Savaşının sebebi !i 2» Almanyada Yahudilere karşı | Mimarlar lenış bir harp var, B | peer rim gile 'Bi h ' ünlerdir söylendi, Yahudile- i # vela oldu. Hitlere hak ii ii e Kl in nı e bulundu. Acıyanlar acısı «| ların projelerini » Oh olsun diyenler ciğerlerini | ha l ZIr ıyor yora dursun. Ama bu Yahudi | ir dost (Darülfünun B Amerika Elçisi Islahı talebeyi bazı memleketine gitti noktalardan endi- şeye düşürdü Amerikanın 60 yerinden çıkmasında | sebeplerden baksa bir Memleketin her tarafmdaki sa- nat hareketlerini, bilhassa abide, / aldığı davetiyelerle Tür- Darülfünun ıslahı etrafında çı - | kiye hakkında konfe-. kan şayia arasında talebeyi alâ - akım sebepler var, # bina inşaat projelerinin, bütün Av: İ rupa memleketlerinde olduğu gibi | mütehasıslardan mürekkep bir he- : $ Almanyada Yahudi düşmanlı- ranslar verecek (ABİ 4 X Pğı Hitlerle birlikte başlar, Hitleri Almanyada bir akm sesi olarak tanıtan havada Yahudi düşmanlığı da vardır Niçin? Şunun için: Almanya XIX larına kadar İsddal Sella li ibir memleketti, Yani Do 9 büyük kıymet toprak sahibi ol. ug maktı. Toprak hâkimliğine daya- | iman Almanyada Prusya tara - ından imparatorluk kuruldu - $u zaman Almanyada zira “| t sermayedarlığı, ve ticaret ser - mayedarlığı üst üste yatıyorlardı. ii Filhakika Almanyada o gümrük bir in imparatorluktan evvel ©taya atılması ticaret sermaye * $inin kuvvetlendiğini gösteriyor - du. 1871 den sonra Almanyada büyük sanayi hareketleri başla - m3. Bu hareketlerde ticaret ve sa- : Maşi sermayeciliği en ön safı işgal ediyordu. Almanyanın devlet oto- Titesini elinde bulunduran toprak sahipleri ticaret ve sanayi serma- | yedearlarile bugünkü gibi dövüş - meğe lüzum görmüyorlatdı. O za- kısım | j | manda da ticaret ve sanayi mües- #&clerinde (O Alman olmıyanlar A Feodalite devrinde hele bu fe- | alite askeri esaslara dayana » m olursa Üicaret, sanayi ve ilim k “esseselerinin o muhakkak ya-| h Ne Unsurlar elinde bulunması İ n hemen tabii bir şey oluyor. | anyada da ayni şey oldu. : 5 . 4 A m anyada devlet kuvvetine P olanlar müstemlikeleri kay- ine, — ba e tekette üç türlü kav- Vz a Devlet hâkimiyetine sahip bi Yani b ski Almanların te- rar A müstemlekelerin tek- mesele MYâya verilmesi, Eğer bu Yahıyaniı edilseydi Almanyada duğu halı ahüdiler de dahil el- ğ imaj © gürültüsüzce para hudi yapacaklardı. Hattâ Ya - i an gelen ceneraller, gene ortalıkta görüne - olamadı, manyada müstemleke- kendi m Yüksek kiymetlerle bl oldukça bolluk temin | mücade, Srupları keskin bir sınıf mi rez girdiler, fakat bu ManYaya Ser müstemlekeler Al yatışacakty mi3 olsaydı gene Jekec içi taşa nyada müstem - bakin telmesine leri Hitlerin iş | ni olamadı. lerden 5 “ lerine İ rinden M. Eğli, muallim mimar A- Bir kahvede ,Kavgada Fazıl elinden bı- yet tarafından hazırlanmasma Ma. avif vekâletince karar verilmiş ve vekâlete bağlı olmak üzere bir aka demi heyeti teşkil edilmiştir. Bu heyet vekâletin her türlü sanat iş- lerinde de müşaviri olacaktır. He - yette darülfünun müdetrislerinden Mustafa Şekip, İsmail Hakkı gü - zel