— Sayfa 4 OSMANLI DEVLET OLURKEN... Muharr'ri: Celâl Nuri * İktibas, nakil, tercüme hakları mahfuzdur, Yeni fakir'er, türedi züğürtler g Mübahasaların en tatlısı fassal İk imiş. Bir yerde idim, Masanın başında hem kâğıt o oyniyorlar, hem yeni zenginleri çekiştiriyor - lardı. Ben de kulak misafiri olu - yordum. Biraz sonra içeriye pek orta halli biri girdi. O da benim gibi söylenen sözleri dinliyordu. Saat beş buçuğa gelmiş. Evin sa- hibesi bize çay çıkardı. Bu müna sebetle kâğıt oyunu muvakkaten durdu. Kimimiz ayakta, kimimiz koltukta çay içiyoruz. Sonradan içeriye giren zat ya - nık bir sesle dedi ki: — Hep yeni zenginlerden, tü - redilerden bahis buyuruyorsunuz. Bırakınız bu zavallı adamlar ken dilerine gülümseyen servelten bir kaç gün istifade etsinler, Zengi - nin malı züğürdün çenesini yor - masm. Bu da bir devirdir. Gölge etmeyiniz, İstemem ki, yeni mil- * yonerlerimizin saadetine nazar değsin! Yok, böyle olmaz. Onla- “rım lâfımı ederken kendilerile alay etmek bizim gibi fukaraya yakış- maz, — Vay! Sen de mi bir yeni ser vete kondun ki, onları müdafaa ediyorsun? — Ah, efendim, dedi, onlar - ca bahsedeceğinize biraz da ö - i tabakadan bahis obuyrulsa olmaz mı? — Hanrisinden? “— Yeni' fakirlerden! züğünlerden.... Türedi .. . Gerçek! Devrin değişmesile meydana böyle bir makule geldi. Garp memleketlerinde servet vaziyeti bir dereceye kadar müs- takardır. Amerikanm (keşfinden sonra servet şehirlilere, orta hal - ka, esnafa, hâsıl (bour”eois) de- diğimiz tabakaya geçti. Ondan ev vel yalnız beyler, yalnız ruhani - ler zengindi. Şimdi, servet, dört buçuk asırdan beri Bujuaların- dır. Artık hanedanlarla papasla - rın ehemmiyeti kalmamıştır. Bu - nun içindir ki, A: yüz, yüz elli, hattâ iki yüz seneden be- ri devam edegelen ticarethanele - re rast geliniyor. Bizde böyle evlerin bulunma « | dı masmın sebebi henüz (Burjuva: zi) nin tamamile teşekkül edeme mesidir. Fakat devlet adamlarınm zen - ginleri çoktu. Ticaret gibi, ziraat gibi, san'at gibi, maliyecilik gibi, Osmanlı devrinde, hükümetçilik - — servet edinmek için bir çâre adı, Osmanlı devrinin son devlet salhamesini açınız. Elinize bir kurşun kalem alarak bir bir ricali tasnif ediniz. Her halde bunların dörtte biri zengin adamlardı. Ki- mi irtikâp ile, kimi uzun müd - dette tasarrufla, bol maaşlar al- makla az çok yuvarlak ve topar - lak servetler edinmişlerdi. Pek âlâ! Bu servetler ne oldu? Credit Lyonnais bankasma, vaktile, ya » tırılmış pek cok paralar olduğu - nu pek iyi biliriz. Bu paralar na - sıl uçar? Evet, para kuş gibidir, uçar. Al tnın da, gümüşün de görünmez kanatları vardır. İptida, servet sahipleri fazla iler. Midelerini bozdular, Ban | kalara, akara yatırılan meblâğ - lar ise (fevkalâde) kazanılmış o- lanlar idi. Muntazam, muttarıt ik- tisadı bizimkiler bilmiyorlardı. Bir Fransız, hususile bir İsveç reli muntazaman para biriktirir. Ev bütçesinde “tasarruf, babı ve yahut Faslı, tıpkı ev kirası, mut - bak masrafı, doktor ve eczacı pa- rası gibi kendi başma bir fasıldır. 