giymem mubarrirleri sırasına geçen Cahit Uçuk beni nasıl karşılıyacaktı?.. Yazı yazanlar için Babıâli gazetelerinin, mecmualarının her biri, birer (kaledir. Bugün bu cesim kalelerde, koltuğunda müsvet« telerle yıllardanberi Ankara caddesini tırmanan, sakalları ağarmış yazıcılar bile ( barınamıyorlar. OoOÖnüne çıkan bütün güçlükleri, bütün engelleri altı ayda yenen, İstanbul ganzeteci- liğinin üstüne tahtını kuran bir mubarrir.. Az bir zamanda bütün ga- zetelerle tanış olan, ve bü üyük bir oku yucu kitlesine kendisini sevdiren bu genç hikâyeci, Mühürdardaki uzak kös şesinden, bu işte muvaffak olmanın sırlarını nekadar da vi kavramış.. Cahit Uçu uğun ilk sı (Yarım Ay) ın İL ilk sayısında ve ilk. Sayda; nda Mean Mn en çok okunan, ve en çek ilen bir mecmu- anın, ilk » sayısının ik sayfasındaki bu ıyı kim yazmış Bundan sonra diğer mecmualar ile Tan gazetesinde,"sık sık Cahit Uçuğun yazılarıg örüldü. 10 Bu yazıların sahibinin kim olduğu, pek büyük bir merak uyandırmıştı. Bir- çokları bu imzayı çok tanınmış yazıcı- lardan birinin müstaar adı sandılar!. Birçokları mecmua direktörlüğüne gazete idarehanelerine yazdıkları mek- tuplarla, bu yazıcının hakiki hüviyetini öğrenmek istiyorlardı. Nihayet bir gün bize dediler ki Cahit Uçuk, Babıilinin bu son fatihi, meğerse genç bir kadın yazıcı imiş. Ben, altı aydan beri devam edip giden bu sözleri düşünürken, kapıyı bir genç kız açtı: — Bayan Cahit Uçuk'u istiyorum, evdeler mi' Büdü di görmek “GAVSİ “OZANSOY. ae, - » 4 oyu — Evet Bayım, bir dakika ade edin.. çağırayım kendisini, Daha bir dakika tamam olma genç muharrir kapıda göründü. bir boyu, dalga dalga sarı saçları kadar derin ve serinletici iri gözleri vardı. Sırtına benekli esvabı geçirmiş, saçlarını arkad lamıştı. vardı ki, salmış bir muharrirden bir ev kızımı hatırlafıyordu o.. dımı anlatınca güldü: — Peki, hayhayl.. dedi. Fak bıâli'de hiç görünmediğim haldi da yn ulabildiniz.. 4 mubarrirlerl, Sizlerin elinden sanın kurtulması, gerçek imk EL ? halde buyurun konuş nası Br — at mubharrirlere böşü uzatırken, unutmayınız ki siz d mızda çalışan bir yazıcısınız... Diyerek küçük bir lâtife sonra | içeriye girdim. likörlerimizi çuk'la konuşmaya başladı “Büyük perdelerle ein o