aw Ebbiseleci — İlk'balo elbiseniz nasıldı ve bunu giydiğiniz (zaman ne duy- dunuz? Bir çok giymek, kızın kadınlaşması şek- linde tefsir olunur.. Yani, balo elbisesini giyen kız, kendisinin artık çocuk olmadığı hissine kapı- lir ve bir nevi zevk duyar. Bu iti- barla giyilen ilk balo elbisesinin pasıl olduğu kolay kolay unutul- maz. Bu giyildiği zaman ki duyğu da, sırasına göre hatırlayışıyle tekrarlanabilir! İlk balo elbiseniz nasıldı ve bunu giydiğiniz zaman ne duydu- nuz? Yıldızlarla sık sık ve türlü tür- lü anketler yapılır. En esaslı me selelerden en ehemmiyelsiz şey“ lere kadar, muhte rafmda suallerle karşılaşan yıl- dızlara, bazan ahret sualleri s0- rulduğu da olur. Onlar'da en çetin sorğular karşısında bile yılgınlık | göstermez, uyğun bir cevap bulup | yahut gelişi güzel bir cevap uydu- | rup, işin içinden sıyrılırlar! İşte, ! balo elbisesi mevzuu etrafında © larak, yukarıda not ettiğimiz iki sual de bir kaç yıldıza sorulmuş ve kendilörinden cevap alınmış- ur! Amerika yıldızlarından Karen Morley, şu cevabı vermiştir: : — Giydiğim ilk balo elbisesini, bugün film çevirdiğim zaman, ba- lo sahnelerinde sırtımda gördüğü- nüz mükellef balo elbisesile yan yana görebilseniz, aradaki farkı, çirkin bir ördek yavrusu ile şaha- ne bir kuğu kuşu arasındaki fark kadar biri birlerinden uzak saya” cağınızdan , bu şekilde bir muka- yese yapacağınızdan eminim. Bu | na rağmen, ben, bu ilk balo elbise- mi ve onu giyişimi sevinçle hatır- lıyorum. Mec Evans yerde, balo elbisesi | İ seme karşı HMaren Benim ilk balo elbisem, “havai mavi ipekten, üzeri sırma ile be- nek benek işlenmiş bir elbiseydi. hf mevzular et-, I | Uçkun denilebilecek derecede ha: | İ vai mavi ipek kumaş üzerindeki | benekler, yıldızları o andırıyordu. Bu elbise bana uğurlu geldi. Çok geçmeden beni de sinema gökle- rindeki film yıldızları arasına kat- tılar! İlk balo elbisemin tekleri, diz kapaklarımın . biraz aşağısında kesiliyordu. Onu giy- diğim zaman, : çok rahattım. İs- tediğim gibi sıçrıyabiliyor, dans İ edebiliyordum. Ya vaziyet bu - günkü gibi olsaydı?. Balo elbi - selerinin etekleri yerleri — süpür- seydi?.. O zaman ne yapardım? Bu ilk tecrübede nasıl adım ata- cağımı bilemezdim ve herhalde, eteklerim (O bacaklarıma dolaşır, birkaç defa tepetaklak yere dü- şerdim! Başka ne söyliyeyim?.. İlk ba- lo elbisesini giyişimde (oo kadar | sevinç duydum, ki... Ondan sön- ra daha süslülerini giydiğim hal- de, o dereceye varan bir sevince kapılmadım. Hele şimdi?.. Süslü İ elbise giymek, tabii hal hükmünü | aldığı için, artık bunlara (o karşı İ tamamiyle lâkaydım. Nerede o İlk balo elbisesini giydiğim Za- manki sevinç. Amerika yıldızlarından Mec. Evans, giydiği ilk balo elbisesine dair şunları anlatmıştır: — Vaziyetimi çok beğendiğin. den bahseden mühim birzat, bir gece beni bir filmin ilk gösterilişi- ne götürmek istedi: Duğlas — Fer- banksın en meşhur filmlerinden bi ri olan “Bağdat hırsızı, isimli fil- min ilk gösterilişine.. Bu film, o zaman mühim bir sanat hadisesi sayılıyordu. İlk gösteriliş gecesin- | de davetli olarak tanınmış kimse- | ler hazır bulunuyordu. o gtceki | toplantının, yarı resmi bir mahi- yeti vardı. Sinema salonunda ay- ni zamanda bir balo veriliyordu. İşte, ben, ilk balo elbisemi o ge- ce giydim! * Giydiğim elbise, karmakarışık desenli bir elbiseydi. Siyah taf- ta, beyaz organdi.. Bunlar, biri © Morley hürmet de - besliyorum. Yalnız şu kadarını söyliyebilirim, ki o bu elbise, beni pazarlık elbisesini gi- yip.de köyden şehre gelmiş bir kı- za benzetiyordu. Bu benzeyişin, yalnız elbise | tesiriyle olduğunu söylemek istemiyorum. Gerçi el- bise, karışık desenli, alacabula- ca bir elbiseydi, ama ben ayni za- manda çoraplarımı beyaz ( ve is- karbinlerimi siyah renklerde seç- miştim! Sinemaya gittik, yan localar- dan birinde oturduk. Bu locadan filmi görmek mümkün değildi. An cak, kenara yan oturmak suretiy- le, pek rahatsız bir vaziyette bir şeyler o seçilebiliyordu. Ben de karanlığı seyre gelmediğim (gibi bu meşhur filmi görmek de istedi- ğimden, bir köylü kız nasıl yâ- parsa, öyle yaptım. Kenara o - turdum. Düşmemek için de ya * nımdaki mühim zatın omuzuna tutunmaktan çekinmedim. Filmi, bu vaziyette — seyrettim. Sonra aydınlıkta, ne göreyim?... İlk