Pençerede — 1915 — Oturdukları yol dardı. Evleri karşı karşıya idi. Kafesleri kaldır- dıkları zaman, biribirlerini görü - yorlardı. İkisinin de eşyası basit- ti, Odaları sade döşenmişti. Per- deleri, elleriyle işlemişler, masa örtülerinin dantelâlarını, elleriyle örmüşlerdi. İkisi de, hanım ha- nımcık ev kadını idiler, Bu iki kadın, biribirlerine de biraz benziyorlardı. Benzer ta - rafları vardr. İkisi de gençti. İkisi de evine düşkün ve titizdi. İkisi) de, her sabah, silip süpürürlerdi. Birinin ismi Hatice, ötekinin is-| mi Leylâ idi. | Harp ilân edilinceye kadar, bi- ribirleriyle hiç alâkadar olmamış- lardı. Esasen komşulukları da pek! yeniydi. Fakat bir ağustos akşa- mı, odalarında yalnız kaldılar. İç- lerinde ayrılığın acısı, gözlerinde! acı yaşlar vardı. Birbirlerine, u- | zaktan, hazin hazin baktılar. Mahzun mahzun bakıştılar. O günden sonra, sabahları, ha- fiften selâmlaştılar. Akşamları, biribirlerinin lâmba ışığını uzak- tan görür, teselli bulurlar, kendi- lerini daha az yalnız hissederler- di. Biri lâmbasını ( söndürünce, öteki, daha fazla oturmıya cesa-| ret edemezdi, evde yatardı. | Nihayet konuştular. Bir ak - şâm, Leylâ, kafesleri açmış, pen- | madı. Hatice, başka bir yere git -| cerenin önüne oturmuş, bir mek -| tup okuyordu. Karşı pencereden gözetlendiğini sezdi. Başını kal- dırdı ve karşı pencerede, solgun, endişeli bir yüz gördü. Hatice haykırdı: — Bugün mektup mu aldınız? Kocanız nerede?,, Kusura bakma yın, ben bir haftadır mektup ala- madım da.. Çok merak ediyorum. Leylâ, karşı komşusunu teskin! etti, O da, bir haftadan fazladır mektup alamamıştı, — Haticenin | içi biraz rahat etti ve ertesi gün,| kocasından aldığı mektupları se- vinçle gösterdi. Üç mektup bir - den gelmişti. Buna rağmen, dostlukları faz- la ilerlemedi. Birbirlerinden boş landıkları halde o görüşmediler, Pencereden pencereye konuşu - yorlar, mektup aldıkları birbirlerine gösteriyorlardı ve bi- zaman | rine mektup gelir de, ötekine gel- mezse, mektup almıyan, karşısın - dakini için için kıskanıyordu. Aylar geçti. Leylâ, hafifçe ya- ralanan kocasını görmek (için, konyaya gitti. Hatice, kocasının Eskişehirde olduğunu öğrendi ve hemen trene bindi.. Bu müddet zarfında, birbirle - rini özlediler... Ondan sonra, has ret günleri birbiri ardı sıra geçip gitti, birbirlerine daha fazla bağ - landılar, | İkisinin de gönlünde ayni hâs-| ret, ayni endişe vardı. vx» İ Bir sabah Leylâ sevincinden | deli olacaktı. Kocası izin almıştı, geliyorrlu. Bu müjdeyi karşı kom . detini söy- ——— pençereye | Yazan: Salâmı İzzet Karşı pencerenin kafesi (o yarı kalkıktı. Oda karanlıktı. Etrafta| bir perişanlık vardı. Birdenbire! bir ses duydu. Boğuk bir feryat| işitti. Hatice hınçkırıyordu... Ma-| sanın önüne çökmüş, yüzünü dir- zeğinin arasına almış, < titriyerek| hınçkırıyordu. Leylâ anladı. Ürperdi. Acıdı... Bir şey söylemedi. Seslenemedi . Hem ne söyliyecekti? Söyliyeceği| sözlerin ne faydası olacaktı? | Karşı pencereler bir daha açıl- Leylâ onu hemen hemen unuttu, Kocasını dört gözle bekli- yor, gelmesi uzadıkça sabırsızla - nıyordn. mişti, , İ | Kocası nihayet geldi. o Leylâ | yolda onü soküldu. O kadar mesut tu, ki sevincinden (konuşamıyor, kocasının söylediklerini anlıya » *“w mıyordu. Evlerine