Muharriri * İktibas, nakil, tere Celâl Nuri 8 hakları mahfuzdur Rumelinin Beyleri, bizzat Rumeliğ ibi suküt etti, hanedanın hanesi EN Merhum Rumeli güzel bir kıt'a idi; güzel, hem pek güzel. . Rumeliyi yalnız Rumlarla, Bulgarlarla, Arnavutlarla, Ulah - | larla, Sırplarla meskün sanmayı - niz. Türktü.. Gümülecüne, Dedeağaç, İskeçe, Kavala, Dırama, Selânik, Köprülü, Manastır, Ser- fice, hattâ bir dereceye kadar Ko- suva şehirleri öz Türk diyarlarıy- dı. Yazık oldu... Bu memleket - lerin çoğu tabii hukuk itibarile bizim elimizde kalmak doğru o - lurdu.. Meşrutiyetin ilk devrinde- ki acemiliğe tesadüf etti; koca bir | ülke bir kaç gün içinde uçtu.... Rumeli, ilk Meşrutiyet tecrübesi « | nin kurbanıdır. Bunun mes'uliye'ini kim tayin edecek?. Biz hâdiseleri çabuk unutuye- ruz.. Haksızız.. Rumeliye lüzumu kadar ağlamadık .. Elimizden gi» | den —bilmiş olalım— bir müsta- mire değildi. Meselâ Amerikanın | ortasındaki Toğo, Fransadan baş- ka bir devlete geçmiş; ne olur?... Fransadan Lyon şehrini almadı » lar, ya... Halbuki bizim için Se » rez, Manastır, Kavala Fransa i çin Lyon ve ya Marsilya vaziye- tindeydi. » *» * Rumeli, beyleriyle meşhur bir diyardı: Rumeli beylerbeyi paye - “İlilerinden bahsetmiyorum... Mısır- kı bir fellâh da Rumeli beylerbeyi | tilâf ve Hürr” olabilirdi. Demek istediğim Ru - melinin hanedanı, eşrafı, emlâk sahipleridir. Ah! Nasıl söyliyeyim?. o 1912 muharebesinde Yunanlılar, Bul - garlar, Sırplar arasında paylaşı - lan Rumeliden başka bir diğer Rumelimiz vardı ki onun matemi biraz daha eskidir; 1877 senesine çıkar; Şarki Rumeli, Bulgaristan, Sırbistana geçen yerler, Dobriçe, Tesalya... Emin olunuz ki, muhterem ka rilerine, oralarda da, Abdülha - mitten evvel, ekseriyet Türkler » deydi.. Osmanir o hâkimiyeti bu kıt'adan kalktıktan sonradır ki Türk olmiyanlar miktarca (bize galebe çaldılar.. Vaktile Tuna vi « lâyeti meclisi idare başkâtipliğin- de » bulunmuş olan babamdan naklediyorum: — Avusturya imparatoru İstan- bula seyahat ediyordu. Ruscukla Varna arasındaki hattın güzer - gâhma binlerce, yüz binlerce halk üşüşmüştü. İmparator istasyon - larda duruyor, halk ile görüşüyor. — İsminiz ne?. — Ahmet, Mehmet, Mahmut, Mustafa, Ali, Veli, Hasan, Hüse - yin.... Koca imparator, bu isimleri du- yunca: — Bah! Bah!, Bah! .. Diye hayret edermiş.. Meğer oralarını bep Bulgarlarla meskün yerler sa- narmıŞ... — Bunlar gerçekten müslüman mt, Türk mü?. — Evet, haşmetmeap efendi MiZ., , # s # Rumeli beyleri, Fransızca tabiri- mi lütfen hoş görünüz, gerçekten seignewr idiler. Çünkü tebaaya hükmediyorlardı.. Çiftlikleri çok ve bereketliydi. İva Bu diyarlarda ekseriyet | yetim j ettiler. Veresiye yaşadılar... Ona göre de şehirlerde konakla- rı, daireleri, hadem ve haşemle- leri vardı.. Eski hatıralarıma ve aile hata» larıma, (anadan, babadan, sıhri - olanlardan) (topladığım mazbutata istinaden söylüyorum .. Serez, | Meselâ bir sadrazam, bir vezir se- | yahata çıksa, bir vali vilâyetini devretse, tek başma bir bey o bü - yük zatı, kırk, elli maiyetiyle bir - likte ağırlayabilirmiş.. Selânikte, Manastırda, Ruscuk - VAKIT Cümhuriyet