4 Temmuz 1941 İcUMA | 4 üncü Yıl - No. 1137 Yeni Sabah —— Beyaz Irkın | Haysiyeti Vichy Fransası Sariye- de ingilizlerle çarpışır- ken mağlüp olmayı dü- şünmüyor da Suriyeli arapların bu beyazlar kavgasına bakarak şı- maracaklarından korku- yor. zt s) Hüseyin Cahid YALÇIN zırı General Hutzi- E ger'in pek dikkate lâ- yık bazı beyanatını Ofi A- İansı bize Vichy'den bildir. Bu kadar müdhiş ve feci| vak'alar geçirdikten Ssonra Vichy Fransızları hakkın- da o möşhur hiç bir şey öj renmemiş ve hiç bir şey u- | nutmamış sözlerini derin bir esefle tekrar etmeğe ma- hal vardır. General Hutzinger Su- riye —meselesini - mevzuu bahsediyor. Suriyede İngi- | lizlerin kullandıkları — usulü | kullanmağa - tenezzül etme- diklerini anlatıyor. Bunun da sebebi, generalin söz- ransız Harbiye Na- lerini avnen tekrar etmek lâzım gelirse, “Yerlilere be- yazların hacil bir vaziyette bulunduğu hissini mek” verme- arzusudur. — Onlara bir his vermek, mede- karşı — yapmamak istedikleri bir hiyanet olur- muş. General 'nihayet mak- satlarını şu cümle içinde hü- lâsa ediyor: ; Beyaz arkın prestijini muhafaza edemiyecek — bir | vaziyette olduğunu göster- mek istemiyoruz. —leERDE( 5) umumi ric'at halinde Muhasara edilen bir kısım kuvvet- lerden 160,000 kişi teslim oldu Kızıl ordu asıl müstahkem hatta çekiliyor Vişi, 3 (a.a.) — Bernden ö renildiğine göre Minsk'in Şar - kında, büyük Rusyaya girmiş olan Almanlar şiddetli hücum - larla Petragrad üzerine yürü - mektedir. Moskova, bu istika « mete her çapta büyük miktarda tanklar gönderilmesi için emir vermiştir. Arka hatlardan gelen bütün (Sonu sayfa 5 sütun 2 de) Heyhat! Ne boş gayret!.| Şimdi değil, Rhin üzerinde | Senegalli zencilere — nöbet | beklettirildiği günden — iti- | Daren beyaz irkın prestiji sıfıra inmiştir. Vichy Har- biye Nazırının düşünüş ve | görüş tarzını açıkça mey- | dana koyan ve onun şuuru- | nun altındaki -gürüur ve ta-| hakkümü ifşa eden bu söz- | ler bizi uzun uzun düşündü- | recek bir mahiyettedir. Çün- kü dünyanın çektiği ıstı- rap ve felâketlerin kaynak- larından birini bütün çıplak- lığı ile izah ediyorlar. | General Hutziger Avrupa insanlarının — ruhlarındaki | çirkin ve utanılacak yara- | — Jardan birini farkında — ol- | madan teşrih etmiştir. Bu | | Avrupalılık gürür ve aza -| metidir; yüksek 1rk hüly: sıdır. Dünyada milyonlarca -i | — sanları, bir çok ırkları köle | haline getirmek ve koca ko- ca diyarları insafsızca - is- tismar etmek istiyen, yolla- rını şaşırmış, — kendilerini dev — aynasında görmeğe başlamış, ahlâk ve — ideale tekme vurarak yalnız tek- | — nik ve maddi terakkiyi kül- | — tür ve medeni; nnetmiş #ımarık, mütecaviz, hodgâm ve zalim insanların yarattık- ları felâkettir. | Avrupalılar Si vet ve teknik itibariyle ken- kuvvetli gördüler ka kavimleri esir gibi akta kâr buldular. Mazur — göstermek kendilerini medeni, kavimleri geri, medeni, iptidai ve | diye tavsif e'Üler. Re li insanların dünyada yal- nız bir hakları vardı: Be- yazlara hizmetkâr - olma Müstemlekelerde — yaşayan bazı Avrupalıların bu üs- tünlük ve ilerilik çılgınlık- ları içinde yerlilere reva | — gördükleri zulüm, yamyam | — kabilelerinin dehşetli » — getlerini çok geride | — cak feci misaller ar: Medeni Avrupa ailesine men sup bazı insanların müs- temlekelerdeki — hunharlık- larının hikâyesi, beseriyetin kara kitabıdır. | Onlar memleketlerini zaptettikleri geri v