17 Maçıs 1911 j nkara Radyosu (Baş tarafı 1 İnci sayfada) | 2 — Şimdiye kadar iptidaf| pıu tarzda çalınan ve söylenen| (halk şarkılarını, klâsik musi -| « kimizin erişmiş bulunduğu ifade Büzelliği ve temizliği içinde ar- zetmeğe — çalışac Gcrck4 Radyo Evinin, gerekse Ankara Devlet Konservatuvarının ar- arkıla- givlerinde mevcut halk rını, esaslarındaki bekâreti ve saffeti bozmıyarak, yepyeni bir| tarzda öğrenmeğe başlıyan sa-| , natkârlarımız, size şimdilik - on| beş günde bir perşembe günleri “Yurttan sesler,, diye adlan- dırdığımız saatte dinletecekler- dir. Repertuvarımız - zenginleş-| tikçe, bu saati haftada bire Çı- karacağız. 3 — Pazartesi ve çarşamba günleri “Bir halk türküsü öğ -| reniyoruz,, başlığı altında bir çeyrek saatimiz var. Zannedi- yoruz ki haftada birer çeyrek ı İlik iki derste içimizde en ace-| ailerimizin bile, bir halk şarkı- sı öğretmesi mümkün olabile-| caktir. Yurdumuzun her tara - fina yayılmış bulunan en aşağı üç milyon dinleyicinin, Radyo denilen bu muazzam halk mek - tebinden istifade ederek, bir se-| ne içinde elli küsur halk şarkı- en sını, milli bir birliğimizin güzel bir tecellisi bir ağızdan söylediğine - mak, bizi bahtiyar edecektir. Bu aydın net nin çekleşe- bilmesi için, halkevlerinde, halk ! odalarında, meydanlarda, kah- ivelerde, lokantalarda, evlerde, | İnerede bulunurlarsa bulunsun-| lar, bütün yicilerimizin | “Bir halk ti öğreniyo- | ruz,, saatinde şarkıyı İhep bir a 'çekinmemeler Halk Türküsü öğren! K ati, bütün Türk milletinin be-| raberce şarkı söylemek, bera - berce duymak ve beraberce h: yecanlanmak - saati oli 'Tek ses, tek rulh, tek millet. 4 — “Dünya şarkıları,, saatin de, cihan musikisi edebiyatına girmiş bulunan şarkıların ep güzel örneklerini türkçe metin- lerile dinliyeceksiniz. 5 — Bütün medeni milletle ' | rin radyolarında olduğu - gibi, bizim radyomuzda da cihan mu sikisine, kendi milli musikimi - zin yanında, lâyık - olduğu bir yer tabiatile verilmekte devam edecektir. | Bütün musiki neşriyatımız - da, üzerinde hassasiyetle dura- cağımız notka, kalite temizliği ve kalite yüksekliği olacaktır. | Söz neşriyatına gelince: | 1 — Her günkü sabah pro -| gramımızda yer alan “Kadın saati,, ni “Evin saati,, ne kal- bettik. Evin ve ailenin daha mesut, daha verimli -olabilmesi | mevzuu etrafında dönecek olan bu saati, bilhassa kadın dinlı yicilerimize tavsiye ederiz. “E- Vin saati,, nde okunacak me- tinlerin hazırlatmasını üstad doktor Galip Ataç lütfen deruh-| de buyurmuşlardır. 2 — Her günkü akşam neşri-| tımıza bir 10 kikalık| “memleket postası,, (l et - tik. Bu 10 dakika içinde, kısa,| ganlı, müspet memleket haber- leri dinlemek ve yapılmakta 0- lan işler hakkında eri doğru malümatı almak fırsatını bula- caksınız. 3 — Pazar günkü öğle n yatımızda, “Dereden tepeden,, adlı bir çeyreğimiz var. Bu sa- atte, sizi sıkmadan düşünmeğe )ve eğlendirmeğe çalısacağız. | 4 — Pazar akşamı neşriyatı- mızdaki “Yurt saati,, inde, sizi memleketimizin çeşitli güzellik-| heri, âyrılıkları, zenginlikleri a. |rasında dolaştıracağız. ! 