geldiler, Yukarı çık - tılar, Leylâ ağlamağa başladı. Se- | vinci kursağında kalacaktı. Koca- | si bu heyecanı yatıştırdı. Hasreti- ! ne kavuşmuştu. Bu ilk geceyi neşe- li geçirmeleri lâzımdı. — Çabuk yemeği hazırla.... Kar nım zil çalıyor... Sana yardım ede-! vim... Ama burasi çok karanlık... ! Dur, kafesleri açayım. Leylâ haykırdı: .. Sakın açma! Karşı pencerenin açıldığını gör müştü... Komşusunu güç tanımıştı, Genç kadın o kadar sararmış, öy» | le bozulmuştu ki... Leylâ, kocasına mani olmak i- çin koştu, fakat kocası anlamadı, kafesi kaldırdı: — Neden açmıyayım canım? Leylâ, karşı komşusuna af dile-| yen, özür dileyen gözlerle baktı. Hatice görmüştü. Biraz daha sa - rardı, geriye çekildi ve şiddetle, sert bir hamleyle, kafesi kapadı.. aşa Kuponları eksik j g ; i : j |! Bugün; (VAKİT) okuyucuları. | na mahsus olmak üzere tertip elti. | ğimiz gezintiye ait olan kuponun (31) numaralısını neşrediyoruz. Bir takım okuyucularımız. ku- ponlarımının noksanlığından bab - sederek ne suretle tamam'ıyacaklar | rını sormakta bir kısmı da bunların hep birden ne suretle tedariki rsüm- m olacağını öğrenmek istemekte- dirler. 5 Gazetemiz, kuponları noksan o- lanlarla hiç kupon toplamamış clan uyucularma bir kolaylık olmak ere bunları hazırlamıştır. Bir bafta zarfında idaremize müracaatta bulunanlar bir aylık kuponları gayet uyğun şartlarla el. de edebilirler. Vakit gezintisine davetli olarak iştirak edecek olanlar hiç para ver- miyecekler, 15 Hazirandan itibaren gazetemizin başlığının yanında neş- ttiğimiz kuponlar mukabilinde biletlerini alacaklardır. Kuponların neşri 31 Ağustosa kadar sürecek- İl Amsak İ Rapyo | VAKIT Gezintisi toplıyamamış bulunanlara kolaylık ir. Kuponları noksan olanlarla, yy yl 4. e SALI 17 Temmüz 4 R.Ahar Pazartesi 16 Temmuz 3 R. Ahar .“: 15.40 441 1 1619 1240 » Gün doğusu Gün basi Sabah samazı Öğlenamazı İkindi Bamazı Akşam #smaz: Yatsı aman Yılin gepen günleri Yılın kalan vütleri Bügün ISTANBUL; 18 den 19 a kadar Fransızça ders. 19 dan 19,30 m kadar Dr. Şükrü Bey tarafından konferans. 19,30 dan 21,20 ye kadar Türk musiki neşriyatı (Ek- rem, Ruşen, Cevdet, Kemâni Cevdet, Şeref, İbrahim Beyler ve Vecihe, Bel- ma Hanımlar) 21,20 den 21,30 « ka- dar Ajans ve borsa haberleri 21,30 dan 22,30 a kadar Üstüdyo orkestrası hafif musiki, 271 Kiz, VARSOVA, 1348 m. 10,15 Oda musikisi. 19,45 müsahabe. 10,55 Gszel san'atlar, 30 Muhtelif, 20/40 Plâk, mü wahabe. 21,12 Hafif orkesten musikisi, 21,50 Haberler ve ziraf neşriyat, 22,19 Populer sen- fonik orkestra konseri, 28 Edebiyat. 28,15 dans musikisi, 24 Müsahabe, 325 Khz BUKREŞ, 354 m. 18-15 yündür weşriyatı. — 19,05 Karışık neşriyat. 70 Üniversite radyosu. 20,15 sadyo orkestrast, 21,45 Müsahabe, 29 Tazannili kon #er. 220 Piyano kanseri, 18 Haberler. 23,80 Kahvehane konseri, 330 Khz. LÜKSEMRERG, 1804 m, Polonya neşriyatı. 20 Piyano konseri. 20,20 Müsahabe, 9025, Radyo örlkeentrisi. 20,49 Me- portağ 31 Hinberler. 2140 O Karışık konser. 2185 Müsahabe. 21,40 Karışık. konserin de- “amı, 92,16 senfonik komser. 28 Viyanadan baklen klâsik konser. 618 Khz. PRAG, 470 m. 2150 Çift piyano konseri, 22,10 Rretisinv- dan nakil, müsahabe. 23,15 plâk. 28/45 müisa- Hah, TAB KAS BAİN bela m e e 1945 plAk. 20,30 Büahabe. 