1000 frank mukannen irada ma - Hik olan bir İsviçreli kendisini as- la bu mikdarda irada sahip addet mez. Onun 750 frangını gelir sa- yar, üst tarafına dokunmağa ce - saret etmeden bankaya, postaha- neye, tasarruf sandığına baş vu - rur, orada bir hesap açar. da bu terbiyeyi almış lardır. Bizde ise çocuklara, vakti» le, hiç bir iktisadi terbiye veril - mezdi, Kumbara usulü bile yeni- dir. Bunun için baba ölünce ço - cuklar mutlaka devlet tarafmdan himaye görürlerdi. Lâkin rejim - ler değişti: İstikdattan meşrutiye- te, ondan da cumhuriyete geçtik. (Pederinin haki hürmetine) mah dum beye, damat beye yardım e- decekler oçıkmadı. Abdülhamit vüzerasının oğulları, torunları, da matları asker olmazlarsa mutlaka soluğu Şürayı Devlette alırlardı. Bu kapılar kapanınca bir yeni fa- kirler makule ve tabakası manta» gibi peyda oldu. Elde, avuçta ne varsa sattılar. Hele ideve tensika- tı, ötekinin berikinin kadro hari- ci edilmesi binlerce aileyi -sangır zangır sarstı, Unutmayalım: Osmanlı impa - ratorluğunun tarihe göçmesi yeni fakirlerin artmasına çok sebep ol muştur. Meselâ Rumeli Beyleri, hep, yeni fakir derekesine indi - ler. Vaktile devlet Suriyeye, Flis- tine, garp Trab'usuna, Iraka, Ak- deniz adalarma, bütün Rumeliye binlerce memur gönderirdi. Bu yer ler elimizden çıktı. Onun içindir VAKTT . - Bir vapurda ö en yaralı genç Dün sabah Ayvalıktan limanı- mıza gelen vapurda bir genç vefat etmiştir. Yağ iskelesinde Küçük Kuyulu yağ tüccarı Naci Beyin kardeşi Selim zade Cezmi Bey. Ayvalık kazasına bağlı Küçük Kuyu nahiyesindeki fabrikaların- da yağ fıçılarmı sayarken icra me- muru Rifat Efendinin oynarken kazara ateş alan av tüfeğile sağ omuzundan yaralanmıştır. Cezmi Bey derhal Ayvalığa gö- türülmüş, orada ilk müdavatı ya pıldıktan sonra Selâmet vapuruna bindirilmiştir. Cezmi Beye valide- : si ve zevcesi refakat etmektedir. Ayvalıkta doktorlar ameliyata lü- zum gösterdiklerinden dolayı Cez- | mi Bey vapura bindirilmiştir. Vapur Marmara açıklarmda 1s- tanbula doğru gelirken Cezmi Bey fenalaşmış, Yeşilköy önlerinde ve- fat etmiştir. Hâdiseye zabıta va'r yet etmistir. irtihal Galatasaray Sultanisi ve Is tanbul Hukuk Fakültesinin ye- Üştrdği mümtaz (o gençlerden Loyd Tr'estino kumpanyası mu ame âtı, Türkiye âmiri Mehmet Faik Cey mübtelâ olduğu ağır heslalıktan rebayap o'amıyarak dünkü salı gönü tahtı tedavide bulunduğu Almanyada Sen Bla- siyen saonaloryomunda irtibal ey'emiştir. Kederdide ailesine beyanı ta- ziyet evlerz. zife buldular. Lâkin hevesi tü - kenmiş. Verilen işleri başaramı - yor. . ; ; Dünyanın her tarafında böyl:. Çok şükür bizde bazı kömşu erer LİE ermedi mm Ri Rusyaların, bütün Rusyaların ha- lini düşününüz de şükrediniz. Bü tün zenginler, bütün Burjualar Hindistan paryalarma omünkalin olmuşlar. Bir sabık kibar, Bir sa- bık Burjuva o diyarda bir necis” tir, Ona drkunan cenabet olur. Mazaristanda zelzele pek faz- la hissedilmiş, Romanya, Yugos- lâvya, Çekoslovakya tarafından yutulan Macaristan eyaletlerinde ki, hükümet kadroları daraldr. Es ; e kadar münevver, . doktor, me- ki memurlardan bir çokları ıskar- ga edildi. Bunlar da başka işe kabiliyet | te yok. Bu nevi