Haringtona göre işi çabuk bitirmek- i ten başka çare yok Aşenden her sabah yumurta | yede ikisi arasında herhangi bir yemiye başladı. Garsonlar, onun bu çeşit yumurtaları sevdiğine ka ni olmuşlardı. Hafta sonu iki âşık Londraya döndüler. Viktorya istasyonunda araba beklerken Anastasya Asen- dene döndü: Mi — Çok güzel vakit geçirdik! — Çok güzel! — Ben kararımı verdim. Tec- rübemiz muvaffakiyetle heticelen- di. İstediğin zaman seninle evle- nebilirim! Fakat Aşenden her sabah lop yumurtaya mahküm olacağını ha- tırlıyarak bir şey demedi ve A- mastasyayı arabasına bindirmekle meşgul oldu. Sonra ona veda ede- rek bir arabaya atladı. Doğrudan doğruya Kunard şirketine müra- caat ederek Amerikaya hareket eden ilk vapura atladı. Hiç bir muhacir veya seyyah, Aşenden kadar Nevyorkun hürriyet âbide- sine en derin şükran ve minnetle içir, arğ giri Haringtonun çamaşırları Aşenden senelerdenberi Anas- tasyayı görmüyordu. Rus ihtilâli- nin kopması üzerine, o da kocasi- le birlikte Rusyaya dönmüştü. Bu eski maşukadan istifade etmek mümkündü. Doktor Ors ona A» nastasyanın adresini getirecek, o da onu davet edezekli. Aşenden öğle yemeği için aşağı indiği zaman Harington onu bek- liyordu. İkisi de yemeğe başladı. lar. Harington rica etti: — Garsona söyle de biraz ek- mek getirsin! — Ekmek mi? Hiç yek. —Ama ben ekmeksiz yiye mem, — Mecbur olacaksın. Ekmek, yağ, şeker, patates, yumurta yek. Et, balık ve sebze bol. Başka bir şey İamayız. aringtonun çenesi düşmüştü: — Muharebe bu! — Öyle. Harington bir dakika susmuştu. Sonra tekrar söze başladı; — İşi çabuk bitirmekten başka çare yok. Karım, yağsız, şekersiz kaldığımı duyarsa derinden müz- tarip olur. Midem çok naziktir, Beni gönderen şirket, bu hale gi. riftar olacağımı tahmin etse kati yen göndermezdi. Biraz sonra doktor Ors gelerek Aşendene bir zarf verdi. Zarfın üzerinde Anastasyanın adresi ya- zılı idi. Aşenden Ors ile Haring- | dı. tonu tanıştırmış, Harington onun mükemmel bir tercüman olacağı- nı anlıyarak birlikte çalışmayı ka- bul etmişti. Aşenden Anastasyaya bir mek- tup göndermiş, o da akşam yedide geleceğini yazmıştı. Aşenden onu şüpheler ve tereddütler içinde bekledi. Aşenden içini yokladı ve Anastasyaya karşı aşk duymadığı» na hükmetti. Acaba Anastasya ne halde idi? Anastasya yedi ile se- kiz arasında geldi. Aşenden onu yemeğe alıkoydu. Harington da ayni sofrada bulunacaktı. Bu sa- İl ee ei de nl i münakaşa vukuuna imkân bulma- yacaktı, Fakat Aşendenin bu ted- birlerine lüzum yoktu, Çünkü A- naslasya da ondan soğumuştu. Azenden bunu keşfetmekten biraz müteessir oldu. Vaktile kendisini seven bir kadının ona karşı büs- bütün lâkayıt kalması, en müte- vazı erkeği da muztarip eder. A- şenden, Anastasyanın hâlâ aşkile yandığını aklıma getirmemekle be- raber bu kadınm ona tekrar ka- vuştuğu zaman hiç olmazsa yüzü- nün ateşlenmesini, gözlerinin sü- zülmes'ni, dudaklarının