5 — Pazartesi günü akşam iki yeniliğimiz | var: Mehmedin Kai |diğeri “Hoşbeş,, saati. “Mehme din saati,, nde, Türk milletinin Fâmsali ve gözbebeği olon Meh-| |Xetçiği bizzat mikrofon başın - |da konuşurken dinliyece | 6 — En kuvvetli mizah barrirlerimizin hususi Tradyomuz için hazırladıklar | dürücü eserleri de “Hosb atinde dinliyerek ferahlıya PBiniz, | 7 — Salı günü “Yuva | *de çocuk terbiyesi etrafında İ mikrofon başında, anneler ve | babalar konuşmalar yapacak- | ar ytar. / Ayni akşam, mümkün oldu -| | ğu kadar cazip kılmağa ça cağımız bir “Serbest kon Baatimiz vardır. 8 — Çarşamba akşamların: #“Çocuk saati,, , yine ayni £ )te devam edecektir. Bu saatin İçocuklar için hazırlandığını, on seviyeleri ve ihtiyaçları | (&öz önünde tutularak mütehas-| | İsıs bir arkadaşımız tarafından | tertip cdildiğini unutmamanızı —— eee n aa YAT searen eee | rica ederiz. Çocuklarınızı bu s HES meselesi | (Baş tarafı 1 inci sayfada) | rinin bombardımanlarının Al- manyada endişeler uyandırmak ta okduğunu kabul etmiş, fakat tezini O tarzda ileri sürmüştür ki, sulh lehinde müdahalede bulunuyorsa bunu Almanyayı | harbin afetlerinden siyanetten ziyade, fikrince sonu İngiltere için meşum olacak, fakat uzun vadeli neticeleri medeniyet için de zararlı tecelli edecek bir an- laşmazlığa nihayet vermek için yaptığını anlatmak istemiştir. —| Pek sarihtir ki İngilizler, bu teze kanmamışlardır. Eğer Hess sulhun — yeniden tesisi imkânı bahsinde sondaj yapmak için gelmiş ise, bunu İngiliz menfaa- ti için değil, fakat Alman men- faati için yapmış olduğu sarih- tir. yya, bugün —Alman ni anlatmak iste - ter — kendiliğinden gelm un, ister seyahati Hit- lerin Makiavelvari bir plânın ne- ticesi bulunsun, şurası muhak-| kaktır ki bu, Hess'de veya şef-| lerinde, harbin devam müddeti | ve istikbali hakkında endişe - ler mevcut olduğu göster -' mektedir ve bu enternasyonal vaziyet için fevkalüde müsait bir unsur teşkil etmektedir. Diğer taraftan şu cihet sa- bit olmuştur ki bizzat Hess ve yahut bir çok nazi şefleri, İn- giltere ile bir kompromi imkân- ları bahsinde hayale kapılmak- tadırlar. | Bu babis te, bizzat sarih su- rette aydınlatılmıştır. : | Hess ,burada, ister şâhsi'ba- kımdan İter - Hükümeti adına, müzakereci gibi değil, fakat bir harp esiri gibi kalacaktır. Millet Meelisinde - Ankara, 16 (a.a.) — Büyük | Millet Meclisi bugün Şemsed- din Güneltayın başkanlığında toplanarak — Vakıflar Umum Müdürlüğü 1938“mali yılı kat'i hesabı. hakkındaki mazbatasını tasvip etmiş ve Hariciye Vekâ- leti teşkilâtına ait kanuna ek kanum lâyihasının birinci mü- zakeresini yapârak dağılmıştır, Meclis gelecek içtimainı çar şarmba günü yapacaktır. | Dünkü ihracat Dünkü ihracatın yekünu 200 bin liradır. Dün Rumanya, İ-! talya, İsviçteye balık, Finlân- diyaya tütün, Almanyaya deri, İsviçreye ceviz - satılmıştır. ate alıştırını 8 — Perşembe günkü akşam neşriyatımızda, birer çeyreklik iki yeni saatimiz var: “Derdleş me saa “san'atkârlarımız | konuşuyor,, saati. “Derdleşme saati,, nde dinle- | yicilerimizin sağlık meseleleri ve hukuki