Şubat 1933 2 Klara Bov'un hayalı Klara Bov şimdi Pariste bulu- nuyor. Bu bir zamanlar bütün dünyanın'nazarı dikkatini cel - beden artist, hayatını söyle anla- tıyor: — Babam bir gün, bana beş dolar vereceğini (e söylemişti. Bu beş doları ne istersem yapacak - tum, Yalnız, babam, beş doları, at yarışına gidecek, bir at seçe - cek, bu at kazandığı takdirde ala- cağı paradan o verecekti. Bu beş | doları ne yapabilirdim? Benim için, bu para bir servetti, bin bir hayal içinde yapacağım şeyleri düşünüyordum. Bunun için, ba - bam, yarışta kazanamayıp da bu parayı veremeyince, büyük bir su- kutu hayale uğradım ve bir buh- ran geçirdim. Babam, beni zorla teskin edebilmişti. Benim “Niçin, niçin kazanmadın?,, diye sordu - Bum suallere “Bir yarışı, kaybe - İ denlerin hatırı için tekrar yeni - den yapmazlar, diye cevap ver- mişti. İşte o zamandanberi, bu sözleri kendime düstur olarak al- muştım, Mesleğimin mes'ut dakikala - rını burada anmak istemiyorum. Fena zamanları merak edenler varsa, onlar da, eski gazeteleri karıştırabilirler, o meraklarını bu suretle tatmin ederler. Çünkü ha- yatımda, inkisarlarımla uğraşma» mayı kendime yukarda : söyledi - | ğim gibi, bir düstur yapmıştım! Hayatımda ilk sevindiğim hâ » dise, bir güzellik müsabakasında birinciliği (O kazandığım zaman verdikleri suare elbisesi oldu. Ne | kazandığım şeref, ne de bir sine- ma müessesesi ile (imzaladığım mukavele beni bu kadar sevin - dirmemişti. Bana, ilk defa mühim bir rol vermek emniyetini gösteren El - mer Cliftona da minnettarım. O günden sonra ciddi bir surette salışmıya başladım. Tabii bir çok muvaffakıyetlerim oldu. Aksi de oldu. Bununla (beraber, bugün, yegâne iftihar ettiğim şey, çalış» mak hususunda gösterdiğim sa: mimiyettir. Bütün gayem, yorul - madan “halkın hoşuna gitmiye matuftu, Bu suretle çabucak bü « yük bir heyecan ve emniyet elde ettim. Elynor Ciyn beni cazibeli ka- dın şekline koyduğu zaman, he - yecanlarımı kontrol etmesini de öğretmişti. Kendisine bu husus - ta çok borçluyum ve müteşekki - rim, Onun sayesinde on sekiz film yaptım. : 1930 senesinde bu kadar faali- yete dayanamıyarak artık bitap olmustum. Doktorlar bana istira- hat tavsiye etmişlerdi. Bu istira - hati Rex Bellin vahşi ormanlar arasındaki evinde buldum, ve o - rada “memnuniyet,, kelimesinin bütün manalarını tattım, ve ma - dam Rex Bell olduğum Ozaman, hayatımın bu safhasını, kendim - de ebediyyen saklıyacağımı an - lamıştım. Artık tamamen dinlen » miştim ve son film olarak kendi- me “Tiffamy Tbager,, in “Ona vahşi diyelim,, isimli eserini se - çerek yaptım. İste mesleğimin dönüm nokta- larmı teşkil eden hadiseler. Dost- | larım, ve, diüişmanlarım ,, bunların haricinde kalır. Bugün, “mazimi tıpkı babam gibi kaybedenlerin hatırı düşünürken, “Bir yarışı, için tekrar yeniden yapmazlar,, diyorum, Clara Bovv Sovyet filmleri takdir edildi Venedikte yapılan sinema ser - gisinde Sovyet Soiuzkino ve Mej - rabpomfilm Şirketlerinin yaptık ları filmlerin güzelliği takdir edi - lerek birer altın madalya kazan - mışlardır. - VAKIT Ideal güzel hangi yıldızdır ? Bu yıldız idenl güzel deği mi? Fakat acaba bu kim ? Büyük bir sinema şirketi mü- dürü bu suali kendi kendine sor- muş, nihayet, cevap veremeyince, bir müsabaka yapmıya karar ver- miştir. Acaba Holivutta ve öteki sine- ma merkezlerinde ideal güzelliği temsil eden bir yıldız yok mu? Buna cevaben, en mütehassıslar, bu hususta en salâhiyet sahipleri “hayır,, cevabımı Veriyorlar. Va « kıâ bütün yıldızlar bu güzelliğe yakındırlar ama; hiçbirisi (e ideal güzel değillerdir. . İçlerinden “Claudette Colbert,, ideal güzele en yakın olarak tan:lan artistmiş. Fakat mütehassıslara göre ideal güzel olabilmek için, Kay Fran - cis'yahut Elissa Landi'nin yürü « yüşüne, Marlene Dietrich'in ba - caklarına Wyner Gibson'un diz kapaklarna Miriam Hopkins'in vücudüna, Carol Lombard'ın kalçalarına Sylvia Sidney'in el « lerine, Mae West'in dişlerine, He- len Twelvetress'in o dudaklarına malik olmak lâzımmış! KISA HABERLER | PİM Simon, Daniele Parola ve Jean Gabin ile bir filim çeviri- yor. * Annabella, Jean Murat'la be- İ raber bir film çeviriyor. Pola Negri” hususi bir koku | kullanmaktadır ki bunun eşini | bulmak imkânı yoktur. Bu koku muhtelif fransız kokularile, bir | Hintli mihracenin kendisine hedi- ye etmiş olduğu bir kokunun im- tizacile hâsıl olmuştur. Asıl bulu- namıyan Racanın lâvantasıdır. Çünkü bir çok büyük fabrikatör- ler Mihraceye bu kokunun for - | mülünü vermesi için yüz binlerce lira teklif ettikleri halde almıya muvaffak olamamışlardır. “ Pola Negrinin sevdiği mücev- herat elmas ve zümrüttür, Başka herhangi bir mücevheratı tak « maz, Kendisinde elli kıratlık kes- me yekpare bir zümrüt taşı var- dır. Pola Pembe ve mavi renkleri hiç sevmez. Hoşlandığı orenkler siyah, beyaz ve aldır. Bilhassa siyahla gümüş renginin imtizacı- na bayılır. Çok az yemek yer. Hatta Ame- rikayı sevdiğinin bir sebebi: Aha lisinin yemek için yaşadıklarını değil, yaşamak için (yediklerini gördüğünden ileri geldiğini söy - lemektedir. Avrupada yemek âde- | ta bir merasim balini almıştır. | Halbuki orada âdet yerini bulsun diye yapılan bir iştir, Maamafih | kendisi bazı artistler gibi yeme - | ğini bir liste ile tanzim ederek | onun haricine çıkmıyanlardan de- | ğildir. Bilâkis bunu ukalâlık diye | telâkki eder. Yüzmeği, tenis oy » namayı, ata binmeyi, yol yürü - meyi sever, Yumuşak tüylü kürk - lerden hoşlanır. Zibölin kürke bayılır. Tilki ve Hermini de se - ver, Kumaşlardan da yumuşak « ları sever: İpek, saten, kadife gi- bi., Pola musikiye âşıktır. Bir pi“ yanosu, Ve gramofonu vardır. Sayısız gramofon plâkları vardır. İmzası çok tuhaftır. o Herbir harfi adeta bir parmak boyunda- dır, ' Pola Negri'ye dair Dudaklarına parlak bir sürer, yanaklarına hiçbir şey sürmez. Tatlı bir renkte gözlere koyu siyah saçlara maliktir. Filmlerinde çok uzun görünür. Fakat bu bir galatı rüyetten iba - rettir, Maamafih kendisinin tarzı telebbüsündeki meharetim bunda bir dahli vardır. Hakikatte ken- disi kısa boyludur. Pola çabuk hiddetlenir. Bütün bir meclisi bir başına eğlendire » cek kadar nükteperdaz ve hoş sohbettir, boya “Kurşuna dizilen kraliçe,, Pola Negri “Kurşuna dizilen Kraliçe,, isimli bir film yapmıştı. Pola Negri, bu filminde en sevdiği renklerin imtizacıma mu « vaffak olmuştur, Filvaki elbise » lerinden biri gümüş lameli bir ce- ketin altına siyah kadifeden uzun etekli bir tualettir, Pola Negri a « deta bu elbisesini bir çocuk mas sumiyetile sevmiştir.. Pola Negrinin “Kurşuna Dizi- len kraliçe,, filminde 37 muhtelif san'at erbabı iş görmüştür. Sırbis- tanın bundan otuz sene evvelki bütün hayatını, evlerile, âdetle » rile, giyinişlerile tekrar canlan « dırmak için ta oralardan, mimar lar, terziler, ressamlar getirtmek mecburiyeti hasıl olmuştur. Bu filmde İvan rolünü oynı « yan Antony Busheli, Oxford da « rülfünunundan mezun olup Lon- drada (Dramatik Akademi) de de tahsil etmiştir. Bir talebe tem- silinde Hamlet rolünü oynarken meşhur bir vazı sahnenin nazarı dikkatini celbetmiş ve böylelikle evvelâ tiyatro hayatına atılmış ve Nevyorka kadar gitmiştir. Film » de Bushell, Pola kralın samimi dostlarından biri rolündedir. Negrinin zevci Lupe Völez'in çok güzâl bir resmi