| Niniani 1932 Âskeri Bahis VAKIT lem İŞ İİİ İngiltere artık donanmadan fazla İağiliyy,. İÜ tep izlerin, ha Arniy. sguâri Mah askeri mecmuası son eyi ndan birinin baş maka- “ilâhi .,, sarın azaltılması hak | takip Tet etiği erenin on senedenberi * Yolun yanlışlığına işa- Kari “İngiltere, sulh dava- im, umiyetini ispat için, ği kendisini o büyük bl Maruz bırakmıştır ... öd Milletler Cemiyeti Cenevredeki | beynel- a gö, senin, menfaatini "mil, Sn bir milletin, diğer » deki le harp etmesini men- Bünceli bi lk, Ki adamın inanmıyaca Niş, *dikten sonra, “bu mü- Sa in emrinde bir sulh ordusu | N Setirilmesi teklifinin İn- “A çıktığı ve İngilizleri ci- arinda gülünç mevkie dü- R kii haddi. zatinde ili pek budalaca olduğu,, ili, a Ordusunun neşir vasıtası İ UN Metmuadaki makale, bi- ay atların aldatıcı nutuk- ri Yi istikbal harpleri i- 4, Süsüz bir çalışma ile ha- | ala, erlerin aldanmıyan Ye yan düşüncelerini © Ba iyor “Pu ta, iltere, son asırların il, ihinde denizler sahipliği i, “ile, müstemlikelerile en oynıyan bir memle- , “ti | NA kn büyük harpten ev- ik deniz devletinin j , Ans üstün kuvvet bu- b, 7â calışan İngilizler, *onra, deniz hâkimliğin- geçmiş bulunuyorlarsa m sebeplerini yavan bir Mgiletrenin zaafına ham- nı ; e | ' Bye tetkik sahamızın için harpte kullanılan ve hizi ile inkişaf etmekte harp silâh ve vasıtaları istikbal O harplerinin $, ; ve kazanılması hakkın- , Ssaslarıdır ki, İngilizle- Y“ kadar takip ettikleri Slirmeğe mecbur etmiş- hagilizler, deniz üstü ilerine inhisar eden üs- *tlerle her tarafı denizle âna vatanlarını muha- ti , Mezler, a, çi yalnız deniz üs- Na il, hem üstünden, hem i, ei havadan kendi» 1 dır. Tehlike, bütün hi Gahillerini, bütün İngiliz u Big her taraftan ve bil ON dehşetile havadan Mag yek İngiltere için bi- kuvveti donanma ola- h , NN h, hava yanında, €- * izalan denize karşı Mini, deni katlanarak, Süveyş dag htarlarını kendi e- Ame | kanalının anahtar- kg kada olmak üzere bug il Kiel taksim ve A - nk anma müsavafikı te NM zaruret olmuştu; | N #ayededir ki, İngil- Yeyi > di çitan Yukarıda arzedi- n Ma çiz, lere karşı cephe al- i taraftan istikbal p ine kat'iyyen salim dü |. ti kaiyyen doğru değildir. Ni başlıca bir sebebini | Bir Ingiliz tayyaresi manevralarda bir gemiye bomba atarken de hazırlanmak imkânı elde 8- debilecekti, Hava ve deniz derinliklerinde Bu izahlarımızdan anlaşılıyor | ki, şimdi İngilizler, gözlerini yal- nız engin fakat mahdut deniz u- fuklarına değil, ayni zamanda ni- hayetsiz hava ve deniz derinlik- lerine çevirmiş bulunuyorlar, Ge- rek ana vatanın, gerekse sayısız müstemlikelerin kara, hava ve de- nizlerini ayni zamanda muhafa - za kaygusu, İngilizleri bugün üç cepheli büyük bir askeri gaye pe- şinde yürütüyor. Eski denizçi devlet şimdi hava ve kara kuv- vetlerince de brinci derece bir askeri devlet olmuştur. Bu itibarla biz İngilizlerin bir istikbal harbı noktai nazarından kara, hava ve deniz ordularını ve bu husustaki ana fikir ve kıymet- li tecrübelerini ayrı ayrı mütales edeceğiz, Müstemlekelerde eksik olmr- yan küçük mikyastaki kara harp- | İ lerile, umumi harpte büyük mik- yasta yaptıkları kara harplerinin tecrübelerini, İngilizler stratejik, taktik, ve teknik sahalarda ehem- | miyetli surette isletmeğe muvaf- fak olmuşlar; diğer büyük kara devletlerinden hiç de aşağı ol- mamak üzere, kendi hususiyet ve | | ihtiyaçlarına göre, farklı fakat e- | <aslı surette ordularını terakki et- ürmişler ve ettirmektedirler. Kömür ve demir memleketin- | de, kara silâh ve (kuvvetlerinin teşkilinde demirin, çeliğin büyük bir mevki aldığı her şeyden ziya- de göze çarpmaktadır. (Bugün zırhta, makine ve molörleşmede en ileri giden kara ordusu, İngi- liz ordusudur. Esasen büyük harpte tangı icat | eden İngilizlerdi. Şimdi de en bü- | yük tank kıt'alarının tank livala- rmin kurulduğu ve mancvre yap- tırıldığı yer İngilteredir. İngilizler yer tanklarının yâ: nında, şimdi birde su tankları, | deniz tankları ve nehir aşan tank- lar imaline başlamışlardır. İngiliz ordusunun 1932 senesi- ne ait muhtelif kıt'aların birlikte talim ve terbiyesi ve manevreleri proğramının başlıca maddelerin- den biri, “asri kıt'aların, piyade | Yeni esaslar dahilin- | livalarının ve yeni tank livalari: | ki ini ordusuna ehemmiyet veriyor !.. nın tabiyece kullanılması, husu- sudur. Tanklar ne halde ? 1927 de muvakkat talimatna- me mahiyetinde neşredilen tank talimatnamesinin 1930 ve 931 de birinci ve üçüncü kısımları ve bu sene de ikinci kısmı, bir çok tec- rübelerden sonra ikmal edilerek daimi bir (tank talimatnamesi) halinde basılmış ve dağıtılmıştır. Bu talimatname tank kıt'alarının teşkilleri, talim ve terbiyeleri ve muharebede kullanılmaları hak - kında, harp ve hazar tecrübeleri- ne müstenit çok değerli esasları ihtiva etmektedir. Bilhassa tankların hareket ha- linde top ve makineli tüfeklerini kullanmalarına, ve telsizle tank- ların gerek kendi aralarında, ge rek birlikte muharebe ettikleri piyade kıt'alarile, gerekse ku- mandanlıkla irtibatta bulunmala- rma ehemmiyet verilmiştir. İngilizlerin bu tecrübeleri, bu talimatnameleri, şimdi cihan as- keri edebiyatındaki o münakaşa mevzularınm başlıcasıdır. Cene- yal Fuller ve ceneral Von Zuoehl “büyük harbin itilâf devletleri ta- rafından kazanılmasına, diğer â- millerden ziyade tankların mües- sir olduğunu,, iddia etmektedir- ler. Bu mübaliğalı hükümlerden uzaklaşarak, İngiliz ordusunda bir istikbal kara harbi için hâkim olan düşünceleri şu suretle hülâ- i sa edebiliriz: “Tüfeğin yerini hafif ve ağır makineli tüfeğe bırakması, ve bu makinelilerin binlerce metre me- safeye kadar muharebe sahasını biçici ateşlerile bir ölüm sağnağı gibi yalamaları. gerek tahkimat- tan, gerek gizleme (camanflage)- den istifade eden bu küçük silâh- ların topçu tarafından kolaylıkla İ susturulamaması.. artık piyade - nin açık göğsü ile ilerlemesini, hücum etmesini mubal kılmıştır . Büyük: harpto, bugünkü kadar si- İ lâhlarm makineleşmemiş olması- na rağmen, açıktan hücumlar, ek- seriya makineli tüfekler tarafın- dan muvaffakryetsizliğe uğratıl- mış ve bir makineli tüfeğin bir ta- buru yere serdiği görülmüştü, Bi- naenaleyh istikbal kara harple- rinde ancak zırhlı piyadenin hü- cumu mevzubahslır.,, İngiliz ordusunda zırhtan, ma- neden, motörden istifadeye ko- 4 hi dürli ei li Silâh kuvvetlerini azaltma konferansı ne iş görüyor Cenevre, 4 (A.A) — Silâb kuv- vetlerini azaltma konferansı reisi M. Henderson teşrinin 21 inde toplanması evvelce dü- şünülen umumi komisyonun te- hiri muhtemel olduğunu söyle- miştir. ikinci M. Henderson teslihat müta- rekesinin 4 ay daha temdidine 47 hükümetin razı olduklarını | İ beyan etmiş, buşera't dahilinde İ bu mütarekeye temdit edilmiş | bakılabileceğini ilâve | nazarile eylemiştir. Pununla beraber Fransız mü- messili M. Massig'i, bu mütare- Roma, 4 (A. A.) — M. He- riot'nun İspanyaya yaptığı seya- hat ortaya bilhasse askeri bir itilâf akdi iddiası gibi bir ço” muhtelif mütalealar veya daha | doğrusu imalı sözler çıkarmıştır. İtalyan gazeteleri bunları ne- zaketli bir surette aynen neşret- mektedir. Gazetelerin bir çoğu | Ispanyol efkârı umumiyesinin M. | Heriot'ya pek ziyade düşmanlık göstermekte o'duğunu isbata ça- lışmaktadır. Fazla olarak Ispan- yanın Roma büyük elçiliği İs- panyol hariciye nazırı M. Zulu- eta'nın bir tebliğini neşretmiştir. Bu tebliğte, müsellâh bir ittifak veya harp projeleri hakkındaki şayiaların tamamile asılsız oldu- gu bildirilmektedir. şan yalnız piyade değildir. İngi- | liz topçusu da motörlenmede bü- tün dünya ordularının başında | dır. İngiliz ağır topçuda olduğu gibi sahra topçusunda da motör ' ve traktör kullanmayı tercihe baş- lamışlardır. Süvariyi de yavaş yavaş motör- ! leştirmeye faailyetle çalışılmak- tadır. Nakliye kıtaları o için de şüphesiz motör ve kamyon birin- ci mevkide bulunuyor. Fakat de- nilecek ki (motölü vasıtalar her yerde, her arazide kullanılamaz- / lar. Bunlar için Avrupanın asfalt | | caddeleri lâzımdır.) Hayır! © -| Bilâkis, motörleşmenin hedefi | bu değildir. Hayvanın kullanıla: madığı harp ve arızalı yerlerde motörün kuvvetinden istifade i - çin çalışılmaktadır. İngilizler iş- / te buçığırda ve en ileride yürü- yorlar. Bu sene Afrikada yapılan $u tecrübe, bu husustaki odüşün- celeri aydınlatmağa kâfidir. Tecrübenin şaşılacak neticesi İngiliz ordusuna kabul edilen tipte ! tekerlekli bir kamyon, 4 tekerlekli diğer bir kamyonet, bir Morris kamyoneti, Riley Misse tipi bir otodan mürekkep bir ka- file Kahireden hareketle Nil vadi- | si boyunca ilerlemiş ve 12 gün de Yubaya vasıl olduktan sonra | Nuba dağlarını aşarak, Kırmızı | deniz kıyı boyunca Por Sudan üzerinden Kahireye dönmüştür. Bu kafile 4zabitile5 asker- den ibarettir. Bunların hem ken- dilerini, hem yiyecek ve içecekle- ri, benzin ve ordugâh malzemesi, silâh ve cephanelerini bu kamyon- lar taşımışlardır. Seyahatin 45 günü yolda, 18 günü istirahatla, 18 günü maki- nelerin bakımile geçmiş ve üç ay sürmüştür. Yevmiye 150 kilomet- ğ kenin temdidi hususunun Fransa tarafından Okabulünün Fransa hudutları üzerinde bulunan mem- leketlerce de kabulü şartına bağlı olduğunu kaydettikten son- ra demiştir ki: “Bu memleketlerden biri he- nüz cevap vermemiştir. Bundan dolayı Fransa bu vaziyetinazara almağa mecbur ku'unmaktadır. , Konlerans bürosu yarın saat 11 de toplanacak ve M. Bon- cour'un Fransız plânı hakkında vereceği izahatı dinliyecektir. Bu izahat bittikten sonra bu mesele hakkında biç bir müza- kere yapılmıyacaktır. Fransız Başvekilinin İspanya seyahatı Tebliğ şu sözlerle nihayet bulmaktadır ; “İspanyol hükümeti, İspanyol kanunu esas'sine mugayir olarak gizli itilâflar akdi hakkında hiç bir devletten ne doğrudan doğ- ruya ne de bilyasıta hiçbir da vet karşısında ( bulunmamıştır. Bu cihet ne M. Heryonun Ispan- yaya yaptığı seyahatin ehemmi- yetini ne de iki cümhuriyet arasındaki samimi münasebet- leri bir kat daha kuvvetlendir- miye çalışmaları lâzım gelen Ispanyol bükümet ve milletinin bu seyahatten duydukları sevin- ci hiçbir veçhile küçültüp azalt- maz. ERA LAG A AA ZA GA ALAM A EA A AAA GANG re olmak üzere 8000 kilometre mesafe gidilmiştir. Orduya kabul edilen bu mal- zemenin, dağlık, kayalık, kumsal ve çakıllık batak olmak o üzere muhtelif arazide, muhtelif sıcak ve soğuk yerlerde yapılan bu w- zun tecrübesi askerlik noktaj na- zarından parlak bir netice vetmiş- tir. İngilizler bu tecrübenin, ümi- din fevkindeki o muvaffakıyetle hedeflerine varmış bulunuyorlar. Artık motörün çekme ve götür“ me kabiliyeti yollara, şoselere bağlı değildir. Bu tecrübenin mü- himneticeleri yalnız istikbal harp- leri için değil istikbal iktrsadiyatı muvasala yolları meselesi için de çok değerlidir. Mahaza netice iti- barile bunlar da askerlik ve istik- bal harplerinin şümulü dahilinde- dir. Hülâsa İngilterede, kara ordu- sunun zırhlı, makineli ve motör- lâ silâh vasıtalarile ancak istikbal kara harbinin kazanabileceği hakkındaki fikirler çok kuvvet- lidir. Bu da, kömür ve demir memle- ketinin hususiyetine, pek uygun- dur. Esasen Zırh, demir ve makine harbinden başka bir şey olmıyan deniz savaşlarında büyük tarihi olan bu denizçi milletin kara or- dusunu zırha, makine ve motöre boğmasında, bu denizçilik zihni- yetinin hâkimiyetini görmemek mümkün değildir. Fakat bir istik- bal kara harbini kazanmada zırh, makine ve motör baş rolü oynaya» bilir mi?, Bunu da ileride görece- ğiz.. i Zorba oğlu