kabiliyetsizlik te tabildir Müthiş bir bulıran başla” Daha öteye gidiyorum: o Harp zenginleri, mütareke zenginleri de toptan top attılar, Bu dökün - tülerde yeni fakirler alayını art - | trdr. Ötede beride, ticaret hanların- da, bu hanların civarındaki kah - vehanelerde küme küme eski tüc- carlara, dükkânları kapanan eş- naflara rast geliyorum. Bunlar bir iş görmek istiyorlar lâkin vaziyet müsait değil, İktisadi hava, fena, Bankalardan bazılarının ka - panması, bir takım ticarethanele- rin işlere nihayet vermeleri ora mur, mühendis, avukat ve saire varsa hepsi Budapeşte ve civari- na sığınmış. Âmeleden fazla mü- hendis, davacıdan çok * avukat, hastadan ziyade doktor, Bu hâle- tin doğurduğu buhranı siz tasav- vur ve teemmül ediniz. Almanya'da, hele Avusturya: da halkın ekseriyetini yeni fakirler teşkil ediyor. Ha! Unuttum, Buitibarla en berbat yer Japonyadır. Darülfü - nundan doktor ruusunu alanlar el ve ayak ile iş görecek amelelik bile bulamıyorlar. Japonya, her nerede ise, bir kazan gibi patlıya- cak. *” Evet! Devir değişiyor. Bu * nunla beraber eskiden iyi yaşı - yan kimselerin dilenciliğe bile muktedir olamadıklarını görmek elim bir tablodur. Dilenci onlar - larda çalışan binlerce kişiyi 80 | dan daha bahtiyardır. Çünkü a- kağa atmıştır. vuç açmak hüriyetini haizdir. Lâ- Muharebeler, buhran, odaha | kin sabık zenginler, sabık bü” başka bir takım âmiller eskiden | yükler ise aç kaldıklarını mahke- ittirat ile giden ailelerin hayatında | mede dava etseler kimseyi inan - değişiklikleri mucip oldu. Servet- ! dıramazlar. ler gibi, fertler de çürüdü. He * | (o Vaktile Sırbistan Kraliçesi o - nüz kakavan olmayan kimseler » | lan harmetlâ Natalie hazretleri den bile, bunun için, hayır kal - | Ayrupanm bilmem neresinde, b'r madı. o Vaktile faal olan biri-| ;ki sene evvel, dilenirken serseri ni tanırım, Kendisine Obir kaç! diye zabıta tarafından yakalan- darbe. Şimdi. çalışamıyor. muş ve tevkif edilmiş. One » iki vazife, üç var Celâl Nuri BAŞ ROLLERDE BORSA 20 Kârunuevvel 1932 Nuxut (Satış) ME) Kuruş 201. Fransiz 120, | 4 Silin Av — 1 Sterlin o Zip, | 1 Pezera i7— (Dew o ei) i Mark 5050 30 Liret Big, | | Zoleti M— gh £ Belçika Müze İÇİ Taa e de . #$ — 20 Drahmi | 24 | eh piisar rg 20 tsviçre “BEİ | çervosec ni 20 Leva Uâlın vee 1 orin 1 Mecediyr 34. 20 Kuron Çek 1 Banknot 344 Çek tia (kap. sa. 16) Paris Ras) Pre issn "otdra 70880 | Viysni 6575 Nev“York o 04705; Madrir 07814 Miltno 0.1275 | Berlin 18737 Brüksel 33041 | Verora dizi Asa 879250 | Peşte 3189 Cenevte o 24490) bükreş (o 798459 Solya 0473— | Beizrat 4.027. Amsterdam (lost | M skove o 1102— Esham Iş Kankası (0 | Terkos 30— Aradolu 4“. | Çimest Ar, &40 Reji Alö | Üğyonley. o74- Şir. Hayriye © 18, Sark Dey. 205 Tramvay 480 | iralya 2— U. Sigorta 14. | Sark m. ceza (235 omonti 23.65 | Telefon - istikraz ar Tahviller Elekirik - Is. dahili os, “ark * .yolları: » 540 | Tramvay 1025 D.Muvakhide 4550, Tümel 420 Gümrükler S4 | Rıhtım 180 Saydi mahi 450 | Anal * 384 Pağdar 4850 | Anadoln MW 3805 Aşteriye — İA Mümessit dam | saat 21, 30 da 3perde27tab'o Ekrem Reşit 8. Cemal Reşit B. AŞ ya 4 21 Kânunnevvel İ — Gayet şen ve fevksiâde eğlenceli bir “operettir. 