Sayıfa: 4 Sir , a VAKIT 17 Nösan Alman birliği karşısında “-: me; vim ir Güzel san'atlar ÇE Si CON TAK V İ F izl d d il Güzel san'atlarin himayesi için Ay anın gumuş Pazartesi i ransızların duydukları endişe | Maarir vekilei esah sette anahtarı ne oldu? | 7 Nem 181 (Fransız akademisi azasından Abel Bonnârd, aşağıdaki | 7<$gul olmaktadır. Bu mevzu üze- | 22 Zilhicce 23 £ makaleyi Borduda çısan Gitondin gazetesinde “Kü. | rinde bir çok mühim esaslar ka - Vefada Meryem ana ayazma - || Gün doğup ayr çük ve büyük devletle » başlığı altında neşretmiştir.) | bul edilmiştir. Ankarada san'at, | sında Papas Vasil, polise müraca- e oi Muayyen bir. saba içerisinde | nin çok kıt olduğu görülür. Bunun | lisan ve tarih şubelerini havi bir | at etmiş, ayazmanm bir odasında || Öğle manas, © 1254 Ni Avrupa tarihi göz önüne getirilir- | gibi on sekizinci asrın İtalyasını, | Türk akademisi kurulacak ve aka. | oturan Tanaş ve karısı Elinin a- Sie game, 2 ED vi se küçük devletlerin insanda bur | siyasibirliğini yapmamış diye tahti | demi bir nâzım vazifesini göre - | yazmaya ait bir gümüş anahtarla || Yam” “a yi lunan cn tk Lee inkişafını ye etmek kadar budalaca bir hâ - | cektir, bir Mahmudiye altını ve beş altın || imrak öze B Ge “ ys. . i ünü i «|| Yıha geçen gün ii i ne kadar kolaylaştırdıkları ve ba- | ta olamaz. İtalyan dehası © Türk tarihini tetkik yüzüğünü çaldıklarını iddia et a i zan büyük devletlerden daha ziya- zaman san'atta, edebiyatta, i- Türk tarihi tetkik encümeni bu- miştir. Tanaş ve karısı yakalan. - de hakiki medeniyete yardım et- limde kendisini daha az gösler Anlam piri " e ei ön; e İ ü i a - iğ dayi ri m isa de tikleri gm hayret edilir. miyordu. Taleplerinde çok mü- İ eee e ae İ pi a bir ak Yaa iKi “ e Güneş altmda yanmış rüzgâr » | tevazi olan bu devletler tebezla - mizde bulunan azaları Ankaraya | ( Usküdarda kızlar ağasında Ha» öleli Ky i | larla yıpranmış sıska ağaçlara rını daha az tazyik ediyorlar, ay - benziyen eski Yunan siteleri, be- l y Ji bu memleketlerde müstesna san Ef.nin simitçi fırınında oturan hamurkâr Kâmil isminde biri var- Dünkü acaklık on çok 12, #8 ce, huva, tazyiki 742 milimetre id” gitmişlerdir. Te NE ege a şeriyete Romanın boydan boya yapraklar ve dallarla bezenmiş cesim meşe ağaçlarından daha çok altın meyva verdi. Orta de- vir ve rönesansın U İtalyasından doğan cümhuriyetler, prenslikler cemiyetlerin en yüksek sırasına yetiştiklerine bir işaret olarak a - lımlarında zarif san'at tacını taşı - yorlar, Flândr'ın mağrur şe- birleri de onlar gibi süslüydü. On yedinci asırda birleşen Provonsler ve Veniz cümhuriyeti vücuda getirdikleri san'atlarla if « tihar ederlerdi. Bunların en sonu olan Ragüza cümhuriyetine varıncıya kadar — ki Ragüza cümhuriyeti iklimi kadar sıcak ve cana yakın âdet - leri sayesinde Avrupanın her ta - rafından en büyük bilgi adamla - rını mülteci kuşlar gibi kendisine çekiyordu — herbirisi ayrı bir ha - tırayı yaşatıyor. Eğer zamanımıza dönecek o - lursak en mümtaz insan vasıfla - rini kendisinde hâlâ nasıl sakla - dığını bize çok tuhaf bir tesadüf - İe gösteren Belçikayı görürüz. Ni - hayet insani rublarla dolu olan İsviçrede son zamanlarda hâkim - lerin hiç bir söz ve tehditten çe - kinmiyerek hakiki site (müdafii vazifelerini yaptıklarını görüyo - ruz. İhtiraslar içinde bocalıyan Av- rupa belki İsviçre