müşkülleri da bir mektupla soracakları su- allere Sağlık Bakanlığının ve Hukuk İlmini Yayma Kurumu- nun mütehassısları cevap, vere ceklerdir. Dinleyicilerimizin her hangi bir sıhhi veya hukuki müşkülle karşılaşmalarını te-| menni etmemekle bera etrafın- bulunduğumuzu da hatırlatırız. | “San'atkârlarımız — konuşu: saatinde ise, şiiflerini, ro- i okudu - yol Manlarını, hikâyeleri ğunuz, tablolarını gördüğünüz, bestelerini dinlediğiniz, mima- r lerini seyrettiğiniz ve bel ki yalnız adlarile tanıdığınız san'atkârlarımızın & şitmek, konuşma tarzlarını din: İ esi 10 şam ne dalı olm miz bir “Kültür saa- olacaktır. an b h kü rad zetemiz, Zir imi Ahmet Şükrü merin Çarşamba, Hâzım Atıf Kuyu - cakın Cuma, Bürhan Bel, Cumartesi konuşmaları Bil kolumuzun Cuma - temsilleri devam edecektir Programlarımızın gerek ter - tibinde, gerekse icrasında müm.- kün olduğu kadar kusursuz - ol alşacağız. Arasıra —ha- urlarımız olursa onları sayın dinleyicilerimizin geniş mi arı her halde bağış- hıyacaktır. - Dinleyicilerimizden vaki olacak müspet ve hayırhah ikazlarla şimdiden — teşekkirle rimizi arzederiz | |e | pilotlarının - İrak| sür'atle . İmparator - Iraktaki v hâkim olmakta luk ve İngiliz kuvvetleri ile i: birliği yapan İngiliz hava kuv-| vetleri şimdi Irak tayyarecileri- ni muhareve harici etmiş bulu- nuyorlar, — Tayyarelerimiz, bu neticeyi almak için şiddetil u- üller kullanmak mecburiyetin- de kalmamışlardır. Irak ordu - sunun bazı münferit cüzütam-| ları taarruz ve muharebe kabi- liyeti göstermişse de heyeti u- mümiyesi — itibariyle bu ordu mühim muharebeler için hazır- | lanmamış bulunmaktadır. Nite- kim Traklılar mühim kuvvet- lerle karşılaştıkları zaman dai- ma teslim: olmuşlardır. | Alman propagandası — İraklı- ların kulaklarını her gün ya - doldurarak bu isyanı bir rol oy- namıştır. | Bağdad radyosu da Ortaşark ta lizlere karşı kin uyan - dırmak için mütemadi bir gayret sarfeti lür. Raşit Alinin, isyanın başına peşin t meleri için 4 olarak yüzer sterlin vermiş ol- ge enerale ması Almanların kullandığı in ce usullere güzel bir misal teş- kil etmektedir. İngilizler isyanın önüne geç- mek için bütün muslihane ça- relere baş vurmuşlardır. Bunları bana anlatan subay bizzat Fırat vadisi boyunca u- çarak — beyannameler atmıştır. Fakat buna rağmen münferit Irak askeri grupları — subayın tayyaresini mitralyöz ateşine tutmuşlardır. Subay şunları ilâve etti: “Bu son günler zarfında hü- viyetleri tesbit edilemiyen — bir Çök tayyarelerin Irak üzerinde uşçtuklarını gördüm. — Bunların Alman tayyaresi olmaları çok muhtemeldir. Bu tayyareler, bi- zim tayyarelerimiz yaklaştığını| görünce sür'atle uzaklaştılar. —| Traklılar sağlam askerlerdir.