ğ insanlar arasında, bey Yüksek göstermek için kuv- Vetli oldukları fikrini yer- | | İ için de Stalin Yoldaşın Nutku “Çekilirken her şe- yi tahrip ediniz “Hitlerin ordusu vaktile Napolyonun ordusu gibi mağlup edilecektir,, Moskova, (a.a.) — Reuter: B. Stalin, bütün Sovyet rad - yo istasyonları ile neşredilen bir beyanatta bulunmuş ve ez- “cümle demiştir ki: | Sovyet ordusunun kahraman-| * ca mukavemetine ve düşmanın (Sonu sayfa 5 sütun 3 de) lilerin ruhlarınıa hâketmek için hiç bir zülmü kâfi görmezler. Çünkü başka kavimler aşağı bi- rer mahkümdurlar, Ham insan- lardır; yarı insanlardır. Ve hâ- kim ve efendi yalnız beyazlar- dir İşte Vichy Fransası Suriye- de hâlâ bu kafağile oturuyor ve şırmış bir halde kaldığını saltanat sürmek istiyor. İngi- rürken, Suriyeyi istilâya başla- lizlerle çarpışırken lüp ol- yan Hür Fransanın hürriyet mayı düşünmiy rli- mefhumunu hakikaten anlamış Suriy ka lerin, yani bu beyazlar Arapların 'gasına bakarak kuruş GÜNLÜK SİYASİ HALK GAZETESİ l ALMAN-RUS | fi : İ —— HARBİ — /,, a | Y Sovyetler Almanlar tarafından işgal edilen mıntakayı gösterir harita K Tz M gçe ; HARP VAZiYETİ — Tank Muharebeleri On günlük kanlı çarpışmalar, Ruslar aleyhinde telâfisi kabil olmayan çöküntüler kaydetmiş'değildir YAZAN : Emekli General Kemal Koçer Bu harp başlıyalı on gündür;| ve ölüm saçan bu iki harp silâ muharebe, tayyareler ve tanklar | hı, iki yıldır, zafer yolları açtı arasında cereyan ediyor. Ateş (Sonu sayfa 5 sütun 1 de) (Gehneral Kazım Dirik | dün vefat etti Merhumun Edirneden getirilen nâşı î İzmire nakil ve orada defnedilecek Edirnede vefat eden Trakya umumit müfettişi general Kâzım | Dirik'in cenazesi dün gece geç Edirneden şeh- ntizaren Gülhane A nesine naklolunmuştur. Kâzım Dirik'i | (Sonu sayfa & sütun sine kavuşurlarsa Bü ancak bir intikal devresi olacaktır. Ümit edelim ki dökülen kanlar Sıınun—î cusu olsun. Ve insanları cihan şümül bir kurtuluşa götürsün. | Vichy Fransasınin hâlâ riyede Üstün ırk rolünü oyı mak hülyası içinde yolunu nlara yakışacak bir s yenin istiklâlini i! in: Su şımaracaklarından ve artık Av- si kalbe biraz ümid ve ınşirah rupalılar karşısında titremiye- Veriyor. Fransanın esir bir vazi- ceklerinden: korkuyorlar. — Bu » yete düşmemesi için cidal eden ovvyot Röamt 'Tebi kanlı Avrupa hâkimiyeti için Fransız vatanperverleri de - di- Mönkövaz'ü: a ) L BAvaĞt müstemlekelerde artık hayat | ğer tarafta başka bir kavmi e-| ( () barat bürosunur yarı- | hakkı kalmadığını Vichy — na-| Saret altında tutmağa kalkış- — Si rAr TC Beee Ve zırları hâlâ anlamamışlar de- Sa idi, artık insanların muha 2 Temniuz günü “kıtalarımız mek oluyor. Şimdi dökülmekte kemesinden ve kalbinden ümit Murmansk ve Kexholm istika- olan bu rdan sonra beşeri- " kesmek icap ederdi. Üstün ve — met de düşman piyadesine | yet için renk ve ırk farkı olma- ırk fikri: en büyük dü ve Dvinsk, Borisov, Bob dan ne cihanşümul bir esaret ; emperyalizm; en büyük ci- ruisk ve Luck bö lerinde dü: vardır, ne cihanşümül bir kur-| nayet. Bütün devletler müsa-| »an seyyar kıtalarına karşı şid- | tuluş. Bu iki ucdan birisi ta- Vi ve gönül rızasiyle bir işbirliği — 4011i ve çetin muharebelerde çar hakkük edinciye kadar insanlar en büyük acılar içinde kıvrana- caklar ve arada bir sulh devre- tesis etmezlerse kurtüluş çaresi ,, ,mışıardır. Cephenin diğer böl olmıyacaktır. gelerirde t kıtaları, hu-| Hüseyin