2130 Körimer « vütuyar salanlarımdan naklen © org konseri, 23,15 Cazhant. 4 Almanca konferans. 24,80 Siyan cansikisi, 191 Khz. Deutsuklandeender, 1871 m. 31,15 MUM neşriyat, 71,45 Müsahabe, 22,10 (Panottikum) İsimli skeç (Piyano refaiatin- de) 14 Hamburgtan akşam konseri, y59 Khz BRESLAU, 316 m, 20 neş'eli neşriyat, 21 Kısa Haberler, 11,15 Mili heşriyat, 21,45 emberlayn. 22,15 (akra “i) simli skeç. 29 Avusturya. 23.20 Haber - ter. 3845 Dans müslkisi, 20,0 Bencler musiki heyeti, 21,30, Sonra bildirilecektir. 22.16 Müshaba. 22.25 Holzer radye orkestrası. 23,20 Haberler, 23,50 kon - ferans, 24 Pihlc. 1: Şrammel masikisi, ni eya e olanlarla kupon hiç olmıyanlar yukarda verdiğimiz izahat dairesinde idareye müraca - atle bunları temin edebilirler. Okuyucularımızdan — gezintinin nereye yapılması hakkında sordu. ğumuz suallerin cevaplari geldi. Bunları tasnif ediyoruz. Şimdiden haber verebiliriz ki: Bu gezinti için uzün deniz ve kara yolu İstemne mekte ve gezintiye iştirak edenleri bir arada bulunduracak ağaçlı ve sulü bir yerin seçilmesi tavsiye 6- lanmaktadır. Biz böyle bir kaç yer tesbit et. tik. Bu yerlere vapurla gidilerek, okuyucularımız okşama kadar ora- da istedikleri gibi eğlendikten » ra denizde bir de mehtap gezinti yapmış olacaklardır. Gezintimiz için (hazırladığımız program bir çok sürprizlerle dolu - dur. Meselâ musiki kısmı herkesi tatmin edecek şekilde tertip edil- miştir, Bundan başka musiki yalnız vapurda kalmıyacak, gidilecek yer- de de gezintiye iştirak edenleri te- kip edecektir. Mary yy yy yl »İ zaman geçmedi. Amerikalı muhabir Knickerbocker'in ihtisasl Demek ki bütün Avrupayı kor-| kutmuş olan tehlike Hitler in is- | midir. Bu adam iktidar mevki'ne| çıkalıdan ve milyonlarca Alma -| nın alkışları içinde işe başlıyalı - danberi bir seneden çok fazla bir Bu bir sene zarfında Avrupa - nin siyasi ufuklarında büyük de -| gişiklikler husule geldi. Hitler iş başına geçmeden evvel mevcut olan beynelmilel rabıtaların hiç birisi eski şeklini muhafaza ede - medi. Bu itibarla cihan efkârı verilen ilk hükmü tasdik ediyo” gibi görünüyor: “Hitler, harp demektir.,, Fakat bu doğru mudur?. Harp! olacak mıdır?. Bu suallere cevap! vermek için ihtilâflara sebebiyet veren noktaları birer birer ziyare! etmek ve oralarda tetkikat yap - mak lâzımdır. O memleketlerde | hükümdarlarla, diktatörlerle, şö- | förlerle, hatiçiye nazırları (ile,| erkânı haribye reislerile, gazete - cilerle ve siyast adamlarla konuş- mak icabeder. Bu seyahate Ber - linden Oo başlanacık, Danzine, Gdingen, Varşova, Stolpce, Prag, Viyana, Eisenerz, Peşte, Bükreş;| Sofya, Belgrad, Saraybosna, Tri- ! yeste, Fiyume Şuşak, Roma, Ce-| nevre, Sarre havalisi dolaşılacak,! ondan sonra Paris, Brüksel, tek » rar Berlin ve Londra ya gidilecek» tir. Bütün bu merkezlerde hakim! olan korku tetkik edilecektir. Gelecek harp, bütün milletleri girdabı içine çekecektir, garbin medökiyeti MANVMAciRer. Haç ta Ametikâ bile Avtupâdaki bu u-| mumi fikre karşı lâkayt kalamaz.! Onun için “harp olacak mı?. suali herkesi alâkadar eder, ime Danzig Bu Danzig şehrinde on milyon Avrupalmın ve Amerikalının ha- yatı kurtarılmıştır. 