| Fakat bunlar kolayca tesir a tında kalabiliyorlar. Hindistan- dan gelen takviye kuvvetleri- nin muvasalatı üzerine vaziyet sür'atle salâh bulacaktır. — | Subay, bazı Alman tayyares | lerinin Suriye hava meydan - larına geldiği hakkındaki ha - berleri teyit etmiştir. Ortaşarktaki imparatorluk ve İngiliz kuvyetleri vaziyete karşı koyabileceklerinden emin bulunmaktadırlar. Londra, 16 (a.a.) — Müsta- kil Fransız ajansının ire muhabiri hafif tanklarla diğer harb levazımının Suriyeden 1-! rak istikametine geçtiğini bildir- mektedir. Âyni muhabir, Hür Fransız perşembe — gecesi üzerindi Suriye toprakları çarak Ortaşarktaki Hür Fran- sız mümessili General Cartoux- nun imzasını taşıyan beyanna-| meler attığını da bildirmektedir. meler attığını da bildirmmiştir. Vaktiyle Şam valisi olan gene- ral Cartoux Suriyeyi iyi tanı- yan biridir. General Suriyede- ki Fransızlara radyo ie hitap ederek Alman hakkümü altın hükümetinin kurtulmala- da bulunan Vichy boyunduruğundan rını talep etmiştir . —. | Roosevelt | (Baş tarafı 1 inci sayfaad) | bul edeceğine Amerikan milleti inanmıyor. Fransız Afrika müstemleke - lerinin onların Atlântik sahille- rinin teslim edilmesi Akdeniz sulbunu ve emniyetini tehdit e- der. Esas siyaseti hürriyetin, alkçı müessesele- tahribi olan bir devletler ittifakçı mües- s n tamamiyle tahribi olan bir askeri devletle ittifakı ta - zammun edecek olan sözde işbir ait herhangi bir istiklâlin ve rin tamamiylı keri ilaşma yı Fransız milletinin gönül ri- Zzasiyle kabul edeceğini akıl al- maz. Birleşik Amerikanın Fransa hükümetiyle olan münasebet - lerindeki siyaseti Fransız - Al man n artlarına ve bu mütarek Fransa hükümeti- ne konulan bazı tahdidata isti- nat ediyordu. — Bundan ayrıca da, Almanya ile mütarekenin icapları haricinde hiçbir işbirli ğinin kabul edilmiyeceğine dair Fransa devlet reisinin ve hükü metinin teminatına da malik bu- lunuyorduk Kızıldeniz meselesi Vaşington, 16 (a.a.) — Roo- Bevelt, Kı in —Almanya tarafından ecnebi vapurlar için tehlikeli mıntaka ilân edilm hakkında bugün gazetecilere | yaptığı beyanatta Birleşik A- | askeridir. n ve L eli ALDERRER e KA G DNEADA KAT AA DAG Z ngiltere - Fransa|R l İ (Baş tarafı 1 İnci sayfada) ik bulunduğu — hukuk mül. gadır. Milletler Cemiyeti istisnai ahval hariç olmak ü her hangi bir mandayı elinde tuta ma Bu bulmam yük Britanyanın - giri: ahval Buna binaen, vuku | Bü- tisnai r. ceği her hangi bir hareket nazari olarak | manda sahibi bir dev yapılmış olmıyacaktır. Bununla beraber mesele -| nin hukuki veçhesi mevzuu bahsolan askeri meseleler ka-i dar mühim değildir. Suriyedeki | Fransız garnizonu mevcudu 30 binle 60 bin arasındadır. Bu as- | kerlerin bir çoğu müstemleke a Fransız askerlerinin ek- geçen haziranda Fran-| a dönmüşlerdir. Kalan kuv-| vetler — Fransız ordusunun en yi kıtaları değildir ve yerli a- serisi hali ile zorluklara maruz kalmış lardır. Şam, Beyrut ve Humusta grev ler ve müsademeler vuku bul- Mahalli Fransız ma- muştur. lit ve | kamları tesri etmemek için uys: ket etmek mecburiyetinde kal mışlardır. | Vaziyet Irak buhraniyle da- ha ziyade zehirlenmiştir. Irak hükümetinin Beyrutta ve Şam da bazı taraftarları vardır. Fa- kat heyeti umumiyesi itibariyle | ahalinin Büyük Britanyaya kar | şı temayülü fena değildir. Su- riyede iyi vaziyette bir çok ha- va meydanları mevcut olma - makla ,beraber, Şamın bulun- | duğu yayla yeni iniş meydan- ları temin edeceği