Sahnede ve Romanda La Dam o (Aleksandr Düma Fiz) Fran-| sızların tam “Parisli,, dedikleri; bir müelliftir. Yalnız eserleri ve! romanlariyle değil, münakaşa- | ları, karıştığı dedikoduları ile de halkı kendisiyle meşgul et-| miştir. Güzel san'atlarda vuku- fa olduğu için büyük ressam| a Koronun tablolarında söz sahi- bi bir mütehassıs olarak tanın- mişti. Salonunda kiymetli e- serlerden kollekstyonlar vücude' getirmiş “Fransız Kaşe,, sinin kuvvetle tebarüz ettiği o devi de Fransızlara has olan hazır- cevaplığiyle de tanınmıştır. | Hattâ “Golva,, gazetı sahi- bi (Artür Meyer) le birl kurşun atacak derecede araları açık bulunduğu sırada eline düşmanının aleyhinde pek teh- likeli vesaik teşkil edecek mek- tuplar geçmiş ve bhir gün “Ko- meri Fransez,, in “fuvaye,, sinde hasmına tesadüf ederek: — Efendi, demiş, şu mektup- ların aleyhinizde pek ağır bir it- ham teşkil edeceğini siz de bi- liyorsunuz. Ben bunları gene size iade ediyorum. Allaha şük- redin ki bu kâğıdlar düşmanı -| nazin eline geçti. Kazara bir; dostunuzun eline geçseydi hali- niz ne olurdu, bilmem? (Düma Fiz) in en meşhur e- serinin “La Dam O Kamelya” ol- | duğu malümdur. Eser Roman ve piyes şeklinde intişar ettiği zaman pek ağır tenkidlere rağ- men hudutları aşmış, dünyaya yayılmıştır. O zamanki rivayetlere na- zaran Japonlar bile eseri ter-| cüme ederek oynamışlar, yalnız kamelyayı — sevmedikleri - için yerine başka bir çiçek adı koy- Muşlar. Piyes bizde de tecüme | edildi ve oynandı. Verem (Mar- gerit Gotye) rolü ile madam j Hekimyan'ın şişman ve ağır vücudunun tebarüz — ettirdiği nisbetsizliğe rağmen eser her- kesi ağlattı. (Düma Fiz) in “La Dam o ” sı hâlâ bayatlama - mıştır. Parisin (İkinci Komedi Fransez) i addedilen (Odeon) da ara sıra verilir. Ben bu piye-. si hem (Sara Bernar), hem de (İda Rübinştayn) la seyrettim. Müellifine ebedi bir şöhret temin eden bu eser çok acı su- rette tenkid edildi. Bilhassa (Cuvillier - Fleury) 1852 de ! yazdığı bir tenkidde “bir kaç ı Zün daha geçsin. (La Dam o Ka- | melya) şimdiye kadar hiç hir r eserin vasıl olmuyacağı rağbet | zirvesine çıkacaktır. Piyes ola- rak yetimiş yedinci temsilini bul- muş, roman olarak da dördüncü tab'ını idrâk etmiştir.,, diye baş- ladığı halde eseri çok hırpala - mıştır. Şimdi üst üste beşaltı yü defa oynanan piyesler düşünü- lürse LaDam O Kamelyanın yetmiş yedi defa —temsili adi vak'alardan ibaret kalır. O za-| man için bu, hüyük bir (rekor) İ teşkil ediyormuş. Münekkidler, (La Dam O Ka- İ melya) nın mevzuuna hücum etitler. | “Mösyö Düma bir kelime icat | | eylemiş ve o kelime hemen he-| | men Pransız akademisi tarafın- | dan resmen lügata gibidir. Bu kelime l Kadın) kelimesidir. D (Kamelyalı Kadın) denildi | bununla ne denilmek - istenildi; | kolayca anlaşılıyor. (Kamelya- h Kadımn), mösyö Dümanm tâbiriyle “Ücrete tâbi aşk,, yani 'h “kalbe, para kesesinden geçe- | | | Yenı Sabah | ABONE BEDELİ | | Türküye — Ecnebi | SENELİK — 1400 Krş. 2700 Kr5 | | BAYLIK — 750 » 1460 » N BAYLIK — 400 » 800 » J TAYLIK — 180 » 500 » İ TAKVİM HIZIR 93 GÜN 218 AY 8 1360 | G6 (|1357 Recsb | AğusToş |Temmuz ı1941 | 24 n Çarşamba | Güneş — Öğle — İkindi 940 — 4.59 — 8.53 Ezant y 501 — 12,20 — 1613 Vasati j 12.00 146 — 7AL — Ezani | | 1920 2107 — 302 Vasatt ae — L SAN'AT ve EDEBİYAT | ——— Kamelya rek giden aşk,, tır. İşte bu aşkı müellif çiçeklerin en sade ve en asilinin himayesi altına - koy yor ve bununla bütün Parisi İatıyor. Sahne bir ahlâk âbidesi de- ğildir. Hakiki hayatı temsil e- den bir yerdir. Bundan ahlâkif bir netice çıkârsa' çıkar; çık- mazsa bu, bir kusur - teşi mez. Eser de daima yalnız ziletin temsili düşünülmez. (Kla- ris Harlow)da (Lovelace),(Tam Jones) de (Lady Belaston), (Noter dam dö Paris) de (Claude Frollo) yu fazilet uğ- runa feda edemeyiz. Bu gibi e- serlerde dajma bu tiplerin kar- şısına fazileti temsil edenler ikame edilebilir. Meselâ — (Mol- yer), (Alceste) e (Philinte) le, (Orgon) a (Cleante) le (Tisso- tin) e (Ohrysale) le mukabele ediyor. Hattâ (Molyer) in salim akıllı olarak ortaya attığı tip- ler, her zaman gülünç tarzda ahlâk dersi vermezler, Molyer onların şahsiyetlerini kâfi dere- cede — hafifletmişti.. — Meselâ (Yapma Kibar) piyesinde (Ma- dam Jurden) ne sağlam bir psi- koloji tahlilidir. Bu tahlil bizi şu nokta; riyor: Hiç kimse kendisinin lünç bir mevkide olduğunu gi mez. Fakat bu gülünç mevkii baskalarında pek güzel görür. İste tiyatroyu tesis eden ruhi âmillerden birisi... Meşhur (Manon Lesko) sahi- bi rahip (Prevost) “Her macera — bir örnektir . İnsan kendini ona göre uydurur ve ondan çikaracağı neticeler- le hareketini tanzim eder. Bu itibarla benim eserim ahlâkf> bir eserdir.,, diyor. Mösyö Dü-; ovex ma'nın sahneye attığı Kamelya çiçeği (Moncade) lerin, (Tur- caret) lerin altın yağmuriyle neşvü nema buluyor. Gerek ro manda, gerek piyeste birbirini nakzeden tipler yoktur. Bütün şahıslar tefessüh etmiş zevk e-| hilleridir. Meselâ — Margerit'in. sevdiği Arman Düval bir fahi - şenin parasiyle yaşayan bir tu- feyliden, bir beleşciden: başka | (Sonu sahife 4 sütun 3 de)) | HABERLERİ ANKARA 'ı Büyük M. Meclisin- de bugün uşu- Tacak lâyihalar Ankara, 5 (Husust muhabiri- | Mmizden) — Yarın *Mecliste har- cırah kararnamesinin bazı mad delerinin tadili lâyihası konu - şulacaktır. i Meclisin cusga günü toplantı- | sında Ankara#kanalizasyonunun yapılması ve-sulama işleri için | (£5.000:000) dira tahsisi, ye- dek gubaylara çizme ve kapot verilmesi - lâyihaları — müzakere edilecektir. Hangi vazife sşhiplerinin me-| murin muhakemlık hükümlerine tâbi olacağına dair Mardin me- busu Edip Erginin tefsir tak- riri meclis nuznamesine alınmış tur. Devlet Şurasında | tayinler Ankana, $ (Huüsusi muhabiri- mizden) — Devlet Şürası â mülâzimlikleşine — kukuk tesi mezunlarından Bay Faruk ve Bayan Pâkize tayin edilmiş- | lerdir. | Kaşmakamılar arasımda — | Ankara, 5 (Hususi muhabiri-| mizden) — İSkilip k.ıymnk.qnu Hulüsi, Hendek — kaymakamı | Tevfik, Mihaliçcik kaymakamı Cevdet, Kangal kaymakamı İz- zeddin, görülen lüzurh üzerine vekâlet emrine alındılar. Adliyeye varilen muhtekirler | Fiyat mürakabe teşkilâtı me murları dün yeniden bazı muh tekirleri adliyeye — vermiştir. Pendik Yasemin sokak 11 nu- imarada Fatma Seyhan mani - fatura ihtikârmdan, Kartal 23 n caddesi, 15 numarada ak manifatura ihtikârından Bevazıtda — Tıycılarda Kegem ve Arşak yaldız. ihtikârından suçludurlar. 