17 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Mü m | , “Stantiklikte vk gün Sultanahmet birin- s lil inde sorgu- edilen eroin iddetumumilikçe al âkimliğine | veril - müstantiklik, bunları sorguya çekerek, tahkikatı ecektir. Bir eroin işi d. ab işi daha bul ağır ceza mahkeme - ini dün Avram Efendi isminde tş meşin kaçakçılığından mu - evam edilmiştir. Bu ç yi Seki bir davadır. Sk EF. *roin bulunduğunu inkâr ür), , ahkeme, zabıt tutan me- N Sağırılmasını kararlaştır. İİ Re edai Bey hg cayı ne yap- ağn bilmiyor! üm rinde Anadolu ajan- ey Matmazel Sü- ünü itiraf eden ajans Mam Ali Fedai Beyin, a üğü tabancayı ne yap - ik Kiminde anlaşı - Kendisi, silâhı ns yap- alama söylemiştir. muhtemel olan e- m başka bazı yerlerde a - dı deniz iskelesine inerek, o- ak atmış olması muhte- mr tahkikatında dinleni - (Na ilerden ifadeleri en mü- yakaya yakm olanlar, vat- İl ME a EF, ile İlyas kaptan rf p ği * T . f ila hili sonrası, N in hâkimliğince ya - vi Beyin vekâletini avu- di N Ruhi Bey almıştır. z Beyaz azıttaki kavis VAN i tramvay kavsinin e) e başlanmıştır. Gün - Rin çalışmaktadır. düzeltilmesi bir aya kadar ço gidenler be Neşet Ömer, Akil Muh- Ahmet, Edebiyat fa- Toti ini Muzaffer o Beylerle 4 aga » Li “Ve konser i ie cemiyeti tarafın - Sdilen /konferanslardan ün Halkeivnde > Fuat Bey verecekti. > âya (gittiği için m yerine ope- | i | et | Çal © muavini Kâzım İs- leki tesanüt mevzulu akti. Konfe - kağ Tanburi Refik Bey taş Rİ ik alından münla- ki ee çalın - an | | | Konfe - Konserde fakülte mü - öntahan, mütehassıs - doktorlar ve ?esi bulunmuştur. f k* liğe en sekiz ki. | y Plüramamıştır. Köprü - | aşa Ankaraya git - | 4 Hay | / e konferans Belediyede Reklam ve afişaj işi arasindaki müzakerede yeni bir safha , Belediyeye ait olup Anadolu A- jansına verilen reklâm ve afişaj imtiyazı hakkında yeni bir muka- yele yapılması için Ajansla Bele- diye Daimi Encümeni © arasında müzakere geçiyordu. Belediye Re- isi Muhiddin ve Ajans Umum Mü- dürü Muvaffak Beyler bir kaç gün zarfmda görüşerek yeni mukave- İenin imzalanması etrafında görü- şeceklerdir. Yeni mukavele yapıl- dıktan sonra afiş ve ilân işleri da- ha muntazam bir hale sokulacak, Avrupadaki asri ilân şekillerinden bazıları da tatbik edilecektir. Bundan başka, şimdiye kadar resim alınmıyan bazı reklâmlar - dan bu arada radyoda yapılan reklâmlardan da vergi almack - tır, Belediye lokantasına rağbet Belediye Kooperatifi lokantası» na memurlar tarafından gösteri- len rağbet günden güne artmakta- dır. Son zamanlarda günde yemek yiyenler dört yüzü (geçmektedir. Kooperatif idare meclisi lokanta- nın genişletilmesini düşünmekte- dir. Yakında bu hususta bir karar verilecektir. Vakit küresi Galata kulesindeki vakıt küre- sinin işletilmesi için belediye Pos- ta Müdürlüğü nezdinde yeniden teşebbüste bulunmuştur.