BSayfa : 2 ._J.. İkinel Mahmut devri, Türki-| yenin'en gaileli bir devridir. Ta-| Tihte #aileli devirler, hüdisata göre şahsiyetler yetiştirirler. Âlemdar vak'asında — hayatım güç kartaran ikinci Mahmut, dahilde asayişi takrir için he- men hemen — ölünciye kadar e- | Tinden kılıcını -birakmamıştır. Yeniçerileri kaldırdığı zaman veniçerilik, bektaşilikle olan ek sıkı rabıtası dolayısiyle — bek- taşiler de bu tenkilden kurtul: madılar. Hattâ bu şiddet tavsa- | dıktan sonra ikinci Mahmut | Rumelihisarında Bektaşi tekye- | sinin civarımdan geçerken ken- | disini selâmlamak üzere stıkagııW çıkan bektaşi babasına - bektaşi | dervişleri hakkında. kıılllmlan tâbir ile iltifat kabilinden - sor-' muş: W Baba erenler! Canlardan ne kaber? | Büba, yerle beraber bir se-| lâm. verdikten sonra: — Aman efendimiz! demiş. Sayenizde kimde can kaldı ki? Bu gaileli devirde iki mühim ' rical vardır. Biri edebiyatta sadeliğe misal olarak güsteri- len: Dfİl-v- müzeninim umutmam | â Telhgüm eyledi. firükm beni; Çıltar w hâtırdan © tuth diller gibi güzel şiirler yazan Pertev | aığn-i de Türkiyenin en k “münsi,, şairlerinden hibi Akif Paşadır: Daha Âmedi Hülefasından bu- iundukları zaman Pertev Paşa| Akif paşanm bir yazısını gör - müş, fevkalâde beğenmiş: | — Bunu yazan kim? diye sormuş. — Yozgatlı Akif efendi! de-| mişler. | — Tuhaf şey! demiş. Ben Yozgattan yalme -deveci çıkar zannederdim. Meğer kâtip de. met, memuriyet — hayatlarına da tesir eylemislir. X Tarili Pertev Paşaja “devviş nihat bir zatı saffet mutad., ve Akif paşayı da “gayet bügiz ve| kindar ve huşunet Şiâr,, : diye | vasfeder. Pertev paşanın iptidaları ikin- ci Mahmut nezdinde Akif naşa- dan ziyade mevki sahibi olduğu anlaşılıyor. “Reisülkitap,, hir - tan yani hariciye nazırlığından çekildirter «onra bile Müisır valisi Mehmet Ali Paşamn: “ufak tefek iltimaslarım kabul olunmadiğı gibi üç beş senedir devletin emin adamlarından bir kimsenin. de bu tarafa geldiği ktur,, yolunda söylediği söz izerine Sultan Mahmut da — Pertev efendi Mısırn git- sin! demesi, Pertev paşaımn sa- rayda emin bir adara olmak ü- zere tanmdığını'iebat eder. İkin- vi — Mahmut, Perterr paşayı, Mehmet Ali paşayı şifahen baız maddeler tebliğine de memur et- taraftan beylikçilik ma- itadar yükselen: Akif e- iüreetne Rei xif etendinin, Pertev efendi. nin memuriyetinde bulunması girin padiçalı nezdinde teveccüh kazanmasına mâni olmamıştır. Sultan Hahınut Pertev c.lu'dr hilören rih ukrı.ı) bu divanbaneyi heytini. pek beğeniyor. kif efendinin gezdiği yerde bulunmas:, hattâ sı- sı düştükçe padişah nezdinde trika yapması Pertev efendi. yi eline geçen bir fusatı düş- Manı aleyhine kullanmağa sevk etmiştir: O esnada- İngiliz tebaasından | Çürgil ınm_mle bir tüecar Ka Tarıhten Bır Yapı'ak Felâketle neticelenen bir rekabet Pertev Paşa - | sin,, denilmiştir. Artık iki düş- _1__ Akif Paşa R. C. Ü. bıâliye müracaata mecbur edi - yor. — Çörçil hakkında yapılan | Muamelenin — tarziyesi maka- mında olarak Reisülkitap Akif efendi azlediliyor. * Bu