gibi makine- li bir harp için de mükemmel bir | arazi teşkil edecektir. Almanların Fransayı tazyiki (Baş tarafı 1 İnci sayfada) ettiğimiz siyasetin yeniden göz den geçirilmesini âmir bulun - maktadır. Bugüne kadar #takip edilen siyâ&öt, Viciy hükümetinin es- ki bir müttefike karşı mihverin | emellerinin tahakkukuna faal bir surette yardım” etmiyeceği | faraziyesine istinad ediyordu. Taymis gazetesi " Almanların Suriyede yerleşmesinin — orta şarktaki vaziyet üzerinde yapa- bileceği tesirleri, âana-hatları ile izah ettikten sonra şöyle de - mektedir: Bu şartlar dahilinde, süratle ve şiddetle harekete geçmemiz lâzımdır. Efkârı umumiye B. E- denin bu hususta! verdiği temi- natı hiç:şüphesiz iyi bir nazar- la karşılıyacaktır. Bundan baş- ka Suvarofun şiarını kabul e - den asker devlet adamlarımız) hiç kimse tenkit etmiyecektir. Suvarofun ürensibi Şu / idi: “Düşmanalrımız — kuvvetlerini harp sahasının hayati bir nok - tasında toplamağa vakit bulma- dan evvel biz gidip onlara hü- cum etmeli Daily Telegraph gazetesi de le diyor: Yakın zamana kadar dostu - muz ve müttefikimiz olan Fran sız hükümetinin bizim memle - ketimize olduğu kadar Fransa- ya da düşman olanlara yardım edecek kadar alçaldığını gör mek cidden feci bir şeydir. Liberallerin gazetesi olan News Chronicle de şunları yaz- (Baş tarafı 1 Incl sayfada) hükümet dairelerine ve Kated- ral rıhtımına tam isabetler kay- detmişlerdir. Yangınlar - çıkarılmı: aratın teferrüatile mi de ve tesbiti mümkün olmamış- ç mba günü bir çok ke vriyeleri yapılmı: 12 adada, bir gece evvel Ma- ritza ve Kalato hava meydan- ları bambordiman — edilmiştr.i Yangınlar çıkarılmış ve ycrdc; dağınık bir halde bulunan tay -| yare arasında tam — isabetler kaydolunmuştur. İrakta, düşman — mevzilerine ve hava meydanları, demiryolu, otomobil nakliyatı gibi askeri hedeflere devamlı hava hücum-| ları yapılmıştır. Amara, Raşit, Musul ve Bağ dad şimendiferi bombardıman edilmiştir. Habeşistanda, orta Habeşis - tandaki Mendik alesi ile mitral-| yöz postalarına tam isabetler kaydolunmuştur. | Cenup Afrikası tayyareleri Sişsiamanna ve Diabassirdeki | kıtaatı bombardıman etmişler « dir. Maltada düşman tayyareleri 13/14 Mayıs gecesi bir hücum| yapmışlardır. İngiliz hava kuv- vetlerine ait binalarda hafif ha- arlar mevcutsa da ne askerİi ne de sivil hiç bir zayiat yok - tur. Dün diğer küçük bir hava hücumu yapılmıştır. Avcı tay- yarelerimiz, düşman kuvvetle - rini püskürtmüşlerdir. Bütün bu harekâtta iki tay- yaremiz kayıptır. Fakat bun - İardan birinin pilotu paraşütle kurtulmuştur. Düşmanın mevzilerimize kar- şı yaptığı taarruz harekâtı de-| vam edivordu. Alman resmi tebligi | | | | Berlin, 16 (a.a.) — Alman orduları baş kumandanlığının tebliği: Bir denizaltı gemisi, faaliye- ti esnasında ceman 26.000 toni- lâto batırmıştır. Bunlardan 18 bin tonilâtosu evvelce bildiril - miş bulunuyordu. Alman hava kuvvetleri, İngi- liz sularında, ceman beş bin| tonilâto haeminde iki vapur ba- tırmış ve havuzda — bulunan di-| ğer bir vapuru tam isabetlerle hasara uğratmıştır. Gündüz