YENİ TÜRK İYE Gazi Türkiyesi ön Asyadaki millet- lere bir imtisal nümunesidir li che Volkewirt mecmuasınm | kg ya ve Türkiye” hakkında ge İğ? 20 Temmuz tarihli fevkalâde » Alfred Sohn Fethel De çıkan makalenin birinci | © dün meşretmiştik. Bugün i- © VE son kısmını veriyoruz... (Dün neşredilen kısmın sonu) kn ürkiyenin siyast bikimiyet als - eN hakikatte İtalya ve Alman Diyab, fayist sistemleri ile geniş bir Ta,,, heti yardır. Şu kadar var ki, * faşizmi diğer ikisinin kapıya - arkalarda bıraktıkları içtimal in- De #afhasma henüz girmiş bulunu- Say fark, Türk rejiminin inkişafını Avrupa memleketlerindeki is - Ül karşılaştırmağa ve on vak © mütalex etmeğe manidir. ; Türkiyenin başarmağa memur muvaHakiyeti diğ 3 i ©» bir İndividualisme ve Libera - tig amın atlarılması katiyen tepe, Bildir. Aksi takdirde inkişafın Mey Ru inkişafına mülâki olması- e geçilemez. o Bu sebeple gafa Kemal, 1931 de Fethi Beyin ”€si altında liberal muhalefet fırka- teşkil ederek Türk milletinin «- | terbiyesini yükseltmek maksadi- kiki parlemanter bir kontrol ve kabe vaz'ma teşebbüs etti. Bu tecrübenin muvaffakiyetli olmama- b Gazi'nin müsait gerâit altında ge- : : tecrlibeyi tekrar etmiyeceğine siye tecrübenin muvaffakiyete isal mesi lârım geleceğine delâlet et Mez, Simdilik şüphesiz, iktisadi ku - İma ait ağır vazifeler, devletin dik- #te idaresinin muhafazasını dü - N göstermektedir. Türk milletinin fevkalâde müşkü- da men içtimat ve kültürel saha- ü, Müvaftakiyetli bir ihtilâl ve inkr iç pas ve millileşmesi, memle - istiklâlini temin edemez. İstiklâl yap Memleketi iktisaden müstakil Şak lâzımdır. Fakat buhususta İptidadan beri fevkalâde müş - Yüzifeler karşısında kalınmıştır. a, oğlam Bir maliye politikasr, miun- “m bir idare, müstakir bir para ya- “mak lâzmdr. Fakat şimdiye ka- iç tün İktmadi inkişafı hemen kâ- iy, <<Debi sermaye akını ile beslen- Kiye iz #ene harp ile harap olmuş, #miş ve bunlara ilâveten ma- Meg rare ettiği borçları ödemeğe Kang © tutulmuş olan bir milletin Ür 5, >enbaların kuvveti ile iktesadi te, ç PA Vücüde getirmesi lâzım gelin Big on yekönü kendi masraf büt- en tesviye etmesi icap eder. Türkiye — sebepleri başka ve fa- Many ri #yni olarak — Bolşevik buy, #nmkine müşabih bir vaziyette a Sovyet Rusya dahi ken- Yi, kuruluşunu, masraf ve is - evini kısarak milf sermayesini | Mba, 3 arttırmak suretiyle imkân A Şikarmağa mecbur kalmıştı. “Bi iki memleketin reçetesinde! m İstihsal (o ve imal şubelerinde ir Plmek ve teknikleşmek” yazılı akat Türkiye kendi komşusuna | daha müsait ve üstün bir Du işe girmiş, yani Sovyet Rus- mübalgalı ve nisbetsiz bir sa- » masrafı içine düşmemiş, e kendi milli refahının esas te- i direği olduğunu ve böylece kiş e lâzmm geldiğini hiç bir va- Türkiye dikkatten der tutmamıştır. tin Hirayt enayileşme İşi, memleke- Üyesi ,,, Olan temel ve mahiyeti aş- İle; , © tezat teşkil edecek derecede Mal rülmemiştir. Münakale va - they,» ikmali, topraktaki tabit ha- stismar:, ziraatin ilerletil - leket mahsulünün memle - iegi, çeki mahalli sanayide İş - * Yeni Türkiyenin iktrsadt ku- | sin miyar addedilen ve şimdi- Iş © ha Müra e" Yatı tarz, Ya taş Kray tin Meli Bibi Yil, » elesin £ ki beş senelik plânda da mer'i olan a- na hatlardır. Bu hedef ve gayeler Türkiyenin ik- tisadi kuvvetlerini daha uzun seneler âzami #urette