2000 Teneke | | | Petrol şirketlerinin ellerinde ı bulunan kullanılmamış 2000 te-| nekenin Mıntaka Ticaret Mü-| dürlüğüne devri kararlaştırı! mıştır. Bu tenekeler zeytinyağı mıntakalarıma gönderilerek — iç piyasalara daha ziyade zeytin- yağı nakli temin edilecektir. Bu | suretle fiyatların da bir miktar düyeceği tahmin edilmektedir. | harpte daima taarruzi bir HARP VAZİiİYETİ Sovyet- Alman Harbinde (Baş tarafı 1 inci sahifede) lamaya uğraştılar, ve nihayet Rus ordusu bitab düştü, inbilâl etti. Siper muharebeleri bıktıricı- dır. Muvaffakiyet, harekettedir. Yerinde saymakla gayeyi elde etmek, bu yıldırım teşebhüsleri devrinde, imkânsızdır. O sebeb- le büyük merkez devleti, bu y set takip etmiş ve hedefine yıl- | darım süratile erişmek istemiş- tir. | Şark harekâtında, başlangıç- ta, bütün cephede gayri mahdut hedenı taarruzlar göze çarpı-| u: Leningrai kova ve Kiyet, yakın iheğeflerdi. — Bul hedeflere varmak ve Rus ülke-| in derinliklerine dalmak için, müdafaa ordusunun imhası ge- rekti. Onun için, nerede rastla: nırsa, bu ordunun / tepelenmi plânının - başından £ çirilmişti. | Müdafi, binbir emek — ve bi- tip tükenmek bilmiyen bir mas- rafla vücude getirdiği Stalin i bu çe- lik ve beton kalelerde kat'i bir müdafaaya imkân — bulamam tı. Alman - Rus cephesi yük bir fedakârlık da bir “Seddi Çin,, tesis edilemi- yecek bir genişliktedir. Kaldı ki, mütearrızın kırıcı savletleri karşısında, en asri Ouragelerde | sukuta mahkfimdu. arebeyi ordular yaparlar ve âhenin ka- lelerde ateş kuvvetile rolünü oynarlar. Yedinci haftasına a- yak basan bu d her gün herhangi bir nokttada ancak oynak muharebele re- yyan etti. Rus tebliğleri, bir min- | taka tayin etmeksizin — istika- metlerden bahsetmektedir. Mu—W harebeler, çok geniş cephenin içerlerinde, derinliklerinde ce- reyan ederken, taarruz dalga- larına bir sınır çizmek esasen kolay olamazdı. Taarruz ordusu, haiz bulun-| duğu sürat ve manevre kabili- | yeti sayesinde, dilediği bölgede | yaptığı | yapılsa siklet merkezlerile dnr-l beler tavsiye ediyor. Müdafi, bu | darbelere mukabil taarruzlarla | fakat bir oynaklıkla, cevap ve- riyor. Bir med ve cezir devam ediyor. Bu musaraaların hudud | mulünü, resmi tebliğlerden | anlamak güçtür. Ancak, zayia- tın döndürücü bir miktara çıktığına inanmak lâzım geli- yor. Vaziyetin bu devam şekli, | bir sonuca ulaştırabilir. Lenin- grad, Moskova, Kiyef önlerin - de ve daha cereyan eden mey - dan m leri yeni bir ter- tibe gi ecburiyetlerine düşü 'ıbıl at, 2500 kilo- metrelik bir cephede muhare- in mevzit bir mahiyet ikti- P etmese, ne Alman ordusu- nun takip ettiği imha ve istilâ adı, ne de bir yandan bes- lenen Rus ordusunun müsaid değildir. Almanlar, bu az içindeörark harekâtını me- d bir neliceye götürmek ıztı- durumu - ŞEHİR HABERLERİ Karlman mağazasın- da ihtikâr Müessesenin müdürile tezgâhtar “V&e bir tacir mahkemeye verildiler Beyoğlundaki Karlman ma, ğazasının bavul ve çanta üze - rinde ihtikâr yaptığı tesbit e- dilmiş ve müessesenin umum müdürlü Santiyago Buhols ile tezgâhtarı Kostan- ul çanta taciri İste- 'ami asliye