a oma görüşmeleri Kalikında a resmi tebliğ: Dünyaya sulh Maksat Avrupaya ve bütün dünyaya sulhu temin etmekmiş.. Fakat nasıl ? Bu belli va a ROMA, 20 (A.A.) — Stefani a- İansr şu tebliğde bulunmuştur: Hükümet reisi, dün Venedik sa- Yayında saat 18 den 19 a kadar ve gün de İngiliz sefaretinde saat 1430 dan 16 ya kadar M. Makdo- hald ve Sir John Simon ile görüş Müştür. Bu konuşmalarda umumt Yaziyet hakkında geniş ve tam bir ikir teatisinden sonra İtalyan hü- et reisi larafından Avrupada Ye bütün dünyada uzun bir sulh esi temin etmek üzere 3 garp eti arasmda bir teşriki mesai irmak için en mühim siyasi me- seleler hakkında hazırlanan itilâf Projesi tetkik olunmuştur. İngiliz nazırları, yarın ngiliz nazırları Pariste duracak - F ve Fransız hükümeti erkânı ile uşacaklardır. ROMA, 20 (A.A.) — Hariciye Mezareti tarafından neşrolunan bir tebliğde Duçe ile İngiliz nazırları ârasmda yapılan noktai nazar te- atilerinden sonra İtalya hükümeti Bin dört büyük devletin Kelloğ mi taki zihniyeti dairesi kuvete sabah! draya hareket edeceklerdir! | müracaat edilmemesini ve Bi : pa için uzun bir sulh devresi te - saide bulunmalarma dair bir iti - yan edilmektedir. İngiliz nazmları Londraya döne cekler ve Parise uğrıyarak orada | Fransız nazırları ile görüşecekler| dir. WMakdeonald'ın beyanatı ROMA, 20 (A..) — M. Makdeo- nald gazetecilere yaptığı beyanat - ta Romadaki konuşmalarda husu»| si anlaşmalar ve ittifaklar vücude getirilmesi toaksadının asla göze- ülmediğini, bu görüşmelerde umu mi fikirler tentisi ve bu düşüncele rin biribirine ne dereceye kadar uy gan olduğunun tetkiki'gayelerinin takip edildiğini söylemiştir. M. Makdonald, sözüne şöyle de vam etir.ştir: “Bütün dünyanın itimada, mil - letler arasmda çok geniş bir enik birliğine ihtiyaç duyduğu hususun- da M, Musolini ile bir fikirde bu - anduğumuzu anladım. Darülfünunda iki hadise (Birinel sayıfadan devam) dir, Kemal ve Muhlis Etem Beyler fakülteye ait işleri daha yakmdan k ve öğrenmek izin kendile- Tin de müderrsiler meclisine ka- bul edilmelerini istemişlerdir. E- debiyat fakültesinde de müderris Muavinleri müderrisler meclisine kabul edilmekte, reyleri alınma - Mak şartile, kendilerine fikirlerini “ylemek hakkı verilmektedir. kuk müderrisleri meclisi iki Muavinin talebini redde'miştir. İr rivayeta göre, muavirlerin ya- X ile taleplerinde kullandıkları li- Sânın ağır bulunduğu noktasın - dan hukuk müderrisleri ret kara Ymı ittifakla verdikleri de işaret i *dilmiştir. Gene işittiğimize göre karar üzerne muavinlerden bi- #si fakülte reisi Tahir Beye husu - *İ şekilde bir mektup göndermiş ve bu mektuple verilen kararı Türk #ençliğine bir ihanet olarak telâk- i ettiğini bildirmiş ve ayni mua - Vinle Tahir Bey arasında şiddetli bir ağız münakaşası da olmuştur. Dün tahkik için gittiğimiz hu - kuk fakültesinde Tahir Beyle, ismi Beçen muavinleri göremediğimiz İçin maalessf hidisenin mahiyeti a kat'i bir kanaat edinmi - Ye muvaffak olamadık. Sadece İs ve yahut buna benzer bir dise olduğunu öğrendik. Bu iti la bugün sadece duyduğumuz tivayetleri kaydetmekle iktifa edi- İkinci hâdise edebiyat fakültesi talebesi cemiyeti tarafından bir kaç gün evvel Tokatliyan salonla - a verilen danslı cayda olmuş - Sin » Salonda bulunan edebiyat Küm Mimresi asistanlarından Nihal Bey «Fakül reisi Muzaffer Beyin selâ- | Muna mukabele etmemiş, iki zat #alondan çıkarak kapı önünde kar mışlar ve bu karşılaşma esna- ıda Nihal Bey Muzaffer Beye M. Yumruk vurmuştur. Bu yumru» tesirile Muzaffer Bey yere yu- | arm bir müddet kalkama - M3; faakt araya girenlerin tavas- değen 24 TARLAYA 6” J sutile hâdise bu safhada kalmıştır. | Hâd'senin hakiki mahiyetini öğrenmek üzere dün Muzaffer ve min eylemek maksadile tejriki me|lıca V lâf projesi hazırlamış olduğu be «(7 İten bildirildiği; Bi