İşğal edecek derecede büyüktür. Yeni Türkiyenin eski ec - nebi sermaye ve imtiyaz nihayet vermiş olmasına rağmen hü- kümetin yeni kuruluş teşebbüs ve iş- | lerinde ecnebi sermayesinin İştirakini prensip ve kaide olarak istemediğin zannetmek yanlıştır. Yalnız hükümet bu yardımı istiklâl pahasına satın al- mak istemiyor (ve Türkiyeye echebi e vereceklerin, yah Türkiyede smal iş racakların tamamen iktisadi menfaat. lerle iktifa etmelerini ve Türkiyeye karşı bütün empery. vazgeçmelerini istiyor, İşte her i ve her teşebbüste hâkim ve mer'i o - Jan bu “Tam ve bütün istikldi” düstü- rüdur ki, bugür ye ile Alman. ya arasında sıkı bir münasebet tesisi- ni kölaylaştırmaktadır. Zira, nasyo - nalizmin millt hürriyeti uğrunda mü- cadele eden her millete karşı besledi: ği muhabbet © ve takdir bislerinden sarfınazar, Almanya, ön Asyaya en yakın bulunan ve ayni zamanda em peryalişt emel ve ihtiraslar beslem şüphesinden tamamiyle azade olani yegâne büyük sanayi devletidir. Türk yi ma - ser; ham maddelerinin Alman sa mulât ile mübadele esası Üzerinde müsmir bir teşriki mesai ve yekdiğe - rini mütekabilen tamamlamak, her i- ki şillet için son derece arzu edilme- ğe şayandır. Türkiyenin o kendi içinde yaptı, inkılâp önün dış politikasını da değiş tirdi. Osmanlı İmparatorluğunun ec - nebi devletler elinde oyun topu ölma- smâ'mükabil milliyetçi Türkiye kent di topraklarında “Hürriyet ve istik *- Ii” i bütün harekât ve ef'alinin şiar ve miyart yapmıştır. Evvelce Türkiye yalnız diğer devletler arasındaki niza ve ihtilâflardan müstefit olmak gay - retinde iken şimdi her istikamette müsbet dostluk, milli hakların müte- kabile tanmması ve büyük devletle rin yekdiğerine zıt menfaatleri ara - sında kati bir bitarafık politikası ta- kip etmektedir. Türkiye emperyalist devletlere karşı kendi istiklâlini 5. Rusyanın yardımı ile kazanmış ve Sovyet ittihadı kapit davalardan ve. Çarlık devrindeki (o imtiyazlardan tamamiyle ferağat ederek Türkiyenin iktisaden yeniden kurulmasını kolay- Jaştırmış olduğundan Türkiye tabit o- larak iptidadan beri şimaldeki büyük komşüsuna sıkı bir dostlukla bağlan- mıştır. Sovyet Rusya bilhassa İstan - bul üzerindeki emperyalist. davaların- dan fcrağat etmekle urun bir müddet | Türk topraklarr için tehlikeli olmak - tön çıkmıştır. Bilâkis Türkiye ne ka- dar müstakil ve kuvvetli olursa, Ça - nakkale Boğazını diğerlerinin nüfu - zundan o derece muhafaza eder. Di - ğer taraftan Gazi, Türkiyenin Sovyet Rusyaya bağlılığı ve Türkiyenin Sov- yet Rusyaya tâbi kalışı ve bilhassa Türkiyede Bolşevik telâkkiyat ve ef- kârmın terviç ve neşri gibi hallerin vulkubulmamasını te etmeyi çok iyi bildi ve Türkiyede ko: izmi mü. samahasız (o bir enerji ile boğdu ve "Türkiyenin muhtaç olduğu Garp âle- mine giden yolu Moskovanın kapat - masına müsaade etmedi. Türkiyenin 1932 Milletler Cemi - yetine girmesi bunun bir misal ve de- lilidir. Türkiyenin Sovyet : Rusya ile dostluğu, astran dış politikası nın istilzam ettiği bir menfaat işidir. Daha 1921 senesi Martında, yeni Yu- nan işgalinin başladığı sıralarda Sov - yet Rusya ile akteğilen dostluk ve a - demi tecavüz pakti ile her iki memle ket kendi hedef ve gayeleri uğrunda biri diğerinin istiklâl mücadelesi hak- İ kınt tanımıştır. O zaman Moskovada Afganistan #le aktedilmiş olan rnuka- velede de ayni düstür mer'i olmuştur. sistemine Daha sonraları İran ve İrak ilede bu kabil paktlar aktolunmuştur. Gazi Türkiyesi, Osmanlı İmparatorluğuna halef olan devletlerle Ön Asyada bü- tün milletler için harpten beri bir mi- sal nümunesidir. Bu milletlerin em - peryalist devletlerin nüfuzundan kur- tularak silli hürriyet ve istiklâllerini kazanmak uğrundaki mücadelelerin « de Türkiye o devlet ve milletlere reh- ber olmuş ve bu sırada İranda Riza n, Afganistanda Amanullah, ve İ - | rakta Emir Faysal iktidara geçerek | memleketletinde yapmağa başladık - arr ıslahattar Türkiyeyi örnek ittihaz etmişlerdir. Kendi istiklâlini mahfuz ve müem- | men tutmak şartiyle etrafındaki bü - tün komşu devletlerle takip etti | ni dostluk politikaemm sevkiledir Türkiye 1930 da — aralarında öteden beri tarihi bir düşmanlık . mevcut o - lan — Yunanistan ile hakiki bir dost- Yuk aktetmiş ve bu yolda geçen sene Balkan paktının husulünde &mi cak derecelere kadar faaliyeti götürmüştür. Eğer bazr devletler bü pakt politikasından bugün kendi men- faatleri için bir taraflı olarak istifade etmişlerse bundan Türkiye mes'ul de- ğildir, Cihanda ve bilhassa Şarki As- | ya ve Avrupada ihtilâflarm yeniden | hâd bir şekil aldığı günden beri Tür- kiyenin evvelki kaygularına ilâveten daha mühim bir kaygusu: Devletler arasında Vükum gelecek bir müsâde - meye kendisinin de sürliklenmekten mâsun kalmasıdır. İşte bu sebepledir ki, Türkiye — Bulgaristan'ı da ithal | etmek istediği — Balkan paktından başka şimdi Fransa - Rusya arasında- ki bir Karadeniz ve Akdı paktı plânma da iştirak etmektedir. Tütkiyenin fikir ve telâkkisii plânlar ne nâzari ve ne de âmelf ve fili olarak Almanyaya karşı tevcih ve tertip. edilmiş değildir. & Almanyaya niz de bu karşı Türkiyenin vaziyeti dalma dos- tane olmuştur. Ve Garp devletleri Hegemonya emellerine karşı Ti ve Almanyanın müşterek müdafaa - da — velev ki, bu müdafaa kati bir İ bitaraflık şeklinde dahi olsa — men- faatleri bulunması, yeni Türkiye ile yeni Almanya arasında mütezayit ve mütekabil bir sempati ve sulhperve. rane bir teşriki mesai için kuvvetli bir temel teşkil etmektedir. mum Doktor - Operatör Ahmet Asım Doğum ve kadın hastalıkları mütehassısı Doktor - Operatör Iffet Naim H. (Cerrahi hastalıkları mütebassisı Möayene 'saitlar 10-12 Ortaköy Şifa yurdu. 15-18 Beyoğlu İstiklal cad. 19 Telefon; 42291 ve 41960 A ! # i 3 i İ ov gerek kırtasiye. > z : : Ni z 3 â AKBA Ankarada AKBA kitap Şi evinin birinci şubesi modern bir şekilde Maarif Vekâleti karşısında açılızıştır. AKBA kitap evleri her dilde kitap, mecmua, gazete ihtiyaçlarına cevap vermektedirler. Gerek nizi en ucuz olarak AKBA kitap evlerinden tedarik ede- bilirsiniz. (o Devlet Matbaaisi kitapları ve VAKIT'ım neşri- yatının Ankarada satış AKBA kitaperleridir. AKBA Merkezi Telefon Birinci Şube yeri 3197 Bİ g| 1261 $ nci Şube « Saman Pazar mekik nk Dünkü güreşlerden birisinde Taksim gta gece ve dün. gündüz arşılaşmaların neticeleri şunla dı Evvelki gece birinci müsabaka Türk pehlivanı Hüseyin ile Çekos- lovakyalı Varra arasında yapıld 35 dakikalık çok çetin bir mücade- leden sonra Türk Hüseyin Çekos- lovakyalmın sırtını yere getirdi. İkinci güreş, Polonyalı Kravze ile Romanyalı arasında 17 dakikada kravze Romanyalının sırtını yere getirdi. İslav Dargo ile Belçikalı Dia - mur arasında