14 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

14 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İOsMANLI DEVLE ÖLÜRKEN... Mubharriri : * İktibas,nak Osmanlı impe Celâl Nuri tercüme hakları mahfozdu ratorluğu tütün rejisinin bir müstemlekesiydi (Müstemleke) , yahut frenkçe anlarsmız? Avrupalılar (Müstamere), Asyaya, Afrikaya, Okyanus adalarma git) mişler. Oarda bir takım zayıf, gevşek, geri, daha doğrusu bede - vi, vahşi, barbar faa edemiyorlar, vatanlarma sa * hip olamıyorlar. Memleketler de zengin. Avrupada bulunmıyan bir takım mahsuller, madenler oralar- da mebzul. yerlerin kral, bey, ka- ig? neyse sahiplerini rl datmışlar, kandırmışlar, memle ketlerini himaye ediyoruz diye ele geçirmişler. Aksşilik eden reis ise ortadan kaldırıp ölkelerini dü- bedüz zaptetmişler.. Frengin müstarmerelerde gaye: ri insanlar bul -| muşlar, Bunlar vatanlarını müda-' zıbata bakan müddeiumumi, hâ - (colonie) den ne! kim, polis komiseri, jandarma a-| laybeysi, tabur ağası ve saire hep| aylık alıyorlar. Bunlar hem dev - İletin, ayni zamanda hem şirketin | memurları. Bütün gaye de halkı ezmek. Bir Karadeniz valisi, pek uzun müddet, rejinin hakiki nazırı gibi hareket ve mütemadiyen kaçakçı: larla harbetmiştir! Bu yüzden ölenlerin, mecruh | olanların, hapiste © çürüyenlerin | miktarını bizzat reji bile bilmez Yaman bir idare... Hindistan kum panyası gibi bir heyet, : Hindistanı ele geçiren İngiliz dev- | leti değildi. Sadece bir ingiliz ti » | caret şirketiydi. Şirket, ki İ bol bol para kazanmaktır, orada hükümet ediyordu; asker bulundu | Vaktile | gayesi | si, maksadı ne? O siyah veya sarı | ruyodru; mahkemeleri mevcuttu. veya melez adamları yetiştirmek, | Hükümeti andırır bu heyetten okutmak, yazdırmak, adam et - maksat ne? Parrrrrra. İşte, mel - mek, müreffeh ve zengin bir hale! un, menhus reji şirketi de bir ta »| getirmek mi? Yok, vok, bin kere yok. Belçikanın Congo'da, Fran sızm Cezayirde, Felemengin Ca -| vada, İngilterenin Hindistanda bu İunmaktan maksatları para kazan maktır. Müstamereler birer çift « liktir, birer madendir; ahalisi de manda gibi, koyun gibi, keçi gibi, köpek gibi, deve gibi demirkaştır. İdare de hep bu gayeyi güder. Fransız hükümeti Fransada cüm * huridir; milletin hakimiyeti üze *| rine kurulmuştur. Lâkin ayni Fran sa hükümeti Cezair. değildir. Cezayirdeki Fransız ida- resi koyu müstebiltir. ... Avrupalılarda bir ri çalıştırıp çöplenmek. Bu kafa pek güç değişir. Londrada gayet halük, pek insan huylu, merhamet- li, hayrat ve hasenettan anlar bir Gambia araplarma karşı gayet haşin, canavar huylu, merhamet - siz, zalim bir adamdır. Yirminci asır medeniyetinin yüzünü kızart - mıya bol bol kâfi bir Sosyalistler, kapitalistlerin bu kafasını kırmıya çalışıyorlar. Yer: den göğe kadar hakları olsa ge - rek, al, « İşte, cümhuriyetin himmeti» le ortadan kadlırılan nieşhur reji idaresi ayni kafayla hareket et miş ve memleketi yakmış, yıkmıştır. Hangi müverrihi jinin tarihi yazılaca Eğer i diğim gibi bir müverrih çıkmazsa Abdülhamit deyi sik kalacaktır. uzun kalemile re- nin tarihi ek - .Evet.. Memleketin içine reji bir kanser | gibi kök salmıştı. Bir taraftan gift- | çileri sıkar, ezer, mahveder; diğer ! taraftan (o başlıca ahlâkını bozar, onlara muntazam, aylık şeklinde rüşvet - ler verir; öbür taraftan da bütün halkı haraca keserdi... Devletin içinde bir kapitalist devlet. Congoda Belçikalılar siya - hilere ne muamele ediyorlarsa re- Ji de tıpkı öyle bir muameleyi sa- tn aldığı Osmanlı memurlarının elile bütün Osmanlılara reva gö - rüyordu. Kurnaz bir şirket, Valilerin ço- Zuna maaş bağlamış. İdare ve in- memurların asla öyle) müştamere | zihniyeti hâsıl oldu: Geri milletle | seneler | rüşvetler, | raftna kendi memurları (ki çoğu İ ecnebi, rum, yahudi, ermeni idi ve Türkü azdı, diğer taraftan torba - ya koyduğu valiler, mutasarrıflar, kaymakamlar, müdürler, — inzibat âmirleri, mahkeme bâkimleri va- srtasile o Hindistan kumpanyası - nın oynadığı kötü, kanlı, irinli ro- | lü bu sevgili vatanda oynryordu. Evet! O zaman aziz Türkiye Fran İ siz ve Avusturyalı sarraflarin yağ hı bir müstemlekesiydi. Bu sayede herkes mürtekip. Hükümetten maaş alanların bir de rejiden maaş almaları ikinci bir tabiat haline gelmişti. Hiç unut mam: Vilâyetin birinde vali bir polise rejiden bağlatmış. Bağlatan vali ölünce mahdut fikir- maaş ğu hakkmda bir şüphesi olabilir| mi? — Vali bana iyilik etti; diye İ sağda, solda efendisini sena edi yor. Yalnız bu kadarla da kalmaz. Günün birinde polisin evleneceği tütar. Masraf ziyadeleşiyor. Zaval- j k efendi pullu bir istida ile valiye müracaat ve (Lâtfen rejiye verilen emir mucibince kulunuza üç yüz İ kuruş maaş tahsis buyurulmuştu. i Bu defa masarifim © aritığından maaşımın 400 kuruşa iblâğı emir buyurulması...) demez mi? Bu is- tidayı, tabii, vali hıfzeder. Felâke- | te bakınız ki sürmede kalır. Vali- nin infisalinden sonra bu varako halefinin eline geçer. Evet efendim, uğursuzluğunu tarif için kelime bulamadığım bu şirket Osmanlı memleketinde ek - sik olan darülfünunun yerine ka- imdi, Lâkin ne darülfünunu? Rüş- vet darülfürunu... İstanbulda eskiler yaptırılmış bir hayli binalar, ba- zı hanımefendiler tarafından kul- lanılan mücevherler, emin olunuz pek keskin tütün ve zifir kokuyor. Müsademeler, çetecilikler.. İnzıbat | kuvvetlerinin ve kaçakçıların ver- dikleri telefat! Harici harpler şöy- le dursun, millet, dahilen'de, bu reji yüzünden hafif, fakat daimi bir muharebe halindeydi. Meşrutiyet ilân olununca çokla- rı sandılar ki o galeyan içinde, 10 temmuzun kafalara verdiği tüssü - nün tesirile, Galatada, Karaköy İli polisin bu paranın rüşvet oldu: | tarafından | | Şubatın 26sında Ticaret Ticaret odası masına karar verilmiştir. Kogre- de okunacak raporlar hazırlan - maktadır. Kongrede, ticari zihni - vet ve inkişafı tedbirleri, sanayii - mizin muhtelif şekilde (himayesi ve umumi tesirleri, madenciliği - mizin bali ve takviyesi için alm - ması icabeden tedbirler görüşü - Mıntaka Ticaret odaları kongresi işe Martın on beşine İ doğru akdedilecektir. Bu kongre - de, yaş meyva istihsal ve ticareti Ankarada Ticaret odaları birliği tesisi meseleleri görüşülecektir. Bundan başka mıntaka ticaret o - amaaan meydanında rejinin direktörlerin- den bir haylisi sallandırılacak. Lâ- kin bilâkis... Hiç icabı hükümet rejinin müddetini uzat * mıştı. Reji, hükümetin sıkışık za - manlarını pek âlâ bilirdi. İşte, it- tibatçılar devrinde, gene öyle bir İ günü seçti; hazineye bir miktar altın ödünç verdi ve Avrupa kapi- talistleri meşruti Osmanlı devleti- ni gene bildikleri gibi (Cava ada» smdaki Felemenkliler misillü) ida reye devamda asla bir engele te- sadüf etmediler. lecektir. Reji denilen ejderden Türk milletini kurtarmak Türkiye cüm- huriyetine nasip olmuştur. v.. Şu acı tarihi tatlı bir hikâye ile sonuna getireyim. Fıkrayı Abdür- rahman Şeref merhumdan nakle - diyorum: — Vaktile, rejiden evvel, pera» kende tütün satanlar bilhassa Sa - kızlı rumlardı. Bunların dükkân - klübe yakın bir vazife de görürdü. Dükkân, iki kısımdan ibaret. Bir kısmı mermer bir banko ile ayrıl- İ mış, Öteki kısmı umuma mahsus. Mal sahibi ekseriyetle geçkin biri» dir. Rum şivesile hoşsohbet bir adamdır. Dükkânın o kısmında 8e- dirler var. Dükkâner gelenlerle lâ- fa girişir. Havadis, dedikodu. Tü ni görüyordu. Tek malümat al mak için oraya sabah, akşam de- İ vam olunurdu. Mermer bankonun üzerinde u- zun bir terazi görürsünüz. Terazi» nin telleri mangırlar, ziynet altın- İ ları ile donatılmıştır. Öbür tarafta İ da klaptan gibi, altın gibi sapsarı, kokulu, lezzetli, nefis İskeçe, Ye- nice, Samsun, Bafra tütünleri du- ruyor. Açık. Seyrine doyulmaz. Satan Sakızlı bir çocuktur. Bu İ çocuk kısa şalvar, uzun beyaz ço- rap giymiştir. Pek sevimli bir su- ratı var. Çetrefil, lâkin boş söz söyler, Daima güler yüzlüdür. Müş terilere her daim hoş görünmiye bakar. Gelenler bu çocuklarla münasebeti tekerrür ettirmek için birden çok miktarda tütün almaz- bir kelime sarfile memnun eder. | Biraz tütün tartar. Tarttıktan son- tüne atar. Efendi merhum söylüyor: satan Sakızlı dükkânları böyle bir âlemdi, oğlum. Celâl Nuri olmadan ! ları ayni zamanda kahvehane ve| tüncü dükkânları adeta gazete isi- | kongresinin bu allık dilekleri de İ ayın 26 sında kat'i surette toplan- ; halinde tesbit edilecektir. f > i Pirinç | , lar. Az alırlar ki, dükkâna günde|. birkaç defa girmek kabil olsun. | Çocuk, her gelişte, müşteriyi yeni | beher kilosu için beş İ prim olarak odası kongresi i İ bir rapor| Iktısadi malümat Ticaret odası 933 senesi tediye muvazenesi için lüzumu olan ik -İl tısadt malâmatı toplamıya başla - | mıştır. Bu malümat rapor halinde âli iktisat meclisi umumi kâtipli - | ğine gönderilecektir. ihracatı ve Mısır Mısır hükümeti, pirinç ih racatının muhtelif memleketlerd | ne suretle kontrol edildiği hak - kında bir çok memleketler ticaret i odalarından malümat sormuştur .! İstanbul Ticarat odası bu sorguya | cevap verecektir. ihtilâf ği kararla teamülleri bir kitap ha- linde neşretmiye karar vermiştir . | Pek mühim teamülleri ihtiva eden bu kitap hazırlanmaktadır. Tuz üzerinde beş kuruş pirim verilecek Memleket içinde hazırlanıp da| tuzlu salamura halinde meleketlere ihraç ecnebi olunan balık Peynir, zeyline sarfedilen tuzların kuruşun sahiplerine (iadesi hakkındaki kanun gümrüklere v» Ticaret odasına bildirilmiştir. Kanun 23 Kânunusaniden mu * çılara beş kuruşu prim geri verile- cektir. Bu kanun balık ihracatımızı ar - tıracaktır. Tuzlu salamura ihracat- çıları bu karardan çok memnun ol. muşlardır. Selânik panayırı 8 inci beynelmilel Selânik pa - nayırınm 15 Eylül 1933 tarihinde açılacağı alâkadarlara bildirilmiş- tir. Dünya petrolu 933 senesinde dünya petrol istih - salâtı ancak 1,300,000,000 varildi. Evvelki seneye nazaran 70 milyon varil noksandır. İstatistiklere gö:| re Amerikada 933 de 61 milyon tir, | Bahriye miralaylarından sabık | makine müfettişi Saffet Bey dün vefat etmiştir. Cenazesi bugün Ka- |! dıköyünde Talimhanedeki evin * den kaldırılacak ve Karaca Ahmei mezarlığına defnedilecektir. Bismark ra teraziyi şangır şungur taşın üs-/| Nasıl düştü ? Meşhur tarihçi Emil Lud- vig'in bir tiyatrosu — İşte rejiden evvelki tütün #Tercime Haydar Rifat B. in Her kirapçığa 75 kuruşa © Nukut © (Satiş) s1“) Si s2“) ,4“ 26.50 A 0— 80 Pina | çetvöneç i n 94 miz gri küren Bree Çek fiatları 1 Bankamt 0 (kap, sa. 16) Pı ağa ğ ir 70015 Vivanı 24765 | Madeir Tondra NevsYurt Milâno Rirüksel 48154 Atina #16890 Cenevre 2.4350 v Varşova Peşte Gükreş 6s86— Sir, Hayriye Tramvay Sigorta Sark m ctza Teleten Tahviller eri “ mvav sı, - | Tünet “ 555 İ Rıhtım 18 19 Gümrükler | Tüccar arasında | li ll Ticaret odası, tüccarlar arasın» | da çıkan ihtilâfları hal için verdi- | Saydi mahi Bağdat Askeriye 435 | Anadola #i 1175 İ Asadolu MW 4 —L A. Mümeesii SÖZ Onl teber olduğundan bu gibi ihracat- (ği - kadar eksik petrol istihsal edilmiş» | | | dar 5 H Ölüm İ ye | Istanbul Belediyesi Darülbedayi Şehir Tiyatrosi Temsilleri : birinci mer, İSTAN, BELEDİ birinci döfa | | nn | mömesi 4 Tİ Muallim ve talebe gecesi TAK VIM Salı Çarşamba 14 Şubat 15 Şubat 19 Şevval o 20 Şevval Nakili: Bedia i. Galip Hanım İkindi namazı Akşam nsmap Yatsı samazi İmsak Yıla geçen gönleri kalan HAVA — Yeşilköy askert rasat me) kezinden verilen malömata göre, buğü bava bulutlu olacak ağılı devi edece kametind escc Di derece en fazla sıcaklık 8; enaz Ü ve haya tazyiki da 770 milimf rede idi len 1845 e e Finli 18458 orkestra, 19,30 dan 90! lerlemiş olani «4 20 den 90,45 e kadar saz (E met Rıza Hanım, el Rozental “tarafını 30 a kadar gramo' borsa haherleri, saat ayan, teganni, ajans v Sadri Etem in küçük hikâyeleri iki cilt halinde çıktı Bacayı indir, Bariş kaldır? Silindir sebili j giyen köylü! ' Tevzi yeti: Vakit idarehanef,

Bu sayıdan diğer sayfalar: