. | ZŞARETLER Bari tasarruf * aşüresi yapsalar! Bir haberden parçalar: N “Tasarruf haftasında ekmekle. 4 Yin içine yerli yemişlerden bazıla- ğ tmm konulmasma, bilhtassa ek- * meklerin içine bol bol incir konuk masına karar verilmiştir. Bazı fırınlar ekmeklere üzüm, | *© badem, elma vesair yemişler koy- ” muşlardır.,, ks Bu haberi okuduktan #onra Ki direyim diye bir hayli düşündüm. Tabii bütün bunların yerli ma-| ları piyasalandırmak için bulunan çarelerdi. Yerli malmı propağan- da için fırınları bir vasıta addet-| ! mek fena fikir değil, insana yapr- lacak en büyük propağanda mide | Yolundan geçer. Ekmek te mide hududunu açan pasaporttur. . Alâ... Fakat içine incir, e'ma, üzüm, badem karıştırılan ekmek- lerin adı ne oldu acaba! Buna her halde zeytini veya peyniri, soğanı katık ettiğimiz ekmek adı verile- | mez. Tararruf haftası ekmeklerini böyle çıkaran yerler ona tasarruf (aşuresi) deseler da- | ha yerinde olurdu. Eğer buusu! ta, gün meselâ işkem da kaşığınıza bir kumaş parçası takılırsa dükkâncı size dönüp te: “— A beyim Hint kumaşı çıka- cak değil ye cevap Y cek.. Diyecek ki: m eders: dükkânın 7 “ Bu Süreyyapaşa fabrikası mamulâtındandır. Hereke kuma şıdır, Yerli malıdır. Reklâm olsun diye koyduk... Yali laik, gün iz möçimaz lere şöyle bir ilân veercek: “Hamsinin ş$mdiyc kadar 99 türlü yemeği Şimdi de 100 öncü yemeğini yaptık. Bu © rijinal yemeği yiyiniz: Recelli hamsi böreği...,, Soğanla yiyeceğiniz, tuza ba. Bazağınız ekmeğe e'nia koy işine incir döşiyenler bir gün de, Bey/oz fabrikasınnı kunduraları- içine lâtilokum dolduracak olur olurdu. nlar, İarsa hiç hayret etmeyiniz. O zz-| man size gene şunu söyliyecekler: “— Yerli malıdır, satılsın diye | koyduk! ri Tasarruf haftasının manası, yerli mallarını tanıtmak, yerli mal lara veni mahreçler tedarik et- mektir. Yerli mak: 1 — Ucuz mal çıkarmak, 2 — Sağlam mal çıkarmak, 3 — Malı her yere göndermek demektir. Yoksa Nasrettin Hocanın oğlu- nun icadettiği yemeklere benze- malların satışını ortir- bunların niçin yapıldığına &kıl er- | ka Köprünün Kadıköy iskelesi yenileştirilecek | Deniz yolları işlelme idaresi i müdürü Sadettin ve Akay müdü- | | : MİR mag ç rü Cemil Beyler Ankaradan sel-| istanbul barosu bugün mişlerdir. Sadettin Bey muhtelif mesele | < murahhas seçecek ler hakkında şunları söylemiştir: | y idaresinde | Avukatlar birliği kongresi için ufak tefek bazı değişiklikler ol-| miş, Adapazarı, Afyonkarahisar, mustur. Fakat bunlar o kadar şa- | Bursa, Edirne, Manisa, Ordu, Ay- yanı ehemmiyet şeyler değildir. | dın, Tire, Niğde, Antalya, Trab » Kadrolara yeni bir tensikat ko “ i zon, Mersin, Edremit, Düzce, A - nulmamıştır. Ücretlerde eski hali ni muhafaza etmektedir. Şimdiki | sm ki di balde İstanbul İskenderiye sefer. | Konya; Eskişehir büroları iştirak İ lerini gene eskisi gibi on beş gün- | edeceklerini bildirmişlerdir. de bir yapacağız. İleride bu hatta | Kongre ruznamcsi (arasmda devam edildiği takdirde seferler | Birlik kararı, birlik nizamnamesi - haftada bire çikarılacaktır, Bu va | nin ihzar ve kabulü, beynelmilel | dana, Kocaeli, Bergama, Ankara , — Bütçemiz meclis encümenle | İzmirde toplanacak olan Türk a #l rinde kabul edildi. Yeni bütçede | vukatları birliği kongresine Öde - | patladığının tespit edildiğini yaz. | "uz sağnaklı... | i Hava gazından | Zehirlenenler mahkemeye| | müracaat ediyorlar | | panede Kılıcalipaşa camii önün -| deki dükkânlarda, yoldan geçen | havagazı borusunun patlaması ü- zerine 14 kişinin zehirlendiğini, | | Evvelki gece sahaba