25 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

25 Ağustos 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKTI ın Tefrikası: 27 i Ölüme Susayan Gönül ik — . Benim, onları gördüğümü, iğ sine yediremedi.. Ben ai bırakacaktım. o Benim ,Bi bırakmam, O hatasının çıkması idi. Böyle bir i ala tahammül edemiyeceği - “adı.. Canına kıydı, kıymâk j esrin hanımın bütün bu affedilebilir. Affedil - Np vde. j Ridvan beyefendinin yüzü dü- “Bu sözleri makul buldu. . Tâğmen, biraz evle sordu; imi kanaatiniz bu mu?. ; özleri ciddi ve candan mı p, orsunuz?. *Yyaz karşısındaki adamın rahiyesini kavradı. Birkaç | ile, onun son endişelerini, . lerini de izale etmek kabil - elini kalbine dayadı ve rol bir aktör gibi haykırdı: | pi !ze namusum Üzerine ye » N *derim, ki Nesrin Hanıram j , benim şerefime ve namu - lâyık bir sıhattedir. Onu se- m ve ona eskisi kadar hür- m... Bunun için de tekrar ! m: Nesrin Hanımla evlen- tereddütle, A, Tzusundayım, beni evlâtlı a ediniz. ki slu, dürüst bir insanı al- kolaydır. Onun havsalâ- kavrıyamadığı için söyle- , Te kolayca inanır. n Bey, iki elini n ellerini sıktı: im necip ve âsil evlâ - dedi, beni şüpheden ve na - Mzluğun ağırlığından kurtar - uzattı, n durdu, Feyyazm gözlerine : ipa bir şey o istiyorum. N hafta sonra, bugün söyle- İiz sözleri bana tekrar ediniz. nanmıyor musunuz? gün Nesrin ölüm halinde.. ve kalbinize geçici (o bir j meha hissi vermiş olabilir. ı olan aşkımız sizi coş - | Yazan : Selâmi İzzet Sonra çıktı. Beyoğlunda, yan sokaklardan birine girdi. Sağa, sola saparak aşağı indi. İssız, dar bir sokakta, boş gibi görünen bir evin kapısın itti ve girdi. Kapı kendiliğinden gürültüsüzçe ka - pandı. İçerisi karanlıktı. Fey» yaz, karanlıkta (merdivenleri çıktı. Güzel döşenmiş odalar i - çinden geçti. Bir koridora girdi. Yürüdü. Koridorun nihayetindeki kapıyı, bir elektrik düğmesine ba- sarak açtı. Başka bir odaya geç- tü. Feyyazın hiç bir dostu, bu esranengiz evi bilmiyordu. Fakat eşikten görünen manzarayı #Prse- lerdi, hayretle ve hayranlıkla do- nup kalırlardı. Yerlerde kiymetli halılar var - dı... Perdeler ve döşemeler ağır Kıymetli vazolar ve billolar etrafı ipekli kumaşlardan © yapılmıştı. süslüyordu. bir yatak, büyük bir ayna duruyor- du. Billör bir buhurdandan ha- fif bir lâvanta kokusu havalanı- yor, etrafa yayılıyordu.. Yatakta, uzanmış bir genç kız İ vücudu göze çarpıyordu. Ayakla- rı terliksiz ve çorapsızdı. Çıplak göğüs nefesten kalkıp iniyordu, bir tomar sarı saç dalgalanıyordu. Feyyaz, bir müddet yakın - dan onu seyretti. Sonra esraren- dudaklarını giz bir gülümseme büzdü.. Seslendi: Bir sıçrayışta — Nihayet gelebildin mi? Feyyazım boynuna atılmak is - tedi. Feyyaz mani oldu. Kız boyun büktü: — İstemiyor musun beni? — Acele etme... Olduğun yerde i kal. İ © Bir müddet daha baktı, hayran, hayran baktı: — Sana hayranım, dedi. Bu hayranlık çok yerindeydi. N için, bir kaç zaman sonra Azdan ayni sözleri o işitmek j İvaz itiraz etmek istedi. Rıd- i Bey vakit bırakmadı: “İ © Hem sizin burada bulunma” va artık caiz değil. Bir takım , dedikodulara meydan vere - © Siz derhal İstanbula ininiz. “A, ” tamamiyle iyilesince size veririm... Eğer fikrinizden TAMIşsanız... > k selesi ini, ararım kat'i, hislerim #a- . — : Gelirsiniz ve saadete kavu- Kızımla evlenmenize mani yoktur. w P, *Yyazın içi rahat etti. Rıdvan » Sözü senet demekti. İstan- Y imdi, i Tende, gözlerini yummuş dü- li “Bu rdu ai ?