— Nerelerdesin? Neden gö * rünmüyorsun? Kemal, he: zamanki mazer€ * tini tekrar etti: — Çok işlerim var, manım yok... Sa kadar çalışıyorum. — Ya... — Böyle işte... i Ayşe, o gün fazla bir şey $0r - madı; fakat, bir kaç gün #onr* Kemal ayni suale: “Sabahtan akşama kadar ça - ığryorum!,, Diyince, Ayse dayanamadı, Â - detâ haykırdı: — Amma akşamları orada bu - rada geziyorsunuz. Hiç bir da - vetten eksik olduğunuz yok Bu “nız, İr serzenis€, Kema lâubali cevap verdi: di — Eksik olmadığım, öbek yerlerde genç kız yok... Gol Socuktan hoşlanmıyorum. , Bu söz, Ayşenin kalbine bir ok gibi işledi. boş za” akşama değildi . j Meşgul olduğu hi Pe çocuğa aldırış etmiyor - Saliha Hanım onu avucuna almıştı Başkaları da avuçlarına almı - ya çalışıyorlardı . Kemali, sotısıra ayni evde iyafeti * da he day Kemali, il —— &vde de imkânsızdı. Bir git - ei hemen hemen bir daha gitmiyor, davetlere, ayda bir, en çok iki kere icabet ediyor, müte - madiyen muhit değiştiriyor, bu - mun için de, her yerde fazla ara - ç bir gönç kız du u. : Ayşe, Kemalin bu halinde, bir gün babasına şikâyet edecek 0! - da. — Babacığım, dedi; hiç evde oturduğu yok; İÇ görünmüyor... Şefik Nuri Bey, ten geldi ve sözü çevirdi- Mahaza Kemal, her gün Şe - ik Beyi yokluyordu - Fakat ay” a Zamanda, Ayşenin evde veya ni Bâyin yantada olmadığı 8 - di art da yokluyordu. Amca de e müşfik adama, hep bu sıra “ a ka bii “AİRIZ cuma günleri öğle Ye“ meğini beraber yiyorlardı. 4 O günler, haftade bir tek gün Y3enİri sevincine payan olmu - bile 2 © Amma, bu sevincinde yalı e eksik değildi. Kemal veyeği Şefik Beyle konuşuyor, billa Yüzüne bile bakmıyor, a bile ona çocuk muamele - yordu. Kemalin ki... Bize işitmemezlik . 8i ed Herkesin ağzındaydı: a si Bey Pariste bir ka * hi Güler Onun derdi - Ayşe, buna bir türlü kani ola - ör, inanamıyordu. Kemalin derdi bu değildi. cuma günü, Şefik Bey, ha - örlümakta olduğu bir eter için, d olan kitaplarm kütüphane - *h âranmasını istedi. Ayşe derhal: — Ben de arayım babe Ded li, — Ara kızım, a mamaya nz pi amal al aşşa mp yim Nİ N AYŞE Selâmi Izzet Kemalle beraber yazi girdiler. Aramya başladılar. Kemal, genç kıza arkasını dön iş, arıyor, Ayşe, N* arayacağı - Me Bilmediği için, şaşkın şaşkın bakınıyordu. Nihayet K | emel bir defter u- | A rine bak bakalım, Te verihülenülâk var 1? Fibristin demek (olduğun, isminin | Desi aranacağını bilir misin? kord: a beni Fikviyar ım zan- ediyorsun? — Hay, de. Met, — Ben onları da bilirim. Ba * i n ne yazdığını da biliyo - — Nedir bakayım? . Muhtelif devirlerde kanun - lar ve tatbikatı. — Aferinl.. Öyleyse Tevarihil eski o harflerledir < VARIZ ammını Doktorlar içtimada bina almak konuşuld Eczacılar reçetelerdeki yazılardan şikâyet ettiler Etibba Mehadenet cemiyeti dün senelik kongresini Halkevinde yap | muştar. Kongrede cemiyetin bütün âza "ları ile Farmakologlar cemiyetin. den birçokları da hazır bulunmuş- tur, ? Kongrede evvelâ cemiyetin bir senelik idare heyeti rapora okun - muştur. Raporda kazanç vergisi i- i en bahse- çin yapılan n | dilirken âzadan birçokları cemi - yet idare heyetine kanunun madde lerini tadil için yaptıkları teşeb * büslerden dolayı teşekkür etmiş - lerdir. Gene raporda cemiyet için 20 bin liraya bir bina alınması tek * lif ediliyordu. Bu teklif âza arasında ©Piyce münakaşaya sebep olmuş doktor mülkü bal. ik Bey içerden seslendi: — Ayşe, dün okudumdu, küçük masanın gözünde olacak. Ayşe masanın gözlerini çekti. Bir şey bulamadı . Kemal, önun - la gene alay edecekti. Fena haj - de sinirlendi . Masanm çekme » lerini sarstı.. Birden bir kapak a - çıldı... Bir deste katlanmış gaze - te meydana çıktı, Ayşe dona kaldı. Büyük yazılarla yazılmış bir serlevha gözlerinde bir kat daha büyüdü... ek İL göstermişti. O gece, Kemal nasıl bozul - duysa, Ayşe de o ân, &yni suret te sarardı; bozuldu, sendeledi. Şefik Bey gene seslendi: — Ayte, bulamadın mı? Yutkunarak cevap verdi: -—- Buldum.. Geliyorum. Ayşenin eli ayağı buz kesil - babası “ Birini mişti, Dizleri titriyerek okuyor - | du. r Kemal yanına geldi, Ayşenin okumakta olduğu gazeteleri gö - rünce durakladı, © da sendeledi. Soğuk ter dökmiye başlıyan al - nı srvazladı. — Okuma!.. A Ayse, yerinden kımıldamıya cesaret edemiyordu. Kemal oda - da bir iki adim dalaşı, sonra ge- tip Ayşenin karşısına dikildi: — İsabet oldu, iyi ki maç imdi düşündüğünü söyle!.. ME akdin daha haşin, kabaydı. İki kağınm orta — dl derin bir kıtişık hâsıl ol - muşlu. mırıldandı: eri” seni gene bir kar * ibi şeviyorum. i de kollarını | Ayşenin ©- doladı. Gene kızı muzl rği, Kollarının bü - Niyazi İsmet Bey binanın İstan - İ bulda mı, yoksa Beyoğlunda mı a- İmması lâzım geldiği hakkında fi- | kirlerini söylemiştir. Azadan bir çokları binanm İstanbul tarafında olmasını istemiştir. Bunun üzerine cemiyet idare he yeti tarafmdan cemiyete muvafık olarak bulunan eski düyuhu umu-| miye karşısındaki binanın 20 bin liraya satın almmasına ve 5 bin Ti ra masrafla binanın tadil edilerek tamirine karar verilmiştir. İdare heyeti raporundan sonra Farmakologlar cemiyeti tarafın - dan verilen bir taktir okunmustur. Fa cemiyetinin verdi- ği takrirde bilhassa doktorların re çetelerindeki yazılardan şikâyet ediliyor ve bu yazıların okunma - masından yanlış iş yapılması ibli- mali olduğu bildiriliyordu. Takrir hakkında tetkikatta bu- lunmağa idare heyeti memur edil miş ve takrir idare heyetine hava- İe edilmiştir. Son teklif te aidatın fazlalığı hak İ kında idi. Doktor Niyazi İsmet B. aidatın fazla olduğundan şikâyet etmişse de bu şikâyet haklı görül memiş ve aidatın eskisi gibi alın - masma karar verilerek celseye ni- hayet verilmiştir. RE km sp glam anam, a Kaçarken yakalanan hırsız Dün öğleden #onra (Fatihte Baba Hasan Hulki mahallesin - de İsmail ağa sokağında şehre - İ maneti memurlarından Mustafa | Beyin bahçesine hırsız girmiş fa « İ kat evden görülünce Okaçmağa | başlamıştır. Kumkapıda mukim | Yani olduğu anlaşılan hırsız kaçarken yakalanmıştır. ——— Istanbul belediyesi varidatı İstanbul belediyesi yeni sene i- bağrına bastın aldi öceiniylö; yeyin bütün duyguları ile sikti: Canım 1 A rr kaldirdi sarman, | esi yanaklarından iki ed İ ee an sü iğünü gördü. Göz iie öyle bir elem rs ki ars | tık, biribirine 1» bi niyet besliy Artık, biri şeyleri kalmamıştır | em -| hissetti. © | ii saklı bir Ayşe aldaıy oral ai var) İri çin yeni yeni varidat membaları aramakla meşguldür. Buna da sebep şehir ihtiyaçları öm eldeki bütçe tehsisatı ile tama- men temin edilmemesidir. Fakirtalebeye yemek! Halkevi içtimai muavenet şube- İ si tarafından fakir talebeye beda - va olarak verilecek yemek için i- cap öden bütün hazırlıklar bitmiş- tir. Bir hafta sonra lokanta açılarak fakir tâlebeye bedava yemek ve - rilecektir. kareti saçan gözlerini Üzeri, Mili Roman 2 Ağustos Bu gün - Ayşeyi gördüm. O beni görmedi. Arkasından uzün vzun baktım. Ew kizi seviyorum. Eskisi gibi macera hissiyle değil, ümitsiz bir aşkla seviyorum. Bana öyle atı bir ders verdiği için onu mem- | leket muhabbetinin “bir timsali diye şifa bulmaz bir aşkla sevi- yorum. Biliyorum ki © sik benim yözüme bile bakımyacak. Ame- rikaya gideceğim günlerde, Fet- binin kız kardeşi yanında, ovun hakkında söylediğim edepsizce sözleri belki ona haber vermiş- lerdir. Memleketine ve kendisine hakaret etmiş olan bu sefil ve serseri ogenti affedebilmesine iekân yoktur. böyle olduğunu bildiğim halde önün aşkı bende | şifasiz bir hastalık halini alıyor. Bu kadar hasretle dönüp gel diğim memleketimde de yalnız yaşamak beni mevmit ediyor. yarından itibüren kendime bir meşguliyet aramağa başlamalı: yım, Belki zaman benibu cemi- yet içinde halleder. 