karşı Te| borusunun yolun hangi yerinde! mıştık, Adliye dün tahkikatını bitir - miş ve borunun patladığı yer ka- palılmıştır. O civara konmuş o «| i lan kordon da kaldırılmış ve et - İ raftaki dükkânlara da artık bir| | tehlike kalmadığı bildirilmiştir. Zehirlenmiş olanlardan mey - | haneci Hilmi, Demir, Suphi, Şa « İ hap hâlâ hastanededirler. İ oynıyor.. SOHBETLER Boğazdan Dönerken İstanbulun havasiyle, Şehir yatrosu arasında çok benzeyiş var. İstanbulun havası da, sıralı sırasız, renkten renge giriyor, projektöre tutulmuş bir sahne gibi, kah eflâ- tunlaşıyor, kâh pembeleşiyor. Ba- zan somurtuyor,, bize bir facia oy- ti © nıyor, bazan da kaşlarınr çatı- © yo, Şekispirden bir haile temsil e- İzmir barosunun teşebüsü ile| bir kişinin öldüğünü ve havagazı | diyor. Bakıyorsunuz yarı bulutlu... ğ i Orta kırat bir komedi. Bakıyorsu- . Ağır başlı bir pi- yes... Yağmurlu ve karlı kâh vodvil, kâh dram oluyor. Dün, boğazdan . dünüyordum. Anadolu kıyılarının, saf, berrak, | | lekesiz yamaçlarını seyrettim. Su- k ların, Arnavutköy sahillerindeki şarkılarını dinledim: (Bugün de dedim, İstanbul havası, şen, şak - havalar N rak, biraz açık saçık bir operet © 4 Dedim de hatırıma geldi: Per Zehirlenenlerden diğerleri de dolayısile | ziyet kış geçtikten sonra düşünüle cektir. içinde memleketin deniz münakalâtinın temini için icap eden tedbirler alınacaktır. Akay müdürü Cemil Bey de| sunları söylemiştir; 934 senesi bütçesi B, M. Mecli | sinin iktisat ve divanı muhasebat encümenlerinden terekküp eden İ umumi heyetince tasdik edilmi; tir. Kadrolarda hiç bir değişiklik ! yoktur. İskele ve mevki memurla» | | rının maaşları 40 liraya çıkarılmış | tır. | Yeniden iki vapur mübayaası, | Yalovada 150 yataklı bir otel bi- | nası ve köprüdeki Kadıköy * Hay Yeni sene “ tarpaşa pale temtmin yerden yeşeri k ması proğramın başlıca hatlarını | teşkil ediyor. Yalnız işler derhal | yapılacak değildir. Şimdi etutleri le meşgul oluyoruz. Az zamanda | projeler hazırlanacak ondan sonra kat'i karar almacaktır. İ m m m Selçuk kız san'at mektebinde Dün Selçuk Kız San'at mek- | tebi ikinci smıf talebeleri tarafım- ve | dan Çapadaki mektep salon'arın da bir müsamere verilmiştir. Müsamereye İstiklâl marşile başlarmış, daha sonra Mürebbiye piyesile Mahmut Yasarinin Has! bahçesi temsil edilmiştir. Genç | kızlar her iki piyeste de büyük muvaffakıyetler göstermişlerdir. yen terliplerle işler yürümez. Piyasanın alım beğenme i kabiliyeti önüne geçerek yerli ma- lı satılamaz. Türk ekmeğini buğ- daydan ekmek diye, keki kek di- | İ ye, inciri incir diye satmanın yo- | | lunu bulmak gerekt'r. İ Sadri Etem ve ! di Beyler seçilmiştir. avukatlar ittihadına — iştirak gibi! bazı meseleler vardır. İ İstanbul barosu, İzmir kongre - | sine göndereceği mürahhası bu “| gün seçecektir. Galatasaray lisesi ticaret mezunları Galatasaray lisesi ticaret kısmı mezunları dün bir senelik kongre- lerini yapmışlardır. Kongrede es ki idare heyetinin bir senelik faa- liyeti ravoru okunmuş ve hesabatı da tetkik edilerek muvafık görül- müştür , Bundan sonra yeni idare heyeti intihabatıma” geçilmiş ve ekseriyet” | Teröfliğe Narin'zade, kâtibi umur mil'ğe Arif ve ikinci reisliğe Vee hisârlarda varidat iki milyon lira eksik İnhisarlar umum müdürü Hüs- nü Bey Ankaradan şehrimize dön- İn düğünü yazmıştık. Öğernidiğimi- z8 göre tütün, müskirat, tuz inhi- sarlarının yeni sene bütçelerinde memur kadroları itibariyle bir de- ğişiklik olmıyacak, fakat yeni 1s - lahat projesi mucibince teşkilâtta | bazı tadilât