Mipadrasn. Aödürüm odun. Hürimci önbilıninki kişiler Tiyalru MÜLKÜ rsi AKTRİS Minimeri AKTLM İleğimri z Üçünrü a İlardilmeiğ E. Üğaseleri İ als Kimileri er Meler nası Hal “Aktirinler, ölür Akirler, GAZETECİ — Alledersiniz, size bir şey daha soracağım, demin, yalroda bulırandan bahsettiniz! Bu amucvzu Üzerinde biraz dala durur musunuz” TİYATRO MÜDÜRÜ — Bulran... Ha... Evet... Buluran yalnız bizde değil ki. Bu, düm yanın ber taralında İsiyle. Ö kadar büyük harp“ ben sonra yer yüzünde bundan (alüi ne olabi- lir? Hükümetler, artık sanal evlerine yardım clemez oldular, Onların şimdi en mülüm işi harpte harcadıkları cepnaneyi yeniden yapmak, Vatanın müdafaası için bunda haklıdırlar da. Sa- nal, şiir, fiyalro ikinci derecede gelir. Bunle- rin hepsinden evvel harpl şimdilik biraz sıkınlı çekeceğiz amma, ne yapalım? İşte gürüyorsu: nuz, koza memlekelie tyairo diye kala kalı biz kaldık. Öbür bütün üyatrolar iflâs etti. Eğer büyis irkderse... GAZETECİ — Eğer büyle giderser... TİYATRO MÜDÜRÜ — Ne ise birakalım bu balım. Sorncağınız daha başka bir şey var mir GAZETECİ — Bu seneki repertuvarınız? TİYATRO MÜDÜRÜ — Bakın bu üstünde durulacak bir mesele, Bilirsiniz ki bizim reper- Luvarımız şimdiye kadar iki kısma ayrılırdı. Biri tercümeler, Sbürü yerli eserler. Bu sene tercüme olarak Şekepir, İbsen ve Molyerden birer eser vereceğiz. Yerli piyes meselesine gelince... Dnha kimse bir şey retir- medi. Dalın doğrusu, getirecek kimse kalmudı. Harp bülün genç nesli orladan kaldırdı. Şimdi orlmla elliden yukarı bunaklarla yirmiden aşağı çocuklar ar. GAZETECİ—Bunun sonu me olacak böyle? TİYATRO MÜDÜRÜ — Hiçl.. Yeniden mlam yelişlirmek İlmin. Buda, en aşağı elli sevelik bir iş. Yani tekrar buyünkü hale yele- bilmek için tam elli sene geriye gideceğiz. GAZETECİ — Desenize, biraz daha gayret eisek taş devrine dönebileceğir. TİYATRO MÜDÜRÜ — El, onun gibi bir şey; şimdilik elimizde yalnız bir kişi var. GAZETECİ — Kim”? TİYATRO MÜDÜRÜ — Onu sonra üğre- neceksiniz. Zalen tanırsınızdaı, evvelce bir piyesini dala oynamışlık. GAZETECİ — Evet, TİYATRO MÜDÜRÜ — Çok genç bir wlam. Aynı zamanda kalali bir alam. Lükkai edin, çok yenç kelimesile kalalı kelimesini yan yana koyuyorum. Du, mühim bir vasıllır Halk onu daha ilk eserinde sevmişii, alkışlamışlı. ( Yürüyer | 13