gamı mz 10 — VAKIT Isyan, Almas topra- ğında hazırlanmış ! (Büz tarafı 1 inci sayıfada) e mi Novosti gazetesi, İtalyanm, A- vusturyadaki bugünkü karışıklık - lardan mesul olduğunu iddia ede- rek diyor ki: “Çünkü, M. Musolininin politi-! kası, M. Dolfusa büyük hatalar yaptırmış, onu sosyalistlerin mü *| zaharetinden mahrum etmiş ve M. Musolini, Avusturyayı, akibe - tini tabif müttefikleri olan küçük itilâfın oakibetine bağlamaktan menederek (selâmete ermesine mani olmuştur. italya, Avusturya mselesini in-| hisarı altıma almak ve huduttaki| kuvvelerinin kâfi olduğunu. söylü- “yerek Berlin hükümeti nezdinde yapılmasına hazırlanılan müda - haleye iştiraketmemekle ağır bir bata işlemektedir.,, Almanya, Avusturyaya karşı olan siyaseti doğru bulmuyor Berlin, 1 (A.A.) — Havas a- jansı bildiriyor: Alman mahafili Avusturya hükümetinin, M. von Papenin Viyanaya tayinini kabul | edeceğini zannetmekte ve Avus -! turya sefirinin Berline dönüşünü, Viyana hükümetinin iki memle - ket arasındatabii o münasebatm tekrar teessüsünü arzu ettiğine bir işaret gibi telâkki etmektedir. Bununla beraber, o Avusturya hükümetinin, M. von Papenin ka- bulünü bazı şartlara talik etmek ihtimali olduğu da ihsas edilmek- tedir. OM. von Papenin vazifesi sadete, hiç bir tereddüt ve şüp -| heye mahal bırakmıyacak şekilde fevkalâde murahhas ve orta elçi vazifesi olabilecektir. Avusturya meselesinin karışık - Tığını anlıyan ve başkaca karışık» ,lıklara sebebiyet vermek istemi - yen Almanhükümeti, söylenildi - ğine göre bir buçuk senedenberi Avüsturyaya karşı takip edilen siyaseti de doğru bulmamaktadır. 30lfus'un katilleri asılmadan önce bağırdılar: Yaşasın | Hitler! Viyana, 1 (A.A.) — Planetta ile Holzveber, son dakikalarında, kuvvetli bir sesle: “ — Yaşasın Almanya! Yaşasın Hitler!.,, Diye bağırmışlardır. Mahkümların zevceleriyle son! defn görüşmelerine müsaade edil-! miştir, Biri katolik, biri protes- tan olan mahkümlara bu mezhep- lere mensup papazlar dini telkin- lerde bulunmuşlardır. Alman istihbarât bürosunun Viyana mümessili Paris, 1 (A.A.) — Alman me- nabiinden bildirildiğine göre Al- man istihbarat bürosunun Viyana! mümeseili dün akşam heimveh -| renler tarafından tevkif edilmiş! ve bir kaç mat alıkonummuştur.! Eu tevkifin kanuni mi olduğu, yoksa heimvehvenlerin kendilikle-' rinden mi yaptıkları henüs beli! değildir. Alman hükümetinin Vi- | yana hükümteti nezdinde bu bap- ta teşebbüsatta bulunması bekle « niliyor, Madam Do'fus italyaya döndü Roma, | (A.A.)-- Madam Dol fus Viyanadan Riecioneye gelmiş- tir. Yanmds. mke Mi | yonda madam Mussolininin refa-| kat ettiği iki küçük çocuğu bekli - yordu. Madam Dalfus ağlıyarak çocuklarını ve sonra (oda madam | Mussoliniyi kucaklamış ve otomo- bille Santangelo vilâsma gitmiştir. M. Mussolini de akşam üzeri mezkür villâya gelmiştir. Avusturyanın Fransız maslahatgüzarı Paris, 1 (A.A.) —M Bartu, Avusturya maslâhatgüzarını kabul etmiştir. me işlirakinden (odolayı Franse hariciye nazırına teşekkür etmiş- tir, M. Bartu, Fransız hükümetinin, şubat 934 te yapılan beyanattaki prensiplere sadık — kaldığını, bu beyanatı