Cahid YALÇIN | (Bonu sayfa & sütun 4 de) | Milli Şef Ankara Devlet Konservatuva- rını teşrif etti İlk mezunlara diploma tevzii merasiminde hazır bulundu İNÖNÜ Milli Şef Ankara, 3 (Hususi) — Cüm- hurreisimiz Milli Şef İnönü bu- gün Devlet Konservatuvarında yapılan ilk mezunlara diploma tevzii merasimine şeref vermiş; lerdir. Cümhurreisimiz merasim salonuna girerken İstiklâl Mar- | Şi ile karşılanmıştır.. Bundan sonra Maarif Vekili Hasan Âli | Yücel Devlet Konservatuvarı ve Tiyatro mektebi mezunlarına | hitaben alkışlarla karşılanan uzun bir nutuk irad etmiştir. —| Vekil nutkunda hükümetin | himmeti ile bu yüksek san'at Müessesesinin nasıl kuruldu -| ğunu, geçirdiği tekâmül devre- Haraççı Kardeşler Ltd. Ş. İstânbulun en zengin ceşitli MOBİLYE matazandır. Salonlarını her zaman gezebilirsiniz İsta nbul, Fincancılar, Rıza paşa lerini anlatmış ve iki kısımdan ilk defa neş'et eden 12 talebeye muvaffakıyetler temenni etmiş- | tir. | Bu münasebetle Tiyatro kıs- | mından birincilikle mezun olan Ertuğrul İlgitte ve Konserva -| tuvar mezunları kisminin - bi- | rincisi Nazmiye — Sakaryaya Milli Şefin batırasını taşıyan bi rer altın saat hediye edilmiştir. Japonyanın kararı Hariciye Nazırı müphem | bir beyanatta bulundu Tokyo, 3 (asa.) — Domei a-| jansı, Japon hariciye nazırı B. Matsuoka'nın aşağıdaki beyana- tını neşretmiştir: | — Hükümetin bildirmis - olduğu | veçhile, imparatorun riyasetinde konferansta, “Mühim f karar,, alınmıştır. - Rus harbinden doğan vaziyete, bunun Almanya - ile Sovyetler Birliği arasında bir harp olduğu hakkında yapılacak basit bir müşahede ile ka namıyacağı pek tabildir. Vaziye tin inkişafını, en yüksek ve en kuvvetli dikkat ve azimle takip| etmek niyetindeyiz. Hazırlıklar pılmaktadır ve bu hazırlıkla- Yal-| fını elerin inkiş; ziyetini, muhtelif leri ve bu devletle z rini alâkadar eden siya şeraitte de hiçbir n yorül- mı: bir dikkatle takip et- memiz lâzımdır Bütün dünyada, fakat bilha sa yakın şark ğrudan doğ- ruya memleketimizi alâkadar e- den tehlike vaziyeti inkişaf et- mektedir. Vi ciddileştikçe milletimizin o derece daha sü - kün ve soğukkanlılık gösterme si lâzımdır. Bütün kuvvetleri müttehit bir halde, milletimiz, imparatorun azmine tebaiyetle Japonya için çizilmiş vyolda yü: rürken en ufak bir hata bile iş- len e çalışmalıdır. Tokyo, 8 (a.a.) — Dün saat 14 de, Alman ve İtalyan büyük elcileri B. Matsuokayı ziyaret etmiştir. B. Matsuoka, saat 15 de de, hükümetin kısa beyanatı hakkında malümat almak isti yen Sovyet büyük elçisini kabul eylemiştir TELEFON : 20795 ekseriyetle itim Ankara, 3 (a.a.) — Meclis Parti grupu bugün (3.7.1941) saat 9.30 da Meclis Reis Ve- kili ve Seyhan mebusu Hil- mi Oranın riyasetinde fevka- lâde olarak toplanmıştır. İlk defa söz alan Başvekil Dr. Refik Saydam, Milli Mü- dafaa Vekili Saffet Arıkan'ın vekillikten affını istediğini söylemiş ve Meclis Parti gru punun — bu husustaki mütale- asını anlamak üzere hafi reye müracaat edileceğini ilâve et- miştir . Bunun üzerine bütün meb - Parti Meclis Grupunun fevka lâde toplantısı Milli Müdafaa Vekiline büyüki yokuşu 59 - G1 - 63.Telefon: 22060 J ! l 4 at beyan edildi uslar isim sırasile kürsüye gelerek reylerini istimal etmiş- lerdir. Neticede toplantıda ha- zır bulunan 223 meb'ustan 14 ünün muhalif rey verdiği ve 209 zunun kendisine itimat beyan ettiği anlaşılmıştır. Parti müstakil grupunun grup reis