vi 33. “SOHBETLER Ne tazminatı!, Maarif vekâleti çok isabetli bir ! kanun lâyihası hazırladı. Mektep kitaplarının tabı ve tevzii hakkını kendi üzerine almak ve tedrisatta “tek kitap,, usulünü tatbik etmek istiyor. Bu lâyihanın, meclisçe; hiç bir tadile uğramadan; kabulünü te- menni ederken, kitapçılarımızm, vekâletin bu isabetli kararı karşı- sında - lâyihayı lehlerine tadil et- tirebilmek için - nasıl manasız di- lekler ortaya sürdüklerine hayret ediyoruz. Dün, Babıâli caddesinde dük - könları olan altı kitapçının imza- larile neşrettikleri bir küçük bro * sür elime geçti. Bu kitapçığın ismi “Tek kitap kanununa dair, mek: tep kitapları tabilerinin bazi di- lekleri,, dir. Bu altı efendi, bir araya gelmiş» | ler. Şifahi, tahriri, tek kitap aley- hinde propaganda yapıyorlar. Bu propagasda, nihayet onların hak kı olabilir. Tek kitap hakkındaki lâyihanın aleyhinde neşrettiklşeri broşürde tesrih ettikleri maddele- ri, gene kendi aleyhlerine olarak zikretmeği baska bir güne bıraka rak, bu kitapçıkta, göze faz- la çarpan bir cümlenin üzerinde durmadan geçemiyeceğiz. Bu kitapçı efendiler, çıkardık ları on dört sahifalık kitapta, mü- temadiyen, durup dinlenmeden, sala kalem, harf inkılâbından ev- vel ve sonra, maarifimize yaptık - ları hizmetleri sayıp döküyorlar ve harf inkılâbile kaybettikleri muaz- zam sermayelerden bahsc-iyorlar ve bu övünme ve sızlanmaların or- tasına - harfleri büyülterek ilâve ediyorlar - hükümetten hiç bir taz. “minasalmadani. Bütün bu sözleri, bir rica ve ni- yaz şeklinde söyliyen efendiler, kitabın sonunda, bu nazik uslübu da bir tarafa bırakıyorlar ve hü- kümetten tezminat istiyorlar. Di- yorlar ki: “1928 senesinderberi mütema- diyen listeden çıkarılmaları yüzün den satılmalarına bir daha imkân — kalmıyan bu kabil kitapların ma- arif vekâletince maliyet bedelleri verilmek suretile tazmin edilme - sini istemek te, biz kitapçıların en büyük ve en sarih bir hakkımız- dır.., Senelerdenberi, bu memleketin irfanına hizmet ettiklerinden bah- seden bu kitapçıların, inkılâbı ma nasını anlamamış zevat oldukları, bu övünmelerile meydana çıkıyor. Evvelâ kendilerine; mektep kitabı basmadan evvel, inkılâp hakkında basılan kitapları, helkevlerinde verilen konferansları dinlemeleri - ni ve bu inkılâba - hükümetten hiç bir tazminat almadan ve almağı, kendileri gibi, akıllarından bile geçirmeden - hizmet etmiş birler- ce yurtdaş hatırlamalarını tavsiye ederiz. Biz, kitapçılarrmızı, malları bir günde yok olan fesçilerden daha ülküsüz görmek istemeyiz. İnkılâp, carmiadaki lüzumsuz, tufeyli müesseseleri yrkar, atar. İnkılâbın yıktığı müesseseler, yı - kılmağa mahküm olan müessese lerdir. Medreseler, tekkeler böy * le yıkılmış, fes, çarşaf ortadan böyle kalkmıştır. Halbuki kitapçılık, camiada füzuli değil, bilâkis faydalı bir iş- tir. Kitapçılık, yalnız ve sade mek- tep kitabı basmak demek değildir. Eğer kitapçıların hizmeti yalnız bu idise, o zaman işin sahaflıktan farkı kalmaz. Bize daha çok, pek Yeni tahrir Bina vergisi Yani esaslara göre alınacak Şehrimizin her tarafında yeni tahrir muamelesi bitmiştir. Şimdi temyiz suretile