— lığı ile izah edildi. Halbuki bu su- —10— VAKIT 24 Haziran 193 İİK önferiliğin daTürkiye © Dünya iktısadı ve iktisadi buhran hakkındaki fikirlerimiz ği (Milyon hektar hesabiyle Bu sefer de dünya zirai buhra- 1909 — 1913 nı fiatların sukutu ile tebarüz et - Vasatisi “ 4927 1930 miştir. Bu ilk sukuta bilhassa Ame ! Hububat 3663 392.4 4155| rikanın (deflasyon) siyaseti sebe -| Patates 154 183 188 biyet vermiştir. Bu sefer de zirai| Şeker pancarı 2.3 29 3.0 mahsulât fiatları diğer emtia fi «| Tütün (Rus Li 1.7 1.9 atlarından daha aşağıya düşmüş -| O yasız) tir. Pamuk 263 366 34.2) Amerikada toptan fiatlar en -| © Ziraat mahsulâtımın artmış ol - deksi: masına dair rakkamlar: rn z (Milyon kantal hesehile) Yiyecek o Sanayi ma- 1909 — 1913 fiatları mulâtı fi. 1919 220 199 Vasatisi 1927 1930) 1920 223 241 ! Hububat 4.3523 46303 4.938. | 1921 154 167 Patates 1.448.0 1843.1 2.051.7 1922 142 168 (929 1923 141 171 |$ekerpan. 794 893 1142 (C. V. Dietze. 5. 13). > i 1921 senesinden itibaren zirai | Tütün 10.1 145 160 © mahsullerden hububat, sığır ve do- (929) muz fiatları en ziyade düşmüş bu Pamuk 480 516 541 Tunuyordu. b) Ziraat tekniğinin tekemmü » İngilterede mezkür sene zarfım-| lü. da toptan fiat endeksi berveçhiati! Ziraat tekniğinin tekemmülü ı miş stoklar vücude gelmiştir. (Mil yon kental olarâk) 4; | Buğday: 1925 te 114, 929 da 233, 930 da 220, 931 de 246. Şeker: 1925 'de 57, 929 da 57, 930 da 71, 931 de 87, ahve: 925 te 5, 929 da 9, 930 da 16, 931 de 17. Pamuk (balya) 1925 de 5665, 929 da 7234, 930 da 9396, 931 de 10709. Bu stoklar fiatları istihsal mas- i raflarını koruyamıyacak bir dere" cede düşürerek buhzanı tevlit e « den en mühim âmillerden biridir. Istihlâkin azalması “Soys consommation,, buhra - nın başlıca âmllerinden biri ola - rak kabul edilemez. Bazı memleketlerde bazı zirai mahsulâtın istihlâki artmış ve ba- zı memleketlerde azalmıştır. Gıda maddeleri istihlâkinin adam ba - şına azaldığı tahakkuk etmiş ve ra idi: İ başlıca üç noktai nazardan mah - Çefdey Sifir eri Domezrri Kömür Femir sulâtr arttırmağa saik olmuştur. 1919 722 174 222 228 276 MZ, i z “4940 245 202 90 161 405) 1 — Büyük sahalar süratle işlen 1921 221 178 211 162 273)miştir. (Biçer döğerler, Traktör - 1922 146 127 169 173 160) er). 1943 129 120 152 163 170 2 — Islah edilmiş tohum cinsle- rile ve hastalıklarla yeni mücade- le sistemleri sayesinde ayni saha- dan fazla mahsül alınmıştır. 3 — Büyük zirai memleketler - .C V. Dictz::S. 13). İngiltere ve Amerikadaki fiat cereyanları hemen tamamen ayni istikameti takip etmiştir. Bu fiat sukulu İngilterede harp zamanında tevessü etmiş o- lan ziraat sahasının oski vaziyete inmesini intaç etmiştir. Keza şi - mali ve cenubi Amerikada bir çok çiftçiler büyük zararlara duçar ol- muşlardır. intaç ederek yem için kullanılan ziraat mahsulâtı stoklara inzimam etmiştir. Meselâ birleşmiş Amerika hükü metlerinde traktör adedinin art - Pm er mpi masile at ve katır miktarı azalmış- ür, senesine kadar devam eden bir fi- at tereffüü başlamıştır. 