imzalıyan diğer devlet - İ lerle sıkı bir temas muhafaza ede- rek Avusturyanın istiklâlini'mu - hafaza icin müzaheretini devam ettirdiğini M. Bischoft'a temin et-| , miştir. Şehrimizde dini bir ayin yapıldı Avusturyanın Ankara sefiri M. i Buchbergerin huzuriyle ve bütün sefaret erkânmın iştirakiyle “dün şehrimizdeki Sen Jorj kilisesinde feci ve zalimane bir surette katle- dilmiş olan Avusturya başvekili müteveffa M. Dolfusun istirahati ruhu için dini bir âyin icra olun - muştur, Cümhüriyet hükümeti mümer sillerinden maada, halen şehrimiz- de bulunan beş büyük elçi, bilü- mum orta elçiler, maslâhatgüzar- lar, ataşemilterler ve maiyetleriy- le beraber konsoloslar | hazır bu- lunmuşlardır. İstanbuldaki Avusturya tebaaa! da, kâmilen, merasime iştirak ey- lemişlerdir. . Ayini müteakip, sefir hazretle- ri, Avusturya konsoloshanesinde, tebaadan bir heyeti o murahhasa kabul etmiş ve bu heyet, kendisi- ne beyanı taziyet eylemekle bera- ber, bu şeni cinayet (o karşısında Avusturya (o vatandaşların duy- dukları derin nefreti — ifade eyle- miştir, Muazzam bir miras! Berlin, 1 (A, A.) — Amerika- ya hicret etmiş olan Petras ismin- Maslâhatşüzer, dün M; Dolfus, icin yapılan dini merasi -! Kredi kooperatifleri Memleketin her tarafında kredi menbaları temin , maksadına matuf .. | Ba (Baş tarafı 1 üne güyradâ) Bankası Umum Müdürü Kemal Za im Bey bu mesele hakkında bana şunları söyledi: “.— Hali hazırda zirai kredi ko- operatifleri hakkındaki kanunda | tatbikat ihtiyaçlarına uymıyan ba zı hükümlerde son senelerin iktisa: di ihtiyaçlarına göre alınması lâ: zım gelen tedbirlerin noksan bu: lunduğu bir kaç seneden beri ya pılmakta bulunan tecrübelerle an laşılmıştır. Bu sebepten İktı - sat Vekâletinin direktifleri da iresinde mevcut kanun üze - rinde esaslı tadilât yapılmış ve bu tadilât İcra Vekilleri Heyetinin tasvibinden geçtikten sonra Mil - let Meclisine sevkediliniştir. Önü. müzdeki içtima devresinde bu lâ: yihanın Millet Meclisince intaç e dileceğini tahmin ediyorum. Mem leketimizde henüz kısa bir teşek- kül devresine sahip bulunan kre- di kooperatiflerinin o bazılarında idare meclisi azalarından bir veya ikisinin borçlarını o ödemedikleri vaki olabilir. Eğer borç ödeme- mek keyfiyeti hakiki mazeretler- den ileri gelmemiş ise bunlar hak- kında müsamahaya imkân yok- tur. Bu gibi vaziyete düşmüş kim- seler ergeç kanunun takibatma maruz kalacaklardır. Adetleri be gün 655 i bulmuş olan kredi koo - peratifleri teşkilâtı arasında mün- ferit vaka halinde bazı yolsuz- hukların Oo vukua gelmesini tabii görmek lâzımdır. © Köylülerimizin her hususta ol - duğu gibi kendi menfaatlerine ta“ alluk eden bu teşekküllerde dah' umumi darlıklara rağmen çok dü - rüst hareket ettiklerini tebarüz et- tirir ve derim ki, bu nevi yolsuz- lukların adedi kooperatif adedine nisbet edilecek olursa yüzde çok küçük bir derecededir. Mürabaha cıların bazı yerlerde kredi koope- ratifi kurmak üzere bankaya mü- racaatlarından haberdar değilim Esasen bu gibi fena maksatlar ve niyetlerle harekete geçenler olur- sa maksatlarma nail olamıyacak lardır, Hükümetin bu meşkur