ikinci ceza sine verilmişlerdir. tahkikattan anı ma göre, Kaslman müc İstemati Çamiden perakende Batış kârile bavul ve çanta al- muş, bilâhare buna yüzde 70 kuruş kâr ilâye ederek satışa arzetmiştir. Maznunların muhakemesine yarın başlanacaktır. Defıne e işi Vilâyete yapıîan bir | müracaattan sonra yeniden tazelendi Sür> Agoptaki define işi yeni bir safhaya girmiştir. Bir iki gün evvel vilâyete yapılan bir müracaatla bu bahis yeni - den canlanmıştır. f Müracaatı yapanlar eski Sey- | risefain — mütemedlerinden ve hâlen Darülâcezede T nci daire 19 uncu koğuşta bulunan Mehhmet Nuri koğuşta yatan arkadaşı Bul - aryalı muhacir — İ10 yaşında Mustafa oğlu Salihtir. B. Mehmet Nuri vak'a hak- kında şunları söylemektedir “— Arkadaşım Mustafa oğZ- lü Salih Bulgaristanda iken defineyi gömen ihtiyar Erme- nin bir arkadaşı ile ahbap ol- muş, ihtiyar ermeni defineyi gömdüğü yeri yalnız bu adama | 0 da öleceği zaman 'şa etmiş, Salih sırf de- söylemi Salihe fineyi bulmak emeliyle buraya | iş, fakat hastalana -| | rak Darülâcezeye düşmüştür . | Orada bana açtı. Biz. aramak için bara bulamadıfımızdan hiç bir şey yapamadık. İşte bu sıra- larda Madam Havganoşun te- gebbüsünü — öğrendik. Kazıyı merakla takip ediyorduk. Lâ - kin orada bir şey çıkmıyacağını biliyorduk, çünkü yanlız yer ka zıyorlardı. Nitekim bir şey bu- lamadılar. Fakat Polonyalı mü- tehassıs hafriyatın — tatilinden W sonra âletleriyle definenin ye- rini bulmuştur. Fakat bu yeri aha evvel biz biliyorduk. Bina- enalevh define ondan evvel bi-| ze aittir ve bu hakkımızı isbat için definenin yerini ifşa ediyo- ruz Define gazhaneden çıkıp Sürp Agop mezarlığına — girildikten ra oradaki duvarın 150 a- dıra ilerisinde 20 adım açıklı - Fında, da k 1 milyon lirayı görten ih- enmeni zengini yanına 'al içine sardığı bir martini jmmüş. Kazıda evvelâ bu martin bulunacak, gonra defi- ne çıkacaktır. » , a Kısa Hahberler İ rarındadırlar. Binaberin, sulhün we aa aa —zaamaları ilcaatına göre, bu cepheyi tak-| & — | Ş viye ederek hareket muharebe-| — 4 Yeni bir halk hamamı — Bele- lerini idame edeceklerdir. Ru: rın da, geri çekilmek mecbu - inde kalsalar da, ayni mu- arebe metodlarını tercih ede-| ini sanıyorum. Bu yüzden de bir eşi daha bulunma - “melhame,, lerin tekerrür ve devam etmesi ihtimali ga- liptir Bir mevzi harbi, muharipler- den her hangi birinin kat'i ne- ticeli teşebbüslere - girişemiye-| cek bir duruma girmesinden sonra düşünülebilir. Bugün her iki ordu da savaş kudretini ta- mamen muha' Bun- dan ötürü, bir “n harbi, düşünülemez. Ruslar, kışa kadar defi tard ve imkânları — bulabilirlerse, | fedakârlığına mecbur kal- | salar da, sahip bulundukları manevre kudretine ve insan ve malzeme kaynaklarına güvene- rek, daha gerilerde musaraala- rı uzatabilirler, Netice hakkında şimdiden mütalea yürütmek mümkün de- ğildir. Her şey, belki çok uzun sürecek olan muharebelerin fiki- betine bağlıdır!. diye, büyük bir tarihi kıymeti haiz bulunan — Mâhmutpaşa — hamamım yeni şekilde tamir ve ıslâh ederek hâlk hamamı haline ifrağ etmeği kararlaştırmıştır. Bu hususda lâzım gelen tahsisat — belediye — bütçe: den temin olunacaktır 4 Naftalin geldi — Hariçten 100 ton naftalin gelmiştir. Bu naftalin- lerin kilosu 95 kuruşa kadar satıla- bilecektir. Şimdiki — satışlar 110-120 kuruş arasında yapılmaktadır. x İhraç edilecek — fasulyeter — 1941 senesi mahsulünden evvelki yıllara ait fasulyelerin ihraç edile- olanları umum! mağazalara tes lim edilmiş ve depo senedleri tama- men Mıntaka Ticaret Müdürlüğüne verilmiştir. Bu fasulyeler — Ticaret Vekâletinin tayin — ettiği —malların ithali mukabilinde harice satılabi- lecektir * İsçilere sıcak -yemek — İnhi sarlar idaresi dünden itibaren tütün depolarındaki işçilerine sıcak yemek tevzüne — başlamıştır. işçiler dün idarenin yemeğini yemiş lerdir. Diğer depolardaki işçilene de bugünden itibaren yemek verilecek- tir. ile gene ayni | Üsküdardaki | OKUYUCU——— DİYOR Kİ; “İsim terkibi,, terimini ilk önce kim kullanmış?| (İzafet terkibinin) gramer ko- misyonunca kaldırılıp yerine (1- sim terkibi) terimi kabul edilme- Si münasebetile komisyonda bu değiştirilmeye önayak olan Bay Server Bedi'in lâtifeâmiz bir fık- rasını okudum, İsahetil olan fakat dil bilgi nce ” Büsbütürmez ş ina- kaşadan kurtulmayacak — olan bu yeni terimin kabulünden — dolayı Bay Server'e -arzusu üzerine- bir münasipse lmamalıdır izat terkib ihinin — isim hvili munu — ilk düşünen başkaları olup hele bul dan yar ır önce Selân teplerinin Türkçe muallimliğinde bulunmuş olan İsmall Hakkı nam zat mektelperde okutulmak üzene man yazıp bastırmış —olduğu bir gramer kttats zikrolun; terkip yerine - (terkip ismi) t rini kullanmış ve kitabında daha başka yenilikler de yapmıştı. E cümle (hasılı masdar) rine — (masdar — nevii) n koymuş idi. Binaenaleyh — (ter- kibi izafi) veya (izafet —terkibi) ne eresmen > ilk darbeyi vuranın hakkını — teslim — etlikten sonra (Bay Server Bedii) de bu tabirin yarım asır sonra öldürülüp m ra gönderilmesine ancak delâlet etmesinden ötürü alkışlamak mü- nasip olacaktır mütaleasındayım Maarif matbaasında tashih dairesi kısım M. Nuri Kayabaş Şehrin Umumi Sıhhi Vaziyeti İstanbul beledive ve vili LERİ | D İstanbul Mud?nya Görülen rağbet ! | | üzerine seferler ) çoğaltıldı | İstanbul - Mudanya hattı yol- cuları son günlerde mühim mik- | tarda artmış olduğundan Dev -| let Denizyolları idaresi dün sa- bahtan itibaren bu hatta yeni bir tarife tatbik etmeğe başla- mıştır. Bu tarifeye göre Mudan- ya - İstanbul arasındaki derleri haftada dörtten çıkarılmıştır. | alüm olduğu üzere Deniz - idaresi bu”hatta çalışan Sus - Trak gibi yeni vapurların bazılaranı başka hatlara almış ve bazılarını da tamir edilmek | için havuza çekmiş ve bu va -| purların yerine de eski vapur- ları ikame etmişti. Fakat bu va- purlar gidip gelişi bir günde yapamadıklarından tarifelere i- lâveler yapılması lüzumu hasil olmuştur. Yeni tarifeye göre Salı, Per- şembe ve Cumartesi günleri !ı- tanbuldan Mudanyaya iki vapur | | hareket edecektir. Bunlardan | asil posta sabah saat 9 da ilâve| postası da saat 10 da Galata| rıkhtımından hareket edecekler-| dir. | — Bunlardan biri İstanbuldan| | gittiği günün akşamı îslzubuln | Mmüteveccihen havreket edecek| diğeri de ertesi sabah hareket | | edecektir. Bu surette Mudanya- | î dan İstanbula her gün vapur| | bulmak imkânı hasıl olmuştur. Sürat postası da haftada bir gün olmak üzere pazar günleri yapılacaktır. | sıhhat müdürlüklerine şehrii bazı mıntakalarında uyuz val aları görüldüğü ihbar edilmi: tir. Bu hususta yapılan tahki - kat bu iddiaların çok mübalâ ğalı olduğunu göstermiştir. Filhakika şehirde vak'alarına tesadüf edilmiştir. v Fakat bunların — miktarı bazı uyuz Parti Grupu : toplandı | n (Baş tarafı 1 incl sahifede) tile alâkadar hâdiseler hakkın- | 0 Ga tafsilâtli izahatta bulundu . taneyi — tecav üz etmel mektedir. Beledive ve vilâyet sıhhat mü - — Azadan bazıları tarafından so dürlükleri bu uyuz hâdisele rulan süallere cevap verdikten nin derhal önlemesi için lâzım / Sonra heyanatı wmumi heyetin gelen bütün tedbirleri almış- tasvibiyle neticelendi. lardır. Ruznamenin son maddesii Diğer taraftan şehrin umi Mi sıhhi vaziyeti bundan ev ki senelere nazaran çok mü kemmeldir. Bu sene tifo vak ları hemen hemen hiç denece kadar azdır. Bunun sebebi bi lediye ve vilâyet tarafından nan ciddi sıhhi tedbirlerle mi roplu olduğu tesbit edilen Tal sim ve Kırkçeşme sularının kı silmesidir. Ş e M Bay Naci Turac istifa etti Madeni eşya ve malzeme it- halâtçıları birliği umumi kâtibi Bay Naci Turac istifa eylemiş ve istifası Ticaret Vekâleti ta - rafından kabul edilmiştir İthalât birliklerinin ilk - te ül günlerinden beri madeni ya birliği gibi en mühim ir teşekkülü büyük bir dirayet idare etmiş olan Naci Tura istifası birlik mensupları ara sında samimi bir teessür uyan- dir Katil “ Nişanlımı enden yüz çeviriyor: dım. Tekrar Bir müddet evvel, F. de Hacı a İ[ulü"'y' M seviyordum. Faka 19 Mayıs Gençlik Bayramı mü- | nasebetiyle Cümhuriyet gazete-| - sinde çıkmış olar “Gençli vüş., mevzulu bir makalenin ad- li bakımdan geçmiş Türk ne- sillerini tahkir münasını ta - Z. n eden bazi mevcut olup — olmadığı Kast k farkları kayanın Adliye Vekâletine tev- cih etmiş olduğu — süal takriri teşlril ediyordu. ahibinden sonra söz dı'm akat o mü mm'Vdıyf-rı defa olara ak yalva -| | * Üveya mahallesinde feci bir d nayet işlenmiş ve muhitinde «Ha- — sarı cı Üveys Yıldızi» diye tanınan 16 — nihay yaşında Hayrünnisa adında — bir gençikiz nişanlısi — polis memuru i All Riza tarafından — tabanca | delik deşik edilerek öldürülmi Kötü bir tesadüf eseri vak'a a $ rinde bulunan — Hayrünnisanın 14 5, Te yaşındaki arkadaşı Şükran da ta- DA e Whalzliğinin cezasını € BZ | Rıza evvelâ bünü * Yo | Haa * gecikmişti. Tekrar oldip Üİ Ali dün K Ve DECatmal İ iklnci indlı. Cati yeünnisa beni — kar - İ Ti ala Ükü altında c ağır Iâflar il ezlimiş olduğu, perişan halinden, — "“Köret başl H çökmüş gözlerinden ve düşünceli © anda kendimi kayb Son tavrından anlaşılıyordu. rasını — hatırlayamıyorum. — Fakat | Okunan tahkikat evrakından hig — kKazaen öldürdüğüm Şükrana | bir tanesine itiraz etmedi ve niha #ciyorum, ı: ecele İşlediği tüyler Ürpertici cina- — hitlerin celbi için başka bir güne | yetini göyle anlattı: bırakıldı İ Petrol belâsı Yazan ULUNAY Bir Fransız muharririnin Hai tıratında göyle okudum: “Gün geçmiyor ki yevmi gaw ze ıııı. petrol yüzünden Vvukuz gelen acıklı kazalardan bahsetwe mesinler. Son