KLÂSİSİZMA VE KLÂSİKLER iv V NERLE'YE TÜTSÜ -—- MERSİN — Ey sular diyarının hükümdarı! Ülkenin mavi sinesinde kızlarımlan seksen bakire ber zaman seni eğlemlirmek için çırpınıp şenlikler yapar lar. Urmmanın başı, buprakların nihayeti ve her şeyin başlangıcı olan kulrelli Nerce, denizler ililu | Sem sayısız dalgalarını derinliklerdeki mahzeilerinlen İarlallığın zaman bülün ekvan yerinden oynar... İlize ralim Gol, arzımıza mukaddes ( rahibelerinle (Oservel, samlel Wo selimetler yrönder. Grpelide OMİKOS - “ HOMERE Bu öcikiklerimile Lüyük Yunan İrajıklerine gelmeden gene birçok rik şairlerden baluscili- becekse de bem bu bahisleri olabildiği kadar kisa geçmek, bucru ide barilık teselslili lakijı elimiş ulumak içim bu yazımızda dünya şiirinin ilâilu ve büyük ceddi Ömüreslan bahsedeceğiz. Ömirosun şalismlan, sanalmilan, öserlerimlen balscitimr den kısa bir islilrni ile şiürim ve nevilerinin tarilile maliyetlerinden, İususiyetlerinden bir iki kelimelik bir çizgi çizmek islerim. Bence şiir: Diyoniziyak bir ruhun ummmana sekir veren sesidir. Binaennleyli bu vasıl dahı- linde hangi şekille olursa olsun bu sele yü gelliğin silirine ermek lkamdır. Yalnız bunu kemal ile büyümüş görmek, büyüyen ve kemale yelen ruhların dileğidir. Çünkü lirik şir, şürin ilk şeklidir. İnsan dimağının tabiat ve hâdisai karşısında duyduğu ilk heyecanın ifadesidir. İlk ayinlerin, dua ve ilâhilerin iladesidir. İbra” nilerde ve Yunanilerde bunların mevcul örnek” leri bunu yöstermekledir. Bununla beraber tabidir, samimidir ve rulin ön yakım, insana en munis olanulır. Fakat sanal ölemi içinde şir nevilerinin en yükseği değildir. Çünkü mahiye- tinin iktizası enleslir. Şahsi İboyecanın iladesi- dir ve dalma ferdi kalır, maşeriliği bezerliğim den alır. Tarifi malüm «İyres denilen bir sazla söylenen coşkun nağmeler bu şekil şürlerle söylendiği için lirik derler ve düşünün dünyaya bu ilk şiir de Şarktan yeldiği için bize ezeli bir âşinalığı vardır ve en kolay nevidir. Gi 10 öellik her zaman öyni siliri laşıyan üyni şey olamakla beraber şekil, eda, nevi ve mahiyei değişiklikleri, wee İliüm, inazımün dekâmülleri de İber şeye yeni sihir ilâve elliği muhakkaklır. Bu suretle şir de git gide başka vadilerde baş" ka, başka şekiller aldı. Trajik şürle gayrın ve epik şürle ülkelerin, ömueilerin, ilmin ve âmme nin derileri, dilekleri söylendi. Evet bunlar feri veya İerilerin, devir ve millellerin maşeri dert we dileklerini söyler amma yine de içlerinde lirizmaya daima yer ve yönlem vardır. Lirik ne vide billahi kaziye böyle olmadığı için büyük kömpozisyonlara çıkmayan lirik şairleri büyük şair saymazlar. Epik şiirin yani desların ana kaidelerinden burala bir ikisini de #ikrelmeyi sanat bakımın- Man ve nevilerin iebellürü noklasından lüzyur lu görüyorum. Deslanda başlıca aranacak husu- siyellerden İziri (masal) dir ki bu eİsancle mev- zuu ulvileşliren, rulılara, insanlara, insanlığa, İheyain ait âli ve ibi duygular döken İnssanın bulunması bizimdir. Sunra bunun nakledilmiş tarzının berlibi, ona hareket verecek kısımların başa, orlaya ve dala ileriye gelirilmesile sonun hâdiseye uygun ve alâkayı çekip sürükleyecek şekilde bulunması, vakanın valhidetli ve etrallı olmanı gereklir. Yukarıda söylediğimiz veçhile deslan mev- sularının bir ülke İsalkımı, bir ümmeli, bir mil- bei, bir dini veya bir ilmi alakadar eden içtimai veya ilâhi bir mesele yibi umumi olması zaruri ohluğu gili fplerinin de ya büyük bir esmiye- ün büyük kalıramanları veyahut tabiat ve ki- imalan kudret sahili varlıkları gibi herkesin rulunda mukisi büyük olan büyük varlıklar olması zaruridir. Destanın üslübu ölçülü, vazık, aydınlık ve wer rula cevap verir şekille olmakla beraber şairin ödiliğe, avam ağzına inmemesi, herşeyden evvel önün üslübunda âli ve ilâhi bir eda bu İnnması lizimdır. Bunlar işin teknik ve diş kır sanılarıdır, asıl sanalın iç kısmı, rilmi, musraların örülüşü şaire kalır. Bu hususları fazla incele- meden balıse geçiyürum. Salih Zeki AKTA'T