günün birinde filirlerin sığınacağı bir yer ola- cak, Tarih tetkikinden çıkarılacak şey: Ferdin desteklerinden birisi olan küçük devletler, bilâkis be - şeri şahsiyeti ezmeğe yeltenen asri devletler yanında, insan için bir yardımcıdır. Büyük makineler arasına sıkı- şan bir insan için, sayıları günden güne çoğalan ve ne oldukları bi- linmiyen kanunlara boyun eğ- mek, orduya çağırılmak, vergi- ler altında ezilmek az şey değil- dir. Materyalizmin bir ucubesi o - lan bu despot devlet insandan en sonunda ruh ve müfekkiresini de istiyor. (Kendi isteğine göre yu - ğurabilmek için yenice odoğmuş çocukları hattâ kız çocuklarını da aileden çekip alıyor. Bunlar â- detâ küçük çocukların (kurban verildikleri (OKartaca ilâhları - na benziyor. Beşer oruhunun her yerde yükselerek neşvünü - masını meneden bu şekilde ufki bir tekâmül hakiki medeniyete ta - mamen zittir. Devlet ferdi yemek için değil belki onu himaye ve siyanet için yaratılmıştır. Tabii istidatları inkişaf ettirmek (kabiliyetinden mahrum olarak onları (o yalnızça disiplin altına alan bugünün Al - manyası, sair, feylesof, musi - kişinaslarla zengin, beşeri neba - tın en güzel çiçeklerini ( taşıyan bahçelerle donatılmış eski Al - manyaya kıyas edilirse, değeri - Or onsu; şahsiyetler inkişafına müsait ah- dadı orta insanlar da saadetine | uygun şeraiti her yerde bulabili - | yorlar. . $ 4 Bu satırları okuyan bir yaban - er beni belki şahsi düşüncelerle itham ederek çok uzun zaman - danberi Fransanın müstefit oldu - ğu bu birliğin faydalarından di - ğer milletleri mahrum etmek iste- diğimi söyliyecek.. Bu kat'iyen benim düşüncem değildir. Fa- kat mevcudiyetleri asırlardanberi devam eden İngiltere, Fransa gibi devletlerle yenice © teşekkül etmiş olan devletler arasmdaki e - sask farkı kabul etmek bir zaru - rettir. o Birincilerdeki birlik kendi kendine meydana geldi de - miyeceğim, çünkü © siyasette hiç bir şey kendi kendine vücuda gelmez, öyle olmasaydı tezelzül - ler, tezepzüpler görürdünüz. Bilâkis o birlik san'atın bir şaheseri oldu. Fakat hiç ol- mazsa tedricen ve cami bulundu * ğu unsurların samimi bir ittiha - diyle tecessüs elti: O asırların gü - neşi altında olgunlaştı. Ori» jinal birlikleri taklit ederek on dokuzuncu asırda birdenbire vü - cuda gelen birleşmeler daha baş - kadır. Alman vahdetinin ateş ve demirle yapılabileceğini söyliyen Bismark bu ayrılğı ne güzel anlatmıştır. Ve hakikaten böyledir, çünkü dev - İet bu zorlu birleşmelerde müte - madiyen (genişletmek (istediği kuvvetinden daka az emindir. Tebenlarının kendisine tapınma - sını arzu eder, onları tama- men mal edinmeği ister, çünkü eğer onların Allahı olmazsa artık kendisinin hiç bir şey olamıyaca - ğından korkar. Fransada dev- let daha başka bir yoldan gidiyor - du. Orada devlet sulistimal edecek derecede ne bir arzu ve ne de bir ihtiyaç hissettiği kuvve - tinden oldukça müsterih ve e - mindi. On sekizinci asrın Fransızları Avrupanın ilk monarşisine ait bulunmak şerefini hiç bir sıkıntı ve hiç bir beşeri meziyetin fe - dakârliğı mukabilinde satm al - madılar. Gene o zamanmin- gilizleri de hürriyetlerini daha ziyade garanti altma alan (milli birliklerini zecri bir kuvvet altın - da yapmadılar. Bunun gibi ha - rici siyaset âleminde debu eski memleketler o zamandan sonra teşekkül edenlerden daha sulh - çüydüler.. Tedrici bir tekâmülle vücuda gelen Fransa eğer gene açılıp ge - nişlemeği düşünürse gene ona da büyük bir ihtiyatla yeltenir. Bu lunduğu vaziyetten duymuş oldu - Zu sevinç ve saadet onu (o yetiş - mediği yerlere vetiştirir ve artık kuvvetinden daha uzs'Hara giden bir sihrin hudutlardan dışarı taş - tığı gürülür. o Çok kısa zamani» #İAVZA MÜZ Rİ İİ üm silinme vi ia i Ankarada ekmek narkı Ankara belediyesi ekmek için azami bir fiat vererek ekmek nar- kının kaldırılmasına karar vermiş. tir, Sinop hudutlarımızda kaçakçılık Nisanın birinci ve ikinci hafta- sında Cenup dududumuzda güm - rük mubafaza teşkilâtı tarafından 47 kaçakçılık vak'ası meydana çı- karılmış ve 69 kaçakçı yakalan - muşkır. Kaçakçıların hepsi ibtisas mahkemelerine verilmişlerdir. Ölçüler müdürlüğü İktısat vekâletinde ayar ve öl çü işlerile uğraşmak üzere bir mü- dürlük kurulmuştur. Müdürlüğe mühendis İlhami Nâfiz Bey tayin edilmiştir. Belediyede reklâm işi Belediye tarafından şimdiye ka- dar resim alınmıyan bazı reklâm- lara da ehemmiyet © verilecektir. Meselâ radyo ile yapılan reklâm- lardan afiş resmi alımmasma te - » şebüs edilezektir. — Gizli emlâk Ankaraya giden gayri müba - diller cemiyeti reisi İsmail Müştak Bey Ankaradan dönmüştür. Gizli emlâkin aranması için heyetler ku. rulması teklifi esaş itibarile kabul edilmiştir. Galatasaray izcileri Samsunda Galatasaray izcileri Samsuna gitmişlerdi. İzcilerin bu seyahati çok faydalı olmuştur. ———————————— çinde kurulan devletlerse da - hilde gösterdikleri şiddetin benze. rini harici siyasetlerinde de gös - terirler. Onlar endişe ile olduğu kadar aç gözlülükle de daima kuv- vetlenmek isterler. Çünkü kendilerinin kati bir düşünceleri yoktur, aç gözlü- lüklerinin sonunda bir korku var - dır. Bu iki türlü birlik ara- sındaki fark bize şunu anlatıyor ki; eski İngiltere, eski Fransa san'at ve edebiyat zaferinin gu - ruruyla söslenmişti, halbuki bu yeni devletler düşman nazarıyla baktıkları beşer faaliyetinin hep - sini belki insan bu yüksek va- sıtalarla kendilerinden (o kurtulur korkusuyla yasak etmeğe yelteni - yorlar. Bu büyük tehlikeler kar - şısında bugün medeniyet fikri an - cak küçük devletlerle kendi kon « dilerine sarhoş olmıyacak Okadar oldukça uzun bir (o zamandanberi büyük bulunan devletlerde yası - yabilir. Fakat o devletler de eğer: temsil çttikleri (Okimseleri kurtarmak istiyorlarsa daha fazla Kuvetlenmek için o medeniyete muhtaç olacaklar. o Dişmanları tarafından mağlüp edilememeleri için kuvvetten daba kavvetli ol- maları lâzımdır. Yegenoğlu Rasih Weevyui inip sr İ virmiştir. dır. Ayni fırında pişirici | Hamdi isminde biri daha bulunmaktadır. Hamdi ile Kâmilin arası uzun za- mandanberi açıktır. Bu açıklık yü zünden zaman zaman aralarında kavga etmektedirler. Fakat şimdiye kadar bu kav - galar, hiç bir zaman ağız müna- kaşsı hudududunu O geçmemiş ve böylelikle yatışmıştır. o Dün nasıl olmuşsa Kâmil ile Hamdi arasım da ağız münakaşasından başlıyan bir kavga çıkmış; fakat bu kavga gittikçe büyümüştür. Böylelikle her iki taraf birbir - lerine küfür edecek kadar işi azıt- mışlardır. İşte tam bu esnada pişirici Ham di kendini daha fazla zaptedeme- miş ve hemen yerden kaptığı bir odunla Kâmilin üzerine yürümüş ve Kâmilidövmüştür. Hamdi zabıtaca yakalanmış ve hakkında takibata başlanmıştır. Otomobil kazası Şoför Saminin kullandığı 3271 numaralı otomobil Gülhane parkı önünde Münevver isminde bir kı. za çarpmış, başından ve ayakla - rından yaralamıştır. Sami yaka - lanmıştır. Sarhoşlukla Şehremininde oturan Çoban Salihle arkadaşı Necip rakı içmiş» ler, evlerine dönerlerken bir hesap yüzünden kavga etmişlerdir. Ne - cip, çoban Salihi kolundan ve ba - sından yaralamıştır. İstanbul Halkevinin çıkarmakta olduğu Yeni Türk <Mecmuasınm yedinci sayısı Rauf Ahmet, Köp- rülü Zade Fuat, Bürhan Ümit, Kâ- zım Nami, Peyami Safa, Yaşar Nabi, Sedat Zeki, Salih Murat B. lerin makaleleri, Halit Fahri, Fa- zıl Hüsnü, Salih Zeki, Hikmet Tur han, Münür Müeyyet Beylerin şi- irleri ile pek zengin olarak çıkmış tır. Tavsiye ederiz. Faa! mektep esasları ve istikbal Beynelmilel Terbiye Cemiyeti bürosu Müdürü M. Ad, Ferrierein (Fazl mektep esasları ve istikbal) kitabını muallim Münür Raşit Bey | çok güzel bir şekilde türkçeye çe- ; Faal mektep esaslarını içtimai, | fikri vaziyetini çok iyi tetkik eden İ bu kitabı bütün muallimlere tavsi- ye ederiz. | Kan tükürme Bursa Verem dispanseri başhe- kimi Emin kâşif Bey tarafından i bu işimle halk için sıhhi bir eser | maşvedilmiştir. Oz dilimize doğru ! Bu edebiyat ve dil mecmuası - nm on birinci sayısı dikkate değer / yazılarla çıkmıştır. GA al di & | RADYO / Bugün i ISTANBUL: di 18 - 18,45 San (Vedin Maze v4 18,46 - 19,30 Orkestre — 1930 “O ca deri OMüpteğilere mahsus) —* Baz (Servet Hanım) — 2039 > nl Hanım ve arkadaşlari — 21,30» tre, Ajans ve Borsa haberleri, ANKARA (öm) 1230 - 840 Ankarspalan © 15: 18,40 Mitailim Zeki Fiçy ider M. Mektebi korali — 18/40,» 3909 10,10 - 10,40 Gitar aolo (öadreltir © fından) — 10,40 - 29,0 KontersBi Ajansı baberleri ve hava rağorde VİYANA Gi8im) 12 Oda mştklaş — 13 Orkestrt 16,05 Oda muslkisi — 18 Kanser © Piyano — 2249 Konser. . LEİRZİG (4m) 715 Jimnaatiik — 7,38 Konser < kanseri — 14 Konser — 15.25 Wi Könser — 2130 Kanser — 20,057 BÜKREŞ (izm) y 12 Piğk — 13 Pihk — 27 Or Oda musikisi — 20.40 Tuzannı — © yano — 31,4) Konser. BONA (izm) 20 Haber — Yi Pik — 23 28,15 Konme — 23,55 Haber, BUDAPAŞ IE. w li 1 Plak kons Çiyan Musüdni — 19 Konser — n i 23 Konser — 24,20 Iarhant. MOSKOVA (sm) 1730 Edebiyat — 1530 Haber”. Konser » 21 Almanca negriyak gülzee negriyat — 2259 Ku 23,05 Haber, VALŞOVA (sim)? 13.15 Musiki « 15,20 Orkestis” 16 Konser — 1725 Plak — 18 Zil Kanser. Yarın ANKARA GSs3m) f 1230 - 13,30 Ankarapalas Ori”. 18 « 18,40 Riyasetliomhur flar” treni: Berltoz cuverlure Bonveniif Tarina Danse Fantmisie No, 1, 8 “İğ Serenade İnvane: — 15,4) » 10ÂÜÜ fon — 19880 » 20,10 Viyolansel p Bey tarafından) — 2010 Ağaaş 9 hava raporu. | VİYANA (3I8,1 m) 1230 Plak — 13 Konser -— İEİÜ 1410 Pik konser — 1620 VE. 17,50 Konsar — 21,05 Maskı — LEİPZİĞ (805m8) i 745 Jimnastik — 18 Konser — si 21,35 Orkestre — 22,01 Musiki, BÜKREŞ 3m) 12 Plâk — 1415 Plak — İf 18,15 Konser — 20 Konser — * 2145 Konser — 31,45 Havadis 1 KOMA (Miğm) 21 Tağanni — 21,45 Konser — İ 23,15 Konser — 73,50 Haber, | BUDAPEŞTE (554 10,15 Konser — 13,05 Kons” çe £ Gigan orirestresi — 19440 Kons” Konser < 33 Çizan arkestresi “ yön orkestrei, MOSKOVA çye rl Yİ 170 Ok Ye ves Fransızca neşriyat — 70.05 Li p Mararca nezriyat VARŞOVA (Mm) 2 1310 Plâk — 18,35 Pik — © gil eiçesine — 31 Oykcaize kenet SE man — 2315 Konser — HE Da$ Çi DOKTOR. 4 Hafız Cem” Dahili haştalıkları mü” Divanyolu N. 118 Telet9>