itiraz edenlerin kâğıtları tetkik edilmektedir. Bu tetkikat bir ay içinde biter- se bina vergisi yeni tahrir esası ü- zerine tahakkuk ve tarhedilecek, aksi takdirde yeni esaslarm tatbi- ki gelecek seneye bırakılarak ver: İgi cari esas üzerine konulacaktır. Şimdiye kadar bina vergisi irat matrahı üzerinden ve altın esası" na göre almıyordu. Yeni esasa göre vergi gayri safi iradın yüzde yirmisi çıkarıldıktan sonra kala - nm yüzde on ikisi olarak tahak - kuk ettirilecektir. Komisyonlar binalara ait irat - ları hakkile tespit için çok itinalı ! çalışmışlar, mevki, kat, icar, oda i miktarı gibi muhtelif © noktaları dikkate almışlardır. İ Bununla beraber bina sahiple - İ rinden mühim bir kısmı takdir e - dilen kıymetlere itiraz etmişler - dir. Yeni esaslar tatbik edildiği va - kit, Şişli ve Nişantaş gibi semtler - deki binaların eskisinden daha çok vergi verecekleri ve buna mu- kabil daha vasat semtlerdeki bi- nalara ait verginin mahsus nis - pette eksileceği tahmi k- Tu 15 komünist Suşlusunun evrakı 7 inci istintak hâkiminde Bursadan getirilen komünistlik tahrikâtı suçluları dün dosyalarile birlikte müddeiumumilikçe yedin ici istintak dairesine verilmişler- dir. Suçluların hepsi on beş kişidir. Hepsi de mevkuftur. Şile mekteplerinden talebe grupları getirilecekler Şile mekteplerinden ayrılacak talebe grupları bugünlerde şehri - mize getirelecekler ve kendilerine İstanbulun görülmiye değer âbi - deleri ve kısımları gösterilecek - tir. ie A 8 EA AAA Hür keaamasmasnase | çok kitap lâzrm. Kitapçılarımız i- i çin başarılacak muazzam işler var. Onlar bu faydalı işi başarma- ğa baksınlar. Eğer başarırlarsa, yaşarlar. Eğer başaramıyorlarsa, dükkânlarını kapatmak tehlikesi- ne maruzsalar, bu, camiada lü- zumsuz ve tufeyli birer hususi mü- essese olduklarını meydana çıka- rır. Onlar kapatır, yerlerine bu faydalı işi başarabilecek, camia- nın ihtiyacma cevap verecek mü - esseseler kurulur. Hükümet » inkılâbın sarstığı te mellere değil - inkrlâba hizmet e- decek kabiliyeti gösteren yeni a“ tılmış temelleri kuvvetlendirmeğe çalışır ve ancak onlara yardım «- der, Kitapçılarımızın, hükümetten biç bir tazminat almadıklarını söyliyerek övünmeleri ne kadar füzuli ise, hükümetten tazminat istemeleri de o kadar füzulidir. Selâmi izzet * Köşkü yakmakla iki kişi ve bir hanım mahkemede Çamlıcadaki Çifte köşklerini sigorta parasına tama ederek yaktıkları iddiasile, frrmcı Yakup Efendinin hemşiresi Behice Hanı- mın ve hemşirezadesi Nazım E- fendinin muhakemelerine, dün 1s- tanbul ağır ceza (o mahkemesince devam edilmiştir. İddiaya göre, köşkler, 22,000 lira sigorta parası için yakılmış tır. Muhakemenin tahkikat saf - hası bittiğinden, müddeiumumi Kâşif Bey, esasa dair mütaleasını bildirmiş, yangının Nazım Efen - di tarafından kasten çıkarıldığı neticesine varmış, Nazım Efendi - nin cezalandırılmasını, Yakup E - fendile Behice Hanımın beraetini istemiştir. Muhakeme, müdafaa ve karar için on bes Nisana buakılmıştır. Dahiliye vekili ök | Üsküdar tramvayları Toplantı Bir senelik faaliyeti; ve bilânço tetkiki Üsküdar tramvayları hissedar- ları dün şirketin