1922 - 923 Traktör At ve katır senelerine nazaran hububat ve et , miktarı miktarı fiatları yükselmişse de, sınai emti- | 1920 246.000 25.200.000 a fiatları seviyesine yetişmiş olan 1925 — 506.000 22.062.000 tereyağı, iyi et nevileri sebze ve | 1929. 852.000 19.295.000 | meyva fiatları seviyesi dununda | 1930 1.000.000 18.762.000 kalmıştır. Harp senesinin ikinci devresine ait İngilterede toptan fiat - endeksi (1909 — 14 — 100): Bağday Sığr eti Domwzeti Tereyağı 120 (La Crise Agricole $, D. N, 5.168) Keza Almanya, Fransa, İngilte- re, İtalya, Macaristan, Romanya ve Rusya ve bilhassa Avustralya gibi büyük zirat memleketlerde de ed l . ire 147 ma at miktarında mühim tenakus var- | 1926 163 109 173 147 | dır. Bu ten>us memleketimizde 1927 isı 101 149 147) de görülmektedir. 1928 131 109 134 152) İstiklâl harbini takip eden sene (C. V. Dietze -5. 16). 1928 senesin sonbaharında i - tibaren hububat fiatları tekrar düş, 1926'da 638919 at, 1.500.000 e- meye başladı. Bu sukut umumiyet | şek, 1483 traktör. itibarile 1928 senesinin mahsuldar 1927 de 491.271 at, 43.624 ka - j tır, 1.096.422 eşek 6.934.483 sığır, 1.686 traktör , 1930 da 459.014 at, 37.767 ka - | tır, 855,202 eşek, 4.734.818 sığır, | 2.003 traktör. i Türkiyeye ilk traktörler harbi u mumide girmiştir. 1930 senesinde | takriben (2000) e baliğ olarak haddi azamisine vâsıl olduğu ka - bul edilebilir. At ve Türkiyede çift hayvanı olarak en ziyade kullanı» lan öküz miktarlarınm azalması aktörlerin taammcümünün başlı » nazran 8on seneler (zarfinda at ve sığır miktarı azalmıştır. kutun yegâne sebebi meteorolojik hadiseler değildi. Buna ayni za - manda birçok âmiller sebebiyet vermiştir: Harp senelerinde yerli istihsal sahasında biribirini takip eden hesapsız teşebbüsler hâlâ de- vam eden büyük buhranları tevlit etmiştir. Umumi zirai buhran bilhassa istibsalin istihlâke nisbeten çoğal- masile tezahür etmiştir. Istihsalâtın artması a) Harp dolayısile dünya ziraat kamla tesbit edilmiş değildir. An- cak bazı gıda maddelerinin yerine kısmen başkalarının kaim olduğu tahakkuk etmiştir. Meselâ nebati gıdaların yerine et, yumurta ve sa- ire gibi gıdalar. Buhrana : takad - düm eden senelerde adam başına istihlâkte tenakus yok fakat tenev- vü vardı. Yukarda tesbit edildiği veçhile da:havvan'nildarınn azalmasi! hayvan yemi hususunda istihlâke mühim tenakus olduğunu kabul et- mek lâzımdır. Fakât bu tenakus keyfiyeti, surproduction gibi buh - ranın başlıca sebeplerinden biri - ni teşkil edecek mahiyette değil - dir, Bu ancak buhranın teşeddüdü ne müessir olmuştur, Gıdaların tenevvüü keyfiyeti 1- 8s€ ziraat için memnuniyetle kar- şılanacak bir haldir. Binaenaleyh buhranın sebebini sous consommationda aramak caiz değildir. Bilâkis (sous consomma - tion) u buhran doğurmuştur. Zi- raat ve sanayideki sürproduction neticesinde çıkan buhran, işsizliği tevlit ve ümümüyet “İtibarile