24 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

24 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 yg yg yg yy “AKIT 24 Haziranl933 yy yy yg Memleket Haberleri yy yy yy yy yy yg yy yy Babakaleyi Çanakkaleye birleş- tiren yol nasıl açıldı ? Ezine, (Hususi) — Değerli ve yorulmaz Valimiz Süreyya Bey; (Baba Kaleye gidelim) diyince bu nu kaçırılmaz bir fırsat bildim; Ezine ve Ayvacık Kazalarının bir gok köylerini ve onardıkları yol » larmı görecektim; bilhassa Baba Kaleyi ve onun yolunu.. Vilâyet baş mühendisi çalışkan Mehmet Beyle Ezine Kaymakamı Cavit, Ayvacık Kaymakamı Hik « met, inhisarlar müdürü Tevfik B. ler ve bir fotoğrafçı keyetimizi teşkil ediyordu. Ezineden hareket eden otomo « billerimiz ilk köy yoluna girdi; çok emek sarfedilmiş köy yolları- nm her dakika değişen zengim manzalarını, önümüzde rakit du - ran güzelliklerini, Bozca Adayı görerek ilerliyorduk. Kemalli kö - yü temiz sıvalı evlerile göründü, civar tarlalarda arpa orağı başla” | mıştı, kadm, erkek, çocuk herkes | tarlada... Otomobillerimiz süratle ilerli - yorlar; palamut ağaçlarının koyu gölgeleri yolları örtmüş, her taraf- ta bir canlılık var, Koyun, keçi sü- rüleri.. Tarlaya giden kağnılar, ça lışan kadınlar, erkekler. Akçekeçili, Alemşah köylerini geçtik; hâkim tepede, sakar dağ- lasının eteğinde derin yem yeşil bir vadiye hâkim şirin (Tavaklı) köyüne geldik; köy mektebinde bi zi karşıladılar. Eskiden büyük o şehirlerimizde bile eşine ender tesadüf edilecek bol aydınlıklı, yepyeni ve çok te - miz mektep insana ferahlık veri - yor. Mektebin müzesinde çalışma mahsulü olan güzel Toprak ve eliş ; leri var.. Köy muallimi Mithat B.| durmadan çalışmış ve köy mekte: | binde beklenen azami randımanı almış.. Muallim odasında mektebi başaran kaza kaymakamı (Cavit Beyin bir Fotoğrafı asılmış. Köy - lerimiz o kadar cömert ve misafir perver ki.. Bize ikram ettikleri ne- | fis yemekleri yemeden ayrılma - İ resmile bayraklarla, çam dallarile | denizler gösteren Büyük Gazinin dık. Yolumuza devam (ediyoruz. Güzel yapılmış bir yoldan, zeytin ! ağaçlıklı zengin bir vadiyi güde - rek sahile indik.. Deniz kıyısından gidiyoruz. Yavaş yavaş sahili bı -! raktık.. Artık Ayvacık kazası hu- duduna gelmiştik, ilk köy Kösede- | re, etrafındaki büyük ağaçlıklı ve yeşillikli bahçeleri gördükten son- | “ ra bu dereye niçin (Kösedere) de- | nildiğine şaştık.. Köy, çok yüksek dağların eteğinde ve önü kesif a- gaçlıklarla örtülü olduğundan ha- Vası müz'iç imiş. Geniş ve münbit araziye malik olan köyün güzel bir mektebi var. Burada ancak bi- rer su içecek kadar oturduk.. Tuz- | la ovası çok geniş.. Kışın geçit ye ri vermiyen (Tuzla) çayı üzerine bir köprü yapılacakmış. Baş mü -| hendis bey mahallinde tetkikat yaptı; ilerliyoruz. (Göl Pınar) kö- yü göründü, çok tatlı bir memba | i dır, yolları olmıyan köyler mer - İlk defa otomobili gören hocaları - Güzel tabiat köylüler - Çalışkan köy manzaraları ve uçurum | Konyada ikinci milli sanayi sergisi açıldı Coşkun tezahürat: Fakat yeni binan tavanları neden dökülüyor ? KONYA, 21 (Hususi) — Dün Konya merkezinde ikinci milli sa- nayi ve yerli mallar sergisi Gazi- paşa ilk mektebinde davetliler ve kalabalık bir halk kütlesi önünde açıldı. Davetliler meyanında valimiz Cemal Bey, Cemil Cahit Paşa, vali muavini Sezai, fırka ve belediye re isi Şevki, Halk fırkası reisi Ferit Beyler ve daha bir çok hükümet gerkânı bulunuyordu. Saat dokuzda askeri bando İs - çeilal marşını çalmağa (başladı. Bunu müteakip sergi heyeti âza - Babakale yolunun açılma merasiminden bir görünüş | ndan muallim Sarac Aydın Bey Köyde bir fevkalâdelik vardı. Göl Pınar — Baba Kale yolunu el bir- liğile başaran Nahiyenin bütün köylerinden atlı heyetler gelmişti: Biraz oturduk; önü deniz manza - rası, havası güzel olan köyün yeri ! dağlık ve Taşlıktır, köyün içinde çalışılarak geniş bir yol açılmış, cenup sathı mailinde ve mektep ci- | varında bir tak yapılmış, Gazinin süslü tak (Baba Kale) yolunun ba şına kurulmuş, daima uzaklar ve hayali vakur simasile yüksekten o nu sevenlere denize erişme yolu - nu gösteriyor.. Etraf köylüler, sü « variler, kadınlarla dolmuştu. Vali Bey kurdeleyi keserken: “Baba Kale yolunu açıyorum bu işi başarmağa candan çalıştığınız için hepinizin himmet ve gayreti « nizi takdirle anarım. Bu yol Baba Kaleyi Çanakkaleye birleştiriyor. Bu yol, Adalar denizini Çanakka- le Boğazma ulaştırıyor demektir.. Bir kaç sene evvel ikmalini kayma kam Hikmet Beyden rica ettiğim bu yol için çok himmet ( gösteren kaymakam Hikmet, yorulmaz ça - lışkan nahiye müdürü Sami Bey - lere teşekkür eylerim. Bilirsiniz ki köy yolları köylerin hayat damarı- kezlerden uzak ve geri kalırlar, yol ticareti maarifi ilerletir, yol herkesi gayesine ulaştırır. Sizi tek- rar tebrik ederim ve bu yolun he- pimize faydalı olmasını dilerim, , Dedi, Otomobillerimiz yeni yol- a ilk yürüyen makinelerdi. Deni- ze doğru iniyorduk. Etraf sarp ve çok meyilli idi. Vaktile bu yoldan beygirler bi- le geçemezmiş., Kazada, vilâyette i uzaklık ölçüsü (Baba Kale) imiş; herkes uzaklığı, yol. meşakkatini ! | (Baba Kaleye) gidişle ölçermiş.O | tomobilimiz de bize arkadaşlık e- den kaza jandarma kumandanı Şükrü Bey gülerek: “Biz saltanat- tan katır yolu teslim aldık, şose yaptık), diyordu, ne kadar haklı idi, Bir tarafı derin uçurum diğer ta | ne kadar takdirle ansa azdır. Bu 12 kilometrelik yol para ile ve fen ni âletlerle yapılan 200 kilometre- lik yollara bedeldir, bugün Otomo billerle rahat rahat geçtiğimiz yol larm anılamıyacak derecede çok ufak kusurları da kaldırılırsa mü- kemmel bir köy yolu olacak. Baba Kale göründü, Muallim ve mektep talebeleri, bütün halk kö- yün giriş yerinde toplanmıştı, Bu adeta köy için bir mucize idi. Ku- ruluşundanberi araba yüzü bile! görmiyen köye otomebiller gelmiş | t. Halik o kadar'seviniyordu ki bu sevinç, trene kavuşan < (Kayseri) | köylüsünün