genç- | ier mahfeli müsameresi Beyoğlu Cümhuriyet Mabhfelinin dün tertip ettiği müsa ber mümtaz bir davetli gelmişlerdi. Müsamerede Kin gibi,, iki perdelik bir İ temsil edilmiştir. Mahfelin âzala- rının kurdukları mükemmel bir caz davetlilere çok güzel havalar | çaldı. Piyesi yazan Müçteba ve Ba ha Beyler facianm iki mümtaz sis ması idiler. Bilhassa Müçteba Bey hem eser hazırlamak, hem genç - leri sanat sahasında yetiştirmek gibi iki büyük vazifeyi üzerine ak facia | mış ve buna inzimamen de piyes- teki Nurettin Kâmi rolünü başm- dan sonuna kadar heyecanla sey- rettirmiş ve mütemadi alkış topla | mıştır. Ufak bazı teknik hatalarla Gençler | Genreyü ümabielr Sönlağis Büfe | tabakası | 7 Kânunusani 1933... MAJiK Sinemasında İ BUGUN 1000 çöcük size neşe ve: ilâve : Iktısat , Haberleri Yumurta ihracatımız Yumurta ihracatımızın daha muntazam bir şekilde yaprlabil - mesi için İhracat Ofisi tetkikat yapmış ve tetkik neticesini göste- rir bir rapor hazırlamıştır. Buna göre İhracat Ofisi yu - murta ihracatımız için bir nizam- name yapılmasını istemektedir. Şeker fabrikası için..Komedi3perde Karacabeyde Çekoslovakya | grupu tarafından bir şeker fabri- | “Aktör | eamaasem me Orta Mektepten Emil ve-arkadaşları or. Siz de görünüz siz de alkışlayınız. Radyo dünya havadisleri, Istanbul Belediyesi: | Derüibedayi Şehir Tiyatrosu Temsilleri : sani 2130 de ti e Süt Kardeşler il uş | Halk gecesi m Yakında Sarı Zeybek ©- Yazan; H. D. Crasse Nakleden : 1. Gslip Eey i | ta, Yanyada, Vidinde, daha başka | beraber piyesin oynanma tarzı a | kası kurulacağını yazmıştık. Fab- | peretinin temsiline başla- merkezlerde mazbut bir aristocra | tie teşekkül etmişti.. Büyük Avru 'pa hanedanlarındaki usullere ya”! kın âdetler tekarrür ediyordu. Me- selâ Tepedelenli Ali Paşa kızları - nı Yenişehir, Manastır, Serez, Se- lânik beylerine verir, ve öylece ha- nedanlar arasında tesis ederdi. Ahalsinin çoğu Türk olmiyan yerlerde bile çiftliklerin ekseriyeti müslümanların elindeydi. Meselâ bir sülüs, Rumlar ikt sülüs oldukları münasebetler Girit adaşında mi halde, emlâk ve arazin si müslümanların, yalnız Rumların elind in Hâlâ Kıbrıs adasında bü fikler mkdaşlarımızın ma Bu Rumeli ırkı, toprak lan hiristiyanlarla savaşa savaşa pek yüksek kabiliyetler, meziyet - ler edinmişterdi. İşte, (İttihat ve Terakki) ite (£ et) partilerinin bo- ğuşması ne sinde komşularımız bu vilâyetlerimizi elimi lar, ve ,mübalâğ milyon Türk dı. Kimi şe hit düştü, kimi pe oldü. — Beylerden, hanedanlardan ne üç | haber?. Yımanlılarla olan itilâflar bun- ları ikiye ayırdı: Mübadil! Kocaman seki Vaktile zahmetsi bin tane sarı, sap tiren bir çiftlik... B bunların sahipleri isti eziyetsiz sekiz tın irat ge lar akt - Bu esnada bunlardan hastalanan, te - davi ve ameliyat parası bulamadı ğrmdan dolayı, yahut gidasızlıktan, sıkıntıdan ölenler çoktur. Yüz ta - nesinin isimlerini kolaylıkla ve bilirim.. Sabık hayrat, hasenat sa- hiplerinin bir reçeteyi yaptıracak para bulamadıklarını kaydettim.. ikraz mi Geriye kalanlar, o biçare hane- danlar, haneden bile mahrum ol - dular... Alacakların; kısmen, kük len Karamanlı: bakkallara, zalim kasaplara, gaddar sarraflara, in » safsız (tefecilere, merhametsiz murabahacılara (temlik) ettiler, Ha bugün, ha yarın hesap görü- lecek, paramıza kavuşacağız diye | teselli buluyorlardı.. Yenişehirdeki çiftliğin hayali gözlerinin önünde, mektep çocuğu gibi, sabah akşam komisyona de - vam ediyorlar.. Komisyon bir ya - budi havrası.. Evrak yok.. Yahut eksik.. Zavallılar para dileniyor - lar, noter ve konsolos harcı veri - 'yorlar.. Hakkımız ha bugün ve - | Behlül Doğ | lunacaktır. -İları verildi.. n müddet | ürlerle | bir teşe i gayeye ulaştığı kanaatini ver- ari Yusuf, Muzaffer, Sedat Nurullah, Sadettin Beylerle Güzin Hanım eserin mu « şahsiyetleridir. Pek yakında (Tarih utandı). temsil o- matör kkülün tasavvur et- vaffak olmuş .. Yunanla mua - mza olundu, olunmadı.... 2 ie < enelerce sürdü. Matlâbun - ki henüz takarrür bir kaç kısmı daha esnafa temlik i*) edildi. On sekiz sene gibi uzun bir müddet, insanın kısa ömrüne nis- petle uzun bir müddet eziyetlerle. elemlerle, sefaletlerle geçtikten sonra komisyonlar terkedilen mal- lara kiymet biçtiler... oOoAmmane kıymet?. Mallarm bir senelik ira- dı kadar bir. şey.. Ya sabur! Dedi- ler.. Gene beklediler.. Eyip aleyhis selâmı sabrı. Bu arada çokları öl- dü.. Tekrar mahkeme, noter harç- Hükümet veraset ver çen aldı.. kıbet günün birinde, kıymetler Pi bonolar dağıtıldı .. Mat Tâbun yalnız yüzde yirmisi . .. Pek âlâ, bu bonolar kaça satıldı i. Yüzde yirmi bono da yüzde yirmi. Misalle arzedeyim: Bin li- ra kıymet takdir edildi.. Bunun yeindi.. -1 2009 liralık kısmı için bono aldılar. -İ bu bono da 40 liraya sarrafların & line geçt Koca çiftlik!.. Kartondan yapıl: ras bir saray gibi yanıyor.. Bu yüzde yirminin yüzde yirmi- si de sabık beylerin elinde kalsa.. Hayır, o da kasabın, bakkalın ta- sarrufu altında.. İtiraf edeyim, ka- sap, bakkal, tefeci de aldandılar .. Çü mal sahiplerine daha faz la bono düşeceğini tahmin etmiş - lerdi.. Aldatmak isteyenler aldan- dıl bir ta kım biçarelere tesadüf edersiniz ... Bet beniz soluk. Gıdasızlık kendi- lerini k r be Danüp hanın önünde sız etmiş.. İşte bunlar en lerdir.. Batın da deği - şiyor.. Beyler mütemadiyen ölü - yor. Servet — yani servetin haya - li— bile mükasemeye uğradı. Za- beyzadeler Rumeli- nin düşmesinden sonra hiç bir iş iler, hep mallarmın istir - i le vakit kaybettiler.. kasaplık, odun ya di belki daha kârlı i bir faaliyet haya vallı beyler, görm dadı i Bunlar iş rıcılıl çıkarlar, i tana girerlerdi.. et olur mu?. Araba - alışan beygirleri süre leliğe kabi ya binme: bilir zai?. Rurneli beyleri de bizzat Rume | li gibi sukut eti... Celâl Nur. etmemiştir - | Lâkin beyde ame-| rikanın tesisi için faaliyette bu - | lunmak üzere M. Alfred Şvarts şehrimize gelmiştir. | Mumaileyh, fabrikanın derhal | İ tesis edileceğini ve on sene sonra hükümete geçeceğini söylemiş - tir. eşya taşıyorlar Evvelki gün limanımıza gelen İtalyan vapurundan kaçak eşya a - İbrahim, Musa cürmü meşhut ha- İ linde yakalanmıştır. Yumurta ihracatımız 1932 senesi ilk on ayında (1,324 576) liralık 23,098,887 kiloluk yu- murta ihraç edilmistir. Yunanistana