ğ İ , ı —z — VAKIT 24 Hariran 193 Hitler ve Musolini ! Başmakaleden Devam dulu teşkilâtın başı, ticari mües - | AL | seseler de (onun temelidir. manyada yüzlerce (o teşkilât, | gruplar, cemiyetler vardır ki Al -| manlar bunlar içinde mesut bir faaliyetle: çalışırlar. Bu teşkilât lar bir taraftan şeflere, diğer ta - raftan şeflerin emri altmda hare- ket eden adamlara ihtiyaç göste - rir. Onun için Mussolini dörtte üçü ziraatçi bir memleket olan İtalyayi yeni baştan teşkilâtlandır- mağa mecbur olduğu halde Hitler eski Alman ordusunun kadroları | içinde ve Alman milletinin ticari! şebekeleri arasında mükemmel su- rette işliyen teşkilât vasıtaları bul- muştur. Almanlar daima bir kralın te- baası, ve bir dini hiyeraşinin aza- | sı olmakla iftihar ederler. Hitler | şahsı itibariyle Mussolininin vasıl olduğu iktidar derecesine çıka - maz. Fakat fırkası Rusyada ko- münist fırkasının haiz olduğu kud- | reti elde edebilir. Üçüncü derecede Hitler için hal. kı tehyiç etmek kolaydır. Çünkü Al manlar büyük bir mağlübiyetten çiktılar, Bu mağlübiyetin mesulü ne yahudiler, ne de komünistler değildi. Sadece düşmanlarının mü- tefevvik bulunması Alman mille- tinin felâketine sebep oldu. Mussolini kendi seleflerine yal- nız fiyumeyi kaybettikleri için ser- zeniş edebilir, Çünkü İtalyanlar umumi harpte iki büyük eyalet; zaptetmişlerdir. Hitler Almanya | nın kaybetmiş olduğu toprakları | göstererek kendini bilen bir mille. İ ti harekete getirebilir ve bu top -| rakların tekvar elde edilebileceği- kanaatini vererek halk kütlesi ü- zerinde tesirler yapabilir. Mütsolini"Patiste müttefik dev- letler tarafından fena muameleye mâruz kalmış olan İtalyaya dün-| ya içinde yeni bir mevki vermek vazifesini üzerine aldı. Hitler ise | on dört sene içinde Strezman ile| Paris, 20 haziran (Hususi) — Son günlerde reisicöümhur Hinden- burgun sıhhati hakkında gayri mü- sait bazı şaialar çıkmağa başla - mıştır. Tanenberg kahramanının yaşı artık seksen altıyı bulmuş oldu ğu için bu şayialar tabii olarak muhtelif mahafilde endişeler u- yandırıyor. Şayet bu sıralarda ri- yaseti cümhur makamında bir in- hilâl vuku bulursa Almanyadaki idare sisteminin maruz kalabilece- ği ihtimaller gizli gizli münakaşa olunuyor. Vakıa bundan evvelk! Birleşme Avusturya - Maca- ristan ittihadı! Macarlar tekzip ediyor, fakat Fransızlar meşgul.. LONDRA, 23 (A. A.) — Avus- turya Macaristan arasmda siyasi mahiyette birleşme yapılması hak: kında.ortada dolaşan şayialar mü: nasebetile Röyter ajansının aldığı malümata göre böyle bir birleşme, Avusturyanın Avrupada bir tehli - ke noktası teşkil eden vaziyetin - den endişeye düşen İngiltere tara- VAKIT'ın Hususi Rayiştag devrinde böyle bir ihti- mal nazarı dikkate almarak bir kanun kabul edilmiştir. Bu kanun mucibince riyaseti cümhur makamında ölüm ile in - hilâl vuku bulursa vazifesi otoma- tikman Lâyipzig yüksek mahkeme sinin riyasetine intikal eder. Bu suretle Vaymar kanunu esasisi da- iresinde memleketin idaresi