sevincinden bile üs - | tün. Yolun başına bir tak yapıl - mış, üzerine Vali, Kaymakam, na- hiye müdürü Beylerin gayretlerin den bahseder güzel bir manzumei | ihtiva eden bir lâvha asılmış.. Yol da çalışan köylülerin mümessille - | ri olan yüzlerce atlı ve bütün köy- lü köy meydanında idiler, Vali B. | hepsine ayrı, ayrı iltifat etti. Ço - cuklara kadmlara otomobil görüp görmediklerini sordu, ekserisi gör medik dediler, otomobilleş çocuk- ları ve kadınları gezdirdi.. Kale mühim ve meşhur bir köy - dür. O gece köyde kaldık, sabah er - ken kalktık, her tarafta köye has bir güzellik vardı, köyden ayrıla- caktık: Bir kaç saat içinde köye ve köylüye ne kadar alışmıştık. Otomobillerimizin kornaları kö ye ayrılış selâmları veriyorlardı.. Denizde ufak bir Balıkçı kayı - | ğu dağlarda koyun, keçi sürüleri, | işine giden köylüler. (Dereler, dağlar.. Hızla geçiyoruz, yükseli - İ yoruz.. Göl pınarında kahvaltı ettik.. Yolumuza devam ediyoruz, Sıra - sile Kocaköy, Bademli, Koyunevi, Balabanlı, Bektaş, Kuruoba köyle rinden geçiyoruz, yalnız arkamız- da önümüzde dağlar, bayırlar; her köyde vali bey köylülerle konu - şuyor; Bergaz köyünde biraz faz- | laca durduk, büyük ve güzel bir köy: Nuri Bey isminde halkın çok sev suyuna malik olan bu köyün su pr- | rafı yüksek dağlarla muhat yolda | diği köy muallimi ile görüştük, Hu narımı adına izafetle (Göl Pınar) diye anılıyor. Nahiye merkezidir, Yeni bir mektebi var. Nahiyede bi zi kaza jandarma kumandanı Şük rü ve Nahiyenin çalışkan müdürü Uyas Sami Beyler karşıladılar; gidiş heyecanlı ve çok zevkli idi.. Bu yol hakikaten çok büyük gay retle başarılmıştı. Bu sarp ve yal - çın kayaları yalnız kazma ve kü - rek gibi adi ve basit vasıtalarla ya | yararak yol yapan köylüleri insan | at yapılıyor. Köy civarında taşlık | | kuk mektebinden mezun olan bu | İ zat, köy hocalığını tercih etmiş, bundan çok zevk aldığını, köye a- İ Mıştığını söylüyor. Bu civar köylüleri sahilde zira - Baba | serginin maksat ve gayesi bakkın- da bir nutuk irat etti. Nutuktan sonra vali Cemal Bey kordelâyı keserek sergiyi açmış * tır. Bütün halk içeri girerek milli sa- nayiin vücuda getirdiği yerli mak / edilen şeyler almıp satılmağa baş- dükçe göz yaşları ile sevinç duy - Imamak elden gelmiyordu . Bir müddet için satış tatil edildi ve sörgiye getirilen mallarin yerli olup olmadıkları heyet tarafından tetkik olundu. Ondan sonra tekrar satışa baş- landı. Bütün pavyonlar zarif, şık İ ve ucuz mallarla doluydu. İnhisar- lar idaresinin sergi için ihzar etti- ği sıgaralar pek entresandı. Şurasını teessürle söyliyeyim ki sergi binasının tavanları daha ye- ni bir bina olmasına rağmen dökül müş ve sarkan tahta parçaları çir- kin bir manzara almıştı. Bu husus- ta maarif müdürü ile ilk mektep - ler müfetişliğinin nazari dikkatini İ celbetmeği bir vazife bilirm. Sergi gece saat yirmi dörde ka- dar açık bulunmakta ve yerli ya- bancr ziyaretçiler tarafından ge - İ zilmektedir . İ Sergi Temmuzun beşine kadar devam edecek ve on obeş günde satış yapılacaktır. Miryam Harri Fransız muahirrirelerinden ve İllâstrasyon mecmuasiyle Tan ga- zetesinde makaleler yazan ve bir çok eserlerin sahibi bulunan Ma - dam Miryem Harri yanında oğlu olduğu halde perşembe günü akşa mı ekspresle şehrimize gelmiş ve İ cuma sabahı milli kütüphane mü- dürü Mes'ut (o Bey vasıtasiyle ve san'atlar mektebi Fransızca mu - allimi Nuri Beyin tercümanlığı i- le Sahipata, Karatay, İnceminare, | Serçeli, Sadrettin Konevi ve daha İbir çok yerlerle müze gezilmiştir. arazi ancak meralığa yarıyor. Bergazdan ayrıldık. Tarihi kale sile meşhur Behram köyüne uğra- | mağa vakit bulamadık. Behramın | Tuzla çayı üzerinde 400 sene ev - vel yapılan tarihi köprüsünü geç- tik, öğle istirahati yapacağımız (Paşa köyüne) geldik., C.H. larını seve seve seyretmiş ve arzu | lanmıştır. Bu coşkun vaziyeti gör- | müntehap bir | Kendisine belediye reisimiz p Boy tarafından memleketimif | sarıâtikanı muhtevi ve altı iz! İ bir albüm hediye olunmuştu! af Madam Konyayı çok beğ ğini ve Hindistana yapacaği seyahatta tekrar uğrayacağım disini gezdirenlere söylernifi Akşam beş saat tehirli olan 4 ile İstanbula müteveccihen ket etmiştir. Konyada spor 16 Haziran cuma günü yurduyle Selçükspor klüpleri ? ci ve ikinci takımları karşı! ; lardır. İkinci takımlar maçın man yurdu Selçukspora 2—3 lâp olmuştur, Birinci takımlar maçında baftaym sıfır — sıfır beraber” bitmiştir. İkinci haftaym Sek sporlular iki sayı yy ayi”, hâkim olmuşlarsa da son dakik” larda yurdun tazyik çemberini kurtulamamışlardır. Biri oyun hitamiyle birlikt* mak üzere yurtlularm yaptığ! | sayı ile berabere kalmışlard Yeni bir teşekkül olan sed) sporluları burada tebrik : edi yi Akdeniz şampiyonu olan | yurdumuz namma bu berâl teessürle karşılanmıştır, Bu maçm başlangıcından yi dakika evvel bir tecrübe wi ima çıkarılan Sultaniyeli par İ yaşlarında İbrahim isminde asgari 300 metre olan saha ei tini oyunun hitamına beş a kalmerya kadar tamam (bir koşmuş ve bu müddet zarfınd” tur yapmıştır. » Bu itibarla on iki kilometre yet müş olan bu adamın Sultaniye i Konyaya sekiz saatte geldiği İ lenmektedir. Her turda (tribüf önünden geçerken sürekli alk toplamıştır . Üfürükçü Hırsıları bile mel idana çıkarıyorm” Akhisar, 21 — Adliyemi? yanı dikkat bir üfrükçülük sesine ovazıyet etmiştir. köyünde eşraftan Mehmet 4: dükânımı meçhul bir takin 2 lar soymuşlar, fakat bu by failleri bir türlü meydana çıka mamıştır. Köylülerden bir kaçı ve ağaya üfrükçü Kâzımın bu işi dana çıkaracağını söylemişler 1 nun üzerine üfürükçü işe me' z dilmiştir. Fakat Kâzım yobaz olduğundan dört sözel dınla bir odaya kapanmış v€ yi met ağayıda verdiği gör ormanda bir ağaca asmaği dermiştir. e, Fakat bu gayri ahlâki “ MN karşısında köylüler Akhis#” * yesini haberdar ettiklerinde” gö rükçü tevkif edilmiş ve hakemeye alınmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: