m me ua 0 4 - Sayıfa 8 'AşkA İ eraranammamı sasmamama n000 van name vn ete semmasu Muharriri : Pitigrilli 1m Pal Pot, hâkim Martine'nin eli- ni'sikarken: — Hâkim efendi, diyordu, siz namuslu olarak tanıdığım dört bes kişiden bir tanesisiniz.. Hâkim ona yer gösterdi, paketi- ni uzattı, ve, tatl; bir tebessümle: — Hele, hele, dedi, dört beş ki- şi kadar var mıyız dersin?, — Doğrusu pek derin hesapla - madim. Çünkü üçten fazlasına çı. | kabileceğimi ümit etmiyorum. Pol sustu. Yutkundu ve devam etti! İ > Size, benim şu meşhur dava- dan bahsetmeğe geldim. Pol, bütün teferrüatile | da anlattıktan sonra; ai - Mösyö Martine, dedi, bana vicdan azabr vermeyiniz. Arka. daşlarıma hakaret ettikten sonra zavallı kadına istinaf © etmesini tavsiye ettiğim zaman, bu hareke- timle onu ebediyen mahküm etti- Zimi aklıma bile getirmemiştim. . . Çünkü istemiyerek sebep olduğum bu hâdise, bütün adliyeyi sarstı . . Simdi istinaf mahkemesinin, o iki hâkme hak kazandırmak için za- vallı kadının cezasını tasdik ede- <eğinden şüphe bile etmiyorum . . şte bü namussuzluğa meydan ver- memek için size müracaat ediyo- Tüm Mösyö Martin!.. Siz vicdan ve namus sahibi bir adamsınız. Bu nama 800989 AAAEEUNAAA 008 80840408148 508 same ayanAdam AN yg A A Tercüme eden : fa, A em Bu Hâkim > Deli mi, Akıllı mı? Okuduğunuz © vak'adaki hâkimin ne garip bir mahlük olduğunu anliyorsunuz.Bize bildiriniz : ” — Bu adam deli mi, skıl- mı? Yedi güne, yani tefrikanın 20incisi çıktığı güne kadar * gelen cevaplar içinde doğ- E ruyu bilenlerden 50 kişiye rey vereceğiz. ing rin ve fiziyoloji mütehassıslarının Koboylara ve sair buna benzer hayvanlara karşı olan vaziyetleri- nin aynidir. Ekseriya bu hayvan- lar üzerinde yapılan tecrübeler | onları lüzumsuz yere bir çok iş- kencelere sokmaktan ibarettir, ve bu tecrübelerin pek nadirleri mu- vaffak olur. Yalnız bu muvaffak olanlar için ötekileri feda etmek lâzımdır. Hâkimlik ederken de bir kaç metre ilerliyebilmek için bir sürü kurban vermek icabediyor . . Ben, şahsen meslekdaşlarıma bu işte şeriki cürüm olmaktan geri kalmadım.. Zira, bu suretle usul lerimizi tadil edip fenalığa mâni ğ AAA pay yl yy yy zavallı kadın, işlemediği bir suç» tan dolayı bidayet mahkemesinde mahküm edildi. Şimdi de sadece adliyenin onurunu ve iki hâ - kimin vaziytini kurtarmak için o nun““İstimaf mahkemesinde de mahltüm “edilmesi doğru olur mu? Hâkim Martine sözünü kesti: — Doğru söylediniz, dedi, adli- yenin onuru! Hâkimlerin vaziyet- lerin vaziytleri! Evet... Böyle de- niyor.. Bir çok kereler, küçük hak- sızlıkları örtmek için büyük şeyle- ri ileri sürerler. Hatırliyor musu- m namına bir erede çıkan 1 i gok asil ve kibar eya ! dan kurtulabilmek için, önlerine gelen kadın ve çocukların kafala- rına sopalarla vurarak kendilerine bir yol açmışlardı. Cemiyet işte böyledir. Cemiyet, adliye vasıta sile kendisini müdafaa ederken tıpki böyle yapar. Önüne gelene vurur, Amma kadınmış, oçocuk- muş, alilmiş bakmaz. Azizim, sis zin endişelerinizi aynen. bende duyuyorum, Ben de mesleğimde muvaffak olamamış bir adamım . Birkaç gün sonra yaşım altmış beş olacak.. Ve görüyorsunuz ki ancak istinaf mahkemesinde âzayım. Ve sayet, verdiğim hükümlerde vic- | danıma karşı ne kadar temiz kal: | dığım hesaba katılacak olsaydı, bugün, hiç olmazsa temyizde reis olmaklığım lâzım gelirdi. Mübin davalar olduğu zaman, eve erken | döner, âz yemek yer, içki içmem, erkenden yatarım ki, ertesi güne salim bir vücut ve bir kafa ile kal. kayım., Tıpki operatör olan karde. | fa çıkan numaralar, bir masumu şimin büyük ameliyatlar yapaca- ğı zamanlarda yaptığı gibi hare- ket #der, sakin olmağa çalışırım , Senelerdir, hakikat peşinde koş- manın doğru ve faydalı bir iş ol- duğu hayali ile yaşadım. Fakat şimdi artık mesleğimin ve hayatı olmak için çalıştığım hayalini da- ima muhafaza ediyordum. Ben de, ilk ameliyatını yapan operatörün kan gördüğü zamanki heyecanı tattım, Fakat sonraları etrafıma da bakındım.. Hem sâde hâkimle- rin kararlar verdikleri mahkeme salonlarına değil, bütün dünyaya, hayata baktım, ve kendi kendime dedim ki: “Dünyada adalet deni» len şey nerede var?. Bir maznu-| Bun mahküm ölmesi şu veya bu. mahkemeye düşmesine bağlı oldü- ğüna ne diye hayret ediyorsun?... Ne diye bir adamın uzun seneler mahkümiyetine hâkimin o gün midesinin bozuk olmasının sebebi» yet verdiğine kizıyersun?, Napol: yonun Vaterlo muharebesini kay | betmesine 6 gün çektiği mide san- cılarının sebeb olduğunu unutu- yor musun?. Hayat tamamen teta- düfün elindedir. Bir doktor büyük ve tehlikeli bir ameliyat yapıp sizi kurtarabilir . , Bir başka doktor küçük bir iğne ile öldürebilir.. — Sokakta bir ka dınla karşılaşmak, o hayatımızda mühin tahavvüller yapabilir. Ete | rafına bakın! Zir dişçi yanlışlıkla e — sökebilir.. Bir münek- it tek bir cümle ile bü ir ars tisti mahvedebilir.. vr Küçük biz hesap yazılışlığı ya» pan bir mühendis kos kocaman bir köprünün yıkılmama sebep o- labilir.. Dünyadaki bütün hekes.. İiklar, bas ve yaşamanın Las | hevvüllerini intaç eden bu tesadüf- lerin taksimine delâletten başka ne yapıyorlar?, ğ Bakarada biribiri üstüns on de- müebbet küreğe mahküm cttire- cek gayri müsait tesadüflerin ya- nında hi çkalır.. Azizim! Dünyada ber şey zahiridir. Hakikat - nere- de?, Hem hakikatin ne olduğunu kim bilsin?. o Her halde hakikat denilen şey çok küçük ve zavallı mın sonuna gelmiş bulünuyorum ve anlıyorum ki hâkimlerin maz- nunlara karşı olan vaziyeti, lâbo- ratuvarlarda çalışan kimyagerle bir şey olaa gerek ki onu İki kadeh il alişan kabil oluyor. Ya adas ilet?. | Onu da değiştinmek için bir hâ- j | verecek bir kömür nevi yapılıp Fes için tezvirleri Taymis fes mese- (Kendinden eser yok, fakat bir sopa; lesini nasıl haber veriyor ? (Taymis ) gazetesi 9 kânunu evvel tarihli nüshasında mahut fes hadisesinden bir münasebetle bahsetmektedir. ( Taymis ) hadi- seyi şu şekilde anlatıyor : “ Geçenlerde Ankarada Kor- diplomatiğe mensup bir çok ze- vatın hazır bulunduğu resmi bir ziyafette Misir sefiri, törbuşu ile, yanı, uzun Mısır fes'le gelmişti. Ziyafet esnasında, ziyafete ri- yaset eden ve Türkiyede ilga ettiği fese karşı antipatisi malüm olan Gazi Hazretlerinin Mısır sefirine serpüşunu