21 Haziran 1941 l Cumartesi 4 üncü Yıl - No. 112 4 Yeni Sabah ÜNLÜK sıYAsl HALK GAZETESİ İDARE YERİ Nuruosmaniye, No. 84 Tstanbul VuUgraf: YENİ SABAH Mnb-ll_ TELEFON: 20795 Her yerde 5 Kurııı Milli Ş ef£Dün 1Akşam Yalovay a Hareket Etti Milli Şef İstas- yonda Hararet- le teşyi olundu Ankara, 20 (aa.) — Reisi- Gümhur İsmet İnönü, bu akşam hususi trenleri ile, bir kaç gün istirahat etmek üzere Yalova- ya hareket etmişler ve i: da Büyük Millet Meci Abdülhalik Renda, Başvekil Dr. Refik Saydam, bütün vekiller, Cün'huriyet Halk Partisi ge - nel Sekreteri, bir çok mebuslar, Ankara Valisi ve Belediye Rei- si, Mevki ve Merkez Komutan- ları, Emniyet Müdürü ve diğer çok zevat tarafından teşy nişlerdir. Bir tefekkür vesilesi TERREY| Geçirilmekte olan imti- han henüz bitmemiştir. Fa- kat şimdiye kadar elde edi. len semereler bizim için bundan sonraki muvaffaki- gyetlerin de bir müjdecisidir ve kefilidir. Y Yazan: Hüseyin Cahid YALÇIN lli Şef ıs MET İN NÜ Milli Şefle B. yez Hitler arasında “Ankara, 20 (a.a.) — Türk - Reich'i Führer şal lyesi Ekselâns Adolf Hitler Alman Reich'ı Führer şansölyesi Berlin Türkiye Üe —Almanya ara- sında samimi ve hakiki bir dostluğu temhir eden mu- ahedenin imzası münasebetile ekselânsınıza, , tam memnuni- yetimin ifadesini bildirmekle bilhassa bahtiyarım. Bugün, iki memleketimiz ve milletlerimiz, karşılıklı bir itimad devresine, daima orada kalmak kat'i azmile giriyor - lar. Bu mesuüt fırsattan bilisti- fade, size dostluğumun — bü- tün teminatını yollıyorum, bay şansölye. Ankara, 18 Haziran 1941 İsmet İNÖNÜ akdi münasebetiyle, Reisicümhur İsmet İnönü Alman dostluk muahedesinnin ile Alman Adolf Hitler arasında aşağıdaki telgraflar teati edilmiştir: Ekselâns İsmet İnönü Türkiye Reisicümhuru Ankara İki memleketimiz arasında- ki samimi dostluğu teyit eden Alman - Türk muahedesinin imzası münasebetiyle, benim de bu muahedenin akdinden dolayı en büyük memnuniye- ti hissetmekte — olduğumu, dostane telgrafinıza — ceva- ben, ekselânsınıza bildiririm. Ben de iki memleketimizin bundan böyle devamlı bir karşılıklı itimad devresine girdiği hususundaki kanaati- nize iştirâk ediyorum. Dostane - hissiyatınızın te- minatından dolayı size teşek- * kür eder ve ben de size ayni dostane hislerimi en hararetli bir surette tekrarlarım. Berlin, 19 Haziran 1941 Adolf HİTLER Alman Devlet Reisi - HITLER nkaradan avdet ediyo- rum. Yemek vagonun- dayım. Artık İstanbu- la yaklaştığımız — için ortalık biraz tenhalaşmış. Bir masanın üzerinde ağı açık büyük bir| —. madeni kâse, içi kesme şeker parçalarile hâlâ dolu. Karşımda bir ecnebi rahat rahat kahval- tısını tamamlıyor. Artan tere yağı kıvrımları küçük tabağın içinde duruyor. Reçelini de bi- tirememiş son bir gayretle bir dilim ekmeğe bir iki parca tere- yağı sürdü. Ve üzerini çilek re- Çeli tanelerile kapladı. Tamam- hyamamış olduğu çaydan — bir yudum daha aldı ve nihayet önündeki şeylerin hepsini biti- remiyeceğine kanaat getirerek arkasına yaslandı. Gözlerim pencereden dışarıda dolu danelerle sallanan buğday tarlalarına ilişti. Önümüzdeki mevsim için vâdettiği refah ve mebzuliyet müjdesile bu güzel yeşillik insana