Kendisini zaten bekliyen tüccar” Bu hikâye eski İtalyan wuharrirlerinden Agnolo Fircnzuo- la'sındır. Nüzhet Haşim Key Sinanoğin tarafından yapılan ve yeni neşredilen “İtalyan Edebiyatı, tari ve antolojisin- den alınmıştır. Güzel Bizenzio ırmağı kıyısın- da kurulmuş eski ve asil Sofigna- no şehrinde gayet zengin, bir çok işlere girişip bağlanmış bir tüccar vardı. Malları arasında (binlerle libralık bir demir partisi de bu - lunuyordu. Bir işi çıktığı için usİ zak bir yere gidecekti. Demirleri! çok emniyet ettiği hemşerisi olan bir arkadaşına, kendi odönünciye kadar muhafaza etmesi için bırak- tı. Gittikten iki gün sonraa-* ziz arkadaşı bütün demirleri Voi - ano ve #altigliano o demircilerine sattı, parasını kendi ihtiyaçlarına sarfetti. Bir müddet sonra tüccar döndü ve dostunu bularak demirleri sor - du. Yaptığının özrünü daha ev- vel kafasında hazırlamış olan ar - kadaş, kederli kederli: — Keski bana bu demirleri e - manet etmeseydin!. Dedi; çünkü eve götürür götürmez bir sürü s£ - çan peyda oldu; mutlâka kokusu - nu almışlar; malüm ya, onlarm e - Tinden hiç bir şey kurtulmaz, öyle ki, bir kaç gün içinde hep- sini yemişler. o Benfarkına bile varmamıştım, Hangi şeytan dü - şünebilir ki.. Dört Oonciadan fazla bir şey kaldığım zannetmi - yorum.. Farma varmca, ne ka - lirsin... Demirlerin sahibi bu güdük mucizeyi işidnice; gülmesini zor zaptetti; bununla beraber, inan - mış gibi göründü: — Bu, benim için büyük bir za- rardır, elbette; eğer sen söyle- memiş olsaydın inanmıyacaktım; çünkü sıçanların demiri, değil ye- diklerini, kemirdiklerini bile hiç işitmemiştim. Her halde onlar demir değil, tatlıymış. Bana demir yerine o tatlıları veren görecektir. İhtiyarlar fevkalâde bir şey yaptı- ğını anlatmak için şu darbımeseli söylerler: “Sen sıçanlarm kemir- diği yere gitmişsin,,. Bırakalım bir tarafa şu demirleri; ondan gör- düğüm zarar pek ehemmiyetli de-| ildir; bilâkis bu demirler yerinde sarfedilmiştir. Zira o mel'un 8i- çanlar demirleri yemekle seni ve aileni bağışlamış. oluyorlar. Bir düşün, demiri yiyecek kadar aç olan bu sıçanlar, başka © yiyecek bulamamış olsalardı, sıra size ge- Jecekti. Onun için Tanrıya şükret- mek lâzmm. İyi arkadaş yutturduğunu zan - nederek, keyiflendi ve ertesi gün için onu yemeğe davet etti. Be - riki mennun kabuk etti; ancak bütün gece, mahkemeye gitme - den bu zararlı alayım acısını çı - karmak için bir entrika düşündü; nihayet, arkadaşmın, ondan baş - ka tanrr tanımadığı çocuğunu saklamağa ve zararını ödemedik - çe meydana çıkarmamağa karar verdi. Ertesi sabah, vaktinde da» vete gitti. Yemekten sonra ço - cukla şakalaşmağa başladı. Onu okuşuyor, bir çok şeyler vadedi - yordu. Nihayet, babası uyuk - aldığı sırada onu alıp bir dostu- nun evine götürdü ve orada sak - ladı. Babası, uyanmca, çocuğu ii . ına bile getirmeden sokağa çıktı; fakat, akşam eve döndüğünde o - nu bulamayınca meraklandı; bü « tün şehirde aramağa koyuldu. Her