kaldırmak için haber gönderdiği rivayet olun- maktadır. Sefirde derhal bu arıuyu yerine getirmiş ve yemek yiyince veda ederek ayrılmıştır. Türkiye harciyesi mümessilleri- nin selirin hadiseyi hükümetine | haber vermekten © vazgeçmesi için teşebbüslerde bulundukları, fakat muvaffak olamadıkları ha- ber veriliyor. Anlaşıldığına göre Mısır hü- kümeti Ankara hükümetini pro- tosto etmiştir. ,, Rİ (Taymis) in 9 kânunuevvel günü yazdığı bu fıkradan anla- şılan şudur: Bütün Türkiye matbuatı tara- fından verilen izabata rağmen Londra gazeteleri bir mesele çıkartmak için badise uydürmak- tâ ve bu uydurma hadiseyi Mı- sıra aksettirmekte israr ediyor. lar demektir. Taymis haber ve- riyor ve rivayet ediyor gibi bir takım ihtiyati kayıtlar içinde Mısır sefirine hakaret olunduğu- ıt söylemek İstediği meydan- dadır. İngilterenin &n ağır başlı ga- zetesi olan Taymisin de bu gibi tahrifleri neşretmesinden bu neş- | riyat. ile. bir .maksat istihdaf o'unduğunda şüphe kalmiyor. Bu | maksadın iki memleket arasını açmak olduğu bellidir. Mısır gazetelerinin bu telkina- ta tabi olarak İngiliz gazetele- rinin söylediğini tekrar etmesi ve logiliz gazetelerinin sözlerine ie mütalealar yürütmesi ucumlar yapması onlarında bu maksada Kolaylıkla alet o'duk'a- rini gösteriyor. antrasit yapılması Ticaret odasında, yerli kömür- lerimizin satışını arttırmak mak- sadile toplanmakta olan ko'n's: yon dünde içtima ederek bazı tetkikatta bulunmuştur. Komisyon Paris sanai kimya cemiyetinin yeni bir usul ile toz Lömür'erden antrasit sistemi kö- mür yapılması hakkındaki faali- yetinden haberdar olmuş ve bu cemiyete müracaata karar ver miştir. Bu cemiyete dün derhal bir mektup yazılmıştır. Gelecek ce- vaba göre Türk kömürlerinden bu usul ile apfrasit kuvvetini yapılamıyacağı anlaşılcaktır. ee 2040006 esasan sr anan eren 0 SAA SABAN AMI kimin hararetinin o esnada iki de“ rece yükselmesi kâfidir. Ne diyo- rum?. Bu bile çok.. Hâkimin aya» ğını, o gün O kundurasının biraz fazla sıkması kâfidir. : © (Devamı var) sakini kı şişeleri meze Senelerden beri yalnız başına Marmaradaki Yassı adada oturan Vasil isminde altmış yaşında bir adam, son hafta içerisinde ada» dan kaybolmuştur. Bu münzevi ibtiyar, ancak arada sırada adaya uğrayan ba- hkçılarıa tanışırmış. Son hafta içerisinde bunlardan © bazıları, gene adaya uğramışlar, kendi sini olurduğu kulübede aramış- İar, bulamamışlardır. Bunun üzerine merak etmiş- ler, bütün adayı dolaşmışlar, — Vasil,.. Vasil! diye ses: lenmişlerdir. Fakat, bütün aramaları, ses- lenmeleri boşuna çıkmıştır. Bunun özerine, Yassı ada münrevisinin ortadan kayboldu: ğu müddeiumumiliğe bildirilm'$, müddeiumumilik O ehemmiyetle tahkikata başlamıştır. Tahkikat ile müddelumumi muavinlerin- den İsmail Hakkı Bey, meşgul olmaktadır. Vasilin bir kazaya mı, yoksa cinayete mi kurban gittiği mey- dana çıkarılmak üzere, tahkikat derinleştirilmiş, o molörle Yassı adaya gidilerek tetkikat yapıl- mıştır. Tetkikat neticesinde, adanın EE A DE AG 0 a KA NUM HABERLERİ 4 verememe ia .