infisalde Pertev paşanın büyük bir rol oynadığı varittir. Akif paşa bunu bir türlü | hazmedememiştir. hur “Tabsıra,, sında bu mese- leyi kendi noktai nazarına göre anlatmıştır. Akif efendinin Yazan : Ahmet Hulüsi efendiye üstelik paşalık ünvanı da veriliyor. Bu- na dair olan “hat,, da “Akif e- fendi dahi emekdarandan olmak | hasebiyle şehriye on bin kuruş| maaş tahsis ve duayı ömrümüz- de olmasını kenduye ifade ede- man - birbirlerine fenalık yapa- bilmek için her şeyden istifade ediyorlardı. Hattâ “Hayratiyı namı verilen Unkanamı köprü sünün açılışında Pertev efendi- nin söylediği: Âlem bedihi söyledi Hâza Sıratın Mustakim tarihini bahane ederek Akif efendinin softaları tahrik eyle- diği bile rivayet “olunur. | Akif efendi mazaliyet maaşi- | le bir köşede beklerken, mülki- yenazırı olan Pertev paşanın padişah nezdinde itibürr ayuka | çıkıyordu. Rahatsızlığından do- layı bir iki defa merasimde bu- | lunamamış, iyileşerek O senenin | “rükâb, resminde hazır — bulu- nunca kendisine pek çok iltifat edildikten başka bir de kıy- Hattâ meş-| ANKARA HABERLERİ İlL Ankara'da Askeri tababet ve tatbi- kat mektebi açıldı Ankara, 31 (Husust) — Gül - hane doktoru profesörlerinin idaresinde burada Cebeci as -| keri hastahanesinde askerf ta-| | babet ve tatbikat mektebi te- şekkül ederek faaliyete geçmiş ve hergün halktan hastalara | parasız bakmağa başlamıştır. Ankaranın İlk Mektepleri 22 Eylülde açılıyor Ankara, 31 (Hususi) — An- kara ve kazalarındaki /ilk mek- teplerde sekiz eylülde kayıt mu- amelesi ve yirmi iki eylülde ders lere başlanacaktır. Ankara Hukukunun ikmal imtihanları Ankara, 31 (Hususi) — An- kara hukukunda ikmal imtihan- larına altı lanacaktar. birinciteşrinde baş- BELEDİYEDE Floryanin tanzimi Floryanın temizlik işleri için tedbirler alınmaktadır. Bu cüm | leden olmak üzere her tarafa| göp için sepetler konacak, sey- yar satıcıların yerleri tayin edi- | İecek ve su ihtiyacı için yeni - den bazı çeşmeler yapılacak- tar. Ayrıca Floraya gazinosunun | şimale bakan - kısımlarına bü -| yük çam ağaçları dikilecektir. Şehir t'yatrosunun faaliyeti metli murassa bir kıhç veril- miştir. | Akif paşanın hasmına - ilk | darbesi: Pertev paşanın damadı mabeyin kâtiplerinden Vessaf | efendi aleyhinde vuku — buldu. | Sultan Mahmuda bu mutemed adamını nasıl gamizettiğini bib | miyoruz. Fakat bir gün, bir-| denbire Vessaf efendi -işden | el çektirilerek maadin işlerivle meşgul olmak üzere İs- tanbuldan uzaklaştırılıyor. Da- madınin nem, Pertev Dasanın zevalinin Pek az zaman sonra mıınuye nazırı Pertev paşa ile hiraderi İ mühimmatı harbiye nazıri E- efendi - ansızın- azledilerek v paşa Edirneye, Emim e-| fendi' Kü ya, Vassaf efen- di de Varnaya sürülüyorlar. Akif efendi vezir ve müşir rütbeleri ve paşalık ünvaniyle düşmanının- mevkiine geçiyor; mülkiye nazırı oluyor. Akif paşanın ilk icraatı mül- kiye kelimesini dahiliyeye tebdil eylemesidir. ı O zamanki (Takvimi Veka- yi) de Pertev paşa hakkında neşredilen ithamnameyi tarih| pek sathi görmüş, satırların