titremesi- ni, elhasıl, henüz ona kalbinde yer ayırdığını göstermesini bekli- yordu. Anastasya ise zerre kadar aldırmamıştı. Ona senelerce gö- rülmiyon bir dost muamelesi yap- mıştı. Aşenden, hayatını kendisi: re borçlu olan Vladmiri sordu. Anastasya anlattı; — Meğer o da kurnaz bir adam raış, Ben onu çok şerefli sanardım. O da beni aldattı. Yakında bir çocuğu olacak |! Ağzına bir parça balık atmak üzere olan Harington du - rakladı, Ve Anastasyaya hayretle baktı, Çünkü ömründe bir Rus ro- manı okumuş adem değildi. Anas- tasya devam etti: — Çocuğun anası ben değilim! Çocuk sahibi olmak hoşuma git- mez. Anası ahpabımdır ve siyasi iktısat mütehassısıdır. Fikirlerinin sağlâm olduğuna kani değilim. Fakat dikkate değer. Mister Ha- rington, siyasi iktısat ile alâkadar mısınız? Harington hayatında ilk defa o larak söz söylemekten âciz kaldı. Fakat Anastasya ona siyasi iktı- sattan bahse başladı ve ona Rus- yadaki vaziyeti izah etti, Onun Rusyadaki muhtelif fırkalar lider- lerile samimi olduğu anlaşılıyor- du. Aşenden onu kendisile çalış- mağa sevketmeği düşündü. Anas- tasya çok zeki bir kadındı. Ye- mekten sonra ikisi bir köşeye çe- kildiler ve konuştular, Anastasya Aşendenin sözlerile son derece a- lâkadar oldu ve ona yardım ede- ceğini söyledi. : Anastasya, haris bir kadındı ve entrikacılıktan, ik- tidar mevkiine çıkmaktan hoşla- nırdı. Aşenden ona elinde büyük bir meblâğ olduğunu söylediği za- man, Anastasya Rusyanın mukad- deratını idarede büyük rol oynıya- cak mevkie yükselmeyi ümit etti. Anastasya vatanperverdi. Fakat bir çok vatanperverler gibi o da ancak sivrildiği takdirde memle- ketine müfit olacağnı zannederdi. Ayrıldıkları zaman anlaşmışlar» Ertesi gün Mister Harington Anastasya hakkındaki fikrini an- lattı; — Çok mühim bir kadın! — Sakın âşık olayım deme! — Ben ömrümde karımdan; başka bir kadımın yüzüne bakma- dım. Fakat Madam Anastasyanm kocası fena bir adam olacak. İkisi kahvaltı ediyorlardı. Fa- kat lop yumurta yoktu. Aşenden mırıldandı: — İnsan lop yumurta yemese de doyuyor. 4 (Bitmedi) Komisyonunun işle- ri bitiyor bir Yunan murahhası gitti Istanbul altıncı tâ mübadele » komisyonunun işleri bitmek üze: re olduğu için komisyondaki Yur van murahhası M, Siyotis hükü- meti tarafından Atinaya çağrı mış, M. Siyotis dün akşam İtal ya vapurile Yunanistana hareket | etm şlır. Yunan hükümeti M. Siyotis'ın yerine kimseyi tayin etmiyecek, işlerine mübadele komisyonu Yu- Dan müşav'r erinden M. Pikeon bakacaktır. Altıncı tâli kom'syonu tara- fından Istanbu'daki etapli Run lara dağıtılmakta o'an etap'i ve- sika'arinın tevzialı bilmiştir. İstanbuldaki | etapli Rumlara Anado'uda biraklıkları em'âke mukabil tazminat tevziatı devam etmektedir. Şimdiye kadar bu Süretle 40 bin İngiliz lirası taz- i minat o'arak dağıtılmıştır. Bugün Masonların kongresi var Beynelmilel Mason ittihadının sek'zinci kongresi bu sabah Tür- kiye Mason teşkilâtının