# te oldu. Emelime muvaf- iş, “Yorum... Nesrin benim ©- * birden gözlerinde bir şim- bu dünyada çok âzap, çok sektim. Şimdi gayeme e- Vm... İntikamımı almak i- y Yirdklarımın vay halleri- anbtula İner inmez, doğru ad- A,” Zİtti ve Tilki ile Ayı hek- İhbaratta bulundu. Baktığı kadın, emsalsiz denecek kadar güzeldi. Bu kadını . değil kalemle tarif etmek, en üstat bir ressam bile, kolay kolay resmini yapamazdı. Şaheserler yaratmış olan fırçalar, onun rengini ve ifa- desini vermeğe muktedir olamaz- lardı. Ağzı ufak, fakat kırmızı daklı yayvan ve kalındı. Uzun kirpikli kara gözlerinin cazibesine yakalananlar bir daha kendilerini kurtaramazlardı. Vücudu, bir pergelden çıkmış kadar mütenasipti, Ve bu kadın, henüz on yedi ya- sındaydı. Feyyaz, yatağın kenarına otur- du, kızın iki elini tuttu: — Şikiat, dedi, ilk tesadüfümü- zü hatırlıyor musun? — Hatırlıyorum, Feyyaz. — Bundan on sene kadar evvel- di.. Seni Süryede, Oran köyünün bir tarlasında buldum... Üstünde yırtık pırtık bir entari vardı. Aç- lıktan ölüm derecesine gelmiştin.. Bir gece, düşman kabile, sizi bas- mıştı, Sizinkilerin hepsini öldür - müş, çadırları yakmış, ele geçen - leri yağma etmişti.. Bu bavreden bir sen kurtulmuştun.. Kaçmıştın. Saatlerce koşmuştun, nihayet bir İ tarlada düşüp kalmıştın.. OSeni buldum. du- (Devami var) Odanın nihayetinde, o arabesk İ İ ir ikinei dil kurultayının açılışını kutluluyanlar İkinci Türk Dili Kurultaymı kut- hulamak için, Kurultay Başkanlığına kurultayın açılmasına kadar bir çok tel yazısı gönderilmişti. Cümhuriyet Halk Fırkasiteşkilâtı, vilâyetler ve köyler, cemiyetler na mena tel yazısı yollıyan zevatın isim- lerini neşre devam ediyoruz: Çarşamba OC, H. F. reisi Zühtü, Şarlı pazar C. H. P. idare heyeti rej- | si Ali Osman, $. K. Hisar C. H.F. Reisi İlhan, Hacıbektaş C. H. F. he- yeti idare reisi İbrahim. Alucra C. H. F. reisi Tevfik, Ulukışla C. H. F. reis vekili Yakup, Kartal C. H, F. Kartal | kaza idare heyeti reisi Necati Şerif. Çatalca C. H. F. Çatalca kaza heyeti | reisi Necati Şerif. Bozkır C. H. F. 1€- isi Ziya. Çumra kaymakam ve beledi- | ye reis vekili Sadık, C, H. FP, Merkez heyeti reisi Rakım, maarif namma ma arif memuru Sadullah, M.İ. T.C. reisi Şefik Kemal, Hilâliahmer reisi Kemal. Hadım C. H. F. reisi namına belediye reisi Yahya, Tirebolu C. H. F. kaza idare heyeti reişi Hasan, Ma- nisa C. H. F. vilâyet idare heyeti rei- si namına Kenan. Amasra Muhtar H. Basri, C. H. F. reisi M, Necati, nahi- ye müdürü Mazhar, Mustafakemalpa- şa karası C. H. FP. idare heyeti reisi avukat Hakkı. Maçka C, H. F. reisi Salim, Dörtyol C. H. F. kaza idare heyeti reisi hüseyin. Of C. H. FE. ida- re reisi Ali, Kars C. H, P. reisi Zihni, Üsküp nahiyesi C. H. F. reisi Ahmet, İsparta vilâyet idare heyeti reisi Rem- zi, Sürmene C. H. F, Kemerli nahiys- sireisi Hamdi, C. H. F. merkez nahi- yeni reisi Salih, H. F. Arakli nahiye- si reisi Sadettin, C. H. F. Aksuma na- hiyesi reisi Mehmet, C. H, F. Biflere nahiyesi reisi Süleyman, C. H. F. Dağ- başı nahiyesi reisi Mehmet, C. H. F. Kucara mabiyesi reisi Kâmil, Sürme - neC.H. F. reisi Yusuf, Gerze C. H. F. Kaza heyeti reisi Nuri, Trabzon C. HH. E, vilâyet idare heyeti reisi Ruhi. Göynük belediye reisi Fahri, C. H. F. Şakir, Ç. “Fİ TF” Kininönü kazası met CHF. kaza idare heyeti reisi N. Hamdi. Osmaneli C.H, F. kaza