ve gece, savas ve av- cı tayyareleri bir çok İngiliz tay| yare meydanlarına hücum et Mmişler ve yerde bir miktar düş- | man tayyaresi tahrip etmişler-| dir. Gece, İskoçyada ve cenu-| bi İngilterede limanlara karşı başka hava hücumları yapılmşı; tır. Şimali AfriRada, Afrika kıta-| atına mensup İtalyan müfreze-| leri Tobruk civarında bir düş -| man hücumunu tardetmislerdir. Oldukça büyük miktarda İn - giliz kuvvetleri, bir çok zırhlı tank himavesinde, Capuzzo ka- elsine ve Solluma ilerlemişler -| dir. Bazı düşman — müfrezeleri| Solluma girmişlerdir. Düsman, | bu hücum esnasında büyük ka- yıplar kaydetmiş ve bir miktar esir vermistir. | Alman hafif savaş t ri, Tobruk ve Sollum civarında- ki muharebelere muvaffakiyet -| i bir surette iştirak etmişlerdir. | Akdenizde, Alman hava ku vetlerine mensup esnasında, Maltada Luca tay -| re meydanına yangın ve maktadır Artık maske atılmıştır sız milleti ve hattâ Alman sız mütarekenamesi — şartl: yapılan bu ihanete ve lecek bir tek cevap vardır: Ha- rekete dvet, Almanla - k karışmalarına | ecek cevap onları bu mü çmek, işlerine aleden menetmekten ibaret r | Londrada hür Fransızlar rafından çıkarılan “France,, g. zetesi ise şu mütaleayı ileri sü. rüyor Vichy Fransanın en büyük düşmanının zaferi için iş birli ği yapıyor ve dünkü müttefiki ale dönüyor a 1917 de leleyi bırakıp Brest Litovsk muahedesini imzala mıştı. Fakat düşman — tarafına gecm lar adi bir. hareket la görülmemiştir merikanın şimdiye kadar ticare tini ve denizlerin — serbestisini himaye için iki defa donar sını kullanmış olduğunu hatır latm ve bundan bir evvel Akdeniz korsanlarına ve onra da Caraibes korsanlarına karşı yapılan hareketlere telmih et- miştir. i- d li yangınlara sebebiyet ver - sirit adasında, düş man kışlalarında yangınlar çı- karılmış ve bir tayyal meyda nında üç düsman tayyaresi de tahrip edilmitşir. Girit sularında, Alman savaş| tayyareleri, iki büvük gilebe tam isabet kaydetmislerdir. Düşman, Alman körfezine ve isgal altındaki araziye yaptığı hücum teşebgüsleri yyare kaybetmistir. şimali garbi mıntakası üzerinde ucmuslar — ve ezi le Hanovraya hücum etmişlerdir. Bir kac tavyare, Berline kadar girmistir. Hiç bir yerde mühim askeri hasar vukua gelmemi tir lâk bombaları atmıslar ve' şii d mişlerdir | birbirini takip eden hücumlar| | | | teciler — bir korsanları Tn korsanlar mı bulun - ormuşlardır. Ga Akdeniz B. Roosevelt bu suale “muha- kemenizi kullanınız,, — cevabını vermekle iktifa etmiş ve “de in hürriyeti Amerikanın tarihi siyasetidir,, demiştir Maamafih B. Roosevelt birle şik rinde olduğunu bildirmemiştir. | Amerikanın ne yapmak fik — n ... n | izZ Haberle ZLK ND ECEAMEANE NDK | yaralısını SOCURTEE TU YN | V Operatör ge - Zei PEN M. Kemal Öke[ tekaüde sevkedildi | (Baş tarafı 1 inci sayfa: tanınmış doktorları ve M. Ke- malin talebe ve asistanları bu- Tunmuştur. ı Törende söz alan muhtelif hatipler sayın doktorun asker - lik, hocalık, doktorluk sahala- rında vatana yaptığı büyük hiz- metleri tebarüz ettirmişlerdir. General Süreyya Hidayet Kürsüde İlk