rasgeldiğine sora sora, niha - yet, saklıyan dostuyla karşılaştı, Melania büyük kuşun indiğini ve bir çocuk ! kaldırdığını gördüm; şimdi sen söyleynice hatırladım, mutlak o çocuk seninkiydi; ona benziyor - du. Zavallı baba bu havsalâiya sığ - maz şeyi işitince, deli gibi bağır - mıya başladı: — Ey gök, ey yer, ey siz burada hazır bulunan insanlar! Hiç kuş - ların havaya çocuk kaldırdıklarını | duydunuz mu? Piliç kaldırıyor! lar dense bile inanılmaz. O zaman tüccar gülmeğe baş - ladı: — Anlaşılıyor ki, sen Opatırdı etmekte pek pratik değilsin. Bir çok sene evvel bir kartalın, bir çocuğu Giove'ye götürdüğünü bil- miyor musun? Bu masaldır diye- ceksin; sıcanları binlerce Hibre de- miri yiyen bir memlekette, kuslar, değil çocukları, basbayağı adam- ları bile kaldırsalar, buna hiç şaşı- Ter ma? Sahte dest bu sözlerden, demi- rin intikamı için çocuğunun ala-| konulduğumu anladı ve başka ça-| re göremeyince lüccarm ayakları- na kapanarak af diledi; demirle. rin parasile faizini ödemeği vade derek, ancak bu sayede çocuğuna “kavuştu. dar üzüldüğümü tasavvur edebi « (we Dilimiz (Beşinci sayıfadan devam) İkinci ilkmektep hocalarının buldukları karşılıklar Zait - Artik, Zat - Üzü, Zebun - Düşkün, Zebunküş - Düş- kün. Zekâ - Keskin anlayış. Zerre- En ufak. Zeval - Yok olmak. Zın- dan - Karanlık yer, dam. Ziyan - Eksiklik. Ziyaret - Dolaşmak, yok- lamak. Zümre - Ayrr topluluk. Birinri illemridep: kocalarının Buldukları karşılıklar Zat - Kendi. Zati - Kendisinde.- Zaman - Çağ. Zebun » Arık, düş- kün. Zebuküş - Düşkünezici. Ze- kâ - Zeyreklik. Zeval - Günortası, Doğruk, yıkılma. Zindan - Karan- irk yer, bodrum, izbe, Ziyaret « Gö- | rüşme, Zümre - Takım, bölük, sü- rü, 27 inci lkmektep kocalarının buldulları karşılıklar Habıt - Hapt - Susturmak, söz- süz bırakmak. Hacim - Dolum, iç boşluk - Ağırlık. Haif . Engel, di- 'nelti, tutak. Haiz - Alan, kazanan. “eldeeden. Hami - Koruyan, göze“ | ten, bakan. Hapis - Haps - Kapa mak, saklamak. Flarç - Vermek. dağıtmak, kireç çamur yuğurmak. Hasar - Yıkım; bozukluk. Haslet - Özgüdiş, yaradılış. Hazım - ya lan, savaşçı. Hasta - Sağlıksız, dir- liği yerinde olmıyan. Hazan - Güz! ayı, yaprak dökümü, Hazine - Ak-| çe yurdu, kazanılmış para, sutop- İağe Has > İşim SİNE içinde bü- lunduran. Birine; ilkmektep kocalarının buldukları karşlıklar Abus - Ekşimiş, burul. Acayip Biçimsiz, gülünç. Acele - Çabuk. Acemi - Bilgisiz, toy. Aciz - Yit kin. Adalet - Güçbağışlamak. Â- det - Huy. Adeta - Böylece. Adi - | Aşağı. 6 ıncı ilkmektep hocaların buldükları karşılıklar Fark - Ayırt. Fraz - Tutma, Fa sahat - Doğru, Fasile - Benzeyiş. Fatanet - Anlayış. Feza - Boşluk. Fazla - Çok. Felâet - Acı. Feragat: | Ayrılık. Fert » Tek, Fesut - Bozuk | n bir sete? BM driyen mi Ül gl a 9 kendi. | Bir koşu (* Haber aldığımıza göre (Haber) refikimiz tarafımdan bir koşu ter- tip edilmektedir. Bu koşunun, met isimle alâkadar olmıyan bir'mahi- İ yeti vardır. Şehrimizde