reisi Mehmet, Şile Ç. H. P. kaza reisi M. Sadık. Yalova C. H. F. Çmarcık nahiyesi idare heyeti reisi Süleyman, Akşehir C.H. F. nahiye reisi NN. De- gan. Akçaabat C. H. F. reisi Cevdet, Refahiye, C. H. U. Şinasi, Manisa i- kinci reis N, Osman. Ardahan C. H. F. reisi Sabri, halktan İzzet, Erzin C. H. EF. reisi Salih, Köycez C.H. F.i- dare heyeti reisi Şükrü. Denizli bele- diye reisi M, Nail, C. H. F. reisi Esat. Turgutlu C, H. F. idare heyeti reisi Cevdet. Eskişehir C. H. P. vilâyet i- dare heyeti reisi Osman, Ezine C, H. F, reisi Şükrü. Dursunbey C.H.F. reis vekili Arif. Yenişehir C. H. F. ka- za idare reisi M. Osman. Çorum C. H. P. reisi Şevket. Görde C.H.F. reisi Ahmet Nuri. Andırm C. H.F. elsi Abdullah, belediye reisi Ömer, Mucur C. H. F. reisi Tevfik. Niğde C.H, F, idare heyeti reisi Dr. Hüse- yin, Silifke C. H. F. reisi Etin. Ka- rahisar müdürü Sadık, belediye, reisi Hamdi, C. H. F. reisi Hüsnü. Yalova C.H. F Kılmç nahiyesi idare keyeti reisi Hüseyin, Yalova kazası idare he- yeti reisi Ömer, Sındırgı C. H. F. rei- si Kemal, Bandırma C H.F. reisi Kâgif. Balıkesir İrvinli Nahiyesi M, ve Himayei Etlal cemiyeti reisi Şev - ket, C. H. F. reisi İsmail, İrvinli Muh- tarı M. İsmail, Tayyare cemiyeti rei- si Halil, C, H. F. Bakırköy kazası re- isi Kemal, İstanbul Reyoğlu kazası Ç, H. F. reisi avukat Mekki Hikmet. Burhaniye Ç. H. F. idare heyeti reisi Tali, Alaşehir C. H. F. idare heyeti reis vekili Hüsnü. Balıkesir Ç, H. FE. merkez Kaza idare heyeti reisi Ha - san. Balıkesir C. H. F. vilâyet idare heyeti reisi Konya mebusu T: Fikret. Beyşehir C. H. F. idare heyeti reisi M. Zeki. Reis Burhan. Barta ahalisi namına Muhtar Burhan. Akhisar C. H.F. İdare heyeti reisi Mehmet Nu- ri, Şarköy Ç. H. kaza idare heyeti re- isi Muzaffer. Vona halk namma be - lediye reisi Hüseyin, C. H. F. idare reisi Mehmet. Şile Ağva C, H. F, ida- re reisi Halil. Sivrihisar C.H. F. rei- si Ali Beyler. (Devam edecek) Tefrika No. 3 5 — VAKIT 25 AĞUSTOS 1934 — BABİL VE PERSEPOLİS SARZAYLARINDA DÂRÂ..İSKENDER ET 5 Yazam İshak Ferdi Dârâ,hassa kumandanını yanına “Güzel Ardoyu kaçıran çağırdı ve bana kanlı gömleğini gönderen bu mel'unu senden başka kim yakalar?,,. Dârâ İran tahtına oturduğu za- man otuz altı yaşındaydı. Goma- ta'yr öldürdüğü tarihten bugüne kadar aradan geçen yedi yıl içi de, sihirbazın oğlu nerelerde sak- lanmış, izini belli etmeden nası) yaşıyabilmişti?. Dârâ, hassa kumandanı Taspa- yı çağırdı. — Gomatanın hortladığını söy- lüyordu. Oğlunun yedi yıldanberi sezdirmeden içimizde edemem. kimseye yaşamasına tahammül İ Sarayda ve şehirde senden başka itimat ettiğim kimse yoktur. Gü- zel Ardoyu dağa kaçıran ve bana karlı gömleğini gönderen bu mel unu senden başka kim yakalıya - bilir?. Taspa, İran ordusunun en iri boylu ve heybetli bir askeriydi. Dârâ tahta oturduğu zaman Tas- payı saray muhafızları arasında görmüş zabit rütbesi ile yanma almış ve aradan seneler geçince hassa alayına kumandan yapmış- tı. Taspanm heybetinden (herkes korkardı. O, hükümdar şehri gez- meğe çıktığı zaman Dârânm ar- kösmdan yaya olarak yürürdü. Taspa yalnız harbe giderken tah- tireyana binerdi. Taspayı hiçbir w taşıyamazdı. Dârâ, günler geçtikçe sevgili- sinin yokluğunu hissediyor; etra- fımdakileri bu yüzden her gün bir az daha sıkıştırıyor, sarayım için- de dalgalanan matem havası şe- hir kızlarının ruhunu boğuyordu. Taspa