a-| Tagında Akif Paşanın açıktan a- çığa kin ve garazının tebarüz eylediğini kaydetmiştir. | Sultan Mahmudun, Pertev paşa aleyhinde verdiği ârize şa- yanı dikkattir. Bazı parçaları-| ni naklediyorum: | “Çâkerlerinin infisalimdenb-e ridir ki on beş aydır mesalihi dahiliye ve hariciyeyi bilkülliye isti'ap etmişken biri kesup, biri katrana batırmak üzere dama- diyle bilittihat hemen akçeler kapmak ve devleti âliyeye mu- zır şeyler yapmak - misüllü sui harekât Aağraziyeye — inhimâk ile...... reyi sakim, karihası akim, bir hodbin ve “eş'em min Tu- veys,, meselinin masadakı bir âfeti mahz olmakla.. ilâh... İkinci Mahmud Akif Paşa - | mın bu maruzatını tahkik etme- den Pertev paşayı azl ve nefy ediyor. Âkif Paşa istiklâl i diği memuriyetinde di taraftar olduklarımı zane bütün memurları atmış ve y lerine kendi bendelerini getir - miştir. Akif Paşa için, hasmınin azil ve nefyi kâfi değildi, onu orta- getiril-| dan kaldırmağı düşünüyordu . Bir gece padişahın “âlemi ab,, da bir kac kadeh fazla | kaçırmasından istifade ederek - | padişaha — idam fermanını im - zalattı. | Hemen o gece Edirneye doğ-| ru yola çıkancellâdı. Akâf pa: Kuzuruna çağırtarak söyle söy- lemiştir: — Pertev - paşanın - boynunu | vuracağın zaman / tarafımdan selâm söyle ve de ki: “Akif pa> ga biraderiniz: “Yozgattan yal- | nuz deveci - çılımaz, ayni' zaman- | | da deve kinli adam da çıkar!,, dedi!. | ı Sultan Mahmut. ertesi. . günü Şehir Tiyatrosu Komedi kıs- mi artistleri 8 ağustos cuma günü akşamı Beşiktaşta aile bahçesinde — Beşiktaş Halkevi sosyal yardim kola menfaatine| (Dadı) 16 sında da (Paşa Haz-| retleri) piyeslerini temsil ede- YENİ BABAH Komisyonu ı Ayakkabılar için kâr zararını tesbit etti tır. Bu toplantıda komisyon, a- | yakkabıları üç cinse ayırarak yüzde kâr hadlerini tesbit et- Miştir. Buna nazaran lâstik a- yakkabı, çizme ve şoson satan- | İara yüzde 25, triyantafora ka- | di ve erkek ayakkahısı satan- lara yüzde 30 ve piyanta ve altı | kauçoklu ayakkabı - satanlara da yüzde 35 kâr haddi veril- | miştir. Bu karar, bugünden iti- baren mer'iyet mevkiine gire - cektir. | Diğer taraftan fiyat müra- kabe komisyonu, dün şu kimse- leri ihtikâr suçiyle adliyeye ver- miştir: Asmaaltında — Yordan (40 kuruşluk - yerli ayakkabı. çivi- sini 300 kuruşa sattığından), Bakırköyünde Ali Rıza (yerli naftalini 200 kuruşa sattığın - dan). Kürek yarışları İstanbul Su sporları Ajanlığından: 1 — Bölgemiz kürek teşvik yarış- Tarının ikincisi 3 Ağustos pazar gü- nü Beykozda yapılacaktır. 2 — Müsabakalara tam saat 13 de başlanacağından klüplerin, — toplantı mahalli olarak tayin edilen Beykoz parkı önünde en geç saat 12.30 da bulunmaları şarttır. 