Beyoğ- lundaki merkezinde toplanacak tır, Kongreye iştirak eden 21 mil- lete mensup kırk kadar murah- hasın hepsi çelirimize gelmiş bu- luomaktadır. Dünde Fransız murabbasları Viet ve M. Mare- chal gelmişlerdir. Kongre Eylülün onuna kadar devam edecek, içtimalar 6, 7,8 ve 10 Ey'ülde olacaktır. Içtima- larda Türkiye Masonlarını Tür- kiye üstadı âzamı Mustafa Hak- kı Beyle Reşit, Mehmet Ali Haş- met Beyler temsi edeceklerdir. Dün ittihadın idare heyeti bir içtima yapmıştır. Sinemasının ilk programı: # Kadın Gözel Olunca 8 Eylül Perşembe Akşamı GLORYA | i Mümessilesi Berin LiILY DAMITZ. Önümüzdeki Perşembe Akşamı Asri Sinema Büyük filmler serisinden NRREM GORARI Tamamen İspanyolca sözlü ve şarkılı filmi ile yeni mevsime başlıyor. Mümessili : Don Jose Mojica İmama HAZIR Yarın akşamdan itibaren yeni (La Couturiere Mâveten * Dünya güzellik kıraliçesinin İMUBADELEİ| MELEK SİNEMASI Iki Yüzlü Aşk Mümessilleri; Madeleine Renaud - bayramı bürün teferruatile Türkçe sözlü olarak göstetilecektir. Bu mevsim fiatlarda tenzilât vardır. Paramount filmidir. emilme pd b ki bend sia Kanunu medeni (“) kocaya karısının iaşeşini ihmal etmemek- ten ve ona alenen fena muamele- de bulunmamaktan başka hiç bir mükellefiyet tahmil etmez: Ka - nunu medeninin hiznayeden kas- tettiği mana bundan ibarettir. Hal buki ahlâk daha çok talepkârdır: Ahlâkın, himayeden kastettiği ma ra, kalbin derinliklerinden gelen, basarılması müşkül, fakat ayni zamanda ifası elzem bir himaye- dir. Bir himaye ki, zaifin, kavi tarafından makul ve âlicenabane bir tarzda idaresini, tecrübesizli- ğin, sathi bir tahsilin ve bilhassa cemiyet hayatındaki dalâletkâr hu zuzatın tevlit edebileceği zararla- Iri kadının kalbinden ve dimağın- dan uzaklaştıracak devamlı ve uyanık bir dikkat ve ihtimam sar- | fmi tazammun eder. Refikası - nın talim ve terbiyesini ikmal et- mek, onu züpps, kaba ve hatalı dü şüncelerden kurtarıp mert bir zih- niyete yakışan daha ciddi ve da - ha salim fikirler * sahibi kılmak erkeğin vazifesidir. Bu mert zih- niyetin ne olduğunu antak tahsil- lerinin semeresini uyanık bir fe- tanetle devşirdikten #onra tetkiki ve tecrübi bir sâyin mahsulünü toplıyabilen erkekler takdir ede- bilir. Kadınm talim ve terbiyesini ikmal hakkındaki fikrimiz, müba lâğakâr bir iddia telâkki edilme- sin, bilâkis tamamile amelidir ve karı kocanın mütekabil hususiyet lerinden kuvvet alır. Unutmıya - hım ki evvelâ erkek — İster Veh- bi, ister kisbi olsun — kadına nispetle daha geniş ve daha me - tin bir fikir sahibidir; saniyen erkek, mutat olduğu veçhile karı- sından daha yaşlı olduğu için fik- ren dahi daha ciddi ve daha ol - gundur, Erkeğin, bu gün aile ço- cuğu iken hemen aile babası olu- vermesi pek nadiren vaki olabi - lir. Tahsilini bitirmiş olan bir de- likanlı serbest hayatının bahşet- tiği kısa veya uzun bir fasıladan istifade ederek bir çok tecrübe - lerden geçer: Kendi haline