g den izci er geldiler Bir hafta kadar evvel sömesir tatilini geçirmek üzere Yunanista İ izcileri dün İzmir vapurile şehri - mize dönmüşler, vapurda arkadaş ları tarafından karşılanmışlardır. İzcilerimize Atinada çok sami- mi misafir perverlik gösterilmiş - ir. Talebe Pirede vapurda Yunan izcilik teşkilâtı umumi kâtibi M. Skaranko tarafından karşılanmış” sonra Âtinaya hareket etmişlerdir. Atinada da izciler tarafından me- rasimle ve askeri muzika ile kar - şılanmışlar, Evangelis Mos mual lim mektebine misafir edilmişler. dir. İzcilerimiz Pazar sabahı kral sa rayı önündeki Yunan meçhul as ker abidesine bir çelenk koymuş - lar, bu meydanda büyük bir geçit) resmi yapılmıştır. Galatasaray iz- cileri Atinada bulundukları müd - det zarfında müzeleri, Akrepol harabelerini gezmişler, Yunan iz - cileri umumi reisi meşhur Yunan zenginlerinden M. Benatris bulun- dukları mektebe gelmiş, orada bir kabul resmi yapılmıştır. M. Benat- ris Akropol Palasta izcilerimiz şe- refine bir de öğle ziyafeti vermiş- tir. daki izci arkadaşları tarafından den çok memrem-“urlar, amil Biyoyğunda yanın Dün Beyoğlunda Misk soka - | ğında sabık şurayı devlet azasın - i dan Ohanes Yüzban Efendinin | şerek ie -| Bir vapurdan Kaçak | lap dışarı çıkarmağa teşebbüs eden | na gilmiş olan Galatasaray lisesi | lar, Pirede bir yürüyüş yaptıktan | Galatasaray izcileri, Yunanistan ! haklarında gösterilen hüsnü kabul | nacaktır. TAKVIM Cumartesi Pazar 7 K. sani 8 K. sani 10 Ramazan İl Ramazan #iadi dasan Akşam namazı Ya sı namaz Imsak Yılın geçen gönleri kalan HAVA merkezindi rasat bugün hava az ur. Dün eu fazla bava tazyik: Radyoda 18 den 1845 ç kadar Stüdyo saz heyeti, 1845 ten 10,20 « kadar orkesita, TONA den SN ve müptedilere ii kadar Müserref Ha Sılğyo saz he di #kesira, Ajans ve Dorsa hah , yan, 2230 dan 2330 » badar Da tümalim heyeti, ölüm Fatih belediyesi mühendislerinden ve wet zabiti olarak askeri vaz'fe- Sini ila evmekte bulunan Mahmut Celâl adayımız « Enis aH 4k iftar derece, 2 milimetre idi. 0 de 4s 0, “s ten 21004 Beyin anmesi ve ark in akrabasından Sı çar ansızm öldü çamba günü akşam solrasında k olduğu ih- ilah at kas Pp töşindi ve namazı kılındıktan sonra “Meri ez EE bir kabristamna görüldü. bie kanki Befadağ mubarek ölüye met dilerken, anasının ölümüne en çok yanan vg Oğluna, ailesine “taziyet be- yan ediyc Zekât ve fitre Her sene olduğu gibi bu sene de zekât ve fitre Tayyare Cemiyeti teşkilâtı vasıtasile toplanacak ve hasılatı Tayyare, Hilâliahmer ve Himayei Etfal Cemiyetleri arasın da taksim edilecektir. Hava kuv | vetlerimizin takviyesine ve hayir işlerine yardım için zekât ve fitre“ yi Tayyare Cemiyetine vermek ay” ni zamanda bir vatan borcudur. Esini Kömürden zehirleniP ölen bir odacı Dün sabah İstanbul Gümrükler başmüdiriyeti odacısı Karamür * selli Sait oğlu Hasan daire ap” teshanesinde yıkanmak © iste“ miş, mangalı yakarak (kapıla”” zevcesi Madam Parsihe ait evin ! da kapamıştır. Bundan sonra Y! " bacasından birdenbire ateş çık - | kanmak için içeriye girmiş, f ! tığı görülmüş itfaiye derhal yeti- | yaktığı kömürden zehirlenerek vefat etmiştir.