defa Sen Rafael de zavallı bir hizmetçi kız bie petrol lâmbasını devirmiş, atew« Şi çiğniyerek söndürmek istese ken etekleri tutuşarak yanmış ve iki gün en feci ıztıraplar içiz de kıvrandıktan sonra ölmüş. Bundan hayli zaman evvef petrol lâmbalarının moda oldu- ğu demlerde bazı akşamlar ev- lerine misafir gittiğim bir dos- tum da göreneğe uyarak bir pet- rol lâmbası edinmişti. Bir çok- ları gibi petrolün daha muktesi- dane olduğu hakkında bir ma- zerete de ihtiyacı yoktu; zengin di. Bana uzun uzadıya petrolü methetti. Muannidane evime sokmıyacağımı söyledim. Dos- tumu ilzam etmek için bir ay gazetelerde gördüğüm petrol yüzünden vuku bulan kazaları yangınları, yanıkları, felâket leri kestim, ayırdım. Bir güz evine gittiğim zaman bütün bw gazeteden kestiğim parçaları salonda bulunan iki büyük (aba jür) ün üstüne yapıştırdım. A- bajürlerde hemen hemen boş yer kalmadı. Ortalık karardık" tan sonra Jâmbalar getirilip yerlerine konulunca bu müthiş felâket listesi herkese kendi- sini okuttu. Ertesi günü, petrol lâmbaları ortadan kaldırılmıştı.,, Bu satırları yazan Fransa nın en yüksek ediblerinden ve üslübunun temizliği, görüşünün derinliği mücadelelerinin kuv- veti ile tanınan meşhur gazete- cilerden Alfons Kardır. “Ihlâ- | murlar altında,, müellifi hayat 'ta olsa da asıl gimdi yevmi ga- zetelerin petrolün sebep olduğu acıklı kasidlerin tafsilâtımı oku- Ba, Alfons Karın petrolden bu derece nefret etmekte haklı ol- duğunu zaman isbat etti: imdiki harpte bu meş'um anaddenin oynadığı rol düşünü- lürse yanan yangınların, mah- volan carların yanında hizmet- cinin tutuşan fistanı donanma ecesi yakdan mehtap gibi ka. hr. Ne olurdu? Birdenbire bütün dünyadakl petrol kuyuları kuruyüverse idi derhal harp sona ererdi. O zaman eski muharebelerde olduğu gibi piyade ağır ağır ileriler. Toplar menzilden dağ kadanalarla nakledilir, ler ejder gibi atlarla hücum r yaparlar... Velhasıl ağız ta- muharebeler olurdu. ndi öyle mi? Hiç bir şey- beri olmayan nbire bir ğrayor. Sebep yare Pet- k falar şeklin- saldırıyorlar. milye kale gibi tank- nurdana — homurdana ından ölüm ve ateş sa ne gelenleri merda: altında kalmış yufka hamu- ru gibi yamyassı ediyorlar. Se- bep? Petrol. Zırhlılar, dritnotlar bile ma- zutla, tasfiye edilmemiş pet - rolle işliyor. Tevekkeli bizim eski padişah Musulda Horhor çeşmesi gi- karken yağ mumu ya kıp Gderdlerine yanmamışlar. Bütün bu olacak şeyleri “yedi evliya,, kuvvetile görmüşler, an lamışlar; köylüler bile gaz tene- kelerine ne olduğunu bilmedik- leri bu siyah çamuru dodurup pamuk fitillerle kulübelerinde ken onlar saraylarında avizelere ispermeçet Mmumları dikerek türbedar gibi yaşamış- lar bi petrol yaka; manlarda — bile Sait paşanın rol — girmediğini im. Hatıratını ölenlerin şebadetine istinad ettirmek de- hasını 5 n bu büyük adam iç petrolün insaniyet için ne bir belâ olduğunu kestir- ez mi Alfsns Kar dostunu - petrol lâmbasından vaz geçirmek içi bajürlerin üzerine gazeteler « petrol — vak'alarını sulh ve selâmet den muazzam bi- varları insan ve e kâfi gelmez. Büyül acinin — dostu, W bajürün üz bu matem (Sönu Sahife # sütun 2 de) levrede âtün şehir isi inde