AKITın Tefrikası : 2 3 MAYIS y kardeşi onu ev- ardı. Gece sokaklarda dizdi, Nahide hir sokağa saptı, 33 e bir evin kapısmda bir a- ği a — bir çanta gördü. Çanta - yle doluydu. Kapıyı aç- açi al Bir odanın kapısını Tai eh başıma ve o boynuna i, T Gşarp sarmış ve eşarpın biz e li yüzünü yaşmaklamış du; IR gördü. Kadın ona sor - Söz dinlemekten ziyade, söz iye alışmış vakur bir sesle — Siz kimsiniz?. EN Nahideyim. Rin burada ne işi vardı?. «© Kapının önünde şu çantayla di analtar buldum. Çanta sizin — Hayır, çanta benim değil, * nasıl girdiniz?.. Ke Kapıyı anahtarla açtım... ahtarı soktum, açıldı. ve 7 Allah allah?.. Kendi kendi - bii açıldı?. Siz içeri girin baka- men gidip işin iç yüzünü anlı - Dak bide odaya“Hirerken, yaş- m NU kadri çıktı. O çıktıktan son- hal oi, lı görünmeğe gayret etme le ra hy vi ğmen, fevkalâde heyecan -| Naki, Paca Tar Vere. ilmederi, hiçbir şeye ka- Na *n bekliyordu. Meydiz. gövel duyduğu garip ses Yötm Ni koku ne kokusuydu?. biyorduz kadın bu odada ne ya ** Ayak sesi işitince neden İyi mıydı?, «e buna emin değildi. Hat- die emindi. Birdenbire, oda- z 5 N birinin bulunduğunu his- kina, “3 aydınlıktı, meydanda < Yoktu, Fakat buna rağmen, Bakana odada başka birinin daha R, ğunu hissediyordu. in başka kim vardı?. & nı sesle sordu: La da kim var?. Müzgı, SP çıkmadı. Odayı aramıya ulan kanape ve koltukların P Sücey li ya başladı. durdu, P den. birinin önünde MA dön e*denin altında bir taban- dg Yükü, İğildi, tabancayı al- İlim: işi anladı; biraz ev- yi Od erip 8€8, tabanca se - Pek; va A e kokusu var- Me ee anca kime a- İm dağa, thy bir korku gırtla: Putty, P, ledi, dudaklarını ku - Puzun deyi kaldırdı, Yerde, u. "yordu, boyuna bir kadın ya» Nahig, kuyu iğildi, hayretle ve k oi DX kadına baktı, Tam bu Geni Rider, ng nd. Biraz evvel - ihiş Şeldi sandı, Hayır, ge- Ecce T adamdı, Üstün- Sanlıya,, lik hırkası vardı; kei Memiş sik, e senç bir kadın i Nahideye baktı, GECESİ .. Dünkü parçanın hülâsası | (Nahide, o esnada olup bitenle- Nahidenin babası ölmüstü, U.J rin ne olduğunu farketmedi. Elin- Vey ahnesile üve 7 den koğmuşl erse dolaşıyordu. Taksimde bir napeye oturdu. Polis kal- de tabanca olduğunu bile unuttu. ! Birdenbire bu adamı karşısında! görmek onun aklını yerinden oys! natmıştı... Esasen Nahide ömrün -? de eline tabanca almış değildi.| İhtiyarca adam ona kim olduğunu sorunca cevap vermek üzere doğ-' ruldu, o anda da tabanca patladı. Adam haykırdı, bir iskemleye yı .| — Bent mi öldürmek istiyorsu- nuz?.. Bir uşakla iki hizmetçi koşarak odaya girdiler. Uşak, Nahideye hücum etti: — Alçak, sefil kadın!... o silâhı elinden! Tabanca yere düşmüştü. Uşak üzerine hücum etti. Gırtlağını $ık- i keldı. Bırak hide kadında ACAYIP bir! duğunu farektti. Sakin ve s0-| » “lânm ortasında, ne ya | söndürmüştü?, Odada a -| Nahide de kimdir?. Nahide- | ya basladı: Nihayet parmaklarını geveştti: — Boğsaydım sana meheldi! Se- İni katil seni... İ Omuzlarından tutmuş tartaklı- i yordu. Hizmetçilerden biri, pen - cerenin önünde kımıldanmadı, u- İ puzun yatan kadına baktı, sonra: i o— Beyefendi, dedi, hanrmefen- dinin başına bir felâket geldi ga- liba.. Adam emekliyerek gitti, kadı - nm yanında diz çöktü: — Ne oldu?, Kadın gözlerini araladı ve mı - rıldandı: — Kız beni öldürdü. Biraz sustu, sonra her kelime - nin üstünde durarak tekrar etti: el beni... öldürdü. Başka bir şey söyliyemedi. Göz- | leri kapandı. Çenesi oynadı, göz| kapakları yukarı kaydı. | O zaman ihtiyar bambaşka bir! sesle: İ — Öldü! Dedi. — Ii Nahideyi yakalıyorlar Nahidenin gördüğü korkulu İrüya devam ediyordu. İki polisle bir komiser geldi. Ihtiyar adam onlara: — Bu kadın karımı öldürdü, be- ni de öldürmek istedi, dedi. Polislerden biri yaklaştı. Bu kadını ken bu gece görmüştüm. Taksimde, kanapelerden birinde oturuyordu. Halinden, tavrından süphelendim, yerinden kaldır - dım. Biraz sonra; Nahide, iki poli « sin arasmda odadan çıktı. Kapı - nın önünde duran bir otomobile itip kakarak bindirdlier. Şoförde, polise: — Bu kadını, başka bir kadın- İa eve girerken gördümdü, dedi, ne yapmış?. (Devam var) Keriman Hanım geliyor ATINA, 18 (A. A.) — Keri- man Halis hanım yanında babası olduğu halde dün Mısırdan Atina- iler için bir nevi hakaret teşkil e- Macar hazırlığı ! Gizli teşekküllere dair kontrol teklifi CENEVRE, 18 (A. A.) — Or- du mevcutları komitesi; Macaris * tandaki ordu harici teşekküller| hakkındaki dosyayı umumi komis- yona tevdi etmeğe karar vermiş - Macar heyeti, küçük itilâf mü- messilleri tarafından komitede ile- ri sürülen hadiseleri tamamile izah etmiş olduğundan Fransız mü messili bu hattı hareketin kontrol teşkilâtınm ne derecede faydalr olacağını göstermekte bulunduğu: nu söylemiştir. Komitenin bazı azası, böyle bir münakaşanın bazı memleket * deceğini söylemişlerdir. | Fransız murahhası, Fransanin hiçbir zaman kendi toprağında böyle bir kontrolü hakaret getiri- ci saymamış olduğu için bünun di- ğer devletler için de hakaret sa” yılamıyacağını söylemiştir. l Silâhlanma ve Amerika YAŞINGTON, 18 (A. A.) — M. Ruzveltin silâhları bırakma konferansının mesaisi muvaffakı - yetle neticelendiği takdirde Ame- rikanın beynelmilel emniyeti temi- ne yardım etmeği taahhüt eyleme- | ğe ne derecede mütemayil olduğu- nu tarif ve tayin etmeğe hazırlan | İtos ayında Cibalide çıkan bir yan- | sordu. Kadınlar şaşırdılar. Yeni- | Bahçe kapıda Bosna valisi Muh-| dakika sonra ateşte yanmak kor- rak konağa girdi. makta olduğu söylenmektedir. M. Norman Davisin bugün bu| mesele hakkında Cenevrede beya- natta bulunacağı zannolunuyor. İ girdikten sonra büyük bir müşkü- (lâlta karşılandı, O, kadınları bi - Reisicümhur tarafından girişile -| cek her türlü taahhüdün kongre| tarak halattanı indirecekti. Fakat tarafımdan tasvip edilmesi lâzım olduğu söylenmekte ve kongrede Ameirkanın ecnebi işlerile alâka- dar olmasına karşı kuvvetli bir muhalefet mevcut bulunduğu ilâ - ve edilmektedir. Amerikada iş porgramı VAŞINGTON, 18 (A. A.) — M. Ruzvelt, kongreden O umumun menfaatine dair geniş (o mikyasta bir iş programını tahakkuk ettir - mek ve birçok işsizlere iş bularak için sanayi sahasında büyük bir hareket vücuda getirmek için 3 milyar 300 milyon dolar sarfı için Re bezi mezuniyet istemiştir. Bu program-| Dün