terke- dildiği için insanları ve işleri ta- nımıya başlar; tecrübeler ve gör- güsü artar. Bu suretle, en müsait şerait tahtında yetişmiş bir genç kızın malik olamıyacağı, ameli ve | işlenmiş bir basiretle mücehhez | olarak aile hayatma girebilmek istidadına malik olur. Bu izahatımız, şahsi fikirlerile karısmın fikirleri arasındaki me- safeyi yavaş yavaş azaltmanın ve melekenin fikri kabiliyet itibarile iki cins arasında hüsule getirdiği girdabı doldurmanın erkek için 0) Fransanın kanunu medenisi OLUN: mevsime başlıyor. İlk filmi; de Lineville) Pierre Blânchard Istanbul'a avdeti, 30 Ağustos Zaler la, alel Kadınin talim ve terbiyesinin ikm tahsilini bitiren delikanlı Mütercimi : Zonguldak meb'uSU << ge | bir mecburiyet olduğunu mez mi? Şu veya bu ehemmiyeti olan şu veya bu mahiy hakkındaki müfrit görüş VE nüş farkının tevlit edeb mabzurlara dikkat ediniz: Farzedelim ki, erkek gü ne arten bir kayıtsızlıkla lerile, kendi fikirlerile, ke! leğile haşrü neşrolmaktadif” dın da ya evinin ihtiyacati Wi boğulmakta ve yahut (m0 5 hayatın zevklerine ve hafi nz kapılıp gitmektedir. Erk“ şeyini ve bilhassa dimağını?'£ kendine hasrediyor. Kadın, 18 heveslere ve iğrenç ve yah limsiz bir ihtirasın zapt vE tan mahrum iddialarına s9E3i kalıyor. Aile birliği denile? ve mahrem rabıta bu O rabıta ki, yalnız müşteri çatı altında ikamet etme! ret değildir. O rabıta ki, fik servetin temin edeceği ni müsavaten bölüşmeyi ve d rusu bu nimetlerden müşi mütenaim olmayı emredef £ Erkek, kadın kalbinde h€ 5 gi bir mukavemete tesadil l mekten korkmamalı bir © düşüncesine veya boş bir kapılarak bir bakıma göre rane olan bu teşebbüsleri, vi hakaret sayarak reddede İ zannetmemelidir. Aileye 4. kadmın kalbinde, kocasın# > mukavemet edilmez bir duygusu bulunur; izdivaç ” lesindeki merasim, bu uff” #f mahiyeti diniyesi, bir 492 ff lenen sözlerdeki ciddi ve ahenk pek tabii olarak hissini uyandırır. Aanasımi” den henüz ayrılıp, yeni giren genç bir kızın, b büyük taahhütler karşısnd? gi metle karışık bir korku du?” | 81 için pek acıklı bir turf? lâzımdır. Demek oluyor Ki kendisine lâzım olan isti N tasını vaziyetin bu hus aramalıdır. Fakat asla füruşluk taslamamalı ve aklı seliminin gösteri dan giderek kendisince salim zannedilen fikirleri ” miyecek surelte bu açık V9 dimağa aşılamağa İlk anamızdan miras | tesirine kapılanların bile | mediği muhakkak olan ua bazı kadınca mukavemeti? : yapmacıktan bir takım ii lıkların arada sırada terbiyesine karşı müsin ad ettiği görülebilirse de di ve nafiz bir tek sözle etmek müşkül değildir. zında vâki olan telki * pek az uysallık göstere” i kalpten gelen ve seciyeni” İ liğile de teyit ve takvi”?. ge makul sözlere karşi ” hassas olduğunu bilme kat bu temiz ve nazik erkeğe pek güç ve pek zu9 takım şartlar tahmil ede" bir kadının cahilliğile iye efkâr ve hissiyatından l zularını tahrik etmeği hafif ve züppe bir s€V$ teşebbüsü