1914 — 18 se-| nelerinde devam eden (umumi! barpteki insan zayiatı on milyon kişiydi. Gelecek bir harpte lâakal bir o kadar kişinin telef olacağına şüp- | he yoktur. Bu gelecek harp Dan:! zig de başlıyacaktı, Bugün harbin artık Danzig'de başlamıyacağı a- şikârdır. “Harp müşevviki,, telek- ki edilen Hitler, Danzig — şehrine hakim olduğu için “Sulh (o âmili, Hitler derecesine yükselmiştir. Çünkü Danzig bugün milli s0s- yalisttir ve on üç senedenberi Danzig şehri ilk defa olarak Leh- lilerle sulh ve sükünet içinde ya - şamaktadır. On üç senedenberi ilk defa ola: rak Danzig yeni bir harp menba; olarak gösterilmekten kurtulmuş - tur. Danzig'in yeni bir harbe se - bep olacağı ve bu harbe mani ol- mak ümüdinin büsbütün ortadan kalktığı o kadar katiyetle söyle- iyor ki Danzig'in şimdi sulh ve ükünet içinde yaşamasını, on mil yon insanın hayatı kurtarıldığı şek linde tarif etmek pek doğru olur. Fakat Amerikanın Danzir'le ne alâkası vardır? Almanyaya ait iken ondan zorla alınan, serbest bir şehir haline konulan, milletler cemiyetinin hakimiyeti o altında! bulunan ve Lehistana liman olan! | bu eski Hansa şehrinde gelip ge .| İ çen vakalarla Amerikal'ların ha - yat ve memalı arasında neden bir inasebet bulunsun? Mili sos - yalist olan Danzig'le Lehistaf sında teessüs eden müsale merikanın ne alâkası vardı m Bu münasebet şundan ib Avrupadaki devlet a uykusunu kaçıran fena bir &i vardı. O devlet adamları Almanyada iktidar mevkii? tiğini, Nazi hücum kıtalarıf tün Nazi düşmanlarına bo; dirdiklerini ve nihayet geçen sene Mayısta yapılat haplarda milli sosyalist nı görüyorlardı. Ayni hü taların Lehistanı diz üstü * Bir receğini tasavvur ediyorla! Fakat şehirlerin hudut Leh alayları bekliyordu. kerleri iki saat zarfında şehrini zaptedebilirlerdi ve diyorlardı, Muntazam bir le harbetmeğe hazırlanmış Nazi hücum kıtaları dü teslim olmuyarlardı. Danzif cinde kalan Alman derhal onların yardımına ke du. Lehliler Şarki Prusyay?' oluyorlardı. Almanya sefe! yapıyordu. Hitler'in iki buçuk mil ibaret olan hücum kıtaları, miğferleri vesair teşkilâtı i sarılıyordu. Derken Fransa İki kerini topluyordu. — BelçiK — lon ! Çekler, Romanyalılar ve Yufğ.. B lar da Fransa ile olan muk! lerine riayetle şilâhlarını luyorlardı. Milletler cemiy' mumi kâtipliği ellerini uğ maktan başka bir şey yap du. Harp başlamış oluyordöğ rupa gene âteşler içinde böfj İ yordu. İngiltere bir kere b yordu. O bitaraf kalabilir Bütün Avrupa efkârı um İngilterenin bitaraf kalam'! kanaatindedir. Amerika © kere bakınıyordu. O da kalabilir miydi? Buna ce mek için elimizde mevcut umumi harpte elde edilen belerdir. H. G. Wells son eserindi al Zig şehrinin 1940 — 50 s©” My, çinde umumi bir harbe cağını ispat etmişti. Bug, tehlike Danzig üzerinde mıştır. Danzip şehri intihabatı) li sosyalistler yüzde elli ik tinde bir ekseriyet ka?” ve şehirde oturan bütün ve Yahudileri fena halde tukları zaman ne olmuş'U sosyalistler Danziz'de ku” ni tahkim ettikleri, siyasi rini işten çıkardıkları, 19” lerine geçirdikleri zaman Tr tu? Danzig tam mans” ler'in bir eyaleti olduğu ” olmuştu? Bu suallerin cevabın” senatosu reisi ve Hitler v di hası olan doktor Raw” (85 tedir. Raüşning sulh lan bir zattır, Dokto" We gerek senato binasınd / şem dairesinde, ger© de vekayii izah eti izahati Lehlilerin ve izahatine uygundur. N el