sanatlar akademisi müdürü Na mık İsmail, akademi profesörle - rif Hikmet, muallim mimar Samih muallim ressam Nazmi Ziya, hey- költraş Ihsan ve Nejat, detoratör M. Ginther, Vedat, Ömer, mimar- lar birliği reisi Samih, Tafrakeş Ismail Hakkı Beyler vardır. He - yet, ilk olarak hazirandan itibaren irşaatıma başlanacak olan maarif vekâleti binası, milli kütüphane, milli akademi, ve milli müzeler bi nalarının projelerini hazırlamıy | başlamıştır. Bundan başka profe - sör M. Eğli ziraat enstitü binaları! projelerini hazırlıyarak heyete ve- | vecektir, dö YA il : EE alkan semplon ekspresile Mimarlık imtihanları sözmleketikeden sanfaği istas - Bugün güzel sanatlar akademi- | yonda sefaretler erkânı ve Türk sinde mimarlık şahadetnamesi a). | dostları tarafından uğurlanmıştır. mak istiyenlerin imtihanları ya - İ Memleketimizde bulunduğu müd- pılacaktır. det zarfında İzendisini herkese sev Imtihana ameli şekilde mimar - | dirmiş, büyük ve hakiki bir lik öğrenip te o mektepten mezu“ İ Türk dostu olluğunu göstermiş © olmıyanlar gireceklerdir. İmtiha - | Jen Mr. Sheriil, hareketinden evel na 25 kadar kalfa talip olmuştur. Türkiye hakiındeki samimi his - lerini ifade eden beyanatla bulun- muştur. Mr. Shertil demiştir ki: İ “.—Sonon senenin muvaffaki - | yetlerile ifihar eden Türkiye va » tandaşlarının o memleketlerinden > m İ uzak bulundukları zaman duyduk- çağı alınarak öldürüldü İri tessürü bugün Türkiye cümhu. ! Tophanede oturan Sadi ve Fa -| yiyetinde ayrılırken ben de duy - dıl isminde iki kardeş bayramın | maktayım. Türk milleti ve cümhu * birinci günü, Karabaş bayram ye - | riyetinizin bânısi ve reisi büyük li- rine gitmişler ve bir kahveye otur- | deriniz Gezi Mustafa Kemal Hz. muşlardır. Biraz sonra arkadaşla- | bende o kalar derin bir alâka u - rından Hüseyin de kahveye gelin - | yandırdı ki kendim de sizinle be- ce üç kişi zar atınak suretile ku - | vaber muvuffakiyetleriniz ve bey -| mar oynamıya başlamışlardır. O - | relmilel vasıyetinizle iftihar et - yun gittikçe kızışmış bir aralık Sa | mek hakkın: duyuyorum. Pek çok M. Şeril bulunan fukanm değişmesi üzeri- ne istifa eden Amerika elçisi Mr. Sherril dün akşam saat yirmi bir-| “| beler not, kitap Amerikada iktidar mevkiinde i i fazlalaştırılacak, bilhasra hukuk! di atılan bir zarı kabul etmemiş, bu yüzden Hüseyinle aralarında kavga çıkmıştır. Hüseyin eline ge- çirdiği bir sandalyayı havada sal lıyarak Sadinin kafasına indirin - ce Sadinin kardesi Fadıl da kavga ' ya girmiş, belinden biçağını çe - kerek Hüseyinin üzerine atılmış - tır, Hüseyin, Sadi ile boğazlaşmak ta olduğundan kendisini koruya mamış, Sadinin biçağı vücudünün iki yerine saplanmıştır. Hüseyin biçek darbelerini yedikten sonra bilenbire silkinmiş, Sadinin elin- den kurtularak Fadılın üzerine a - tılmış ve biçağı almıştır. Biçağı e- ls | dinden alınana Fadıl hemen kaçı » İya başlayınca Hüseyin, Sadinin ü- $ı Hitler bir çare ay, vede Alman tica- u suretle vaşı başlıyor, Yahudi - Hitler sa» Sadri Etem zerine atılmış, biçağı karnına sap- İsyarak yere sermistir. Bu sırada polisler yetişmiş, Fadıl ile Hüseyi- ni yakalamışlardır ve yaralı Sadiyi hastahaneye götürmüşlerdir. Yara sı ağır bulunan Sadi biraz sonra i ölmüştür. Yaralı bulunan katil Hü seyin de tedavi edilmektedir. clan Türi: dostlarımın, Türkiye - den ayrılmaklığım dolayısile, iz- har ettikleri teessür beni son dere» cede müte'iassis etti. Bu dostlarıma, burada sefir bu- İ lunduğum müddetçe Türkiyeyi va» tandaşlarınıa daha iyi tanıtmaığa çalıştığımı, fakat bu hususta A -| ikada daha faydalı olabilece - #imi zanneylediğimi bildirmeği, faaliyetimi daha büyük bir neza - ket ve dürüstüle takip ve mütalea etmiş olan muhterem Türk mat - İ buat mümessillerinden rica ede » İ bilir miyim? Geçen T-şrinrevelde memleke - İmde Tükiye hakkında verdiğim İ bir kaç konferans neticesi olarak İ ayni mevzu üzerinde Amerikanm- diğer şehirlerinde de konuşamk i- cin altmıştan fazla davetiye al - dım, Niyetim önümüzdeki son ba-; harda Nevyorka dönüşümde bu! ! davetlerin birçoğunu kabul etmek i | kadar eden kısımları da vardır. Ve bu şayialar talebeleri mütees - sir etmektedir. Hele bayramdan e vel bir gazetenin darülfünun ısla- hatına hemen başlanacağını yaz *l ması bu teessürü arttırmıştır. Ta - lebelerin endişeleri şu noktalarda | toplanmaktadır: 1—1s Zına güre, imtil dan evvel baş Sınıf ırile üüdavim talebeye de şamil | ia hemen başlanaca- | ; da zamanın» | sı mesele - ın m di z olup olamıyacağı meselesi. Talebeler bu endişeleri hakkım. | da şunları ileri sürmektedir: Fakültelerde imtihanlar muay »| yen müddetten evel başlarsa tale tedarikinde ve derslere hazırlık hususunda bü -! yük müşküllerle karşılaşacaklar « dır. Çünkü talebe şimdiye kadar imtihanların muayyen müddetini nazari dikkate alarak hazırlan - maktadır. M. Malsın raporuna gö- re, fakültelerde sümester adedi| fakültesi altı sümesterden sekize, diş tababeti mektebi altıdan sekiz j veya dokuz sümestere çıkarılacak» | İ mış. İşte müdavim talebe. ıslahat esnasında yapılan bu sümester ar- | tırma işinde kendilerinin vaziyet- leri ne olacağını düşünmekledir. İ Müdavim talebelerden bazıları fakültelere girerlerken sümester a: | dedini bilhassa hesaba almıya ve İ hayata daha evel atılmak için sü - mester adedi az ve kısa olanını ter cih etmişlerdir. Islahat dolayısile bu talebeler altı sümester yerine sekiz sümesler okumıya mecbur edilirlerse kendilerine gadredil- miş olacağımı söylemektedirler. Belki de bir kısım talebenin, bil- hassa Anadoludan ve hariçten ge- len kazançları bulunmıyan genç - lerin vaziyeti çok fenalaşacaktır. Talebeler, ıslahat esnasında kendi vaziyetlerinin bilhassa bu nokta - dan düşünülmesini Maarif vekâ - letinden isteveseklerdir. Bulgar süvarileri Haziranda şehrimize gele- cekler ve bir müsabakaya | girecekler Süvari zabitlerimizden bir he » yet iki sene evel Bulgaristana git - mişler ve Sofyada yapılan binici - lik müsabakalarma girmişlerdi. i Zabitlerimiz geçen sene Niste bey- | nelmilel müsabalcalara girmişler | ve iyi puvan alarak dönmüşlerdi. | Haber aldığımıza göre, Bulga > ristan süvari. zabitlerinden sekiz' kişilik bir heyet binicilik müsaba- | kaları için şehrimize davet edil - | mişlerdir. Bulzar zabitleri Haziran ! da gelecekler ve Taksim stadyo munda Türk süvari zabitlerile bi - | nicilik müsabakaları yapacaklar - | dır. — yenin bugünkü hali ve parlak is - ve bu vesile ile yakm sarkta sul - İ bun mühim bir âmili olan Türki -, tikbali hakkındaki derin alâka ve emniyetimi bildirmektir. Kurban ve Bayramı Bundan beş altı bin sene evvel- uns ! İhtiyar peygember İbrahimin, , biri Hacerden, diğeri Saradan iki oğlu oldu. İshak, ötekinin İ adını İsmail koydu. | Abrilimin bu iki karısı ve iki oğ- lu bakkındaki rivayetler muhte - | liftir. Kimi der, ki “İbrahim çok ihtiyardı, çocuk yapacak çağı ay- muşlı, Saranın doğurduğu çocuk İbrahimin değildir.,, Kimi de der ki: “Emri hakla, iki kadınla beraber, Saranın da rahmi kapanmıştı. İbrahimin ni - yazı üzerine Sararın rahmi açıldı ve nefh ilâhi ile Sara gebe kaldı.,, Bir bakıma göre, Sara; Haceri kıskanmış. Kocasına tutturmuş: Birinin adını | | “Bu kadınla bu çocuğu defet. O- nun oğlu, benimle oğlumla bera» ber sana varis olamaz.,, ve İbra » him, Hacerle İsmaili defetmiş. Bir bakıma göre de, İbrahim karısının bu talkımına kapılma - mış. Hacerle İsmaili koymamış. Her neyse, bundan beş altı bin sene evvel, görünmezden bir 4x5 işitilmiş: — Ey Ibrahim! Ibrahim cevap vermiş: — Lebbeyk! Görürmezden gelen ses demiş ki: — Şimdi biricik oğlunu - bir rivayete göre İshakı, bir riya- yete göre İsmaili . âl, dağa gölür ve orada benim uğruma beğazla. İbrahim biricik oğlunu almıs, dağa çıkmışlar. İbrahim yatazarı- nı bilemiş, biricik oğlunun boğa * zına dayamış... Tam bu esnada, görütme gens ezen i gelen ses tekrar duyulmuş — Ibrahim?... İbrahi İbrahim basını kaldırmış: — Lebbeyk! — Çocuğuna ilişme... Ve İbrahim başını oç - bir rivayete göre gökten inerken, bir rivayete göre indikten sonra * çalılar arasında bir koyun gör müş, Koyunu almiş ve... kurban etmiş.... Din kitaplarına göre işte ilk kurban; ve işte İslâimlar, senede İ dört gün dört gece, İbrahimin oğ- lu İsmail kurtuldu diye bayram ediyorlar, Kurban bayramımız, İsmailin, boğazlanmaktan kurtul» raasını sevinçle anmamızdır. » , * Allaha kurban vermek, beş altı bin senelik bir âdet değildir. Yer | yüzünde insan olalıdanberi, in - sanlar, sevdikleri bir mahlüku ya yakarlar, ya boğazlarlarmış... Mukaddes bir şeyi kurban et- mek, iptidai insanların dini starı olmuş. İbrahimin her şeyden ev * vel, beşeriyete büyük bir yararlı- İ ğı dokunduğu muhakkak, İnsanı “totem,, (olmaktan kurtarmış. Eğer o, kıyıp ta İsmaili veya İs- hakı - herhangisi ise - boğazlamış olsaydı, muhakkak, ki ondan #son- va daha binlerce sene, evlâtlar bo- ğazlanacaktı. Egoist olmıyalım. “Evlât bo ğazlamak çok sürmez, insanlar da koyun kesip bayram etmezlerdi., demiyelim, oMezbahada her gün Kurban bayramı var ve ayda bir iki defa et yüzü gören aile yuva- larma, bir ekkaet girdiği gün bayram oluyor. Senede bir defa da, hic et ye- miyenlere et dağıtılsın, fakir fu » kara sevinsin. Fakat biz işimizden gücümüz * den olmuıyalım. Selâmi Izzet