3 — Kidemliler arasındaki yarış- lardar Birinci ve ikineiliği kazanacak sporcular — Bandırmada — yapılacak Marmara kupası kürek yarışlarında bölgemizi, temsil edeceklerdir. | 4 — Hakemler: Baş hakem Rıza| Sueri - Bekir Na Negaa - İs- mail Dalyancı - Nedim Ulbatur - Bedri Keray - Nedim Özgen - Nuri | Bosut - Arif Sporel, ceklerdir. Saka komiseri: İbrahim Kelle. HARP VAZiYETİ Alman - Rus cephesi * (Baş tarafı 1 inci sahifeda) da intikal ettiğini Ru&lâr da iti Taf ettiklerine göre burada mi dafaa kuvvetlerinin — daha bir miktar çekilmek mecburiyetinde | kaldıkları sezilmektedir. Ötedenberi işaret ettiğim gi- bi, Ruslar Leningrad mmtaka- 'sını bırakmakla — yalnız m—mı; “ve mühim bir payıtahtı kaybet- Mmiş olmazlar. Novgoradı istih - daf eden hamle, Rüs ordusunun | sağ yanım tehdit eder ve Rus, donanmasının imhasına matuf- tur. O sebeple, Ruslar, bu mınta- kayr elden çıkarmamak için Vo- | | roşilof ordular grupunu - besle - l | | mek mecburiyetindedirler. Almanlar, Leningrad, Piskof hattını elde etmişlerdir ve No- vogradın 60 kilometre uzağın- dan geçen Leningrad - Mosko- va ana hattını kesmiye uğraş - maktadırlar. Leningrada Mos-| kovayı bağlayan diğer iki hat, | Leningrad * ordular grapunun ihtiyacını karşılayamaz. | En büyük çarpışmalar Smo-| lensk etrafında cereyan ediyor. Naoplyon da Rus ordusiyle Bu- rada savaşmıştı. Fakat bugün- kü ordulram — kuvveti Naolyon ve Korozef ordularınınkinin yir- mi mislidir. Silâh ve vasıta iti- bariyle de o vaktin orduları, “ayıldığı zaman idam fermanının hükmünü iptal için derhal ye- niden bir adam saldırılmış, fa- kat halâs haberi Edirneye Pi Paşanın idamından son- ev ra vasıl olmuştur. Gazebe uğrayanların emlâk ve eşyaları müsadere ve Pertev paşanın biraderi Emin efendi- | nin menfası Dimetokaya, tahvil | edildi. Akif paşa, bu vak'a hakkın- | da Takvimi Vekayie yazdığı fık- rada | “Edirnede — ikamete memur Pertev paşa —müptelâ olduğu illeti müzminesi — nüksiyle bir mahdan beri nâmizac ve meş -| gülü ilâç olduğu halde biemri teâlâ hülül eceli mev'udiyle füc- eten irtihali darıbeka etmiştir.,, diyer. Hem “meşgulü ilüç,, hem de “füceten — vefat,, tabirlerindeki (sibhi tenakuz) a Akif paşa gibi bir menşinin dikkat edeme- mesi hayrete şayandır. nisbet edilemiyecek — derecede geri idiler. Napolyon, nihayet, tabiatın zorluklarına ki yirminci asır nıedeuyeu, ta-)| biatı maksadına râmetmeye uğ- raşıyor. Son günlerde korsan gemile- rini barındıran - üsler, stratos - ferden geçen uçaklar tarafın- dan. dövüldü. Hastalık, Napolyon ordusu - nüm mevcudunu az zamanda üç- | te bire indirmişti. Bugün, hattı üstüva merileketlerinde hare - ketler yapan ordulara şahidiz. Bununla beraber, yaz ve kışm | yenilmez güçlükleri de Rus top- raklarında hesaba katmamak, | fiziyolojik müçssirleri anlama -| Ş EHİR HABE Mürakabe (( ©okuYyucu——) | yüzde kâr haddi istemişlerdir. DİYOR Kİ: Eczacılar Cemiyetinin bir tavzihi Gezetenizin — 26/7/1901 — tarikin nüshasının 2 İnci sahifesinde (0- kuyucu diyor ki) sütununda (Fi- yatı samte göre değişen ifaç) İikli gikâyet mektubuna berveçhi Ati zaruri cevabımızin sayın ga- zetenizde dercini riga ederiz Edirnekapı — cezahanesi — sahibi Bay Arif, müşterinin müraenati Üzerine eczahanesinde — bulunma- yan bu mamayı, mahaza, — reçete sahibine bir hizmet —olmak için | Anadolu ccza deposundan getirt- | miş ve 265 kuruşa satmıştır. Ana- | dolu deposunun mamayı Stavropulo — firmasından 240 kuruş topdan fiyata aldığı ve Bay Arife verdiği fatura ile sa bittir. Ve ccza deposunda beş ki Şi tarafından yapılan — zabıtla da, bu mamanın ne kutusunda, — ne etiketinde, satış fiyatı olmadığı da tesbit edilmiştir. Topdancıdan 240 kuruşa alınan bir mamanın, hem ecza deposu ve hem eczaha- neden geçerek 266 kuruşa satıl- masile elde edilen kâr, aynı fiya- 'ta Fiyat Mürakabe komisyonun- ca kabul edilen normal kâr haddi- nin dünundadır. ceza mezkür Müştekinin mektubunda, ecza- hane — müstahdimine — atfedilen malâyutak sözlerin de — sarfedil- memiş olduğu tahkikatımız cüm- lesinden olmakla, cczahane sahi- binin, ne İhtikâr bakımından, ne de vazifesini ihmal — bakımından bir taksiri olamıyacağını arzede- riz. Saygılarımızla. Türkiye Eczacıları Cemiyeti Relsi Hulki Göknar 200 Lâstik geldi İskenderun yoliyle memleke- timize 200 otomobil — iç ve dış lâstiği gelmiştir. — Bu lâsitkleri getirenler fiyat mürakabe ko - Misyonuna Mmüracaat — ederek Komisyon, İngiliz Hrası sahası- RLERİ eee — Ziya Gün Tesisi gn Tesisi idare için bir komisyon kuruldu Dün üniversite heyeti Ziya Gün tesisi hakkında tedkikatta bulunmak üzere fevkalâde ola- rak tolanmıştır. | Toplantıda noterlikten gön -| derilen tesis senedi maneibince | kan seçilmiştir. | Bu dekanlar Edebiyat fakül- | tesi dekanı Hâmid Ongunsu ile Hukuk - fakültesi dekamı — Ali Fuat Başgildir ki bu su te- sis heyeti rektörün reisliği al- tında şu zevattan ibaret olmak- tadıl Rektör Cemil Bilsel, bir pro- fesör Muzaffer Esad Gürhan, merhumun biraderzadesi Ziraat Bankası mürakiplerinden addin, Elmniyet Bankası m dürü Hâmid Ongunsu, Ali F Baggil. Yeni teşekkül eden heyet ilk içtimaını pazartesi gümü saat 11 de akdedecektir . İstimlak işleri sür'at- lendiriliyor İstimlâk işlerinin sür'atle de- vam etmesi için dün sabah bele diye reis muavini B. Rifat Yen- sel ve alâkadar daire müdürleri istimlâk — sahalarına giderek tedkikat yapınışlardır. B A | E Kisa Haberler ——— —— * Hirsizlik — Ahmed adında btir. sabıkali dün Küçükpazarda bir kah- vede yatıp kalkan 77 yaşında Şükrü. adında: bir ihtiyarm 75 ilrasım Çal- mış, dün yakalanarak adliyeye ve- rilmiştir. Ahmet tevkif olunmuştur: 4 Hava kuürumüna / taberrüler | Türk hava kurumu İstanbul şube- sine yeniden 12873 lirahık — teberrü na dahil memleketlerden getiri- len lâstikler için evvelce kabul ği kâr hadlerine yüzde — 5 lâvesiyle yeni getirilen bu 200 lâstiğe fiyat koymuştur. Fiyat- | lar bir diş lastiği için 178,5 lira- Hukuk Fakkülteleri talimatnamelerinin tavzihleri Dün İstanbul Üniversitesinde Ankara ve İstanbul Hukuk Fa- kültelerinim- - talimatnamelerini yapılmıstar. * Haliç vaporlar — Haliç idar sine ait vapurların Devlet Den ına devredildiğini yazmıştık. vapurlara Denizyolları forsu * Mudanya seterleri — De Denizyolları işletmesi, Mudany purfarı seferlerini — simdili üçe indirmiştir. Bu kararın tatbiki: başlanmıştır. e Terim kamisyonu Sliyeti — Üniversitede yon heyetinin ç: rif Vekili Hasan Âli Yü konmuş! na Mi de