6 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
tari, (Hususi muhabirimiz - a imei İzmirlilerin sabır- kledikleri maç nihayet le Altınordu ile Altay ar ve bütün tahminlerin maa Altınordu maçı ka- m VE şömpiyona büsbü - vetli bir safhaya girdi. şampiyonluğunun, Tür- | Sü dolayısile ehem | Kiye Bununla be - bei ehemmiyet maalesef bi i in ço) Mi doğurmuştur ki, Altay hagi Maçının bitmez tüken - WU, “selerini buna acı bir mi- ür, a Altınordu kazansa, şampiyonluğu da kazan ik kt. Bunun içindir ki, iki ve vi mensup idarecilerle ta- m asabiyet ve O heyecanı görülü, çin Sösteriyordu. N u penaltıdan ilk sa * | Zanmış, ve bu sayı Altay- & Mai taraftarlarını çok mütees » favuller © başlıyord bi; er şiryordu. ici dakikada Altınordulu si dakikada bir penaltı Fakat bu sefer ği il İle'bir sayı kazanıyor. İki taraf da müsavatı ür » İli kalede bir çok | Mlatıyor, Devre sonuna n e sertleşmekte, vi Ybolmaktadır. Çe'me, tek | de, Soğalmakta devam edi - | bu sene bir kat daha art - k menfi ve çok zarar- k göstermek pek âlâ bero kalsa puvanları Molar! iki takımı takiben ir, kulakla işitilir bir Al daha birinci dakikasın - apak ilerledikçe maç şid - dar Hoca Hasan çarpıştılar. Man da Altay Veha- | ei fevkalâde didinmiye ! Altay bir sayı daha kaza - e z Münasebetsiz hareketler | ai çi alayın daha asabi bir e yeri Daha ikinci tmordulu (OHüse - Mi iler Niyazi arasında deh b Pişma oluyor. Niyazi İde yere seriliyor. *, tedaviler., Baygın - Lüpenin ; Gn Yaziyetlerde insan bir | © bağlanmak lâzım- üç Prensiplerinden birisi ind ni Du etmekti. Bu ga- İse onu şimdiye ka- Or in is ıştı. Bu sefer de Üni > m ie yirmi a“ kları zaman o, dav e bile etmişti. atli gitmekle beraber, yeden ilerliyordu. Zira, ta etti diye zorlamağı Köri Meydanını Se: emi etmeğe e ze Yaş işten Re ikenin kaybolduğu- ğ otomobili yavaş- İki Gülüşl Altay - Altınordu maçı çok gürültülü oldu lık geçiyor, öyün tekrar başlıyor. Onuncu dakikada Altay aleyhine bir penaltı daha.. Gol ve gene iki tarafın sayıları müsavileşiyor. Ar tk sonuna yaklaşan bir maçın bu vaziyette alacağı şekli düşünün.. Bu vaziyet ta oyunun bitmesine iki dakika kalıncaya kadar de - vam ediyor. Artık Altınordu şam- piyonluğu kazanmış (sayılabilir değil mi?. Hayır, vaziyet bir iki dakika içinde derhal değişiyor. Ve bir firikik cezasından atılan şutun Altınordu kalesine girmesi” le çıkması ve akabinde Sezanın bir göğüslemesi ile tekrar girme» si bir oluyor. Alkış alkış üstüne.. Bir kıya- mettir kopuyor. (o Altınordulular topun kendi oyuncuları tarafın - dan elle kaleye girdiğini iddia e- diyorlar fakat nafile.. Bu goldür. Altınordu tam 88 dakika elinde tuttuğu şampiyonluğu iki dakika içinde elinden kaçırmıştır. » » a Simdi bu maçtan sonra vazi - | yet çok haraletli bir safhaya gir- miştir. Şampiyonluk final maçr » | nın bu sefer Altınordu — İzmir spor arasında cereyan etmesi ihti- mali kuvvetlidir. Dolandırıcılık mabkümlârı Ali Efendinin » dükkânınden 150 ve Isak Efendinin mağaza- sından 1200 lira dolandırmakla maznun Hayım oğlu sarı Juzef ve Cemal oğlu Samiile Bogos oğlu Onnikin üçüncü ceza mah- ! kemesinde devam eden mahke- mesi dün bitmiştir, Sarı Jozefin 1200 lirayı dolandırmak © iştira- kinden başka 150 lirayi do'an- dırmış olduğundan 7 ay Cemal oğlu Sami ile Pogos oğlu Onni- ğinde birer ay İS gün hapisle- rine karar verilmiştir. "Üç do- landırıcının dolandır: ıkları 1200 lirada ayrıca maznunlardan tah- sil olunarak Isak Efendiye iade edilecektir. Pekin Filomuz zonguldakta| — Filom- | Zonguldak, 4 (A.A) uz bugün