hükümdara söz vermiş - tiz — (Ardo) nun öldüğüne ben de inanmıyorum... Fakat, ayni za- manda da (Gomata) nın oğlunun yaşadığına da inananlardan de- ğilim. Müsterih olunuz. İkisinin izini de yakında meydana çıkara” Cağım! Taspa Babil (civarındaki or- manlarda sıkı bir araştırma yap” tıktan sonra, müspet bir netice el- de edemezse, ormanları ateşliye- rek bütün ağaçları yakacaktı. Bu- nun için hükümdardan müsaade almıştı. Hassa askerleri Babil or- manlarını sarmışlardı. (Gomata) nım oğlunu ormanda görenler vardı. Herkes gibi, Tas- pa da, onların ormanda gizlendi- İ ğini zannediyordu. Dârâ, sevgilisinin yüz direkli salonda at koşturduğunu hatırla- dıkça müteessir oluyordu. (Ar- do) nun kaybolduğu gündenberi kükümdarın gözüne uyku girmi- yordu. Direkli salonda yüksek sü- tunlar arasında günlerce onun ha- yalini gördü ve şakrak sesini işit- ti. O, ne güzel, ne sehhar bir ka- dındı!.. Taspa, hâlâ onun izini bulamı- yordu. Dârâ bir gün hassa kumanda- na şu emri vermişti: . “.— Etraftaki ormanları ateşle- mek zamanı gelmiştir, Taspa! Sevgilim üç güne kadar bulun- mazsa, Babil'in altın üstüne geti receğim., Anlıyor musun?.,.. © gnmeensnsan sesasnenama, Birinci kısım ilk İran hükümdarları İraniler yirmi beş asır evvel bir takım kabilelere ayrılarak ayrı ayrı cemiyetler teşkil etmişlerdi; Bunların en mühimleri Pasagart- lar, Marafinler, Maspiler idi. | Bu kabilelerin en büyüğü Pasa- gartlar idi. İran hükümdarlarınm menşel- ni vücuda getiren (Ahmeniler ve Kiyaniyan) bu kabileye mensup * "tu. Ahmenilerden gelen hüküm - darlar İranın diğer kabilelerine karşı müstebidane hareket etme » mişlerdi. Bu kabilelerin yedisi de bir'ârâya gelerek (bir ittifak teşkil etmişler, ıPasagartlardan birini kendilerine irsi hükümdar intihap (eylemişlerdi. Diğer altı kabilenin beyleri de «hükümdara: müşavirlik ederek saltaintı(talem- viye ve himaye ederlerdi. “ --' Sitler etrafa istilâ ve mübace ret eyledikleri sırada İraniler de garbe doğru akın yapmışlardı. İ Bu sıralarda Asurilerin satvet Ve azametleri mahvolmuş ve büyük Asuriye devleti yıkılmağa başla - i mıştır. İraniler bu vaziyetten istifade ederek Milâttan evvel yedinci a- sırda (Suz) havalisini zapta baş lamışlardı. Elâm'ların merkezi olan bu ha- valiyi zaptettikten sonra İraniler esaslı ve kuvvetli bir hükümet teşkil etmişlerdi, O zamanlar İran bükümdarları (Elâm) da oturur- lar, maamafih (Pasargat) şehrini İ de ihmal etmezlerdi. Burada da i İran asilzadeleri otururlardı. Aradan asırlar geçince Elâm i şehirleri havası, mümbit arazisi, bol suyu ve zenginliği ; itibariyle irefah ve saadet beldeleri sırasına | geçmiş ve hiç şüphesiz diğer İran | sehirlerine tercih edilmişti. İraniler Elâm dan sonra Per sepolis şehrini de tesis etmişlerdi. Persepolis (1) ranilerin * sefahat beldesiydi. Babilin biraz şarkın- da bağları ve çiçekleriyle meşhur olan Persepoliste bu havalinin en güzel ve sahhar kızları toplanır, zenginlerle düşüp kalkarlardı. — © (Devamı var). (1) İraniler bu şehri tenis ettikleri eMü man (Yeni Pasargat) namını vermişlerdi. | Midyalıların tddtasına göre (Yeni Pasargat) görün birinde Makedonyalılarin fatslâsınk uğramış ve gedir mümterliler" tarafından tahrip edildikten sonra, (Persa) İsminde Makedonyait bir kumandan tarafından fek- rar tesis edilmiş ve şehrin yeni isini We kumiandana işsfelen (Persepolis) olmuştur. , ji»

Bu sayıdan diğer sayfalar: