Sayıfa 4 OSMANLI DEVLE ÖLÜRKEN... T Celâl Nuri ime hakları mahı bu. dur, Zavallı Mösyö Halil Efendi Ramazan Bir vak'a nakledeceğim. 45 se ne evveline aittir. Bakalım, bugün | nikâhı kıyıldı?.. böyle bir hâdise olabilir mi?. Babam Geliboluda mutasarrıftı, Ben, pek küçüktüm.. Bir Ramazan | İstanbula mı, nereye bilmem.. H yavaş yavaş takçmlerden sılinryor 4 - | fendi ile haxeminin ikinci defa . Tövbekür Mösyö Halile bir ay «izin verdiler. Edirneye mi — gitti, gecesi mehtaplı bir gece.. Son de» | arlı bir müddet görüntmedi On- rece çil bir ay, aym on dördü. . Gündü içinde, hava sakin... Bazı zevatın eline bir çatana Bununla Çanakkalede bir gece tenezzühü yapmışlar.. Arala- rında bir iki baş tatlı su frengi de varmış... Geliboluda, o sırada, Halil Ulvi | Efendi namında hosça bir zat var- dı.. Fransızca öğrenmişti. Bir ara» lık da Marislyaya kaçmış, lâkin çok kalmadan hükümet vasıtasile geri döndürülmüştü. Fransızca bi diğinden Fransada teşehhüt mikta | rı kaldığından kendisine (Mösyö Halil Efendi) derlerdi. Münevver | bir adamdı. Şimi vardı. Nispetle genç öldü., Mösyö Halil Efendi, Çanakkale seferinde, tatlı su frenklerinin ra- kısına su katmadan onu acı acı iç- miş. Sarhoş olmuş. O halde iken mösyölerden birinin şapkasını ba- şına geçirerek abuk sabuk sözler söylemiş,. Ertesi gün Gelibolu şeh- rinde bir kızılca kıyamet koptu. » — Duydun mu?. Mösyö Halil gâvur olmuş.. — Duydun mu?. Mübarek Ra- mazanda hem rakı içmiş, bem ba» şma şapka giymiş... — Boğazına kaynar kurşun dökmeli.... — Karısı boş oldu, gitti!. , Şehir çalkalanıyor. Mösyö Ha- lil Efendinin ailesi efradı evlerin den dışarıya çıkamıyorlar. Afaroz pek umumi... Nerede ise Mös Halilin evini taşlıyacaklar.. ... 1 Babam, Mösyö Halili sever, ve a ederdi. O derecedeki Ge- iboludan ayrılışnda kendisini başka yerlere de sürüklemiş ve| memuriyetlere tayi irmişti Peder de çok kendı. Lâkin Mag yü halkın elinden kurtarmak goc buriyetinde olduğumu 'da H1y>) iyiye hissetti. Babamın kaşları çatı mazan keyfi ile, Ma mi ani dir ediyor. Bir taraftan ileri gelen. ler, öbür taraftan ayak takımı Mösyö Halilin âdeta kellesini iste iyiden az geliyor... Her ne hal ise babam, hâkim, müftü, kodamanlardan bir kaçı i üzerlerine aldılar, ve, ilkin Mösyö Helili fena halde haşladı- bu lar... Kalabalık Omemnun değil. Bir takımları ısrar ediyorlarmış: -—- Tecdidi iman, tecdidi nikâh lâzrm.. Mösyö Halil Efendinin Rama zan mehtabında rakılı, şakalı, şap- kah deniz eğlencesi burnundan » Efendi, müftünün huzurun- zun boylu tövbe ve istğfar etti. Bir hırıstiyanın, bir yahudinin müslüman olması kabi- Tinden (tecdidi iman) a sevkolun- çıktı. da diz çöktü ve w du, şehadet getirdi. Lâkin hâlâ evine gidemiyor. İmam, müezzin, hafızlar geldi. E| le mektedirler. Azil, tekdir.. Bunlar İ dan sonra boynu inik gene sahne- z gibi bir gece.. Boğaz nur | ye çıktı.. Lâkin kimse © kendisine | i ciddi bir insan gözü İ du. Hattâ bazıları Mi isel el ile selâm vere onu çorbacılara, bezirgânlara, tat » bakmıyor- Halile k derecede syö İli su frenklerine benzetiyorlardı - Çok şükür am başka bir â i Mösyö Halil İ de memleketini terk ve onu takip İ etmekle kendisi ini w Vak'anın tarihi 1888 dir. Namık K seneye tesadüf eder. O zamanki gözün gördüğünü sadıkane nak - | lettim, sanırım.. İ Aradan yarım asır bile geçme- İdi. Bugun böyle bir hâdise olsa | | kimse bunun farkına varmaz. | İptida, biraz alafrangalık taslı- yan, Geliboluda, Tekirdağında, Silivride, Kırklarelinde, Uzunköp- rüde, Keşanda bile Mösyö adde- kaçan, hükümet marifetile geri çevrilmez.. İstiyen Marsilyaya değil, Çini maçine dek gider. Ona — Uğur ola! dan başka bir şey demmez.. | Şapka, kanunen, resmi serpuş- tur... İ Ramazana gelince: Ramazanda | bir hayli sükut var.. Bazan bu mü- barek ay gelip geçiyor da fa na bile varmıyoruz. Oruç tutanla çi” rr saymak için binlerce rakama ih- tiyaç yok.. İftarlar gittikçe ihtisar İ buldu.. Ne idi o eazım iftarları?. Da- vetsiz herkes büyüklere giderdi .« | iki, üç yüz misafir de gelse hep» İ sini ağırlamak mecburi ve zaru - ri idi. İstanbulda, öfendidem; hir adar sair ! büyüklere iftara gitmemesi mürr- kün olabilir mi?. Hiç unutmam . . Bir gün sadrazam Halil Rifat pa- şa merhuma iftara gitmiştik. Tah minin birkaç misli iftarcı geldi. Uşaklar, kâtipler, açılar gerçek- ten şaşırdılar. Gelenler gidemedi- ler, Bir, iki sofra oldu. Birçokları beklediler. Onlara yalnız zeytin ikram edildi; ve, yarım saat, | seyrek sonra yumurta gibi yemek- ler hazırlanabildi! Başka bir çare | de yoktu... , : dam İla bin z gittim.. Topa bir- di le kama, Soliede hanki ri aşkâtip, vüzera- dan biri, bir dalkavuk, rum patri- ği, hahaınbaşı ve ben yer aldık. «| Safra sahibi hepimize ikram edi. yordu. Lâkin çorbadan tatlıya, yemişe kadar hahambaşıya ne öv sahibi ikram etti, ne de o ağzma bir lokma ekmek koymadı; bir yudum su içmedi. Sebebi sonra anladım: Meğer hahambaşı turfa yemezmiş, Adet yerini bulsun, padişahın nimetine , İştirak edilsin diye mın, sadrazama, nazırlara, iftara gelmiş Maarif vek dilmez.. Marsilyaya giden, hatta | ç | bususi AMAYAN DALA KARETE zim İ ya yıktırdı. Yazık oldu! O direk- VAKTI müdürleri Memleketin irfanına hususi sermaye |Bir Aşk N ve teşebbüsün daha geniş hizmeti İl. bulunmak mızın halinde em esas hususi lise ve orta mektep müdürleri Türk Maarif Cemiyetinin Yeni- şehir mektebinde saat 14 buçuk- Evelki gün Ankarada ta toplanmışlardır. İN Bu toplantıya Ankarada bizim mektep müdürü ile İstanbuldan Feyziye, Feyzi- Şişili ve Türk müdür Cemiyeti Müzakerede Nafi Atuf Maarif Vekâteti talim ve teri erakki Li Maarif etmiştir eri ştirak Erzurum o meb'usu reisi n, orla ve ilk tedr umum müdürleri Fuat ve Ragıp Beyler de bulunmuşlardır. tiyı Maarif Vekili Dr. Reşit Galip B. şu nutukları ile açmışlardır. şebbüsik tebrik dım. Hususi memleket irfö teşebbüst geniş öl , bugün yaşatılan müe: 11ER daha bir- ten ne tün im Ii mekleplerin gerek muallim İaymeti ve idare mizan, gerek ders tesisat itiba hatta resmi mek mesi vE UNU di aralarında ve içtim Türk si mel cak t ri için üzere hususi mektepler müdürleri Ankaraya davet edil- mişti. Eu münasebetle Ankaraya gitmiş ve şehrimize dönmüş olan müdürü hak- Bsesi iç söy'emişt NİN Istik'âl Agâh Sırı B. kında şunları bu a A hudilerin bu huylarını bildikle - rinden aldırış etmiyorlarmış. ör. Ramazana mahsus ticaretler mevcuttu. Bun- Ramazan sön lar Şehzadebaşma münhasir kal- dı. Ramazan keyfine tesadüf e - dilmiyor. Direklerarasının kendi- sine mahsus bir halâveti olduğu" | nu hatırlıyorum: Direkler. Bir a ralık şehremanetinde bulunan bi - Sakallu Suphi Bey de bunla- lerin, © nların İstanbulun si- masinda bir mevkii Unuttum. fendiden bahse , yi (1932) muka- Efendi, o gece rakı da içmişti. Yani ittibamna - menin en mühim maddelerinden biri de bu rakı keyfiyetidir. O ta- rihte, Geliboluda, yahut şöY böyle şehirlerimizde biri rakı içmek İsterse irfan (ashabından birinin kulağına fısıldar; o da: — Hıristiyan mahallesinde bu- lunur! cevabını verir. Bir uşak boş bir şişeyi elbisesinin altında gizler ve görülmeden şişeyi Kos- takinin evinden doldurturdu. Şimdi ise rakı inhisa nesi ile bu Yene “ediyor inhisarı tütün le omuz ve put gibi olurmuş. Herkes ya" Celâl Nuri Ankarada hususi mektep/ nin içtima! in nutku: “Resmi mekteplerle daimi yarış ellerinizin ve kararları- ı olmah., | deplerle daimi yarış alinde bulun ması emellerinizin ve kararlarınızın esası olmalıdır. Muvaffektyetli o neticelere varma” e ihsan Paşa, Giresun meb'usu nı ız dileğiyle muhteref heyetinizi se lândarım.,, Bu nutku müteakip müzake- reyi bir müddet rk Maarif cemiveti reiş vekili Ibsan paşa idare etmişlerdir. Hususi mekteplerin vaz'yetleri bakkında geç vakte kadar mü akereler devam etmiştir, Heyet 18 rY i An am Uumasbani gi V mesaisine Gi İ edecektir. a nasıl geçmişti? “ — Hususi mektepler bak- kında yapılacak nizamname bak. kında mütalea larını beyan ve bu mekteplere be suretle yar- dım edilebile- lc i tesbit et- mek üzre top- lanan kom'syon ilk içtimanı 8 Kânunuevvel 1932 günü saat 14,5da Türk Maarif cemiyetinin mekte- binde aktetti. Celseyi Maarif vekili Reşat Galip Bf. açtılar. İ Bu içtimada talim ve terbiye re- ssan, Orta tedrisat umum müdürü, Fuat ve ilk tedrisat #mum mödürü Ragıp Nurettin B£. lerle Maarif cemiyeti idare Aşık Sen Bey Perşembe heyeti r gün meb'usu ve Maarıf cemiyeti reis vekili İhsan Pş. ve İstanbul- dan gelen hususi İise m hazır bulunmakta idiler, Vekil Bf. komisyon âzalarma muvaffakiyet ederek hususi liselerin memleket maa- rifine yapabilecekleri hizmetleri saydı ve vazifesini iyi bir suret- te ifa eden hususi liseler bak- kında Maarif vekâletinin himaye ve müzaheretini esirgemiyeceğini beyan etti. Vekil Beyin bu be- yanatına Nafi Atuf B, ve hususi liseler namma Hıfzı Tevfik B. teşekkür etti. Bundan sonra Ve- kil B. riyaseti Giresun meb'usu Ibsan Paşaya bırakarak müfare- kat buyurdular. Hılzı Tevfik B. komisyon ki- tabetine seçildikten sonra müza- ürleri Evvelâ temenni Maarif Vekili | bey idare etmişler, ondan sonra | Nafi Atuf B. Gire- | 13 Kömemevvel v vw Perşemhe aksamında Majik Sinemâ Büyük Gala suyaresi © | 8 İİ Richard Taube temsili muhteşem” ağıl eder g takdim “ hiç bir onlar değe filmini 1 Tan kazanamadığı emi Istanbul Beledi” Darülbedayi Şehir TiY* Temsilleri ! Yarın Akşam ISTANEIL S l saat 21,30 da il d Sl Opereti İ3perde27tarlo lll Besteliyen: İl | İL Cemal Reşit 8. “1 İl ÖOperetin son harf kerata devam edildi. Reis Paşa mektep m nin mütalealarını hulâsâ (4 İ ü beyan ve şi matname için arkadaşi proje bazırlaması teklifi meyan etti. Hifzı Tevfikii zırlanacak olan bir proj mi talimatnameleri kabi | mekteklerle etmeyen mel Wi Ki ln İ İ Yazan: Ekrem Reşit B, İ sonra eski talimatn. yaca muvafık olmadığı! arkadaşların hemfikir görüldi göre başka başka mev etmesi icabettiğini bur” ur bulunan arkadaşlari ettikleri mekteplerle resi” ramları Ove ders ml takip ettiklerini, binaed!iği zırlanacak © Bu pro esasa göre yapılması 1” diği ancak bu takdirde Li bu kabil hususi mektepli” İ mi liselerden ayırmama#! İ ları sık sık teftiş etmek emniyet ve itimadına kılması muvafık olacağı ” sını serdelti, ; ş Bir projenin ihzarında hasıl olduktan sonra ru” altıncı maddesine geçildiği | mekteplerin Maarif ve maarif idarelerile temafff” rinin tesbitine dair olan ti | de hazırlanacak Olan *# gösterileceğinden bilâbi kere edilmek üzere terf Kİ Daba sonra hususi " ef rin vekâletten ve hükü0” gibi yardım istiyebileceki* desi etrafında biraz ko gi Hıfzı Tevfik Bey resmi “4 pameleri ve resmi « porgramlarını kabul ede” g sık yapılacak teftişler! ” a sini tam bir liyakatl€ görülen hususi liseler€ dımda bulunulması, be yali tep müdürlerinin de Dİ“ gb iştirakinin mey cağını söyledi. Reis pati yl taya ikinci toplantıda “yel mek Üzere celseye * di. Ve 9 Kânunuevv€ nü saat İ4de ve iyeti cezinde şi ii el tel edildi: Bunun zerine busus , 4 müdürleri içtima etmif'* sasi mektep talimatı İİ sas olabilecek madde!” gi ederek ikinci içtimsi” erkânı yanımda okumuğ.. esasatı Maarif vekâleti teli etmişlerdir. Maarif 2 mi bir ağızdan bu" edileceğini her türlü diri edilmiyeceğini “* gli gsi cümenin