- Posta idaresi rasathane ile kule arasına konulacak kablonun kon- tenjan harici getirilmesi için alâ- kadar makamlara mürcnatta bu- lunmuştur. Kblo geldikten sonra kürenin nihyet bir sy zarfında iş- liyebileceği tahmin edilmektedir. Belediye postası Belediyenin 933 bütçesi bir kaç güne kadar Ankaraya gönderile- cektir, | Stok filmler Belediye, sinema (| sahiplerine yaptığı son bir (o tebligatta istok filmlerin Fatihteki depoya götü- rüp teslim edilmesini bildirmiştir. Bir kısım sinema film sahipleri Fa tihteki asri depoda birer oda kira- İryarak filmlerini saklamaktadır- lar. Filmlerini depoya (o götürmi- yenler hakkında kanuni takibat yapılacaktır. Köpekler çoğalıyor İstanbul içinde köpekler gene i çoğalmıya başlamıştır. Bazı semt- ilerden halk belediyeye şikâyette ! bulunmuşlardır. Yakında geceleri temizlik ameleleri tarafından kö- peklerin öldürülmesine (o başlana- caktır. Eczacı ve dişçi mektebi müdürlüğü Darülfünun divanı Çarşamba günü toplanarak, eczacı ve dişçi mektebi müdürlüğüne fakülte ta- rafından inha edilen doktor Beh - çet Sabit Beyin tayinine ait tezke- reyi okuyarak intaç edecek ve bu arada diğer bazı evrak ta tetkik olunacaktır. Behçet Sabit Beyin tayini, divan tarafından tasdik o - lunursa, Maarif vekâletinin tasdi- kına gönderilecektir. Anadolu Ajansı ile Belediye! Muhiddin Beyi n Mühendis elle bindeki nutku Mühendis mektebini muvaffa - | kiyetle bitiren 28 talebeye diplo - Müddei umumi idamını istedi evvelki | mahkeme 18 sene hapse maları verilmişti. rasimde lediye reisi Mu - hiddin Bey şu nutku söylemiş» tir: Muhiddin Bey ta teşyi etmek üzere burada top * | maddesine uygun cezalandırma landığımız gençler arasında bü - | isteğinde bulunmuştur. Bu madde. tün varlığımıza hâkim olan şey, pek ciddi sebeplere dayanan ni- hayelsiz sevinç ve ümit hissidir. Medeniyet davasının bayrağını virlerin fazilet mirasına sahip ol- mak istiyen Türk milletinin istek- lerinin tahakkuku yolundaki ileri hareketinde ilk sipere süreceğiz. Münevver zümre hiç şüphesiz mü- hendisler ve mütefenninler züm- residir. Binaenaleyh bu zümre sa - yıca ne kadar çok, bilgice ne ka- dar değerli ve işine ne kadar gö - nül bağlamış bulunursa aziz Tür- kiyenin medeniyet davasında ga * lebe ve zafer ümidi o kadar yük - sek'nispetlere çıkar, Medeniyet pek tabiidir ki esas- larında biribirinden ayrı bir çok a- na bilgilerin ahenkli beraberliğin» den ve ilerilemesinden doğan bü- yük ve karışık bir manzumedir. Benim medeniyet davasında mühendisler üzerinde ısrarla du - ruşum şahsi görüşüme göre mua sır medeniyetin riyaziye medeni - yeti tabirile tavsif olunabilecek bir istikamet almış olmasından i- leri geliyor ve riyaziye en geniş tatbik sahasmı mühendislikte bul- du. Bugünkü medeniyet mamuri - yetle ölçülüyor, bugünkü medeni - yet pergerle hesaplanıyor, Kara, deniz, hava mühendisin kafasile insana esir oldu. Bugünkü beşeri - yet refahının en büyük (okısmını mühendislere borçludur. İşte bu mülâhaza iledir ki bana memle - kette durmadan, dinlenmeden hat- tâ düşünmeden mütemadiyen yüksek haysiyetli, cok bilgili ve çalışkan teknisiyenler yetiştirme - nin milli bir zaruret olduğu kana- atini sabit bir fikir halinde telkin etmektedir, Buna mutlaka muvaf- | fak olmalıyız. Gençler; bu sözlerimle ne kast ettiğimi elbette pek güzel anla - maktasınız. Büyük, muhteşem, zengin her sahada medeniyetin bin bir tecellisini asırlarca kendi başına yaratmış ve yapmış en es- ki bir millet şimdi öz çocukların - dan değerli bir kısmına bu dava - nın bayrağını teslim ediyor. Size emanet edilen bu vazifenin bütün varlığınızın başlıca şerefini teşkil edeceğine bir dakika tereddüt et- meyiniz. Vazifenize namus, gay * ret ve bilgi cephelerinden daima sadık kalmak size gösterilen yük - sek itimadın ve şahıslarımıza bağ - lanan büyük ümidinen tabii bir mukabelesi olmalıdır. Bu vatan i* çin mihnet çeken ihtiyar babalar- la ağabeyinizin sizi emniyetle fa- kat sabırsızlıkla bekliyorlar. Dai- ma muvafak, daima mes'ut olu - nuz! gün merasimle | Me -| hazır | münasebette bulunduğundan şüp- bulunan İstan - | he ederek, Gafur ismindeki arka- bul Vali ve Be -! daşını öldürmekten suçlu kürt Yu- | | de yazılı ceza, idam cezasıdır. ! çekilmiş, neticede sarlanarak işlendiğini sabit gör- yeniden yükselterek daha eski de- | memiş, tehevvürle öldürmekten — Kendile » | sarlanarak işlendiği rini hakiki haya- | varmış, ceza kanununun 450 inci Arkadaşını öldü ren Kürt Yusuf mahküm etti Galatada tanıştığı bir kadınla sufun muhakemesi, İstanbul ağır ceza mahkemesinde dün bitmiştir. Müddeiumumi, esasa dair mü- taleasını söyliyerek, cinayetin ta- neticesine Mahkeme heyeti müzakereye cinayetin ta - 448 inci maddeye uygun olarak, kürt Yusufu on sekiz sene ağır hapse mahküm etmiştir. Falcılık davası Dün İstanbul Ağırceza mahke- mesinde bir falcılık davasına ba - kılmıştır. Madam Maryamın Kurtuluşta Değirmen sokağındaki evinde is - kambille fala baktığı iddia edili - yordu. Madam, bunun doğru ol - madığını söyliyerek, şöyle demiş - tir: — Komşularımdan bir Madam misafir-gelmişti, Onunla karşı be- d karşı oturmuş, iskambil oynuyor - duk. Kapı açıktı. İki memur bizi görüp içeriye girdiler, “Vay, sen fala bakıyorsun ha!,, dediler. “Yok, beyler, iskambil oynuyor « duk, vakit geçirmek için komşum- la!,, dedimse, inanmadılar. Bana, — Serdar. SOHBETLER Andalavizo ! Evel zaman içinde O bilmem- hangi padişah devrinde, halk ara sında Yahudi düşmanlığı başgös- |termiş. Yollarda, kıyıda köşede, biri eline bir Yahudi geçirdi mi, | basarmış dayağı. Bu hal git gide, Yahudilere eza, cefa (mahiyetini almış. Nihayet saray harekete gel- miş. Duvarlara: Müslümanlar! Yahudilere ilişmeyiniz.-.- Yollu ilânlar yapıştırılmış. Bun- dan sonra, Yahudiler rahat bir ne- fes almışlar. Yolda, bir Yahudinin karşısına bir Müslüman çıktı mıy- dı, Yahudi derhal, duvardaki ilâ- nı gösterirmiş! — Andalavizo! Yani “ilâna bak,, dermiş. - # # ; Dünyanın hiç bir memleketinde artık Yahudi kalmamıştır, Fran sız Yahudisi, (Yahudi değildir, Fransızdır. Kafası Fransızdır, duy gusu.Fransızdır, dili Fransızdır. İngiliz Yahudisi, Yahudi değil- dir. İngilizdir. Görüşü İngilizdir, irfanı İngilizdir, dili İngilizdr. Alman Yahudisi, Yahudi değil - dir, Almandır. Harsr Almandır, i- deali Almandır, dili Almandır. Bikonsfild, Durkeim, Einstein İngiliz, Fransız, Alman Yahudile- rinin enmuzecidir. Bikonsfild İn- giltereyi ihya etmiştir. Fransızlar i Durkeimle göğüs kabartırlar, Al- I manyanın Einstein'le iftihar etme- isi gerektir. Yahudi yalnız bir memlekttte kalmıştır: Bizde. Eğer Alman Yahudisi, Türk Yar hudisi gibi olsaydı, Berlin sokâk- daşların harsı, Sinagog harsı, duy- ! guları Yahudi duygusu ve dilleri. yahudicedir. . » 4 İ Elbette Balata (o gitmişsinizdir. | Hâlâ, Hahamın kesmediği etten başka et yemiyen bu Türklere, bir “Düş, önümüze karakola!,, deyin- ce, hep beraber çıktık yola.... Neticede müddeiumumi, fala baktığı anlaşılamadığından bera - etini istemiş, mahkeme de berael kararı vermiştir. Madam Maryam, “Rabbim öm- rünüze ömür katsm!,, diyerek, mahkeme salonundan çikmiş - tır. Şevket Beyin muhakemesi Bir müddet evvel Beşiktaşta karısı İclâl Hanımı öldürmekten suçlu olarak muhakeme edilen gü- zel san'atlar akademisi sabık mü- dür muavini Şevket Bey, Istanbul ağırceza mahkemesince on iki bu- çuk sene hapse mahküm edilmiş, Temyiz mahkemesi, bu kararı boz- muştu, Bozmıya uyulmuş, Şevket Be- yin Tıbbi adlide müşahede altma alınması için muhakeme kalmıştı. Dünkü muhakeme, tıbbi adliden henüz rapor ge'mediğinden başka güne bırakılmıştır. Romen ve Alman sey- yahlar gittiler Köstence Halkevi azasından mü rekkep Romen seyyah kafilesi bir kaç gün şehrimizi gezdikten son- ra dün memleketlerine dönmüşler dir. Evelki gün General von Steuben vapuru ile şehrimize gelen 400 ka- dar Alman seyyahı da İstanbulun muhtelif taraflarını gezdikten sen ra akşam Maltaya hareket etmiş- lerdir. cemiyet, türkçe öğretmiye başlıya- cakmış. Bunun için kurslar açıl- mış. Bu kursları üç kısma ayırmış- lar: İlerlemiş olanlara, az bilenle- re ve... hiç türkçe bilmiyenlere mahsus türkçe kursu. Dikkat ediyor musunz?.. Arala- rında, hiç Türkçe bilmiyenler oldu ğunu kendileri itiraf ediyorlar. Roma hâkimi meşhur Katonun, Katerinaya hitabımı bilir misini? “Ey Katerina!.. Sabrımızı ne kadara kadar götüreceksin?,, Bu hitabı, ilân gibi biz onlara gösterelim: — Andalavizo! Selâmi Izzet Yangın Liman şirketi memurlarından Bekir Beyin Yedikuledeki evin - den yangın çıkmış, etrafa sirayet etmeden söndürülmüştür. grama # £ 15 Yıl Evelki VAKIT 17 Nisan 4518 — Bütün menabiden eld ğunız ma. lümala göre şimdiden istikraz için ha- riçten bir çok müşteriler çıkmakta « dır, Ezcümle Berlin ve Viyana maha- fili istikraza pek ziyade alâkadar ol- muşlardır Alman bankaları ve bir çok sigorta kumpanyaları geniş mikyasta istikra- za iştirak etmek için İstanbula müra- caat etmişler, malümat istemişlerdir. — Evvelki gün Fon Dergolç Paşa. hın yevm; t<lalına milsadif münasebetiyle müşarünileyhin Tarab- yada mezarında merasim malhsusa icra edilmiştir. Üümesen larını muhakkak, ki kan gölürür- « Çünkü, bizim Musevi vatan olmak iii... ei a , i z Hi i, Gİ