* e fren erir ve am aöl Fransa ile ti |İKTISADI yar ii : Vasil kırıntıları var. ! bir tarafında bir sopa bi İ bu sopanın biraz ötesinde | rakı şişeleri, meze kırıntılar rülmüştür. Üzerindeki b## retlerden, bu sopanın Vi olduğu anlaşılmıştır. Sopanın, şişe ve me münzev nin kulübesinden uzakta bulunması, bunun bif nayet — olabileceği o hakki! şüpheleri kuvvetlendirmiştir. raya uğruyan bazı kim ibtiyarı, bir eğlenti yapmıyâ vet ederek, eğlenti sırasında rine atılıp boğdukları ve cesedi denize attıkları muhti görülmektedir. Münzevin'n, az, çok bi biraz parası olabileceği de min ediliyor. Çünkü, civar lardan gelen balıkçılar, 8 oraya keçi filân getirirler, müddet bırakırlar, bu sırada sil, keçileri otlatır. bayval gözetir, bunun için para alır Bu itibarla, birçok sened birikmiş parası (o bulun zahnı Vardır. C'nayete par sebep teşkil etmiş olabile: düşünülüyor. Civardaki balıkçılar sor; çekilmektedir. Neticenin b güne kadar tesbili muhtem varenesermeimka sen caretimiz gi o tikçe azalmaktadır Yapılan İstatistiklere göre son iki sene zarfında Fransa ile olan ticari muamelemiz eski ehemmi- yetini kaybetaişlir. 1931 senesinde Fransadan 138 milyon franklık ithalât yapılırken bu sene bu miktar $l milyon İranga inmiştir. Fraosaya ibracat ise 1931 se- nesinde 109 milyon franklıkken 1932 senesinde 79 milyon fran- ga düşmüştür. İstanbul ticaret odası bunun sebeplerini araştırmaktadır. i Moskovada bir eser Kömür satışı, toz kömürden | Moskova ticaret mümessilliği- miz tarafından Türk iktısadiyatı hakkında bir eser hazırlanmakta olduğu haber alınmıştır. Moskova ticaret mümesselliği İstanbul Hcaret odasına müra- maas AA a i caat ederek bu esere yazıl üzere bâzı malümat istemişti Palamut yerine hülasası Berlin ticaret mümessilliğin ! İstanbul ticaret odasına bir kere gelmiştir. Bu tezkerede senelerde Almanyada deb sanayiinde palamut yerine pf mut hülasası ko lanıldığı bild mekte ve tacrlerimizin dikkatının celbedilmesi rica mektedir. Zeztinyağı Italya hükümeti bu senenin yedi ayında Brezilya ve Ar 45 milyon liret kıymetinde tinyağı ihraç #dilmiştir. Bundan haberdar olan tic odas: Berezilya ve A N Tür« zeylinyağlarının satışın : min için tetkikata başlamışti süs saban yama az e ayar 18 Yaşından küçük çocuklar! Ticaret ve zahire bo ve sintmalne 18 Yaşından küçük çocukla» rm sinemalara kabul edilmemesi için Maarif vekâletinin bazı ted- birler almakla olduğu haver alınmıştır. Bu hususta henöz Maarif ve- kö'etinden İstanbu! maarif mü dütiyetine resmi biç bir emir gelmemiştir. m Selim Sırrı B. istanbulda Almanyada, bir aydanberi maarif iş'erine ait meseleler hak» kında ( tetkikatla o Bu unmakta olan Vekâlet umumi müfettişle- rinden Selim Sırtı B. dün şehri- mize gelmiştir. Selim Sur B. yarın Ankaraya avdet edecektir, ii umumi kâtib! İstanbul t caret ve zahire sasi umumi kâtipliğine 329 aylıkla tayin edilmiş o'an © Nizami bey dünden itibaren vazifesine başlamıştır. iğ Cevat Nzami bey şimdiki de borsanın umumi vaziyeli lac'rlerin talep'eri hakkında | kikatta bulunmaktadır. i —< Emlâk ve eytam bar müdürü Bir: aç gün ewe! İz y şehrimize gelmiş olan Emi Eytam bankasi umumi Hakkı Saffet 8. dün Ao “İ gitmiştir...