7 Ağnstos Nafile, Ben bu cemiyetin haz: medemiyerek kustuğu bir cismim. Bilmem vasıl, hangi vasıta ile Amerikada yaptığım şeyler bu- raya da âksetmiş. Kimseye töbe etmiş bir günahkâr olduğumu anlatamıyorum, Beni tanıyanlara tasladıkça ya nefretle, ya o nef retler kadar aci bir lâkayitlikle karşılaşıyorum. Geçen gün gafletle yeni bir hata işledim. iş bulmak için tek- rar eski çalıştığım tütün şirketi müdürüne de möracaat ettim. Kargılaşınca #tamizda şöyle bir mubavere geçti: — Oo, Mister Turan, siz Ame: rikada değilmiydini:? Evet Ame- rikadaydım, fakat dönmiy& met- bur kaldım. Kabilse bana eski vazifemi vermehizi rica ederim. — Ya.. Avdelinizden Doktor Vud haberdar mı? — Haberi var sasırım — Peki, şimdi bir az meşgu- ilim; kabi'se beni akşam östü telirar görünür. Akşam üslü gittim. Bana ve tilecek iş olmadığını söyledi. Bittabi bu Doktor Vudun telkini | eseridir. Bir bakartıa uğramamak için mili bir müesseseye müracaat &tmekten çekibiyörum. Dün akşam parkta oturmuş gönlümün derin hüzlü içinde etrafı seyrediyordum. Yanımdan bir talebe grubu geçti. Bunlar, kendilerini mütevazı fâkat mes ut bir Bayata hazırlıyan çuvala: nna dönen Muallim mektebi talebeleriydi. içlerinden birinin | gözü bana ilişti; fevkalâde iğ: renç ve acayip bir mahlük gör- müş gibi baktı, sonra arkâdeş- lara gösterdi. Hepsi ayai ha 8 | çıkarılmıştır. Yazan ; Necmettin Halil ! diktiler; bir iki İğnet kelimesi İ savurarak geçip gittiler. | Annemin evlenmek üzere ol* İ duğunu etraftan işidiyorum. Bu iş daha evvel olacakmış ama j | büyük babamın ölümü geciktir» miş. Üvey babam ölacak zat | Halim Bey isminde zengin bir tüccarmış. Apnem bu günlerde her vesi- eyle kenim iş bulmamdan bah- a İ sediyor. Kendisi de bir iki teşeb- İ büste bulunduğunu, fakat ber mutat muvaffak olamadığını bana ihsas etti. İİ Annemin mütemadiyen benim | işimden bahsetmesinin sebebini- de anladım; galiba üvey babam | şöhretimi işitmiş, beni evine ka- İ bul etmek istemiyormuş. Annem gizli kapaklı bir surette hep artık müstakil bir vaziyet sahibi İ olmam İüzumundan bahsediyor. İ Bunu bende çok istiyorum, İ fakat her çaldığım kapı tezyifle İ yüzüme kapanıyor. İ Bu vaziyette yaşamak için ira“ demle ruhuma sun'i teneflös yaptırmağa çalışıyorum. Fakat nafile... Penim ciğerlerim bu te- miz havayı bile teneffüs edemi- yecek kadar bozulmuş. Ne yapayım yarabbi; ne ya ş payım? Çöpçü olup bu memleketin sokaklarını söpütmiye razıyım. Fakat böyle bir vazifeyi bile eminim ki bana vetmiyecekler. Her yerde beni ber tanıyanın hakaretti bakışları altında ezi- Jeceğim. (Devamı var) Borçlular için yeni bir tedbir BELGRAT, 6 (A.A.) — Na- zırlar meclisi, adliye nazırmın teklifi üzerine bir emirname im - zalamıştır. x Bu emirname mucibince bor - bidayet mahkemesinin müdahalesini is * ! tiyebilecektir. a Bu emirnameden ancak iflâs halinde olmiyan ve alacaklılarile uyüşmamış olan borçlular istifa - de edebileceklerdir. Gi Bidayet mahkemesine yapıla * cak müracaattan itibaren 90 gün zarfinda borçlu ile alacaklıları | arasında bir tesviye sureti husule gelmediği takdirde bü müsmele | | tarzı dürdurulacaktır. S7 Bir vapurun karaya düşmesi MOSKOVA, 6 (A.A.) —Se» | dov buzkiran gemisinin süvarisi. 3 ikinci kânun gecesi alâkadar i halk komiserliğine verdiği bir ha- berde Malyguine'in karaya düş » tüğünü bildirmiştir. ” Sedöv buzkan, Mal yguine- den 50 mötre uzakta ulunmak - i tadır. er Malyguine'deki hamulenin bir kısmı ve yolcuların hepsi karaya