ilk defa ter tip edilen bu yarışın bir hayli en- teresan olacağı muhakkaktır. Ko- İ şu halıkında bir kaç güne kadar tafsilât vereceğiz. “ Yılmaz,, kongresi Önümüzdeki perşembe akşamı 8.30 da Fener Yılmaz Spor klübü umumi Okongresini yapacaltır. Klüp idaresi, azasınm yurt mer- kezine gelmelerini rica etmekte- dir. 43 çocuklu bir baba Antakyanın Humus sancağına tâbi Selimiye kazasmda Hacı Ha- madu adir bir adamın 38 i erkek ve beşi kız olmak üzere 43 © çocuğu! vardır. Hepsi de sağdr, Bu adam Osmanh Hükümeti © zamısnında İ hükümetten ber sene iane olarak | | 4 kanlar buğday alnaktaymış. | li İlân Ankara casldesinde 117 numa- ralı Feraz Ficarethanemi Vahit ve Fevzi Efendilere sattım.. Hiç bir! alâkara kalmamıştır. (2105) Ali Feraz ZAYİ — Askeri Fabrikaları te- mini istikbal sandiğmden verilen / beratr zayi ettim. Bulunduğu za < İ man hülerrii yoktur. İ (2095) Melek Ayşe pr ve eyer enli 3 üncü ie memurluğun- en: $ Tamamına 1250 00) lira Kıymet taledir'olunan Eyüpte topcular cad desinde kısla ve bahce sokağında eski 46. 48 - 50'- 2 ve yeni 50/1, 2,3, 4 ve 50/1 numaralarla mu - | rakkam ot deposu ve han.ve bah- çeyi müştemil ve epiniyet sandığı- | Ma. tamamı (859) liraya merhun köşkün nısıf hissesi açık aritırma- ya çıkarılmış olup 1/5/9353 tari - binde şartaamesi herkese açıktır. 20/5/933 tarihine müsadif Cu- martesi günü saat 14 ten 16 ya ka- ie İstanbul 3 üncü icra dairesin- ee Arttırmaya iştirak Si, de yedi buzuk teminat ak - a alnur. Müterakim vergi ve Belediye ve Vakıf icaresi. müşte < riye cittir. Arttırma bedeli mu - “ hammin kymetinim 9; de yetmiş beşini bulduğu takdirde ihalesi yapılacaktır. Aksi halde en san , artlıranın taabhüdü baki kalmak üzere artırma 15 gün daha tem « dit edilerek 4/6/9332 tarihine mü - sadif Pazar günü ayni saatte en çok avttırana ihale edilecektir. 2004 numaralı icra kanununun 126 met maddesine tevfikan ipotek | sahibi alacaklılar ile diğer slâka- darlarm ve irtifak hakkı sahiple « rinin bu gayri merkul üzerindeki r ve hususile faiz ve ma * | sarife dair olan iddealarını evrakı müsbitelerile:20 gün işinde v7 mize bildirmeleri lâzmmdir. halde hakları tapu e gal olmıyanlar satış bedelinin gm masından hariç kalırlar alacaklı - ların işbu maddeyi kanuniye ah » kömma göre hareket etmeleri ve daha fazla malümat almak isti - yerlerin 932/1270 dosya nunanza- sile memuriyetimize müracaatları ilân olunur (2032). ZAYİ — Askeri fahrikelar te- mini istikbal sandığından almak- ta olduğum maaşımın berâltı zayi olmuştur. Zuhurunda hükmü yok- 0 (2088) ç Recep İsmeil usta İsmzil usta GÖZ HEKİMİ DOKTOR DOKTOR Sleyman Şükrü | Birinai sını | ,« ne nisbette zam yapılmak isteni'diği dahi vazihan gösterilm | “ Iktısat Vekâletindel 2054 numaralı kanunla verilen salâhiyete ” teniden omezkür kanunda yazılı maddel€ “ÇA Y,,ım aşağıda yazılı esaslar me elden mahalline ithal ve idaresi hükümetçe k* Taştırılmıştır. , | 1 — 2054 sayılı Kanunda vazlı maddelerden çayı# bir | den idaresi hakkımda yapılacak teklifler 933 Mayısmın 3 gününe kadar doğrudan dojruya ikt sat Vekâ'etine yapıl 2 — Bu tekliller Vekâ'etçe teşkil olunacak bir bO”'N tarafından tetkik edilerek icra vekilleri hey'etine arzolü i ibalesin icra o'umabilmesi için teklif sah'plerinin en müsait lifi yapmiş olmakla beraber deruhte edecekleri işi emni ,edebilee:k ehliyet ve iktidarda bu'unmalarr da meşrattur. "5 teklifin en mfsait o'duğunu ve Vahp'erin ehliyet ve iki”. takdir hususunda hükü net serbest oup işi bu esas dat İ dilediğine ihale eder. | 3 — Tektifler 1.500 000 ki'o Üzerinden o'acak ve iha'e yapılacak şahıs veya müessese p'yasa için her ba > darlığı mucp o'mıyacak surette bu baptaki mukavelenin © müddetires bu miktara mahsuben sfok mal bulunduracaktıf “| miktarı iktisat Vekâleti ile ayrıev tesbit o'unacaktır. Getirilecek çayların bargi memleket'erden ne miktard# tirilmesi icap ettiği iktisal Vekâ'etince kararlaştırılacaktır. 4 — Türkiyeye ithal olunscak çayların bedelleri al tarafından Milli bir Bankaya yalırı'acak ve kendi amına” bir kesaba kaydedilecektir. Eu para ancak altıncı madde”; zılı olduğu veçhile sarfedilecek ve çay mukabilinde hiç bir tetle döv.z verilmiyecektir. : 5 — Mem'ekete ithal edilecek çay mukabilinde mabsu'ât ve mamulâtından muadil kıymette eşyanın ibrs€ butidir. Fu mecburiyet, çayın menşei o'an memlekete göre mamu'ât ve mabsulâtından ikt'set Vahâletince intihap rm o memlekete ibracı ve satılması suretile ila o'uuer. 6 — Memkkete itba! edilecek çaylar, memleket da p beynelmilel fiat ve teamillere göre toptancı tüccarlara satıl. Tekiiflerde beynelmilel teâmüle göre tesbit o'unacak 7 — Mukave'e müddeti iki senedir. 8. — iktisıt Vekâleti bu esas'ar dahilinde aktedilecef kartlename hükümlerinin tatbikatım dilediği şekillerde v€ talarla mürakabe etmek. hakkını haizdir. 9 — ithal edilen çay bedellerinin tediyes'nde teshiât ve kredi tercih: sebebi olarak kabul: edilmiştir. 10 — Beynelmilel piyasa teamüllerine göre hareket O ması veya bu piyasa fiatlarından faz'a satış yapılınssı vE ber hangi bir sebep ve suretle olursa o'sun işbu mukavel? kâmmna muhalefet edilmes. veya riayet edilmemesi do'a rafeyn arssıda tabaddüs edecek bütüm ihtilâflar ahitler dan intlap edilecek birer Kakem vasıtesile Kalledil. hakemler ibti'âfın hallinde veya üçüncü bir Bakem ta tifak edemez'erse ibtilgf, Istanbul Ticaret Odası Reis'nin edeceği üçürcü keliemin iltibakile ve ekseriyeti âra ile cektir. 11 — Toliplerin, tekliflerine iktisat Vetd'etince mal muteber bir banka teminat mektubunu rapleylemeleri şart teminatın miktarı teklif yapılırken esgari 25.000 Türk teulavele aktedifirken #sgari 50.000 Türk lirasıdir. HATIRALAR VESİKALA Gazetemizde ilâve ol! yucularımıza verdiğimiz, Paşanm hatırası üzerine nan tetkikler; kitap halin HER kitapçıda BULUN FİYATI: 6o KU kiralık Odala Orhan Bey hanında ralık odalar vardır. Isa olanlar VAKIT ideresi müracaat edebilirle"