satın alma kabiliyetini azaltarak istih - lâki tahdit etmiştir. Dünya nüfusu tekriben yüzde 15 nispetinde arttığı balde istihsa- lin bu nispeti tecavüz etmiş olma- sı 1929 sönensinden itibaren fiat - rai buhrana inzimam eden sanayi sürümü bir kat daha güçleşmiş ve fiatların daha ziyade #ükutuna se- bep olmuştur. Tevziattaki noksanlar, İptidai madde fiatlarınm sevi- yesine nisbeten mamul madde fi- atları seviyesinin yüksekliği hayat İ pahalılığının tehvini ile istihlâkin arlmaşsını temin edemiyor. Ame rika birleşik hükü metlrindeki fi- at endeksleri bu hakikati çok açık misallerle tebarüz etiriyor. (x) (Devamı Var) Bir Mısırlı Prenses Mısırlı prenses Zübeyde Meh - ların düşmesini intaç etmiştir. Zi -| raktığım vestiyer, üstünde (13) İ rakamı, yazılı, kenarındaki delik- teh bir sicim parçası geçirilmiş te- neke bir marka verdi. Markayı / yeleğimin cebine koydum, içeri İ girdim. Oturuyordum. Bir aralık elimi Vestiyerin verdiği markayı çıkar- dım, siciminden elime geçirdim, marka bileğimden geçti. İşte bu anda dâhiyane bir fikir kafamın içinde yüz bin mumluk bir projek- tör gibi ışıldayıverdi.. Kendi kendime; — Neye dedim, markaları böyle ucuna sicim bağlanmış teneke par çasından yapıyorlar.. Meselâ üs- tündeki numaraları elmasla işlen- miş, altından bir madalyon şeklin- de yapmalı. İnce bir altın bilezi- ğin ucuna takmalı. Vestiyere pal- tosunu, mantosunu, şapkasını bı- rakan bunu alır, bileğine takar.. Hoş bir şey değil mi?... Bu fikir ne oldu biliyor must nuz?. Hemen dal budak saldı. Yerimde oturamaz oldum. Bir o- tomobile bindim. Evime döndüm. Gece bir türlü rahat uyuyamıyor- dum.. Bir parça dalacak olsam büyük bir salon güzümün önüne geliyor.. Caz çalıyor.. Kadın er- kek dansediyorlar.. Hepsinin bi - leğinde elmaslı numaralar işlen - miş sabit markalar takılı.. Pek parasız insan değildim, şöyle bir fş için li bin, yüz bin lira sârfedebilirdim. yumcuya koştum. istediğim şeyi tarif ettim. Tasavvur ettiğim gi - bi marka pek te pahalı ya mal ol- muyordu. Tanesi otuz lira... Bir i hesap yaptım: “Yüz tanesi üç bin lira, bin tanesi otuz bin liraya mal olacaktı. . Hemen birden bin numaraya kadar bin tane marka- yı ısmarladım. Beyoğluna çıktım, altı lokanta, üstü otel olan meşhur binalardan birini kiraladım... Açtım bir mü- essese.. Adını ne koydum bilir misiniz?. Altın marka * sa Altın markanın resmi küşadını bir balo ile yaptım. Vestiyere pal- tosunu, mantosunu, şapkâsmı bı - rakanlar birer marka aliyor, ve düşündüğüm gibi bileklerine takı- yorlardı. Aman yarabbim... Ne hoş olmuştu.. Elektriklerin altın- ida tuvaletli kadınların beyaz, | smokinli rekeklerin adaleli bilek- lerinde elmas işlemeli altın mar - kaların pırıldayışına deyecek yok- tu... Ne mükemmel fikirdi yarab. bim.. Ne nefis bir buluş!... »* 5 Eğer evdeki pazarı çarşıya uy- durmak kabil olsaydı dünyada hiç kimsenin işi ters gitmezdi.. Benim işim de evdeki pazarın çarşıya uy- mamasından dolayı ter gitti. Zannediyordum ki her kes mar - kayı vestiyere birakacak; nesi varsa alacak, gidecek.. Fakat ba- loya gelenlerin hepsi, neleri varsa i bıraktılar. Markaları alıp gittiler. Neye acıyacağımı şaşırmıştım. sahası tevessü etmiş ve mahsulât soğalmıştır. Zirant sahasının tevessüüne dair rakamlar; ca muzır neticesi olmuşlur. Bu he- sapsız istihsalât neticesi (olarak mahsulât satılmıyarak — toplanmış İ Otuz bin lira marka parasma mı?. met Ali Hanım dün Ege vapuriyle ! Binanın kirası için verdiğim para- şehrimize gelmiştir. Prenses yaz ya mı?, ve şimdiye kadar vukuv görülm » mevsimini İstanbulda geçirecek » Bu arada gene dâhiyane değil tir, HİKÂYE BE Dahiyane Bu fikir bana bir baloda geldi.; dörtte bir bölüğünde; Kapıda pardesümü, şapkamı bı * kandili gibi ışıldayıverdi. gayri ihtiyari ceplerime götürdüm. | Ertesi gün erkenden bir ku - değişmiştir. j bir fikirli Yazan : İsmet Huli9 Vestiyerde bir alay kulli şapka,.manto, pardesü, pafj dı.. Bireskici dükânı aça maye demekti.. Hemen koştüm, Yeni cs! | kasımda bir dükün kira! tolarr, Şapkaları, pardesülefiğ İ tolarr oraya tasıttım, şimdi lik yapıyorum. Bu iş hiç te fena değil... sözlerimin doğruluğuna yorsanız Yeni cami 'arki dükânıma gelir, görürsünü i tanışmış oluruz.. Hem de eğeraz kull | manto,. palto cinsinden İ ihtiyacınız varsa alış veriş # ve mış oluruz. A Karı katili i R | Mustafa Ef, on senii karısını neden öldü ta N” İzmirde Karşıyakada yaşında bir adamın karısın! düğünü yazmiştık. Son p gelen İzmir gazeteleri bu şu tafsilâtı veriyorlar: Cani Kayserili makine # si Muştafa Efendi öldürd dınla on senedehberi e zamanlara Kadar, yani mak mütcisinin aşağı yukari $Wİ kazanabildiği günlere kadi) koca dırıltısrz yaşamışlardı kat Mustafa Efendi işsiz zevcesi Makbule Hanımın deki evini sattıktan sonra Mustafa Efendi bu satıl?” paralarını İstanbulda yimii rısı kocasının bu hareket affetmiyerek her gün ağır lerle yüzüne vurmakta di miştir. Makbule Hanım koca: disine fazla yük olmasını 6 dj bir sıkıntı telâkki ederek: — Seni daha fazla e tacak değilim. İzmirdeki sattın, belki yarın bu biricik me de göz koyarsın Haydi # şımm çaresine bak, demeğ* mışlır, Mustafa Efendinin ilk # dan iki çocuğu vardır. iğ Hanım bu çocukları kendi gibi severek benimsemiştir” nayetin vukuundan bir $8' aynı mevzu üzerinde kavg# tur. i Katilin ifadesine göre, fazla sinirli idi, Ağzma liyordu. Mustafa Efendi likten bizar clarok karısı! ni terke razi olmuş, ve © ve kendi çocuklarmı almak! dün evden çıkmağı istemi Makbule Hanım ise: — Evimi sattın, İstanb din, yetmedi mi?, Sana bile veremem, ne eşyayk çocukları alabilirsin, demif" İşte asıl bu sözler Masis” fendiyi çileden çıkarmsö? gelmiş ve daima üzerinde tabancasını çekerek önünde! mak istiyen Makbule Han” etmiştir. Çıkan kurşunlardan dör dına isabetle derhal ölüm” biyet vermiştir. Mustafa Efendi cinsi EN a VS 4 KM X ss bile, âkilâne bir fikir beynimin! yetişerek caniyi yaksl malini müteakip şaşır. Silâh sesini duyan polisi