limanımıza gelmiş ve büyük tezahüratla karşılanmıştır. Gece belediye tarafından şeref- lerine bir ziyafet verilmi u Kadın! bir macerâsı — 39 — Oh, dedi, kurtulduk. Ve o zamana kadar aklına gel memiş olan bir fikir Raulü sarstı: — Ya bu dansöz Antonin de - Bu ihtimal varitti. Raulün şevki birdenbire söndü. Gazinoda bu maskeli dansözü kurtarmak için sarfettiği gayrete mukabil, şimdi | birdenbire bir balon gibi azmi sö- nüvermşti, Raul düşündü. Bu genç dansöz İri Polün hırsını, sadece | bir kadın olarak celbetmiş olabi- lirdi. Bu sefih serserinin asabi bir hali üzerine, Raul, maskeli kadı- nın nasıl olup ta Antonin olduğu- na karar vermiş ve bu delicesine maceraya atılmıştı. Fakat ne de Galatada dün bir hadise ol- du ve-bir kadın polis memuru- nun Üzerine atılarak, elbiselerini yırtmak istedi. Kadın Şeftali sokağında 22 numaralı evde ©- turan Madam Ester'dir. Bu ka- dın sokakta ona buna Jâibaliya- ne teklifler serdederek polis memuru tarafından menedilmek istenmiştir. Ester bu sırada hid- detlenmiş ve polis memurunun üzerine bücum ederek: — Sen ne karışıyorsun.. De- laşıyorum, işte.. Diyerek hakarette bulunmuş- tur. Polis memuru ile Ester'in münakaşaları devam ettiği sıra- da kadının dostu olan Arap Himmet gelmiş ve lâkırdıya ka- rışarak kadını bir kânara çek- miş, polis memuruna bu da ha- karette bulunmuştur. Himmet ve dostu Ester yakalanmıştır. SE amaaa Telefon şirketi müdürü Telefon şirketi direktörü M. Vaşonun vazifesinden istifa etti- ğini yazmış, istifaya şirket idare heyetile direktör arasında çıkan bir ihtilâfın sebep olduğu hak- kındaki rivayetleride kaydet- miştik. Şirket erkânından bir zatın dün bize söylediğine göre M. Valson istifasına sebep olarak yaşının İlerlemiş bulunmasını ve | istirahate ibtiyacını göstermiştir. Mamafih yerine başkası geti- rilinceye kadar şirketten çekil- miyecektir. alakaya Bir beraat kararı Hilâfı hakikat ilmühaber tan- zim etmekle maznun Gureba Ha- sanağa mahallesi muhtarı Vahit oğlu Emin, ikinci muhtar Ahmet oğlu Ibrahim, azadan Abdülka- dir ve Süleyman oğlu Fevzi E- fendilerin muhakemesine dün A- gırcezada devam edilmiş ve cü- rüm sabit olamadığından beraat- lerine bökmedilmiştir. —a— Sahte imza vemektup Imza taklit etmek ve sahte mektuplar tanzim etmek suretile muhtelif müesseseleri dolandırmakla suçlu Cemil oğlu Cevadın muhakemesine dün Ağır cezada devam edilmiştir. Cevat inkâr ve tevil yollarına sapmış- tır. Muhakeme şahit celbi için | 10 eylüle kalaışlır. Ve bu kadın otomobilinin içinde yalıyordu. Raul sinirlendi, otomobilin sür- atini arttırdı. Öğrenmek, bir an evvel hakikati öğrenmek, bilmek ! arzusile evine çabucak dönmek | istiyordu. Raul bu düşüncelerle ilerliyor» du. On dakika sonra durdu ve genç kadına doğru eğildi, sordu: — Ayıldınız mı? Beni duyuyor musunuz? Ayağa kalkıp yürüye- cek iktidariniz var mı? Cevap yok! Raul mırıldanıyordu: — Ah, kimsin, kimsin? Ya An- tonin değilsen... Bu aralık gelen hademeye: — Sen otomobilimi garaja gö- töz... Dedikten sonra kollarına genç kızı aldı ve sanki bir tüy taşıyor» muş gibi merdivenlerden koşa ko- sa çıkarak, onu bir divanın üze- Küstah bir kadın | N atihte içi De ihtisas mektebi talebesi ve hocaları Fatihte Çarşambada Biçki ihtisas mektebinde dün talebenin umumi imtihanları yapılmış ve bu münasebetle talebenin eserle- rinden mürekkep güzel bir sergi açılmıştır. Sergide cidden güzel ve şâyanı dikkat eserler vardır. Elişleri ve dikiş meraklılarma gidip görmelerini tavsiye ederiz. Ecnebilerin evlenmesi | Dahiliye vekâletin vilâyet ve