Istanbuldan Varşo- da iş haftası müddetinin de tenki- si ve fakat ayni ücretlerin veril - mesi ve gayri meşru rekabetin ve sonu felâket olan fazla istihsalin | Ya €lsisi M. Kazimir Olşovski'nin menedilmesi de derpiş olunmakta- | cenazesi dün sabah (o Ankaradan dır. Reisicümhur, umumi menfaate | Sirkeciye götürülerek Konvansi-| dâir işleri yapmak maksadile hü - kümetçe aktedilecek istikraz fa- izleri için en azı 220 milyon dola-İkan trenle Varşovaya gönderil- ra ihtiyaç mevcut olduğu mütale- | miştir. asındadır. Avrupa gümrük birliği PARİS, 18 (A. A.) — Avrupa gümrük birliği Fransız komitesi i- le Briyan muhipleri cemiyetinin daveti üzerine dün hariciye neza- ya gelmiş ve gece İstanbula hare- | retinde M. Pol Bonkurun riyaseti ket etmiştir. $ Birkaç ay evvel babası Halis ! milletler cemiyeti azasından olan | erkânı, Ingiliz sefiri Sir Gor « Klark Beyle birlikte Mısıra giden 933 yı- | 27 Avrupa devletine 17 mayıs ve İstanbulda bulunan diğer se- Ir dünya güzellik ( birincisi Keri- | 1930 tarihinde bir Avrupa fede - firler, Polonya sefareti ve konsa - ral birliği vücuda getirilmesi hak- |losluğu erkânı hazır bulunmuşlar. man Halis Hanım bugün Seyrise- fain postasile İskenderiyeden şeh- rimize gelecektir. a Fransız büyük elçisi Fransa büyük i ikında tevdi etmiş olduğu teklifin |” * altında müteveffa M, Briand'ın üçüncü yıl dönümü tes'it edilmiş - tir. Bu toplantıda birçok Fransız l İ elçisi Kont de| ve ecnebi şahsiyetler ve bu meyan | fesör Marksınyol parası gönderil- Chambrun dün sabahki trenle An- | da Bulgar sefiri M. Batoleff bu - | miştir. Marks on güne kadar İstan iktısadi buhranı vücuda ei Yeniçerinin birden bire sevincle .. 5 — VAKIT 19 Mayıs 1933 — Istanbul Cehennemi | TARİTHE BÜYÜK YANGINLAR | — 16 — Yazan : Niyazi Ahmet Aptullah Paşa konağı nasıl yandı? 1136 senesinde muhtelif semt- | gözleri parladı: lerde altı yangın zuhur etti. Ağus-| o— Burada yatak var mı? Diye gın tez bastırıldı.» Teşrinievvelde | çeri, ne demek istiyordu?. Bir kaç sin zade Abdullah Paşanın kona- | kusile titreşirlerken, tuhaf olduğu ğında kinci bir yangın çıktı. Ateş | kadar küstahça bir teklif karşısın» | konağın alt katlarını tutuşturmuş- ; da kalıyorlardı. Bu adam, bunun tu. Uşaklardan maada kimse ka-| için mi buraya çıkmıştı? İçlerin - çamadı. Kadınlar, pencerelerden | den biri yeniden istimdat için pen- | istimdada başladı. Yüzlerce halk çereye koşarken, yeniçeri devirdi- evin önünde birikmişti, fakat kim-! ği çamın farkına vararak kolun »- | se diri diri yanacak bu zavallıları dan yakaladı: kurtarmağa cesarte edemiyordu.! — Hemşire, dedi, ber birinizi | Can korkusile bağıran sesler, ye - | yatağa sarıp sarkıtsam gerek. ğ niçerilerden birinin kahramanlık) (Kadınlar, yeniçeriyi yatak oda- damarlarını kabartmış olacak ki, | sına götürdüler, Yeniçeri döşekl: hemen bitişik bir eve dalarak u -İri kucaklıyarak sokağa nazır pen | zun bir halat ile dışarı çıktı. Son-| çerenin önüne getirdi. Evvelâ Pa- ra konağın bitişiğindeki diğer bir | şanın haremini bir yorğana sardı, eve girdi. Halatı Abdullah Paşa-| halat ile belinden bağladıktan son- nın konağının pençeresine fırlat » |ra pençereden sarkıtı. Paşanm | tı, Korkudan baygınlıklar geçiren | karısı sağ salim yere indikten son- kadınlara seslendi: ira diğer hanımlar da ayni surette — Arvatlar, halatı mühkemce | yere indirildi. Son olarak yeniçe- bağlayın. rinin yanında bir arap dadı ka Kadınlar halatı bağladıklarını | mıştı. Fakat, zavallı yeniçer söylediler. Yeniçeri halata tutuna- | kin bir hale gelmişti. Ateş, : ları tamamiyle sarmış, bitişik e ler de tutuşmuştu. Dadının kor - kudan dudakları çatlamış, yeniçes | riye yalvarıyordu: — Ben yangundan şok korku » yor. Yorgan döşek istemez, beni | endür. Yeniçeri, zenciyenin beline ipi bağlıyacağı sırada odanın döşeli mesinden alevler çıkmağa başladı. | Yeniçeri, kendisinden * ziyade bu kadını düşünüyor, ona acıyordu. Bu zavallıyı kurtarmadan kaçmı » yacaktı. Kadını pençerenin yanıs na getirmişti, ki döşeme büyük bir gürültü ile alevler arasma yuvar- landı. Çatılardan kiremitler ak - mağa başlamıştı. Alicenap yeniçe- ri ileemektar dadıya Abdullah Pa- şa konağının enkazı ebedi bir me- zar oldu. Herkes hayretle yeniçeriye ba - kıyordu. Onun büyük bir feda - kârlıkla kadınları kurtaracağı an- laşılıyordu. Fakat, yeniçeri odaya rer birer koltuğunun altından tu - Paşanm zevcesi de bu meyanda i-| di. Paşa yeniçerinin karısını bu şekilde indirdiğini duyarsa: — Bre hain, sen benim karımı kucakladın, diye kellesini uçurur- du. Yeniçeri ne yapacağını şaşır- dı. Kadınlar ona bir hızır gibi ba- kıyorlardı. Yeniçeri şaşkın bir hal- de dolaşirken diğer taraftan ateş gittikçe yükseliyor, alt katlar tutu- şuyordu. Alt kısım yandıktan son- ta konağın çökmesi muhtemeldi. (Devamı var) mera... ' Parçalanmış ceset Elçinin cenazesi Bir intikam yüzünden ta- nınmıyacak bir haldeydi. Denizli, 17 (Hususi) — Çalşose sinden geçmekte olan köylüler yo lun kenarında otuz iki yerinden bıçakla delik deşik edilmiş ve ba « şı taşla ezilmiş bir ceset görmüş » lerdir. Jandarma o kumandanlığış j inayet faillerini meydana çıkar - | mak için derhal işe başlamış, kısa bir zamanda maktulün ve katille - Cenaze sabahleyin trenle An - rin kim oldukları tesbit edilmiş - karadan Haydarpaşaya getirilmiş, | tir, Katiller; öldürdükleri adamın merasimle trenden çıkarılan hu-| kim olduğu anlaşılmasın diye yü- susi bir vapurla Sirkeciye getiril -| zünü ve başını ezmişlerdir. miştir. Cenaze burada da ayni me- Maktulün Denizliye bağlı Kale- rasimle vapurdan çıkarılmış, tre- köyünden Hamza oğlu Mehmet ai ği konulmuştur. Haydarpaşadaki Ni olduğu tesbit edilmiş ve bir we Seçili öperasimifle yilkyet zu meselesinden evvelce araların- da çıkan kavgadan kendisine müğ ber olan Armutarası köyünden Ar navut oğlu Ali ile arkadaşı İsmail | tarafından öldürüldüğü anlaşıl mıştır, Katiller Denizlide çarşıda | gezerken karakol kumandanı Rıza | çavuş tarafından tutulmuş ve İş“ ticvaplarında suçlarını itiraf et izi mişlerdir. Vak'a failleri Alyaz vaya gönderildi Bir kaç gün evvel ölen Polon - şehrimize getirilmiş, o merasimle yonel trenine ilâve edilen bir fur- gona konulmuş, ve akşam üstü kal- dır. Konservatuar mütehassısı Konservatuvar mütehassısı pro-