derin bir ferah yeriyordu. Kalbde bilâ ihtiyar bir nikbinlik, ümit ve neş'e peyda oluyor. Güzel bir yaz sa: Bahında dünyayı pembe bir renk altında görerek hayattan zevk alırken birdenbire haya- limde muztarip bir beseriyetin feci mahrumiyet sahneleri can- landı. Birdenbire biraz evvel duymuş olduğum hodgâm mem nuniyetten dolayı sıkıldım. Fil- hakika uzun aylardanberi her| taraftan alınan haberler, çok | büyük — ıztırapların içimize doldurmuştu. Şimdi bu yemek vagonu da yiyecek hususunda bomboş - olabilirdi Bizim bu tarlalar da ekim kalabilir, her tarafı yabani Jar kaplıyabilirdi. ot Bizim tren - lerimizin üzerlerine de bomba- lar düşebilir, köprülerimiz — yı- kılır ve yollarımız bozulurdu İki seneye yakın bir müddet - tenberi dünyanın üzerinde bir ateş ve kan kasırgası dolaşıyor du, Avrupanın uzak bir tarafın da patlayan harp yangını bü- tün Avrupayı kapladıktan sonra kıvyrım kıvrım fımızda dolaşmış EEEMER ( c V KÖLE | Yazan: ULUNAY Pek yakında neşre başlayacağımız bu eser, senenin en faz- la alâka uyandırıcı romanı olacaktır. sızılarını | düşünüyorum. - Bizim © alevlerile etra- | hudut- | tü sabahı bu kadar bol ve müte- ,nuvxı nimetlerile mes'ud . bir| Milli Şef | Dil Tarih Kurumu- nu Ziyaret Etti Ankara, 20 (a.a.) Türk Tarih Kurumunun hâmi reisi Milli Şef İsmet İnönü bugün Tarih - Dil ve Cöğrafya Faki tesi binasındaki Türk Tarih (Sonu Un 2 vi yardım İstanbulda bulunan ve aske- re giden hemşehrilerimizin ai- lelerine belediye tarafından ya-| pılan yardım karşılığı - olarak| tahsil olunacak paralar için be-İ larımızın civarına - gelince i: kametini değiştirerek sanki bu mübarek vatanın kutsi hari- mine temasdan bir azap duyar gibi bizden uzaklaşmıştı. Bu kör bir tesadüfün eseri, parlak bir talihin lütfu mu idi? Şüphesiz ki hayır. Tyi gören, i tahlil eden, iyi ve| arar veren bir baş memle iy | kete bu mes'ud va: ti temin etmişti. Vatanını seven, şefine itimat ve iman besliyen bir| millet kendisine gösterilen yol-| da en sıkı bir disiplin ile tek bir vücut halinde gayeye doğru | yürümüştü. Ve dünyanın en kahraman en feragatli ve ita-| atli bir ordusu her dakika va- zifesini yapmaya hazır hudut- nöbet beklemişti. İşte bir| 'a n memleketin müdafaa sını temin mak&adile en hara- retli bir faaliyet içinde her ted. bir alınırken diğer hr.ıllvm' köylü ekmiş, esnaf çalışmı Car Uğraşmış, Mmemur vazi- ini yapmış ve bu güzel yaz| ard sahne arzedebilmek imkânını bulmuştu. Türkiye bugünkü çok rahat, çok müreffeh ve mes'ud J | işte bu esaslı âmillere halini borçlu- g dur. Şefine, Berlinde — *Berlin.— 20aml-— Alman matbuatı Türk - Alman müa - hedesi hakkında heyecanlı ma- kaleler yazmakta devam ediyor. Almanyanın bu muahedeyi büyük bir hâdise olarak telâkki ettiği intibar gitgide artmakta- dir ve Alman nııcbuımııı teza- hürleri de şimdiye kadar vuku bulan tezahürlerinin üstündedir, Alman siyaset âleminin tezahü- ratı İnönü ve Saracoğlunun si- (Sonu sayfa 5 sütun 8 de) Asker ailelerine projesi Vesaiti nakliyeye ve sinemalara yapılacak zamların miktarı lediye daimi encümeninin tet - kikler yaptığını yazmıştık. Bu tetkikat neticelenmiş ve beledi- ye daimi encümeni bu hususda (Sonu sayfa 2 sütun 4 de) hükümetine, vatan perverliğine, mesaisine, azim ve imanına borçludur.. Geçirilmekte olan imtihan üz bitmemiştir. Fakat şim- e kadar elde edilen semere- ler bizim için bundan sonraki muvaffakiyetlerin de bir müj- decisidir ve kefilidir. Tutulan yol tecrübeden geçmiştir. Ve Pu toeribo, hepimisi “memnün ve müsterih bırakmıştır. Her- kes artık vazifesini öğrenmiş ve ruhuna sindirmiş bulunuyor. Bir kaç gün içinde bazı memle- ketlerin mahvoldukları bir dev rede sarsılmadan ayakta dur - mak ve durdukça kuvvetlenmek imkânını temin eden Türkiye gittikçe artmış itimat ve met, neti sayesinde $ ül dün- ya devresini mu nihayete erdirmek ümidine pek haklı olarak sahiptir. Türkiyenin halini, felâ içindeki memleketlerin vaziye lerile mukayesı ğimiz man vazifesinin yolu vicdanla rımızda bütün bütün vâzıh v nurlu bir şekil almaktadır. Bi bugüne eriştiren Amiller, bizim ve teşanüdümlüz sarsılmadıkça bizi daha nurlu günlere ulaştı- racaklardır. Hüseyin Cahid YALÇIN affakiyetle| Romada “Raoma;: 20 (axa.) — Stefani ajansı bildiriyor: Romada söylenildiğine göre, Türk - Alman paktının imzala- nacağını B. Von Ribbentrop Ve (Sonu sayfa 5 sütun 4 de) Finlandiya askeri tedbirler almakta devam ediyor Stokholm, 20 (a.a.) — Ofi: Helsinkiden bildirildiğine göre, oldukça mühim kuvvetle- rin Moskova - Leningrad hattı üzerinde hareket halinde bulun- dukları görülmüştür. Finlandi ya hükümetinin bu sabah neş - Tettiği tebliğde bazı ihtiyat sı- nıflar fevkalâde davet edilmek- tedir. Finlandiyada büyük şe- hirlerde pasif müdafaa tedbir- leri alınmaktadır. Son günlerde askeri faaliyet artmıştır. Helsinki, 20 (a.a. )— 1897 yılında ve daha sonra doğan bütün ordu mensuplarının aske- ri makamlara müracaatları lü- zumu ilânlarla bildirilmiştir. Bu husustaki emirname milli mü dafaa nazırının imzasını taşı-| maktadır. Vichy de Clermont Ferraad, 20 (a. &) — Havas Ofi ajansı bildi. riyor: Petit Journal gazetesi, Türk- “Alman muahedesinin akdi hak- Sonu sayfa 5 sütun 5 S. Rusya Kızıl ordu garp hududunda atış talimi yapıyor Vichy, 20 (a.a.) — Moskova- dan bildirildiğine göre Mosko- va radyosu bu sabahki neşriya- tında Sovyetler birliğile hem- hudut olan memleketlerde alı - nan ihtiyat tedbirleri hakkında hiç bir şey söylememiştir. Sov - yet halkından hasıl edilebilen İntibaa bakılırsa hudutlarda gayri mutad hiç bir şey cere - yan etmemektedir. (Sonu sayfa 5 sütun 7 de) Timurlengin mezarı bulundu Semerkand, 20 (a.a.) 19 Haziranda da Gouremirdeki es- | ki mezarların açılmasına de- yam edilmiş lâhdin alltında iş- P—HARP — VAZiYETİi Silâh, metot ve zaylat YAZAN: Emekli General Kemal Koçer Seri ve mükerrer ateşli si- lâhların icadı ile atın kor- kunç bir raddeye varacağı tahmin edilmişti. Hareket harpleri, araziden, arazi örtü- lerinden ve topraktan kuvvet almaya imkân bırakmıyan muharebe safhalarında büyük atla karşılıyordu. Ateş tefevvuku, herhangi bir mu- harebe vaziyetinde — me neticeye götürebilirdi ve ateş de dayanmıyan gebbüsler de akamete mah- || kümdu. | (Sonü sayfa 5 aüle .. 