olarak söz alan Gülhane hastahanesi Başhekimi General Süreyya Hidayet demiştir ki. “— Muhterem Vali ve Ko - mutanlarım ve sayın arkadaş - larım, Bugünkü toplantımızım mak- sadı M. Kemal Ökenin kanunf sin haddine ermiş olması hase- bile aramızdan ayrılmasıdır. M. Kemal bugünden itibaren yetiş- tirdiği nesle yerini bırakıp Gül-| hane hastahanesinin fahri pro-| fesörü olmaktadır. Hatip bundan Ssonra sayın doktorun Trablusgarp - harbin den başlıyan, Balkan harbi, Ci- han Harbi ve nihayet İstiklâl Harbinden bugüne kadar devam eden hizmetlerinden bahsetmis ve sözüne devamla demiştir ki: “— Gülhanenin kurulduğu gündenberi şiarı müfid olmak ve bu uğurda ça- lışan zevatı daima kalbinde ya- şatmaktır. M. Kemal nin ve Gülhanenin yetiştirdik- lerinin kalbinde daima bir hissi şükran ve ebedi bir saygı ile yaşıyacaktır. Kendisine ve ne- cip ailesine sıhhat ve âfiyet ve uzun ömürler dilerim.,, Bu sözlerden sonra General Milli Müdafaa Vekili Saffet A- rıkan ve Sıhhat İşleri Dairesi Reisi muhterem General Maz - lüm Boysandan gelen telgraf - lar okunmuştur. Milli Müdafaa Vekilinin Telgrafı Saffet Arıkan telgrafında de- mektedir. ki: “— Sayın profesör doktor Albay M. Kemal Öke; kanuni yaş haddinden dolayı faal ordu hizmetinden ayrılmanızı samimi bir. teessürle karşılarım. Şanlı ordumuza — hazar — zamanında Gülhane tatbikat mektebi ve kıliniğinde bir çok genç doktor- lar yetiştirmek ve muhtelif se- ferlerde ordumuzun - binlerce rehakâr bakımlarla kurtarmak suretile şimdiye ka- dar vuku bulan kudretli, verim- li ve fedakârane mesainizin da ma şükranla yad olunacağına e- min bulunmanızı arzeder sağ - hğınız temennisini candan dile- rim. Milli Müdafaa Vekili Saffet Arıkan General Mazlüm Boysanın Telgrafı Sıhhat İşleri Dairesi Reisli - ğinden gelen telgrafta denmek - tedir ki: “— Gülhane hastahanesi mü - dür ve Baştabibliğinden sayın profesörüm M. K Ökeş Sonsuz bir memleket ve m lek sevgisile başarmıs olduğu - nuz büyük hizmetleri aranızda bulunamadığım — şu dakikada Şükranla ânıyorum. Uzun ve şerefli bir mazi tu-| tan askerlik hayatınızda daima fedakârlık daima feragatli, ve- rimli ve faziletli'kaldınız. E- meklerinizi maddi olarak — ölç- meğe imkân bulmadığına göre yetiştirip orduya hediye ettiği- niz hekimlerin sayısı, hazarda ve harp yerlerinde ziyan olmak- tan korktuğunuz Türk kamı si- zin için en büyük mükâfatı teş-| kil edecektir. Bundan sonr kanızda serefle n ve önünitazde binlerce vatanda - hayat ve sıhhat vadeden bir istikbal var. Size hepimizden hürmet ve minnet dilerim.,, | Tümgeneral Mazlüm Boysom Telgrafların - okunmasından | dolu sonra kürsüye gelen General Ce| şah- mil M, Kemalin hizmet ve siyetinden bahsetmi olduğu gibi bizde iinden do | lerden dain sİ r levam ol E ret ederek sözü Kümil Sokullu: mıştır. okullu birinci hari - ciye kıliniğine M. Kemal kılini ismi verilmesini teklif etmiş- | ya bir Müteakıben söz alan Niyazi İsmet, Profesör Kâzım İsmail Gürkan ve profesör Abdülkadir | Noyandan sonda bizzat M. Kı mal kürsüye gelerek demiştir| memlekete| Gülhane | Maltaya yapılan