yapılacaktır. İ Bazı şubeler kaldırılacak, bazı" | ları birleştirilecek, O yeniden bazı | kısımlar ihdas edilecektir. İnhisar idarelerinin bütçesinde umumi buhran dolayısiyle satışla- | rin azalması neticesi varidatta iki milyon lira kadar eksiklik vardır. Varidattaki bu noksanı öldürmek | için yeni teşekkül edecek bir ko- | misyon tarafından tedbirler düşü” nülecektir. I dürü de dinlenilmiştir. | üstte kalmış tedavi edildikten sonra hastane - den çıkarılmıştır. Şimdiye kadar zehirlenenler içinde Mehmetten başka ölen yoktur. Geç vakit öğrendiğimize göre | hadisenin bulunduğu yerdeki fo - | tografçı Lütfi Efendile bu badi « seden zarara uğrıyan dükkâncı - lar mahkemeye müracaata karar vermişlerdir, Bu dükkâncıların ifadelerine | nazaran havagazı kumpanyası u- | zun zamandanberi boruları tetkik | elmemiş ve bu sebepten kazaya | ve bilnetice hepsinin maddi ve manevi zarara uğramalarına se «| biyet vermiştir, Dükkâncılar bugün mahkeme- ye müracaat edeceklerdir. Müddeiumumilik te havagazı | şirketinin bu işte kabahati olup | olmadığını, uzun zamandanberi | boruları kontröl edip etmediğini araştırmış ve şirketin umumi mü » | Müdür ne diyor? | Hadise hakkında şirket müdü- | rü M. Arjelyesle şu sözleri söyle- | miştir; “ — Böyle hadiseler Avrupada | çok olur. Geçen sene İngilterede bütün bir sokak tutuştu. Şişlide Ahmet Bey caddesinde de böyle b e olmuştu. Fakat » tinde haber verildiği için önü & ı borular çok eskidir tim yer altına ı gelirken altın - da lâğım olduğu için boru daha Havagazı olan yerlerde lâğımların çok — sağlam olması lâzımdır. Şiddetli yağ - murlar ve kar neticesinde toprak k ıslandığı için boru lâğım üs ve gömülmesi löz: siddetli tazyik netcesinde iltisak | i noktası & şembe günü, Ni talebe, coşkun bir nümayiş yaptı, Yaşasın yerli mak lar! diye hitabeler irat ettiler, Hâlâ, isimlerini Türkçeleştirme « miş olan müesseselere: Teessüf ederiz!diye haykırdılar. Şehirtiyat rosunun önünden geçerken de ba- ğırdılar: “Lüküs hayat namıyacaklarsa tiyatroyu kapat - çık operetler yerine Türk ruhuna © mallar hitap edebilecek, yerli propagandası yapacak eserler isti” yoruz!.,, Bütün bu istekler güzel, doğru, yerinde... Yalnız “Lüküs hayat is“ temiyoruz,, isteğini fazla bir âsa- biyetin müfrit tezahürü addedece* ğim. Bizde, tiyatro kadar operi ve operet telâzım, “Hepsi lâzım. bu yolda, hepsi müfit,, Eğer ope - geldiyse, bu. radan evvel operet i ruz! Operetten başka bir şey ©y* istemiyo” 3 sınlar.. Lüküs hayat gibi açık sa- sıra şaşırmayı da, asrın icabatı te- lâkki etmek gerektir. “ii Yalnız, talebenin bu tezahüra- tı bizi bir noktadan çok sevindir « di. kuv nız operetleri uzun zaman oyna * madan, artiştlerini, 80 den fa; sanatkârını açlığa maruz bırak mıyacaktır. z Bu, sahne sanatimiz nama 'gü- zel bir müjdedir. Ve bundan da güzel bir müjde, binlerce ve binlerce gencin Türk zevkine ve içtimai hayatımıza uy ğun olmıyan o eserlerden nefrete başlamasıdır. Milli ediplerimiz, Selâmi izzet (Lütlen sayıtayı gevirini mıştır. İşte gazın buz dir.,, Demek artık, tiyatroya karşı vetli bir alâka uyanmışlır. | Bundan sonra şehir tiyatrosu yal- cf ! DEHRİ Efendi Nasıl Görüyo tw? Dehri Elendi — Bizim memlekette İatbik edüseydi apartıman inşaatiyie, doktorların adedi birdenbire azalır? , | « — Dehri Efendi, Almanyada | .. . Hastayı muayene ettikten! ,... Bekâr olan doktorlar daha doktor ücretleri tasnif ediliyor-' sonra banknotları ceplerine indi “az ücrek, muş... " remiyecekler , . 7 i ... . Evli olan doktorlar daha | fazla ücret alacaklarımış!.,