edişi - kçe umumi ve şamil k. en — dan eminiz. Yalnız başıma | programı w İ millet mükteğ irekli bir sulh tirmiye hiç hir M. Mac Donald dödüei ROMA, 20 (A.A.) — M. Makdo| İnald saat 12.15 te Londraya hare ket etmiş ve istasyonda M. Musoli ni ile hükümet erkânı tarafından selâmlanmıştı», PARIS, 20 (A.A.) — M. Mak - donsld ile Siz John Simon yarın saat 9,50 de Parise geleceklerdir. ingiliz *“ Rus müzakereleri durdu LONDRA, 20 (A.A.) — Harici ye müsteşarı M. Eden İngiliz — Rus ticaret müzakerelerinin dur - durulduğunu avam kamarasında bildirmiş ve demiştir ki: “Şimdiki şerait içinde bu müzakereler fay * dalı hiç bir şeye yaramaz.,, Hitlere bir suikast hazırlanmış BERLİN, 20 (A.A.) — Münih - göre mezkür $€- i hir polis müdürü Hitlere karşı ve| Almanlar telâşları Bir haftadanberi Avrupa sporcu ları Alman — Fransız milli ma- raretle bekliyorlardı. Bir sene e - , İvel Pariste yapılan maçta Almat- | tıkları bir sayı neticesinde mağ » birçok spor münekkitleri galibi - yeti Almanların lehinde görüyor - İ yapılan bu maç iki tarafa da ga - libiyet imkânı vermemiş üç üçe ve beraberlikle neticelenmiştir. Bu - nunla beraber Almanlar çok iyi oy İ namışlar fakat pek yakınlaştıkları ve maç sonuna kadar ellerinde tut tukları galibiyeti gene son dakil:a lardaki telâşlı ve hatalı oyunları yüzünden kaybetmişlerdir. Bu neticeyi Fransızların da Al manların da kendi lehlerinde saya cakları tabiidir. Maç tafsilâtr şudur: — Alman futbol maçı için bilhas - | sa hazırlanmış olan locada Prusya Maarif komiseri M. Rust, Orudya © İbükümeti mümessili M. Poncet ve sefaret erkânı bulunuyordu. Hazır bulunanların hepsi ayak- ta oldukları halde Marseyezi din- ledikten sonra, “Almanya her şe- yin üstünde,, marşını terennüm et- Nihal Beylerle konuşmak istedik. | yeni rejim zimamdarlârına karşi) | mişlerdir. Muzafler Bey şehrimize yeni ge * kömünistler tarafından bir sui kast Birinci haftayımın başlangıcın « len iki Rus Profesörünü Ankaraya | hazırlanmış olduğunu beyan et - da her iki tarof sinirli bir oyun oy götürdüğü için kendisini bulama- | dık. Nihal Beyle konuştuk. Bu iti- | barla tahkikatmmızın bir zaruret neticesi sadece bir taraflı olarak kaldığını evvelemirde işaret et - mek istiyoruz. Nihal Beyin hâdise hakkında | söyledikleri şunlardır: — Efendim, bu hâdise vakidir Fakat evveliyatı vardır. “Adsız! mecmua,, nın geçen Ağustosta çı- | kan son sayısmda bir tetkik yaz - dım. Bu yazıda Darülfünun mü - derrislerinin ilmi hüviyetlerinden bahsetmiştim. Muzaffer Bey için de, on yedi senelik müderris ol- masına rağmen hic bir eseri olma- dığımı isaret etmiştim. Bu yazıdan sonra kendisile yüz yüze bakamaz | olduk. Şimdi gelelim hâdiseye.... Ben, zevcem ve bir arkadaşımla bera - ber bir masada oturuyordum. Ya- nımızdaki masada da müderris Macit Beyle bir kaç talebe oturu - yorlardı. Bir aralık Muzaffer Bey Macit Beyin masasına geldi, etra- fındakileri selâmladı. e Bundan sonra bana da selâm verdi. Ben tabii selâmmı almadım . — Selâmımı nicin almıyorsun? diye sordu. Söyliyeceğin bir sey varsa dışarda konuşalım, dedi. — Peki, diyerek salondan çık - tım. Vestiyer önünde bekledim, geldi: | — Ne demek istiyorsun? dedi. Cevap verdim, mukabele etti, Ben de yumruğumu kaldırarak yüzüne indirdim. Yere yuvarlandı, kalka- madı, kaldırdılar. Dudağı kana - mıştır. Küfrediyordu. Üzerime yü - rümek istedi. Tuttular. Çay devam ettiği için gitmek istemedim. Salo- na döndüm. Biraz sonra kendisi de geldi ve bu sefer uzak bir masa miştir. Bu sabah Vağner heykelinin di binde üç komünist tarafından kon muş üç bomba bulunmuş olduğu İ söylenmektedir. Bu üç komünist -| ten ikisinin Rus olduğu ve kaçmı- Iya muvaffak oldukları söyleniyor. İ Bu şahısların bu bombaları Hitleri İ tayyare meydanına götüren oto mobile atmak niyetinde bulunduk ları