1 de) eti Si — lenmemiş taştan yapılmış beş levha bulunmuştur. — Bunlar yanyana sıralanmış - bir halde keşfedilmiştir. Mermer lâhdin içinde adan bir tabut bu- lunmuştur. Tabutun üzerinde yazılar ve tezyinatla işlenmiş | Ve rengi solmuş kıymetli bir örtü bulunmuştur. —Altın, gü- müş ve sırma ile işl, olan bü örtünün modrs afında da yazılar vardır Tabutun içindeki iskeletin Ti- m (Sonu sayfa 5 sütun 7 de) Rumen vapurları limanımızdan aynlmıyorlar Ruman seyri: tasından verilen zaran limanımızdaki Rumanya bandıralhı vapurlar, iş'arı âhire kadar Rumany gitmeyip li- manımızda kalacaktır.. İ (Sonu sayfa 5 sütun 5 de) | Türk- Alman Muahedesinin Dunyadakı Akisleri Moskovada| — Moskovada akisler Möskava, 20 (a.a.) — Ofi: Sovyet basını, Türk - Alman muahedesinin metnini ve Berün-4 | le Ankara arasında ticari müna- sebetlerin inkişafı hakkında ta - ati edilen notaları hiçbir müta-| lea yürütmeden neşretmiştir. Yabancı müşahitler, Türk - Al man muahedesinin Türkiye ile Soovyetler birliği arasında ki Münasebetleri bozabileceğini zan , etmiyorlar. Muahede'de her iki| hükümet tarafından evvelce gi- rişilmiş taahhütler hakkmdıl ihtiyati kayıtlar mevcuttur. Tür (Sonu sayfa 5 sütun 4 de) B. Hitler Berlin Elçimizi kabul etti Berlin, 20 (a.a.) — Hüsusf muhabirimiz bildiriyor: Büyük elçimiz Hüsrev Gere- de dün saat 16 da Führer ta- rafından kabul olunarak Reisi- cümhur İnönü tarafından gön- derilen cevabi mektubu takdim etmiştir. Büyük elçimiz geliş ve gidişinde bir askeri kıta tora- fından selâmlanmış ve mülâkat (Sonu sayfa P sütun 3 de) Örfi İdare altı ay daha uzatıldı Meclis Başvekaletın bu husus- taki teklifini ittifakla kabul etti Ankara, 20 (a.a.) — Büyük| Millet Meclisi bugün Şemsettin | Günaltayın başkanlığında top- | celsenin açılmasını stanbul, — Edirne, | e Çonakka' -| İFIKRrRA | Bir cenaze ve seyircileri Yazan! Aka Gündüz Bayrak ıili tabutu camiin na koydular. Eşle- gönderdikleri ç rin dostların lenkleri arkadaki duvara da) dılar, Öğle namazı bitince cena- ze namazı kılınacak. Cenaze ile gelenler ölüyı östermek için susuyorlar konu: mak #erekince fıskos ediyor Birşe le, Kocaeli vilâyetlerinde 23 İ- kinciteşrin 940 tarihinde ilân ve Büyük Millet Meclisin: rarlariyle üçer ay temdid edil - miş olan örfi idarenin hitamın - (Sonu sayfa 5 sütun 3 de) den şık. Pembe üstüne mör me- nekşeler pek yakışmış doğrusu. — Sağdan ikincinin gülleri de güzel. Acaba sahici gül nu? Lâme kordelâsından altı yaka çıkar, — Teyzemin kızı şu soldaki gelengin renginde bir rob yap- tırdı. Şimdi moda imiş. Gözüm yok yaptırsın, babası o kadar aylık alıyor. O yaptırmıyacak da ben mi yaptıracağım? Neme lâzım olsa da yaptırmam, bak- sana, cenaze rengi! bunun mo- da neresinde? Cenazeye - gönderilen çelenk- leri satan mağazalar birer ada- mını göndermişler. Hangisininki beğenileceğini inceliyorlar. Ta- bii, ticarette rekabet esastır: Birkaç kişi sessiz ağlıyor, bir- — Bizim firmaya bakıyorlar, kaçı — hıçkiriyordu. a ğ yı bize de verseler Üç bayan cami avlusundan biz de daha iyisini yaparız. geçerken durdular. Evlerinin — — Biz hiç yapma çelenk sat- tahtaboşunda imişcesine şakır mayız. Bütün mallarımız natürel şakır konuşuyorlar — Şu ortadaki çelenk hepsin- çiçektir. (Sonu sayfa 5 sütun 7 de) T©< —