bombardıman Hücum hiç bir ne- tice vermeden neticelendi Malta, 16 tebliğ: Üüm Çarşambayı Pergembeye bağ-| liyan gece mutaddan küçük bir düşman hava teşekkülü taram fından ada üzerine yapılan ta-' arruz esnasında sivil mülkler- de mühim hasarlar vukua gek Miş ve bir kaç kişi ölmüştür. / Bahriye ve hava kuvvetlerine ait binalar üzerine de bombalar atılmışsa da bu servisler ara « sında ne hasar, ne insanca hiş bir zayiat vuku bulmamıştır. (aa.) Günün konuşmaları (Baş tarafı 4 üncü sayfada) kadınm boynundan aşırmış, - muzundan yakalamış.. Genç ka- dın vücudunu aşıkına yaslamış., Objektif karışısında resim ab' dırır gibi başbaşa, yanak yana- - Öyle ki, göz göze konuşup gülüşürken neredeyse — dudak dudağa oluverecekler!.. — Böyle heyecanlı anlarda aşık etrafını duvar, âlemi kör sanırmış!.. — Bunun böylelerine âşık ta denmez.. Aşkın edebi, erkânı vardır. | — Işıklar karardığı zaman bile insan önünde, arkasında, yanında oturanlardan utanır. — Maamafih, bunlar artık si- nemalarda her zaman göze çar- pan manzaralar: Elele, sıkış s- kışa, başbaşa, yanak yanağa fıkırdaşmalar.. - Fingirdeşmeler eksik değil ; — Locada haydi ne ise (!) amma, böyle parterde, halkın arasında işi bu dereceye vardır- mak için surat ister doğrusu. Z Âşıklar hep ayni pozisyou- ç Seyirciler arasında fısıltılar: — Pişkinlik bu kadar our!,' iç sıkılmaları yok!. — Bari işıkların sönmesini bekleseler! — Sabırları tükenmi — Gözleri kararmış — Herkesin gözü onlarda!. — Ne vurdum duymaz şeyler! , — Yüzssüzlük!. — Utanmazlık — Kepazelik! . Işıklar söndü.. Gözler perdede şimdi . Recai Sanay | Eelsefe ve Edebiyat (Baş tarafı 3 üncü sayfada) keşifler çok mühimdir, lâkin fi- zik ilminin, sada bahsine ait şeylerdir; nitekim renklere ta- allük eden keşifler dahi fizik ilminin ziya bahsine aittir. Bun- ları bilmek çok faidelidir. Fa- kat yaradılışında kabiliyeti ol- mıyan bir adama ressam ve bes- tekâr edemez. Nasıl sarfı nahiv ve aruz ilimlerini bilmek bir a- damı şair edemezse!.. Dünyada henüz sarf ve aruz ilminin adı bile yok iken eski Yunanda cx dâhi şairler yetiştişti!. Cünye: Dr. Rıza TEVFİK | (Sonu Salı nüshamızda) | — “— Sayın büyüklerim, meslek taşlarım, dostlarım, | — Her şeyden evvel yüksek hu- zurunuzda iki vazife ifa etmek isterim. Beni kucuğında tam 31 sene yaşatan, büyüten Türk mil letine ve onun büyük fedakâr ordusuna değerinin çok üstün- de nüvazişkâr iltifat ve takdir- lerile beni taltif buv Milli Müdafaa Vekilin Arıkan, takdir ve itimadını ben den esirgemiyen Milli Müdafaa Vekâleti Sıhhat İşleri dairesi Reisi General Mazlüm Boyana, beni yetiştiren bütün hocaları - ma, çalışmalarımda bana bü - ımlarını her gilerini ek- vesile ile ben ızurunuzla ifade etmek — be- nim için en Ği gelen bir borç- tur. İkinci zifem bana tatlı bir rüya gibi gelen 25 sencik sülhane hayatında gecirdiğim şenelik tedris devresinin 'da- | na düşen muhasebesini vermek- tir.,, Bundan sonra sayın profe - sör “modern şirürjinin tekâmü- ü,, mevzulu dersini tsrmiş ve bu sahada Cemil Paşa ve Orhar. Tahsinin oynadıkları rolden bah tetmiş el