maksa! ve mesaisile memleketimizde kre- di işlerinin her sene biraz dahs normal bir nizama doğru gidece - ğinden şüphe edilemez. Bu mese- lenin tamamiyle halledilmiş o bu- lunduğunu göreceğimiz zamanlar de bir Alman bundan on bir sene| uzak değildir. Itiraf etmek lâzımdır evvel ölmüş ve elli milyon dolar- lik bir servet bırakmıştı. Mütevef- fanın arzusu veçhile vasiyetname- si on sene sonra açılmış ve şimdi Berlinde yaşıyan bir kız kardeşi ile biri Essende ve diğeri Varşo- vada oturan iki erkek kardeşi bu! muazzam mirastan haberdar ol- muşlardır. Bunlazın her birine 48 milyor mark isabet etmektedir. Çünkü mezkür meblâğ on tene Gideli mürekkop faizle müthiş ( surette artmıştır. mi Hücum kıt'alarının “mezuniyeti bitti Berlin, 1 (A.A.) — Milli sosya list hücum kıtaları erkânı harbiye reisi M. Lutze neşrettiği bir erri yewnide hücum kıtalarının mezu- niyetinin vr ve milis emi değildir. İtiraf etmek (o lâzımdır ki geçen devirlerde bütün sümulü| ile hiç bir zaman nazara alınma - mış olan umumi kredinin tanzimi; halihazırda dünyada en çetin müş- küllerle karşılaşılan bir meseledir. Görüldüğü kadar basit olmıyan i sin halini kolaylaştırmak için yal nız devlet faaliyetleri değil, va- tandaşların mevzuun ehemmiyeti- ni temamiyle kavradıktan sonra | bunun icaplarına bilerek, severek intibak etmeleri lâzımdır. Mem- leketimizde o kredi ihtiyaçlarm | kavsılıyacak sermaye mahduttur | Yahudilik âleminde yeni cereyanlar (Baş tarafı 1 inci sayıfada) gr her yahudi, her şeyden evvel bi: | dam altına girmek istiyor. İnşaat Filistin halkının yüzde 85 ini, ya hudi sermayesinin yüzde 45 in meşgul ediyor. Tel Avivin her ta yükseliyor. Çok kıymetli portakal! köoruları kesilerek yerlerinde ev yapılıyor. Arazi dönümü, 18 isterlinden 2000 isterline kadar satılıyor. Tel Aviv şehrinde ik' yil evvel satılan yer, bu müddet zarfında on müsteri değiştirmiş tir. Bu da, yahudilerin Filistine attıkları sermayenin O bolluğun: dandır. Yahudilere hâkim olan fikir. siyonist milliyetçiliktir. e Yahudi- ler, milli yurtları inşa etmekte olduklarına kanidirler, Onun için yahudiler de, yahudi olmıyanlar da amele olarak kullanılıyor. Ya rı hünerli bir amele yevmiye ya rım ingiliz lirasından bir ingiliz lirasına kadar iş buluyor. Hükümetle siyonistler arasın- daki ihtilâfın en belli başlısı bu rafında fabrikalar ve tezgâhla | nokta üzerindedir. Hükümet her altı ay Filistine kaç yahudinin a mele olarak kabul edileceğini tah- dit ediyor. Fakat sermaye sahib olan yahudilerin memlekete gir meleri mühim bir kayde tâbi de- ğildir. 1933 nisanında yahudi a centesi 12,750 yahudinin memle- kete girmesini istedi, o Hükümet ancak 5500 kişi için müsaade verdi. Bu senenin sonbahar mev - simi için de ancak ayni mikta müsaade.verdi. Geçen, nisanda 20 bin-yahudi «memlekele.. gitmeye talip oldu. Hükümet ancak 5600 kişiye müsaade etti. Yahudi acentesi işin çokluğunu ileri sürerek hükümetin daha faz- la muhacire müsaade etmesini ta- lep ediyor. Hükümet ev inş nın ameleye gıda temin edem! ceğini söylüyor. İlk buhrands listinde on binlerce amele İ ve aç kalacaktır. Buna mukabil yahudi ace