i 7 e e e O > e | .» vw Gılgamış, yanut yar, benim avcım, | bir kız, bir sir sngi i 15—Ke göğsünü açarak ona görkeyini gösterdi, öyle ki o da (kızın) güzelliğine köle oldu; (kız) utangaçlık etmedi, onun gönlünü çaldı; üstlüğünü de çöz - | dü ki onu sarsın; sonra, bağrının 20 — üstünde olarak, bir kadın yaltaklığı ile onu oyaladı. Enkidu böylece elkizmm arka- | İdaşlığr içinde altr gün yedi gece geçirdi. (Enkidu Ereh'te Gilgumısla savaşmağa gidiyor. Sonunda (kızın) bü Yarak yüzünü davarlarından yana | çevirdi; marallar onu görünce nasıl da öteye beriye kaçıştılar! Çöl 25 — canlıları yanmdan u - zaklaştılar. © — Aruluğunu 38) yitiren 39) Er- Kidu, yanmdan canlıların uzaklaş- fığını görünce dizlerinin bağı g- züldü, yürüyüşü gevşedi; eskisi Yibi değildi : (artık): © şimdi er- ginliğine erişmiş, biliğini genislet- Mmişti, 30 — Gene kadının ayak- ları dibinde oturdu. kadın yüzü- nün cizgilerimi süzdü, ve (kadm) söze başlaymca onun kulakları şu 3özleri işitti: Yakısıklısın Enkidu, bir tanrı- ya benzersin 35 — Nicin (hep) k” canble- | rıyla cöllerde dolaşırsın? Kalk seni yüksek tağamlı E- GA alaz kkdasanlsalbe leme bei ağn e "Anu ve İştarm konağma: orada | güçlülerin en güçlüsü Gılgamış | var, vs elgünün üstüne bir au - rochs gibi erk sürüyor. 40 — Kızın öğüdü . gönlüne | yakın geldi, “içinde * bir arkadas | bulmak armanını 41) duydu; el- İ kızına şöyle dedi Enkidu: “Kalk, öyleyse, hey kız; beni ıduk bur- katlığa, Anu ve İştarın konaims ilet; o yere ki:45 — orada güçlü- lerin güçlüsü Gılyamış var, ve | ilgünün ne do- ime erk sürüyor; çün | kü ben dahi, | > Bagani V. Ben onu yiğitce savaşa okumak | isterim, Erehin içinde haykırmak isterim: Ben de erkliyin: “Ben de, söz yok, barkatlar dikeceğim; (bayık ki) 42) çölde-doğanın gü- cü 5 << (daha büyüktür)... Som ra (ne olae»ksa) görürüz. “Gel (öyleyse), Enkidu, yük - sek tağamlı Ereh”e orada ilgün alya alay eğlenir, ber gün düğün | bayramla geçer: 10 — (iğdiş) baksılar 43) kobuzlarını çalarlar; çengi kızlar kösnük 44) ve şen dolaşırlar, “toğuşlu 45) kişileri yataklarından ayırırlar; Enkidu, sen orada dirliğin bütün gönenç- lerini 46) tadacaksın; orada sa-, na gönençli, kıvlığ 47) birini, Gılgamışı 15 — göstereceğim. O- Du gör; Oo! onun yüzüne bak; ne | erkekçe yakışıklı! o Batuklukla dönanmığtır 48) o; bülün teni erk | ile dop dolu; onun gücü senin-| kinden daha berk; o gece gündüz | Cinlenmek bilmez. | 20) — Enkidu, benliğini biraz körlet. Gılmamışı Şamas, Anu se- viyorlar; Enlil 49) ve Ea 50) ona | bol hol bilik verdiler... İ (Gılgamışım düşünde Enkidu- | ! ona öyle verdi: kânilinli |BiPLKEN elkızı al.. (Enkidu) dağlarından Ereh'e inerken Gılgamış: bir 25 — düş gördü. Bunun üzerine Gılgamış annesine gelerek düşünü anlattı, yorumunu 51) istedi: | “Hey ana, uykumda bir düş | gördüm, (dinle): Göklerde yıl ' dızlar vardı; (o derken Anu'nun kendisi gibi biri omuzlarımın 30 — üstüne düştü; (Eh!) Onu kal - dırdım; (ancak) benim için artık güçlü idi; kavrayışmı gevşetebil - dimse de, onu silkip atamadım; (ondan sonra) Ereh'in elgünü üs - tüne üşüştü, kılcılar 52) arkasın - dan 35 — koşuştu, (alplar) yöre - sini sardı; benim öz arkadaşlarım bile ayaklarını öpüyorlardı; (ben dahi) onu bir kadın gibi (bağrı - | ma) bastım. (Sonra) onu (senin” ayaklarının altına getirdim, ken - dime denk biri gibi, (Sen) bunur ne olduğunu anlamışındır.,, 40 — Bütün bilgiyi bilen anası Gılgamışa şöyle yanıt verdi: “Gökteki yıldızlar senin arka - daşlarındı; (o, öz) Anu'ya (ben- zeyip) omuzlarınnı üstüne düştü- günü söyplediğin, o kaldırabildi- ğin ancak kendin için aşırı güçlü bulduğun, kavrayışmı gevşetti - gin, ancak silkip atamadığın, a- yaklarımın altına; kendine denk biri gibi getirdiğin, (o bağrma bir kadm gibi bastığın... Onun da ne olduğunu ben anladım: Bagam VI. (O, alp yürekli bir)" ömre“ ir SA), derlenme) z ii ir; Cölkosia “eninde boyun - da,,) güçlülerin güçlüsüdür; (öz Anu'nun iki katınca) gücü vardır. (İmdi sen onu kadın yollu) bağrı- na 5 — baslığına göre; bu, yanın- dan hiç aymmayacağı arkadaşı sen olcaksım, demektir. İşte düşü- nün yorumu budur.,, O yene anne- sine dedi: (Ana,) ben ikinci bir düş gör- düm: Yüksek tağamlı Ereh'in 10 — içinde bir balta çarpışı duyul- du: (O aralık Ereh'ten elgün) a- tıldı, yöresine birikti, yanma ko: şuştu, Kılerlar arkasından seğirt- ti; ben de onu kadın yollu bağrı» ma bastım, kendime denk 15 — biri gibi ayaklarına getirdim; sen bunun ne olduğunu bilmişindir, (anne).,, (Annesi), kamudan bilge, bü - tün bilgiyi bilen o, yavrusuna ya - nt verdi; kamudan bilge, bütün bilgiyi bilen o, Gılgamışa yanıt ©- larak dedi: “Senin gördüğün bak ta bir adamdır; kendine 20 — denk biri gibi, sen onu kadın yol- lu bağrına bastın; ben onun ne e! duğunu bildim: “O bir alp yürekli, bir emre dir; arkadaşa arka verecek biri- dir. (Ülkenin. eninde boyunda güçlülerin) güçlüsüdür, gücü (öz) Anu'nun (iki katınca) büyüktür.,, Gılgamış ağzını açtı, annesine yönülerek dedi: “Ne olursa olsun, İben onda (bir ömre) bulmalı yım.,, Ahmet Cevat — Birinci Tabletin. Sonu — afiyet 39) Kaybeden, 40) İlü- kümdar oluyor. 41) Büyük arzu. 42) Muhakkak, 43) Rahip, kâhin. 44) Şeh- vetli. 45) Necip,“zadegândan. 46) Ni- met ve saadet. 47) Bahtiyar, mesut. 48) Azametle mücehhez. 49) Mabut TET İd RE 7 — VAKIT di “1? e E ŞUNDAN BUNDAN Güreşçi Cim Londosun kalbi taştan değilmiş! sis yömdeiiim” | Ğ Cim Londos Selânik, (Hususi) — Amerika matbuatr, siyasi haberlerini bir tarafa bırakarak dünya ( serbest güreş şampiyonu Cim Londos ile, sinema yıldızı Jan o Kravfordun evlenecekleri şayiasiyle meşgul ©- luyor.: Deyli Herald gazetesi di- yor ki: “Holivut yıldızı Jan Kravford, güreş kralı Cim Londosu ( sevdi. Biz Amerikalılar, Cim Londosun kalbi taştan olduğunu ve aşk his lerine yabaner olduğunu sanıyor - sine- ma yıldızları Cim Londosu * elde etmeğe çalıştılar, fakat bütün te şebbüsleri boşa gitti. Haberlerin: bir tarafa bıraka- rak dünya serbest güreş şampiyo- / nu Cim Londos ile sinema yıldızı Jan kravfordun evlenecekleri şa- yiasiyle meşgul oluyorlar. Mey Murrey, Evelin Pat ve Av- rupa güzellik kraliçesi Matmazel Diplaraku, güreş kralını elde et- meğe çalıştılar; Halbuki Cim Lendosun kalbi- vi fethetmek zaferi Jan Krav- forda nasip oldu. Buna nasıl muvaffak oldu? Bu, yıldızın sırrıdır. İlk tanışmaları bundan 'ki se - ne evvel, yani Cim Londos, Kali - forniya güreş şampiyonu Pen Stit ile boy ölçüştüğü zaman vuku bül- du. O maç esnasında ilk ssfta gü- zel sinema yıldızı bulunuyordu. Jan kravford, Londosun O erkek güzelliğine ve adeli kuvvetine kar- şı hayran kaldı. O zamandanberi Cim Londe - sun bütün müsabakalarını takip etti ve hiç birini kaçırmadı. Şikago Tribün gazetesi, Cim Londosun Jan Kravfordla evlen - mesine, muhakkak nazariyle ba kılması Jâzım geldiğini yazıyor. İki aydanberi Cim Londo, sine - ma yıldızının sayfiyesinde bulu- nuyor, Bu, bir arkadaşlık mı, yok- arimkiktbir'eşie m, behi değil. Fakat bu işte muhakkak bir sev- da var. zel ve sehhar bir kadına karşı Cim | Londosun lâkayt kalmasına im » Amerikadan gelen haberlere göre dünya serbest güreş şampiyonu sinema yıldızı JanKravfordla evlenmek üzeredir Jan Kravford kân yoktur. Esasen Jan Kravford, kendisi « ni ziyaret eden gazetecilere “de miştir kiz — Cim Londosun evimde misa» fir bulunduğunu sizden saklıya- mam, oAramızda hararetli “bit dostluk var. Bundan ötesi «doğru değildir. Cim Londos, Teşriniev« velde Yunanistana gidecek. Be- nim de onunla beraber Yünaniste; * na gitmekliğim muhtemeldir. — Onunla evlenmek * için mi Yunanistana gideceksiniz? Jan Kravford, gülerek ve gözle Zira Jan Kravford gibi çok gü- ; ri parlıyarak cevap verdi: — Belki de bunun için! Gönderilmek üzere hazırlanan kızlar! Japonya, Mançukodaki Japonlarla evlenerek aile kurmak için Mançukoya gönderilecek kızlara spor, berberlik, ç Japonya hükümeti, kendi hi- ançukoya Japon kızları göndermiye başl Bu maksatla Japonyada bir zi- mayesi altında kurulan Mançukuo | raat mektebi açılmıştır, Bu mekte- memleketine gönderdiği bekâr Ja- ponyalılarla evlendirmek için Ja- ponyada kızlar yetiştirerek kısım kısım Mançukuo'ya göndermek» tedir, Bundan da anlaşılıyor ki, müstakildirler - Japonya binlerce Japon genci için orada çalışma sahsları temin et - | çinirler. Kızlar saabhleyin saat | Kadın berberliği, elisleri, İ bakımı, defter tutmak: g'bi şerler mekle kalmıyor, onların orada a - ile kurmaları ve çoğalmaları için iyi bir talim ve terbiye © görmüş | be devam eden ve Mançukuo'ya i gitmeğe namzet olan kızlar, zira- / at usullerini öğrenmektedirler. Bu i mekteplerdeki talebe tamamiyle Yetiştirdikleri | mahsulleri kendileri satarak ge - | beşte işe başlarlar: Kahvaltıdan sonra merasimle (Japon bayrağı | asarlar. Ondan sonra ya ev işleri | ocuk bakımı öğretiliyor adı sut kadın trampeti,, kizları yeme- ğe çağırır. Saat ikiye kadar ga- i zeteler okunur, spor yapılır veya- İ hut Japon lavtas'yle Japon.şarkır larr calımır. Ondan sonra» tekrar çalışılır. Akşam yemeğine kadar kızlardan her biri bir ihtisas şube İ sinde talim yapmağa meçburdur. çocuk talim eder. Her halde bu ihtizsslar, ileride kızlar da hazırlıyarak gönderi »-! veyahut tarla ameliyatiyle meşgul | ev kadını olduğu zaman İşine yas Bel. 50) Denizler, büyük sular mabu-| Yor. du, $1) Tabir. 52) Esnal. 53) Dost. olurlar. Tam saat on ikide “me- nan ihtisaslardan olmalıdır; m Kaldim 28 EYLÜL MU — dilimli.