söylenmektedir. e — ——— da oturdu. — Hâdise bir asabiyet anında olmuş olabilir, simdi ne düşünü - yorsunuz? — Hiç. Bir insanın gizliden gizliye aleyhinde çalıştiğı bir in - sana yüz yüze gelince ona selâm vermesini şerefsizlik telâkki edi - yorum. Kendisi de hâdiseden son ra polise müracaat olunması yo - lunda yapılan teklifi reddetmekle ve meselenin kapandığını söyle - mekle iktifa etmiştir. — Malatya orta mektebine Türkçe hocası tayin edilmiş oldu- ğunuzu söylüyorlar? — Evet, tayin edildim. Edebi - yat fakültesinden ve yüksek mu- allim mektebinden mazunum. E ta mektebe tayin edildim. Esasen | altı yukarıda da söylediğim gibi aydanberi tayin cdilmemi bekli yordum. İşte Nihal Beyin söyledikleri | bunlardır. Muzaffer Beyle konu şamadığımıza cok müteessiriz. Bu- runla beraber bizim do hâdisenin |(S& sebepleri hakkında duyduğumuz bazı rivayetler de vardir. Burlara !£ nazaran Nihay Beyin başka bir va- esinde âmil olar | dir. Hâdise da- ha eski ve daha başka ei bir hâdise ile alâkadar bulunmak tadır. vi İniyor ve Almanların tereddüt için de oldukları görülüyordu. Fakat biraz sonra ik! takım da oynadık - ları oyunda müsavat hâsıl oldu. Yalnız Almnaların oyunu teknik !- | tibarile Fransızlarınkinden yüksek ti. Fransızlarm ilk oyunu Nikolas, | Almanların ilk golünü de Limde- . İner yaptılar. Almanların ikinci go İlünü Rohr kaydetti. Hakem, birinci haftayimin bitti- Suana'lı ” Selânik ..... arts emare reenre en varaRzsanmen ai çını çıldırasıya bir merak ve ha-| lar, kendi kalelerine bizzat yap si İlâp olmuşlardır. Fakat intikam ma | İçı bu sefer Berlinde yapılacağı için | !lardı. Dün gelen haberlere göre 50! bine yakın bir halk kitlesi önünde ! BERLİN, 20 (A.A.) — Fransız| HOME İ amli 3,Fransızlar: si yüzünden bir gali- biyet kaçırdılar,fakat berabere kaldılar man Almerlar, 2 Fransızlar 1 idi. İkinci haftayimin yirmi beşinci dakikasmda Almanlar üçüncü bir gol daha attılar. Almanlar takımı bu dakikada maçı kazanacakların dan katiyen emin görünüyorlrdı. Fakat kırkıncı dakikada Fransız - lar topu hasımlarının ağlarına tak tılar. Ve iki dakika sonra süratli bir inişle bir gol daha yapsak beraberliği temin ettiler. Vaziyet, şu idi: Almanlar 3 Fransızlar 3. Ikinci haftayimda Almanlar, Fransızlara bilhassa çeviklikte ve pas vermekte Fransızlardan üs - tün olduklarını ispat ettiler. Yal « nız son dakikalarda Fransızlar, mütemadiyen Alman kalesini sı - kıştırdılar. Milli takım oyunculâ- rını davet Türkiye futbol dan; İ 156 ve 8 mayıs 1933 tarihlerinde | Sofyada yapılması takarrür eden Türkiye — Bulgaristan milli ve 1s* tanbul — Sofya temsili maçların » da yer alacak futbolcularımızdan ille seçilenlerin isimleri şunlardır: Avni, Kadri, Hücamettin ve Vas fi (Ankara) Lütfi (İzmir), ü, man, Yasar ve Semih; Nihat, Cevat, Fikret, Feyzi, A ziz, Bülent ve Nazmi (İzmir); Zeki, Eşref, Haklı, Muhteşem, Salâhattin ve Şeref B. e ferdi çalışma proğ zimi ve futbolcuların hususi vaziyetlerinin tespiti için 22 mart Çarşamba günü saat 17,5 ta yazılı futbolcula İrin gelmeleti rica olunur. VAKIT nesriyatı Fevkalâde heyecanlı bir roman | münkir Astımizın en meşhur ediplerinden Gerhart Hauptmann'ın eseridir. Bir papazın fevkalâde heyecanlı, aşkını, san'atkârane bir şekilde anlatır. Tevzi Yeri: Ankara Caddesinde Inkılâp Külüphanesi Fiatı 25 kuruş, meraklı, coşkun Bank ası Tesis tarihi: 1888 Sermayesi : 30. İdare merkezi : 1 Türkiyedeki 000. 000 Frank ISTANBUL Şubeleri : istanbul ( Galata ve Istanbul ) Izmir Samsun . Mersin. Adana Yunanistandaki Şubeleri : Selânik. Kavala. | ji Bilümum Banka muameleleri, ları mi Esham ve ERE z al e lk aza TN İMKAN ii Atina. Pire Kredi mektupları. Cari hesap- Tahvilât. Kasalar icarı, LA ğini bildiren düdüğünü çaldığı zu 5 federasyonun Süley « . çi 4 Muzaffer, A Niyazi, Rıdvan, Reşat, (İstanbul) i