hariçte yüz binlerce yahudini! listine gelmek için bekledif bunlardan her birinin se! sahibi olduğunu, onun için * ların memlekete girmelerine saade olunması icap ettiğini dafaa ediyor. Hükümet bu müdafaayı etmiyor ve onun için hicreti niş bir mikyas almasını ist Çünkü yahudilerin geniş bir yasta muhaceretine müsaade mek, Filistin yerlisi olan ara! memleketten çıkarıp atmayi de eder. İngiltere hükümeti buna razı değildir. Halbuki nistler, yahudi omul arapları müstefit ettiğini mekte ve yahudilerin adedi tıkça arapların istifadesi 4 ğmı ilâve etmektedirler. Onlara göre araplar, yah” rin getirdikleri fenni vesait sinde süratle (ilerliyecek Halbuki arapların fenni biranda kavramalarına imki lunmadığı gibi onun yat gibi işletilecek sermayesi del tur, Araplar, portakal (yeti, sahalarda tutunmuıya çalışı sa da başka sahalarda bir pamamaktadırlar. Arap, edilmek istiyor. Yahudiler, larla teşriki mesai ederek Yukarı vücuda getirmek 2 N yorlarsa araplardan istifad ler, onları işçi olarak kulli dı. Halbuki siyonistler b mıyor ve yalnız Filistini Yı | ii | i a o Sinemalar tekrar kar patılacak mı ? (Baş tarafı 1 inci sayıfada) Bu emir, dün sinema sahipleri- ne tebliğ edilmiştir. ze hissesinin şimdilik tecil olun duğu kanaatiyle, böyle bir senet vermekten imtina etmişlerdir. Dahiliye Vekâleti, ticaret oda - sı, sinemacılar mümessillerinden teşekkül edecek olan bir heyet bu meseleyi tetkik edecek ve her iki ta rafın kabul tmesi zaruri olan bir Litvanya hariciye: nazırı | Moskova, 1 (A.A.) — Litvanya; hariciye nazırı M. Losoraitis refi»| kasiyle birlikte bugün Moskovay: gelmiştir. 29014080900 na yayıldığı, o çiftçi zümvesini! kendi camiasına (alabildiği gün | memleket bünyesinde kredi ihti - yaçları noktasindân ne kadar kud: retli mesnet ve mukavemet kayna» Büyük şeflerimizin tebliği üze- rine girişilmiş bulunan kredi koo -| peratif işleri, zirat sahada ihtiya-, ca kâfi gelmiyen bankamız serma-| yesinin yanı başmda, bu memle- ketin ner tarafına © yapılabilecek bi» takım kredi menbaları temir etmek maksadına mâtuftur. Bu te- ri memleketin İri araf ğı teşkil edeceğini tahmin ve te? dir etmek güç (değildir. Bunur| yanı başında hükümetimizin tesi sini tasavvur £ ettiği satış koope* ratifleri kurulduğu gün istihsal sahamızın ne kadar iyi neticelere varmış bulunacağını herkes pe) F | lerle doldurmayı gözetliy. | / | Sinemacılar, kendilerini | #| göstereceğini ileriye sürer il il | 7 | ki le bir senet vermek isteme! Sinema sahipleri ise, Darülâce- Yek ll Gizli dikleri içi? letleri damgalanmamak!2"” Damşgasız biletlerin ması icap ettiği cihetle rın tekrar kapatılması mevzuu bahsolmağa ba4!* Sinemacılar, tekrar f teşkil ederek, vilâyete M . indi | İ hal çaresi bulacaktı. karar vermişledir. “gi le önler vii Yeni Neşri İ Mülkiye mecm Aylık içtimai ve siyasi ? 0 muası olan “Mülkiye, Bi zengin münderecatla çı sör Mustafa Şekip Bay t riyet,, intiyakları yay *y nüshada “Hükümette, İ i yette demokrasiyi ” “Devlet Şürası yasaya “yeli; stüüsaka m ii ” : dj / sek ği Güne mu?,,; “İçtimai “Lozan sülhuyg- “Sab “Faşizmde demokrasi siyasi hareketler Yazıl”