belediyeye dün mühim bik. ta- mimi gelmiştir. Bunda memle- ketimizde oluran o ecnebilerin kendi milli Kanunlarına göre evlenme o ehliyetini haiz olup olmadıklarına Odair ilmuhaberi mensup oldukları konsolösluklür- dan istihsal eylemeleri ve yalniz Belçika o tabasından “ olanların ilmubaberi Belçika sefaretinden almaları icap edeceği bildirilme- ktedir. Tamim alâkadarlara teb- liğ edileiştir. ane tepe | Ihtilâs maznunları Dün öğleden sonra şebrimiz Ağırceza mahkemesinde, 900 kü- | sur lira ibtilâs etmekle mazmun ! evkaf tahsildarı Halil ve kâtip Eşref efendilerin muhakemesine devam edilmiştir. Maznunlar bazı müdafaa şahitleri göstermişler- | dir. Muhakeme şahitlerin celbi Fuhşa tahrik edilen bir küçük kız Balıkesir, 4 (Hususi) — Os- maniye maballesinde mukim Ko- sovalı Ismail ağa zabıtaya mü- racaatla Kamalı Ayşe ile Simit- çi kızı Atikenin onbeş yaşındaki kızı Ayşeyi fuhşa tahrik maksa- i mışlardı Glen nefis bir kadın kurtarmıştı. dile otomobille şehir haricine gölürdüklerini . iddia etmiştir. Ayşe bulunarak velisine teslim edilmiş Atike ile Ayşe yakalan- maskesini çıkardı. Raul, maskeli dansözün yüzü- nü görünce: — Antenin! Diye haykırmıştı. Öylece iki üç dakika durdu. Sonra aklı başına gelerek gidip dolaptan lokman du. Nihayet Antonin gözlerini ara- İ lamıştı. Karşısında duran Raule uzun uzun baktı. Raul; i — Antonin... Antenin,. i Diye mıvıldanıyordu. Genç kız ona, hem gülüyor, hem de ağlıyordu. Dudaklarında | meraretli bir tebessüm vardı. Fa- | kat bu tebessümde ayni zemanda derin bir muhabbet, bir şefkat ta | vardı. Raul eğildi, onun dudaklarını i aradı, Acaba Antonin onu; gece Markinin odasında ve Volnik şa- İ için 25 Mm talik olunmuştur. İ rine yatırdı; diz çökerek gelinlik! | tokünda olduğu gibi ret mi sdedek. Ii? Yoksa muvafakat ruhu çıkarttı ve koklattı, kolonya | İ ile şakaklarını ve alnını uğuştür: | pıyordu. Kaçak siğara mahkümu Şişhane karakolu civarında kaçak sigara kâğıdı ile yakalanan Ismail oğlu Hasan sekizinci ihti- sas mahkemesince altı ay hapse mahküm edilmiştir. Gidene Bir tavuk hırsızı Evlerden tavuk çalmakla maz- nun Abraham oğlu Martanın şehrimiz üçüncü ceza mabkeme- sindeki muhakemesi dün hitam bulmuş, cürmü sabit olduğundan “Tay hapse mahküm edilmiştir. Martan 7 ayda emniyeti umu- miye nezaretinde bulundutula- caktır. şimal Tütün tacirlerinin şikâyeti Tütün tacirleri ticaret odasına müracâat ederek depolarda bu- lunan tütünlerinin sigorta edil mediğinden şikâyet etmişlerdi. Ticaret odası bu mesele öze- rine tetkikata başlamıştır ve alâkadar sigortacılarla temas etmiştir. Sigortacılar tütün ta- cirlerinin müracaatına mukabele olark şu cevabı vermiştir. — Tütün fiyatları çok düş- müştür. Halbuki tütün tacirleri ellerinde faturaları ve yabut alış fiyatlarına göre mallarını sigorta ettirmek istemektedirler “buda tabii doğru değildir. Ticaret oda- sı tetkikatına devam etmektedir. edecek miydi? Antonin mukavemet etmedi. Iki gülüşlü kadın Sabah kahvaltısını bitirmek ü- zere idiler. Bahçedeki çiçeklerin kokusu yükseliyor; açık pencere» den içeri giriyordu. Ağaçların perdelediği bu pencereden: cadde görünüyordu. O gün hava çok gü“ zeldi, güneş mai semada pırıldı- yordu ve Raul mütemadiyen söy- lüyordu. Jorjöreye, İri Pole ve Sarı Kla- raya olan galibiyeti mestolan Ra ; ulün neş'esine payan yoktu, Ayak- ta odada dolaşıyor, kâh karşısın» | dakini kahkahalarla güldürecek | seyler anlatıyor, kâh kendini met- | bederek mağrurane nutuklar irat ediyor, olmaz hikâyeler anlata rak fevkalâde sevimli taklitler yar (Biteredi)