cereyan eder üçün- cü müsabakayı Drago 13 dakika - da kazandı. Dördüncü müsabaka vaktin ge- cikmesi yüzünden tehir edildi. Dün birinci güreş: Türk Mülâyim, Belçikalı Oolamot ile güreşti. M lâyim daha ilk dakikadan itiba ren bastırdığı Belçikalıya her nok- tadan faik göreşiyordu. Güreş, sert bir cereyana doğru . giderek ilk devresini bitirdi. Bu Mülâyim daima faikti, İkinci devre: Bu devre de bi - rincinin ayni geçiyor. Mülâyim u - devrede İ zun bir zorlamadan sonra 12 da - kikada tuşla kazandr. İkinci güreş: Türk Uzunköprü» lü Hüseyin, Romanyalı Kirtop ile güreşti. Romanyalı Türkten lâa- kal 20 kilo daha ağırdı. Buna rağ- men Hüseyin çok canla güreşiyor.. Fakat Romanyalı ağırlığından is - tifade ederek 2 dakika 40 saniye - | de tuşla kazandı. Alman Kişar Üçüncü güreş: Kıjenpe Marunke ile Laponyel: dmda “Beynelmilel ! lı 137 kilo.. Bu iki fil cüsseli ada « mın güreşi cidden haşin oldu. 137 kiloluk Laponyalı, iki metreyi bir hayli geçen boyu ile adetâ fıçı gibi idi. Birinci yedi dakika, karşıla- nanların cüsselerine nazaran ade İ | güreştiler. Alman 126, İanonv | Balkan oyun Yugoslav komitesinin sporculara hitap eden beyannamesi ve oyunların proğramı Zağrep, 24 (A.A.) — Anado- lu ajansının hususi muhabiri bil » ! diriyor: Yugoslavya spor teşkilâtı, Bal- kan komitesi azasından M, Ugri- niçin imzasiyle Balkan sporcuları» na hitaben aşağıdaki beyanname- yi neşretmiştir: “Şanlı Kastriot Skenderberg'in | âsil hafitleri, Arnavutluğun yıl - İ maz kahramanları, Balkanlarımı - zın şerefine istirak eden gencleri - miz, hoş geldiniz. “Aziz kardeşlerimiz Bulgar - lar sizi samimiyetle ve Kardeşçe selâmlarız. Yugoslav kardeşle - rinizin bu hararetli kucaklaması - yapıldı. | tâ deneme denecek bir şekildey» di. İkinci ve üçüncü yedi dakikalar da, bu güreşin bitmiyeceği zannı- nrveren bir tatsızlık ve yeknasak- lık içinde neticesiz bitti. Mutlâ - ka bir netice alınması mukarrer olan güreş devam ediyor. Nihayet Laponyalı 27 dakika 32 saniyede tuşla kazandı. Dördüncü güreş: Romanyalı Dragisyano, İspanyol Oliviyera i- le güreşti. Aralarında gene lân - kal 20 kilo bulunan iki güreşçi.. Birinci ve ikinci devre, cidden çetin bir mücadele halinde geçti. İspanyolun 22 kiloluk tefevvuku » na rağmen Romen çok güzel oyun- İar tatbikine ve teknik itibariyle üstünlüğünü göstermeğe muvaf - fak oluyor. Fakat aradaki ağırlık (farkı müthiş.. Bundan istifade eden O- liviyera nihayet üçüncü devrede, 14 dakika 34 saniyede tuşla ka - zandı, Beşincigüres: Finlandiyalı Huh- tanen, Çekoslovak Vavra ile gü » reşiyor. Bu güreş bittabi çok kı - sa sürdü. Çünkü 94 kiloluk Vav - ra, 105 kiloluk ve çok usta Fin - landiyalı için bir tek (lokma idi. Ve Huhtanen bu lokmayı, hattâ ciğnemeden bir dakika 18 saniye de yutut, Güreşlere bu gece saat dokuzda devam edilecektir. dr başliyor nda mesut ve ayrılmaz müşterek istikbalimizin bir rahnesini bula - bilirsiniz, “Hoş geldiniz, Yunanlı dostla « rımız. Sizler ki büyük © olimpiyat fikriyle Balkan müsabakalarının kahramanlık meydanında Balkan milletlerinin dostça teşriki mesa « isi fikrinin müteşebbisleri ve mu » zaffer ve şanlı olimpiyat müsari - lerinin hafitlerisiniz. Size samimt misafirperverliğinizi iade ederken sizleri kalpten gelen bir döstlukla selâmlarız. “Selâm size. dostluk ve ittifak- (Devamı 9 uncu sedanın 1 inci #ütününds