54 Liane Haid ve Wiliy Forst Cazip ve nefis şarkılar -STOLZ'ın musiki Yarın akşam GLORYA Sinemasında TAKVIM Salı Çarşam” 21 Keve 22K. 22 Şaban (23 Şal Gün doğuşu im Gün any 1646 Sabak namamı © 646 Öğle samazı VE ikladi samazı © (432 Akiş m sunam 14 Ya 5 namazı (AES Umsak 34 Yalın geçen yila'eri 485 «kalan, “ Ra-şoda : 19 den 15,45 kadar Ustütyo ses 58 18,45 ten 20 kadar Orkesirs 20 den 20.50 kadar İzci H. ve mi 20,30 dan 2140 kadar Hafız Sadet 2130 dan 22,30 ködar Orkestra, Aİ Borsa haberleri, sast yarı i — Istanbul! Belediye Darülbedayi Sehir Tiyair Temsilleri : İSTANBUL BELİ Bu skşam (üç saat. Opereti Yazan: e mey. NYMNMNNK Umumun arzusu Üzerine hafta daha temdit edilmiştir: e ee e amd ela i i solkirsadıi IlaLuıler 0610 541 0190 EB Yunanistan her sene hariçten mühim miktarda buğlay ithal e- der. Yunan hükümeti bu sene Ka- nadaya müracaat ederek 60 bin ton buğlay satm almak istediğini ve buna muakib Yunan malların: dan üzüm, incir ve tütün ihraç &- deceğini bu hususta müzakereye amade olduğunu bildirmiştir. Kanada hükümeti Yunanistanın bu müracaatı üzerine Atinadaki ti- caret mümessiline bir tezkere ya- zarak Yunanistanın iktısadi vazi» yetinin ( tetkikini ve bu teklif hakkındaki noktai nazarını bildir mesini emretmiştir. Bu emir üzerine Atinadaki Ka nada Ticaret mümessili bir rapor hazırlıyarak Kanadaya gönder miştir. Gelen malümata göre Kanadı ticaret mümessili Yunanistanm iktisadi vaziyetini güzel bulmamış ve bu sebepten buğday alma tekli- fini muvafık bulmadığını bildir miştir. Bu rapor üzerine Kanada hü- kümeti Yunanistana verdiği ce - vapta bu hususta müzakereye giri- şeceğini bildirmiştir. Onbir ayhk itbalât ve ihracat İhracat ofisi 1932 senesi ilk on bir ayı zarfındaki ithalât ve ihra- catımızı gösteren obir istatistik neşretmiştir. Buna göre, 1932 senesi ilk on bir ayında ihraç ettiğimiz madde ler şunlardır: 20.720.787 liralık tütün, 469.222 liralık pamuk, 1.376.919 liralık tif- tik, 3348.798 liralık (oarpa Yunanistan Buğday a'acak, fakal| mal veriyor, para değil! 1.075.431 liralık oyün, | liralık afyon, 10.167.069 li züm, 3.225.028 İiralık ” 5.619.531 liralık fındık, 3.259 liralık kömür, 7.700.372 yumurta, ve 1.098.225 liralık ” 651.853 liralık zeytinyağıdır” Vuhtelif memlek* İ lerin dövizi Ticaret odası muhtelif ketlerde döviz hakında yaparak bir rapor hazırlamı# Bu rapora nazaran 932 sef de 31 memlekette döviz tah konmuştur. 25 hükümetin tahdidatı ise Türkiyedeki tahididatmdan çok fazladır. Yunanistanda tül inhisarı Gelen haberlere göre Yu tanda tütün inhitarmı w mek istiyenler günden ğalmaktadır. N Bilhassa Mösyö Çaldari* kası bu fikrin en kuvvetli olarak propağanda yapma”. lar. Maamafih tütün tüccar tün inhisarıam Yunani: muzır olacağımı, inhisar takdirde (Yunan i mahvolacağını ileriye sü” dirler. Son günlerde bu mü bütün iktisadi mahafili * etmektedir. f Maibaamı-a gelen €* Holivut İkinci sönme 40 nü sayısı renkli resmi İle bir çok sinem © havi olarak istişar etmiştir. ml (iğ ALNAN )