iştirak etmiştir. tevhid için bir tönplantı yapıl- muştir. Toplantıda Ankara ve İstanbullu olarak şu boksörler' bulunmuştur: Esad Arsebük, Nusret Meni-| ye, Sadri Maksudi Fuad Bazgil, Tahir Taner, Sıd- dık Sami, Hirş, Şevket, Mehmet | Ali Bilgiç. Toplantıya rektör Cemil Bil- sel riyaset etmiştir. Tetkikata devam olunacaktır. Aral, Ali| — vi eylerbeyi toosil çubesi — Bi ç Eminönü tramvay Eminönü meydanında | tramvay durağı vücude | Prost tarafindan nihayet kabul cel miştir. durağı — Rapalt bi lerbeyinde yeni bir belediye Mhsil subesi açılacaktır. Bunun içi:. yeni bir bina satın alınması kararlaştı - rılmıştır. * Yeni Seferbarlik Müdürü — Ye ni Seferberlik Mi vazifesine başlamıştır. B. Kâzım mak demektir. Haftalardanberi büyük stra- tejik teşebbüsler göze çarpmak tadır. Büradâ Rus mukaveme- tinin âmil olduğuna şüphe edi- lemez. Bugünkü müdafaalar, def ve tard (abvel) mahiyetin- de, —daima oynaktırlar. Rus mukabil taarruzu, hücum bam- leleri, hepsi müdafaa icapları - dir. Yıldırım hareketleri safhala- rının şimdilik kapanmış - bulun- duğunu ve son haftaların ha- rekâtınm . “meyzil,, — olduğunu kabul etmek iztırarmdayız. Mevziü, tabiyevi harekât — yıp ratıcıdır. Milyonlara varan za- yiatı ileri süremler, her halde mübaleğa etmektedirler Fası- lasızca ve insafsızca — devam e- den boğuşmaların çok vahalıya | malolduğuna — inanmak lâzım geliyor. Her iki ordu da, büyük şehamet eserleri göstermekte - dir. Zayiat, Çörçilin son bir nut- kunda tesbit ettiği miktarlara kadar yükselmiş ise, bu bâdire çok kanlıdır, şiddetini daha da arttırabilir, fakat muharipler safında rahneler açar ve mutla- ka kat'i neticeye yaklaştırır. Kuvvetler, muharebe mey - danlarma — akmakta, meydan muharebeleri en büyük dehşe- tiyle cereyan etmektedir. Bu- radta neticeyi siniri kuvvetli ola- nn alacağı meydandadir Ve bu akıbet, bir daha söylediğim gibi, bu harbin tari- hinde gerçekten bir dönüm nok taşı teşkil edecektir. İki mille- tin de mukadderatıbu müstraa- | lara bağlidir, deyebiliriz! ere y —LAVALLI GENÇ KIZ— Güzelliklerine- dayanamıyarak - çaldığı küpeler için hapis yatacak Sultamahmed civarında — oturan 17 yaşında — Nadide — adında; ot dükçagüzel — bir genç kız, evvelki akşam üzeri Hatice adında bir ka din arkadaşı — İle birlikte - Kapalı çarşıya- gitmiştir. Hatice, son günlerde nişanlısın- dan ayrıldığı için, — hazır. buraya gelmişken — parmağındaki — nişan yüzüğünü bir kuyumcuya — satma yr teklif etmiş ve beraber vant adıntda bir kuyumcunun dük kâm künda y a gitmişlerdir. — Hatlce Sünü — çıkarmış, vant ile pazartık ederken d nim gözleri tezgâh Üzerinde pıril pirit parlayan bir çift küpeye ta kılmiştir.. Ve gaha n avuçlıya rak çantası Nişan yüzüğünün pazarlığı uzun kıp paraları alarak ce dük kândan çıkmışlardır. Fakat büyük bir. Hayecan içinde olan — Nadide, sokakta arkadaşına birdenbire Aman kardeşim, — demiştir Ben buradı rkadaşıma” uğru yacağım, Bana müsaadi Nadide — Haticeden — ayrıldıktan sonra bir İki sokak ötedeki Ter İlkçi sokağına koşmuş ve bu ten ha sokakta