vekili ve İstanbul meb'usu Ali Rana Tarhanın riyasetinde yaptığı toplantı- da ayni mesele hakkında ha- fi reye müracaat edilmiş, müs takil grup âzalarının ittifak- la Saffet Arıkana itimat be- yan ettiği anlaşılmıştır. Meeclis yarın bir aylık tatil yapıyor Başvekil siyasi mahiyette umumi beyanatta bulunacak Hükümet itimat istiyecek Ankara, 3 (Hususi) — Mecli- gin yarınki toplantısında bir ay- lık yaz tatili yapacağından Baş vekilin siyasi mahiyette umu- mi beyanatta bulnması ve Re- fah vapuru hâdisesine de temas ederek itimat reyi alması muh- temeldir. Yarınki Meclis müza- kereleri radyo ile bütün yurda neşredilecektir. Meclis ruznamesine alınan kanunlar Ankara, 3 (Hususi) — Yarın Meciste kaymakamlığa alına - cakların yetiştirilmesi ve kabili- yetlilerin valiliklere terfii — ve kaymakam olacakların hangi devlet hizmetlerindeki kıdemle- rinin sayılacağı hakkındaki lâ- B a konuşulacaktır. Ayrıca be- ilâtı olan vilâyet mer- teşkilâtının doğrudan doğruya defterdarın idaresi al- tında olmasına dair lâyiha Mec- lig ruznamesine alındı. Bundan başka Hatayın anavatana ilha- kından önce orada öğretmenlik yapanların mağduriyetlerine son veren lâyiha ile devlet demiryo! | İİFIKRA | Tebliğler karşısında dünya efkârı Yazan: Aka Gündüz hududu dahilinde ayrıca $ Dr. Refik Saydam larının 25 kuruşu geçmiyen ek- sik tahsilâtın aranmaması hak- kındaki lâyiha Meclis ruzname- sine alınmıştır. mak veya yalanlamak kimsenin harcı değil. Çün kü: döğüşenler — iki devlettir. Hava, kara ve su teknikleri az çok biribirinin ay- nidir. Harp sanayii iki tarafta da modern ve topyekün harp için kurulmuştur. Berlin yedi sene, Moskova yirmi sene bu iş üzerinde bütün kuvvet ve kabi- a liyetlerini teksif etmişlerdir. Cermano - Sovyet harbi, dün- Fakat aradaki bu on üç senelik ya hâdiselerini takip edenleri fark bir eksiklik göstermiyor. ürprize uğratmadı. Biliniyor- Alman harp ideali se- du ki, er, geç bu barut fıçısı a- eş alacaktır. Bunun - âmilleri, epleri ancak harpten - sonra mütajga ve tetkik edilmelidir. Üç milyon insan - boğazla- şırken masa başına geçerek ulu orta hüküm yürütmek biraz ha- fiflik ve birçok insafsızlık olur. Be zzam fa anın garip tecellilerinden bir ni bahsime mevzu ediyorum. O da iki tarafın harp tebliğleri- dir Bu tebliğler o derece iddia © mertebe mübaleğalı bir suret- te dünya efkârının tepesine yı- ğıliyor ki doğruyu yanlıştan, eğriyi doğrudan — ayırdetmek mümkün olmuyor Dünya efkârı eski tâbirile lâl ve hayran kalıp .gitmektedir. Daha doğrusu bir şaşkınlık kâ- busu içinde iyliyeceğini bi- lemiyor. Tebliğlerin; haberlerin bu biçimde olmalarını haklı gör- meli, Hiçbir tanesini - doğrula- neye yirmi seneyi s rünüyor. Silâh, insan ve çeşidine bakılınca ort muvazene var gibi Dünya harbi başlıyalı beri harp mütehassısları, harp tah- mincileri o kadar üreyip türedi ki sürüsüne bereket! Fakat yi- ne bereket versin ki, ne diyor- larsa mutlaka aksi çıkıyor O halde bu tebliğlere karşı ne yapmalı? Dünya efkârına ka- Tışmam. İster bocalar, ister i- nanmaz, ister inanır. Fakat bi- zim yapacağımız pek basitlir: Her iki tarafın tebliğlerini old ğu gibi almak; olduğu gibi bul etmek; âzami derece sı kanlı davranmak; hiçbir indi hükme kulak mak, Ve her iki tarafın tebliğlerine karşı berberin sözünü hatırlamak. — Berber! demiş, saçım mı, kara mı? — 'Şimdi önüne düşecek gö- rürsün. u- ak KEaa aa A AMT K T Y A -— —— —