temin edilmiş olur. Fakat kanuni vazi- yet bundan ibaret olmasına rağ - men filiyatta yeni cereyanlarm or- taya çıkması ihtimali de yok de- Londra, 23 (A.A.) — Ameri- kanın döviz kıymetlerinin muvak- kat bir zaman için tesbiti aleyhin- ! de verdiği karar para işleri hak - kında Avrupâ hükümetleri arasın- da daha kuvvetli bir plân hakkın- da takyidat yapmak yolunu kapat- mıştır. Amerikanın bu kararı hiç bir Haberleri Londra konferansında, para işleri baştadır Amerikanın döviz kıymetleri için verdiği kararın fena tesirleri | Hindenburg'un hastalığına dair mühim şayialar var ! Almanyada Cümhuriyet devam ede- cek mi, yoksa Krallık mi gelecek ? ğildir. Acaba muvakkat olan vaziyet meselâ Hitlerin cümhur riyayseti- ne geçmesi suretiyle kati bir şekil alacak mıdır?. Yoksa Almanya" da kırallığın iadesine taraftar o - | lanlar eksik olmadığına göre cüm- huriyet idaresi kırallığa dönecek ve o vakit bu idarenin başıma ge- ne Hohenzolern hanedanından bi- risi geçecek midir?. Bu nokta şimdiki halde karan- hk bir istifham işareti şeklinde gö- | ze çarpmaktadır. ! lere daha yakın geçmesi, bu v2 Otebüs ve Tre Baştaratı Birinci say ması için bir defasında bir, ,İ sinde dört buçuk saat uğraf! İ mecbur kalınmışlır. Toprağın üstü kuru old buna aldanılarak ilerlenirkef mobil birdenbire pataklığa makta, kurtarılmak için uğr?#f. dıkça daha çok batmaktadır. © da otomobil tekerleklerinin #8 kaslara kadar çamurlara sap dığı da çok olmuştur. v bu bataklıklardan, oyldaki irat kulübelerinden levazım lerek ve uzun uzadıya uğr: kurtarılabilmiştir. İ Bilhassa kışın, şehrimize gi ede ede bitiremediği berbs"5 rağmen bu yoldan her gün #. ne İstabul arasında otobüsler * mektedir. Bunlardan bir kaf”, yolda bataklıklara saplandığı” vakidir. Lâkin otobüslerin İ | su eksik değildir. Bunların /* yeti şark şimendiferleri kumpf? | yasını endişeye düşürecek 9 da artmıştır. Bu hale rağmen kın, otobüs yolculuğunun ii luğunu göze alarak otobüsleri cih etmesinin bilhassa iki ii” gi sebebi vardır: Bir kere otobüsler trene ei pi ran çok ucuzdur. Trenle ye yeni tenzilâtlı tarife ile mevkide 5 liraya gidilebildiği de otobüslerin aldıkları pars © liradır. , İkinci sebep te otebünlerin A ap Iktısat konferan- i sında Münir Be- * yin böyamât İ İ Londra, 23 (A.A.) — İktısat !3 konferansı birinci nakit tali ko- ms misyonunda Münir Bey, nakit hayret duygusu uyandırmamış, fa- | le buralarda oturan köylülerin 5 ba çabuk gidip gelebilecel : göz önünde bulundurma bi Buna mukabil trenler ufak iy yonlarda hiç durmamakta pek az durmaktadır. İsta; di bir kısmı ise a$il kasabaya (4 ça uzak iiesafededir. e di am Sy Mısır seferleri (Baş tarafı 1 inci sayı! diğer Alman liderleri tarafından büyük müşkülâtla tesis edilmiş! olan devlet binasını yapmağa de- vam ediyor. Faşizm sisteminin en şiddetli | bir muhalifi Mussolininin devlet! adamı olmak sıfatile haiz olduğu meziyetler karşısında takdir his - seder, Bu Mussolini ki ön sene mütemadiyen İtalyanlar gibi ten - kitçi ruhlu bir milleti idare etmek- tedir. Hitler ise öyle bir milleti idare ediyor ki bunun yarısı ta- hakküm edilmekten zevk alır ve mesut olur. Mussolini ilk zaman. larda muhalefet tarafımdan ihtilal ve isyan tehlikeleri karşısında kal dı. Halbuki Hitler elindeki kuv- veti ancak müttefik devletlerle girişeceği bir mücadelede kaybe - Alman milleti hakikatte diğer milletlerden daha ziyade askeri ruhta değildir. Yalnız o, disiplini sever. Çünkü düşünür, çünkü Al- mamyada her kes emir veren ve emir alan bir hava içinde yaşar. Eğer Alman cümhuriyeti ordular ile, resmi geçitlerle, bayraklarla, manevrelerds (meşgul (olmuşsa bunun sebebini milyonlarca Alma»! nı kazanmak maksadinda aramak lâzımdır. Aksi halde başka yol -| lardan gidecek olan bir hüküme - tin devam edebileceğine Alman halki itimat edemezdi. Hattâ Hitler Mussolini gibi har bin önüne geçmek gayretini sarf etmiş olsa bile Alman milleti ye- niden silâklandığı gün sulhu mu - hafaza edebileceği çok şüphelidir. Nasıl ki ikinci Vilehelm nutukla - rında fevkalâde hararetli görül - fından kabule şayan görülecektir. Bununla beraber İngiltereden bu bususta bir istimzaçta bulunulmuş değildir. Bu haberlere karşı salâhiyettar tar Macar mahafili, M. Goembo -| esin parlamentoda söylemiş oldu- ğu nutku ileri sürüyorlar. M. Ge- emboes bu nutkunda krallık mese- lesinin hali hazırda mevzuu bahs olmadığını ve bir hükümdarm şahsında iki memleketin birleşti - rilmesinin arzu edilmemekte oldu- ğunu söylemişti. Salâhiyettar mahafil başvekilin bu mütalâasına bütün memleketin iştirak etmekte olduğunu beyan eylemektedir. Fransa ve merkezi Avrupa FARİS, 23 (A.A) — Yakında Fransa ile Halya arasmda yapılacak © müzakerelerde Avasturya ile Macariitanm birleşmesine alt muhayyel projenin mevzuu Bulgaristan arasmdaki rekabete nihayet ve- recek olan ve gerek Pariste, gerek Ramada bir an evvel bulunması tmenni edilen bir formla varmak için Fransa siyasi birlikleri ve erari değişikliklerini değil yalnız. iktesadi uzlaşmaları iltizam elemeitedir Küçük lâf dostlarımız tamamen erin "e. nmimsin olabilirler » kat murahhas heyetlerden bir ço- ğunun ümitlerini boşa çıkarmış * tır. Çünkü bu heyetler döviz kıy - ne eşya fiatlarmın yükseltilmesi ithalât hakkındaki tahdit ve mem- nuiyetlerin bırakılması veya ha - fifletilmesi için ilk şart nazariyin bakıyorlardı. Amerikanın aldığı vaziyet kon- feransın karşılaştığı zorlukları ar- tıracak ve yüksek gümrük tarife- şekle koyacaktır. Bununla bera - ber murfahhas heyetlerden bir ço- ğu nikbinlikten ayrılmamaktadır. Bir; karar sureti Londra, 2 3(A.A.) — Ameri - nes, iktısat komisyonuna bir karar sureti teklif etmiştir. Bu karar suretinde şu maddelerin kabulü tavsiye olunmaktadır. 1 — Hükümetlerle merkez ban- kaları arasında sıkı ve kuvvetli bir mesai iştiraki, 2 — Sağlam, ciddi iş ve teşeb- büslere kredi açılması, 3 — Muhtelif memleketlerde iş- sahasında yapılacak tecrübele -3' deki Türk konsolosluğuna bil metlerinin istikrar ettirilmesi işi *| leri meselesini daha karışık bir! kan murahhaslarından M. Couz çi : sek, irmak sizliğe karşı koymak için hükü - > bilme layan Üni sün metler tarafından yapılan masraf- maktadır. Gerek merkeri Avrupada ve kerek | lar hakkında aynı zamanda bir olkanlarda mall demin edebilecek yegâne | orman hazırl * radar > Bu karar suretinde muhtelif ———————) | düğü halde h lek Kok milletlerin emisyon bankalarının bir toplantı tertip etmeleri ve va- kit geçirmeksizin birbirlerine da - nışmaları da telkin edilmiştir.. dı ve hiç bir vakit harp yapmak istemedi. Fakat nihayet bir gün geldi ki cenerallarınımn harp kara- rı karşısında boyun iğmekten baş- vaziyet fena | ka bir şey yapamadı.,, Paris, 28 (A.A.) — Beynelmi. Emil Ludvig lel ticaret odasının yeni reisi M, iğrin hali hazırda mevcut olan muvazenesizlikten daha büyük iğbir muvazenesizlik intaç edece ği mütalâsında bulunmuş ve nazarı dikati bilhassa bu müva zenesizliğin ziraat mahsulleri | fiatları üzerinde icra edeteği te- sirlere celbederek murahhaslar- dan refahları vasi mikyasta çift» çiliğe bağlı bulunan devletlerin /$ menfaatlerini nazarı dikkate al- iğ malarmt istemiştir. İ Münir Bey, tediyatın aynı o- iğ larak yapılması maksadiyle ala” /3caklı ve borçlu devletler arasın da hususi itilâfnameler yapıl - masını iltizam etmiş ve bu it lâfnamelerin gerek alacaklı memleketlerin işine yarıyacağı: nı ve gerek küçük memleketle- rin ziraatine yardımı dokunaca- nı ilâve eylemiştir. ! Nan Vlisslangen, konara konfe - ransının müstakbel vaziyeti hak - kında şu beyanatta bulunmşutur; “34 memleketin ticaret mahfel- lerinin murahhasları bu yakın - larda Viyanada beynelmilel tica ret odası kongresi halinde toplan- mışlar, Londra konferansınm tet - kikine arzedilen bütün meseleleri usul dairesinde tetkik etmişlerdir. Bu murahhasların hazırladıkları rapor, dünya iktisadiyatının kal - kınmasını temin için geniş ve sa- rih bir beynelmilel faaliyet prog - ramı mahiyetindedir.,, M. Nan Vlissingen, beyanatına şöyle devam etmiştir: “Başlıca meseleler gelecek haf- ta içinde halledilmiyecek olursa bütün dünyayı darbeliyen zorluk mişlerdir. / “Vapurumuz İzmirden ge, ; ken orada ticaret müdürünü diğer bazı alâkadarların işti toplanılarak bu karardan zar edilmesi için tekrar mü olunmasına karar verildi. “Bununla beraber belki deki acentesine şu maalde bif graf göndermiştir: “Ege dönecektir. Bilet sat “Benim duyduğuma gö telgrafı yolda Ege de almi ateş verildi Simla, 23 (A.A.) — Hü te gelen haberler Keşmir e; de Mirpurda bir takım lar çıktığını bildirmektedir. 3 caminin ateşe verilip dığı söylenmektedir. i ymm. i Sabık mebusun evinde bare, Erzincan, 25 (Hususi) — bık Erzincan mebusu Halil *| evine soygun için giren kaçmışlarsa da jandarma 99 kuvvetleri tarafından geçiriletek adliyeye ii dir. — Necati ve sıkıntılar rm ; kilde yeniden baş görtereriki “Dünyayı bu vaziyete ydi taracak hal çareleri uzu” "yaf | daha geciktirilemez. Geri bolan her gün umumi taki yahimliği artırmakiad““