kimsanin gör dikkat ederek bir ateş pa ellerini yakan küpeli a gibi bir. kaldı rum ftaşıtın altına saklamıştır. Na dide bir kaç gün sonra gelip kü peleri almak niyetindedir. Fakat kayumcu Yervant — bi hersizliğın — farkına hamen polise koşn harriye girşariştir Takip netic: h çarşıdan çık: | | $ dide dün bi fâkat dükküna he hangi gildim. Ti lerf gönünce kendimi k. ayri İktiyart çaldı Netfeede mahkeme Nadide, ay hapse mahi arak tir, G gür hüngür ağfamıştır. tesis heyeti için ittifakla iki de-) | | Ağustos 194İ Te BK İmlâ meselesi : ULUNAY Geçen gün salâhiyetli bir muharrir arkadaşımız hâlâ sa- bit bir şekil alamıyan, herkesin kolayca riayet edebileceği bir kaideye raptedilemiyen mühim bir meseleden, imlâ meselesin- den bahsediyor. Biz (imlâ) ke- limesini birisinin söyleyip yaz- dırması mânasma alırız. H ki frenkler (imlâ) kelimesinin bizdeki şeklimi rumcadan (dü- Tüst yazma) mânasına gelen ors toğraf) kelimesiyle ifade eder- ler. Birinin söyleyip diğerinin Yazan yazmasına (dikte) derler. Boş bir kâğıdı doldurma demek 0- lan (imlâ) kelimesi bizde artık ortograf mânasında kullanıldığı için (imlâ) deyi geçelim. Türkçede imlâ meselesi yal- nız yeni harflerin kabulünden sonra ortaya atılmış bir mesele değildir. Türkçe, arap harflerile yazıldığı zaman dahi halledilme- yen bir imlâ bahsi vardı. (Bü- tün), (başka) gibi ve buna ben- ziyen bir çok kelimeler tama - men yazamın ictihadıma tâbi bu- lunurdu. harflerini okutacak sadalı Tulmazdı. harfler & (Başka) — kelimesi “bşke,, veyahut “başke”, (olu- nur), (olur) şeklinde yazılır - dı. (Doğru) yu (tugri) diye yazmak icap ederdi. Niçin? Bu suale hiç kimsenin “çünkü.......- den başka verecek cevabi yok- tu. Arkadaşımızm “imlâ serkeş- liği,, dediği bu anarşinin o Za- | man şimdikinden daha kuv- | vetli olduğuna şüphem yok. | Çünkü şimdi hiç olmazsa orta- da teamül şeklinde girmiş bir kalde var: Telüâffuz edildiği gi- Di yazmak. Türkçenin arap barfleriyl yazıldığı devirde yalnız kökle- ri arap ve fars olan kı lisana ait bu " dari kurtalmuşlardır. Meselâ (h) sesi vören üç harfi de arap- ça bir kelimede yerinde kullan- i<maağ çok dikkat ederdik. Gü - cümüz kendi dilimize yettiği için ond istediğimiz gi dı. - Eide buna meberük edeci biç bir vasıta olmadığı için sadasız harfi- yan yana getirir- ler yazarlar.. ve ondan sonraki mes'uliyet artık okuyana aiti Bu hakiki keşmekeş içinde 2- dam akıllı arapça, farsça- talisil sayesinde lisana- bir nevi inli- r koyan bir zümre vardi ki onların karçısında şir okumak lâlardı söylemeğe mecal Bi zünbur,, diye' bağrışırlardı. İmlâ meselesi; sannolunduğu dar halli güç bur mesele değil- ibarettir. eya- bunun madığı hususi imlâ tarzı v bir kaide gebi zabul olunmı farz (ne: ninde olar rum ve dar haklı rum. Mutl: bir gülle temin et Fakat şahsi bi sine ciddan ihtiyacımız olduğ nu kaba! edenlerdenim. ULUNAY Yüzme müsabakaları küdar Halkevindem tertip cdlimi t 16 &> buşlar ştirk edecek — yüzücülerin i ini cum akşamıaa kadar Ralle evinde Suat Çetin'e — yazdırmaları ilâa olunur..