ba- lo elbisem, bir çiviye: takılarak yırtılmış, « kenara yaslanışla ezil- miş, bozulmuş, yıpranmış... Hulâ- sa, ben, bir kahve değirmeninde çekilmiş hale gelmişim! İşte," İlk balo elbiseme ait har tram Hayli orijinal, değil:mi?1 Fakat; hö'deolta; benim için hoş bit hatıra?” O canım... elbisenin berbat bir hâle gelmiş olmasına ne kadar üzüldüğümü hiç unutamıya" cağım:““Üstelik, © kıyafette © mübim zatla dans da ettim! Amerika yıldızlarından Una Markel, bu husustaki intibar s0- rulunca, şunları söylemiştir: — İlk balo elbisem? Benim o za- manki düşünüşüme (o veduyguma göre, o elbise, bir peri elbisesi kar dar güzeldi. : Peri masallarında anlatılanlardan farksız bir elbise!. Siyah şifon üzerine pembe güller- le bezenmiş bir balo elbisesi: Na- sıl, harikulâde, değil mi? Benim için bu elbisenin en bü - yük hususiyeti, şimdi nazarımda onu en ziyade kıymetlendiren şey, büyük annem tarafından dikilmiş olmasıdır. O zaman, yukarıda- ki sözlerimden de anlaşılır ki, pek birleriyle (£ imtizaç etmis miydi? ! Uygun düşürülüp düşürülemediği İ kakkında bir şey söylemesem, da- ha iyi olur, Çünkü, ilk balo elbi- muhabbetle beraber beğeniyordum. Fakat, baloda hiç eğlenemedim. Elbise bozula" cak, diye oturamıyordum bile... Halbuki, oturmağada okadar Boşanma Daha! Bilhassa bundan birkaç sene evveline kadar büyük bir şöhreti olan şimdi de film çeviren Ronald Kolman aleyhine, karısı Londra » da bir böşânma davası o açmıştı. Kadın, bu davayı kazanmıştır. Boşanmanın sebebine gelince, davacı, kocasının Pariste yakışık almıyacak bir hayat geçirdiğini, evli bir erkeğin böyle yaşaması doğru olmadığını ileri sürüyordu. Karısının kendisine karşı bir ko- ca gibi davranmadığını, alabildi- ğine çapkınlık ettiği yolundaki id- diasına Ronald Kolman, hiç ce * vap vermemiş, kendisini müdafa- aya girişmemiştir. Bu suretle o da boşanmıya istekli olduğunu gös * termiştir, Onlar, 1920 senesi eylülünde Londrada evlenmişlerdi. On sekiz eylülde!.. Bugün, ozaman karı, koça için çok mes'ut bir gün ol - muştu. İlk seneler, biribirlerinden günün birinde ( ayrılacakları hiç hatırlarına gelmemişti. İkisine de saadet getiren bu birleşik hayat, 1924 senesine kadar hiç aksama - dan devam etmiş, fakat 1924 se: | nesinde arada geçimsizlik baş gös- terince, Ronald Kolman, karısının yanından, bir daha hiç dönmemek üzere üzaklaşmıştı. Karısı da 925 #enesinde Kaliforniyaya ( gilmiş, mahkeme karariyle o kocasmdan topluca bir tazminat almış ve ay- rıca kendisine on senelik nafaka bağlatmıştı. Şimdi bu on sene geç» tiği için, bahis, tazelenmiş, iki yoldan birini tercih etmek lâzım - gelmiştir. Ya tekrar bir araya gel- mek, yahut da boşanmak! Anlaşılan, artık kocasiyle bir Mirna Loy ———— m m ve İ cağını aklı kesen kadın, bu cihet- ten istekte bulunarak, uğraşmayı faydasız saymış ve doğrudan doğ“ ruya boşanma davası açıp, arada” ki gevşek bağı büsbütün kopar * mıştır. Son zamanlarda yıldızlar mu - hitinde boşanma hadiseleri, eski- sine nispetle bir kat daha artmişs, tır, Gün geçmiyor, ki bir boşanma hadisesi notedilmesin, demek, pek o kadar mübalâğaya kapılmak de ğildir. Bu, muhakkak!, m mm m an va vam müuhtaçtım ki.. Yeni rogan iskar- pinlerim, ayaklarımı müthiş rette sıkıyordu! Aypi sual; İrlandalı yıldız Mo- reyn O" Sullivana da ( sorulmuş, “Tarzan, filminde Coni Vaysmül- lerin eşi olarak tanıdığımız bu yıldız da, şöyle demiştir: — Benim ilk balo (o elbisemin su- İ rengi, yeşildi. Yeşil, Irlandanın benimsediği renktir,; Ayni zaman da, bu renk, bizde uğur getirici sayılir. Dolayısiyle, bahçe eğlentisine giderken, kendi- iie Yeşil renkte bir elbise seçtim. em öyle hoş, öyle parlak bir ye- Şil renkte kiT X ben de bir | Benim babam, zabittir. Tertip olunan bahçe eğlen$iti, ohun men sup olduğu alayın şerefine hazır» lanmıştı. o Bir nevi kız balosu... İşte, ben ilk defa olarak yeşil bir elibse ile bu baloda dans *tettim. Hayatımda, şimdiye kâlarenzi-. yade zevk duyarak iştirak ettiğim balonun hangi balo olduğumu'$0- rarsanız, tereddütsüz o balo'ol » duğunu söyliyebilirim! İster gülü nüz, İsetr gülmeyiniz, ilk'bale.el- isemin renki olan yeşil renk bâna uğur getirdiğine ( inandığimıda İ sizden saklamıyorumu. Buna nasıl inanmam? Çok geçmeden yıldız oldum! araya gelmesi mümkün olmiyaca-