Üsküdardaki merkezinde senelik toplantısmı yapmışlardır. Belediye namma toplantıda muavin Hâmit ve Nuri Beylerle 20 kadar memur, Nafia komiseri Nazım, şirket mürakibi Ziya Bey- ler ve diğer hissedarlar bulun- muşlardır. Toplantıya Hacı Adil Bey riya- set etmiş, idare heyetinin bir se- nelik faaliyet raporu, mürakip ra- poru, okunmuş, plânço tetkik e- dilmiştir. Tetkikler neticesinde idare he- yetinin murahhas âza Necmettin Sahir Bey iyi çalıştıkları an - laşıldığndan kendileri tebrik, raporlar ve plânço tasdik edilmiş - tir. idare meclisindeki mümessil a- Bir kaç gün kalmak üzere zalığa Haci Adil Bey ipkaen se- şehrimize geldi Dahiliye Vekili Şükrü Kaya B. dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gelmişler, Haydarpaşa istasyonunda Vilâyet ve Emniyet müdürlüğü erkânile dostları tara- fından karşılanmıştır. Şükrü Kaya B. bir kaç gün şeh- rimizde kalacak, sonra hususi ba- Zi işleri için İzmire gidecektir. Koca Sinan 345 yıl evvel bugün ölmüştü Bugün büyük Türk san'atkârı koca Sinanm 345 inci yıldönümü: dür. Bu münasebetle Sinanın Süley- maniyedeki kabri başında bir ihti- fal yapılacaktır. İhtifale iştirak edecekler tam saat 14 te Mimar Sinanın mezarı başmda bulunacaklardır. Mezar başında Halkevi namına Kâzım Nami Bey söz söyliyecek, Halke - vi, Mimarlar Birliği, Güzel San'at- lar ekademisi, Milli Türk Talebe Birliği tarafından çelenkler kona- caktır. Dün lise, orta mektep ve ilk mekteplerde muallimler tarafın - dan talebeye Mimar Sinan hak - kında malâmat verilmiştir. Dün gece radyoda Mimar Ke - malettin Bey tarafından bir kon - ferans verilmiştir. Ayni zamanda dün gece Eyüp - te Feneryılmaz klübünde de me » rasim yapılmıştır. Merasime İs - tiklâl marşile başlanmış, Mimar Sinan ve Türk san'atı hakkında Mimar Kemalettin Bey bir konfe - rans vermiştir. Mimar Telât Bey de Koca Sinanın hayatını anlat - mıştır. 850 ingiliz seyyahı dün şehrimize geldi Dün Orfort vapurile şehrimize 850 İngiliz seyyahı gelmiştir. Seyyahlar bugün ayni vapurla Yu- nanistana gideceklerdir. içilmiş, hattın Kadıköyüne uzatıl- İ ması etrafında hükümetin ve be- lediyenin gösterdikleri müzahere- | te teşekkür edilmiştir. İdare heyetinin raporuna göre, şirketin işletme vaziyeti şöyle hu < lâsa edilebilir: Yalnız Üsküdar — Kısıklı hat- tmdan ibaret olan ve altı ay yirmi üç günden ibaret bulunan ilk faa- liyet devresinde yani 1928 yılı i- çinde 819,710 yolcu taşındığı hal- de 12 ayı ihtiva eden ve ikinci fa- aliyet senesi olan 929 da 1378151 yolcu taşınmıştır. Üsküdar — Haydarpaşa ve Bağlarbaşı — Karacaahmet hat - larmın açıldığı 930 yılımda, 929 yılına nispetle “©ç 78 nispetinde bir fazlalıkla 2,463,766 ve 931 se - nesinde 2,447,065 yolcu taşmmış - tır. Beşinci faaliyet senesi olan -932 yılında 2,634,382 yolcu taşm - muştır, 2,10 Metre boylu Şehrimizin en uzun adamı öldü Şehrimizin en uzun boylu ada- mı ölmüştür. Bu zat bir Alman idi ve Beyoğlunda, Sirkecide onu gö“ renler pek iyi hatırlarlar; herkes- ten bir kaç karış uzun olan ve yü rürken bacakları titriyen bu zat bir boya müessesesinin müdürüy- dü. İsmi Lin de Mayer idi. Boyu tam (2 metre 10) du. Mösyö Lin de Mayer evvelki gün bir böbrek hastalığı yüzür- den vefat etmiştir, Vergi tahsilâtı Defterdarlık vergi tahsilât ü - zerinde itina ile meşgul olmakta - dır. Sayım vergisi (faaliyetine Nisanın birinci gününden itibaren başlanacaktır, Mahallelerde ihtiyar heyetleri tarafından birer defter açılacak ve hayvan sahipleri bu defterlere hayvanlarının adedini yazdıra - | ve bir ekmek fevzi edilecektir. caklar ve vergi bu sayılar üzerine Darülfünun i 1 Profesör Malş bu günlerde ıslah için geliyor Darülfünunun ıslâhı üzerinde verdiği raporu tatbike memur edi- en Profsör Malşin yarın ve yarın lolmadığı takdirde pazar günü şehrimize muvasalâtı beklenmek tedir. Profesörün mukavelesi bir Nisandan başladığı için kendisi * nin gelir gelmez çalışmıya başlı * yacağı tahmin olunmaktadır. Pro * fesör için divanın toplandığı sa « lon hazırlandırılmıştır. (4 Profesörün işe başlayınca mü» derrislerin vaziyetini bir daha göz den geçireceği, bundan sonra ic » raata geçeceği zannolunmakta * dır. Profesör vekâletin müşaviri sıfatile çalışacağından kararları - nın vekâletin emrile Darülfünuna tebliğ edilmesi ihtimali kuvvetli - dir. Bununla beraber;cezri ka- rarların, tedrisata halel getirme g mesi için ders senesi sonunda ya “ ni üç dört ay sonra tatbikine baş * lanması beklenmektedir. Bu ara » da evvelki gün de yazdığımız gi : bi Darülfünunun hükmi şahsi: yetinin muvakkat bir zaman için kaldırılması ihtimali de vardır. | Hükmi şahsiyet, yeni Türko- | toritesine, teşekkülü ânmda, iade (| edilecektir. 14 Bir refikimiz, bu ıslâhat dola yısile müderrislerden bir kısmının maaş alamamaları ihtimalinden bahsetmişti. Darülfünun muhitin » de bu ihtimali kuvvetli bulanlar pek azdır. “a Nuh ve Hüseyin 4 Bir çuval mercimek yü- zünden bir çobanın | öldürülmesi m Celâliye köyünde, bir çuval | mercimek çaldığı zannile, çoban Mustafayı öldürmekten suçlu ko a rucu Nuh ve arkadaşı Hüseyinin muhakemelerine, dün İstanbul a ğir ceza mahkemesinde devam o * lunmuştur. : Dünkü muhakemede, suç aleti olan iki mavzer gözden geçiri ve bazı şahitler dinlenilmiştir. Bunlardan Mustafa, kendisinin bir kaç silâh sesi duyduğunu, he « men pencereye koştuğunu, evin y den korucu Nuhu gördüğünü an « latmış, “Nuh, uzaktan dur, bırak! Diye bağırıyordu. Dışarıya koş « Itum. Çoban Mustafanın vurul * duğunu öğrendim. Kimin vurdu » ğunu bilmem,, demiştir. i Muhakeme, başka bir kaç şahi - din daha dinlenilmesi için, on bir Mayısa bırakılmıştır. z i İ 15 Yıl Evelki VAKİT © 3 Mari 1918 — Yüzde beş faiz ve yüzde bir N mortismanlı miktarı gayri muayyer bir istikrazi dahili akt; hakkında dün meclise tevdi edilen lâyihai kanuniye bugün müzakere edilecektir, a — İaşe müdiriyeti umumiyesinden © bildirildiğine göre muhalefeti hava hasebiyle ekmeklik zahire celbi teah- hura uğradığından yermi verilen ek- p* meğin bir sülüsü tenzille beher nüfw sa iki yüz kırk gramdan yani üç kişi- “5 — Parislen bildirildiğine göre AL tarhedilecektir. o Hayvan saklı. | manların son bombardımanında meş yanlar veya defterlere yazdırmı -| ur büyük Opera binası hasara uğra yanlar ceza göreceklerdir. mıştır. vg