Akıllara hayret Veren bir fen Hârikası 1$inci Yıl * Sayı : 5178 Başvekil İsmet Paşa Hazretleri; İle Hariciye vekili Tevfik Rüştü Be-' Yin Roma seyahati başladığı günden- beri bazı Fransız gazetelerinde Tür- — İtalya münasebatını bulandır.! Mak maksadile sistematik bir tezvir Mesriyatı vuku buluyor, bilhassa (Pan) gazetesinin bu yoldaki neşriya- Ni Wi nazarı dikkati celbediyordu. ji (Tân) gazelesinin bu neşriyatı, Memleketimizde olduğu gibi Malya ârı umumiyesince de nefret ve te- *sirle karşılanmış, bu cümleden | "İarak Jurnaleditalya gazetesi Fran. 8 gezetesinin gizli ve çirkin mak- #adını ortaya dökerek Türk — İtaj- Yan dostluğundaki samimiyeti ihfâl *tmek için siyasi bir dolâp çevrilmek ildiğini açıkça göstermiştir. Jurnaleditalya refikimizin güster- diği bu hassasiyeti büyük bir memmu. diyetle kaydederiz. Çünkü bu “has Sisiyet Türk — İtalyan dostluğunun e) “arzı telâkkisi noktasmdan Iki mem- i leket efkârr umumiyesi arasında mev- ut olan görüş mütabakatın: filen İspaş ediyor; aynı zamanda bir hayır - 4 Dahlık perdesi altında siyasi bir gi Şulkastin bulunan (Tan) gazetesini i İntibaha davet etmiş oluyor ği Fakat çok şayanı dikkattir ki, Jur- Maleditalya'nın yazıları (Tan) gaze- İesinin akil ve insaf yolüna girmesi! İçin kâfi gelmemiştir. Çünkü bu gazete Roma muhabiri- he atfen İtalyan refikimize evvap Yermiye çalışarak gene aynı tezvir * Mesrivatında israr ediyor, işin (Tan) gazetesinin muhabiri, iki yazılarında “Bugünkü Türkiye es.! Osmanlı imparatorluğu değildir. ii Bugünkü Türkiye artık eski hasta 2- dam değildir. Bugünkü Türkiye ce- i Bebi nüfuzlarının hiç bir nev'ine ma- hal olacak bir memleket değildir. Bu #ünkü “Türkiye tamamen Avrupa'lı mm Darülfünun için davet edilen ve raporunu bükümete veren | Profesör Malş dün memleketine Bitmiştir. Profesör dün bir mu- irimize, raporunda neler yaz- anlatmış ve bilhassa ça- a vasıtalarında esaslı değişik- kler yapılması lüzumunu gör- i İüğünü sölemiştir. Profesör, fikri İakiyafın ancak yirmi, otuz sene da mümkün olacağı zan- r. | Profesörün çok mühim olan | dördüncü sayfamızda Ven bulacaksınız. ' Darülfünunun eksikleri — Yazım Sinci sayfamızda — CUMA, 10 Haziran (6mcray) 1932 Emir Faysal Şereline Ziyafet Emir Hz. bugün şehri gezecek Samimi Türk - İtalyan . dostluğuna suikast bir-müstakil devlet haline gelmiştir... tarzında bir takım .sözler söylüyor, bu gibi sözler ile Milli Türkiye ye karşı, onun izzeti nefsine karşı tat- minkâr görünmek istiyor; fakat di- Zer taraftan Fransa'dan müstemleke istiyen İtalya'ya, Anadolu toprakla- rından şu veya bu şekilde istifade im- kânı bulunduğunu ifade etmek su - retile Türk — İtalyan dostluğunu kundaklamak o gayretinden de geri kalmıyor. Fransa mütemadiyen nüfusu art makta olan İtalya'dan şimdiye kadar! bir kaç yüz'bin mühadiri müstemle- kelerine kabul etmiş imiş, Fakat bun- dan sonra artık bu yolda deva- ma imkân yok imiş. Onun İçin İtal- muhacirlerine (başka (iskân wıtakaları, aramak lâzım çeliyor- muş, (Tan) gâzetesi, el kesesinden) develer kurban eder gibi, İtalya'ya başka memileketlerden istifade imkân- ları göstermiye çalışıyor. o Halbuki Fransız müstemlekelerine simdiye ka- dar İtalyan mühaciri kabul edildiğini) yazdığı halde, neden dolayı bundan sonra buna İmkin olmadığını söyle. yg yyl temadiyem © artması halkı bu günkü miyor, Bununla beraber İtalya ile Fransa| arasında mevcut olan ihtilâf mesele- lere müdahale etmek istemeyiz. Buna mukabil (Fransız'ların da İtalya'nın kendilerine karşı serdetti. ği mütalebatı bertaraf etmek için VAKIT 1932 kuponu Bu kuponu kesip saklayınız. "ik mektep talebesindei: SO tanesini getirene finci sınıf 6 , 90 » 20 , " 4-5 kitapları idare târafından hedive edilir Evvelki gün şehrimize gelen Yfldaz krah- sin oğlu Emir Faysal Hazretleri gerefine dün belediye tarafından bir ziyafet verilmiştir. Resmimiz Emirin viliyeti riyareti esma- smda almmaştır. Yazım Ikinci sayfamız. dadır. Millet Meclisi dün İrtişa meselesini konuştu. Seyrise- faln Müdafaa Vekâletine gec“ ti. Icra ve iflâs kanunu kabul edildi. . (Bu husustaki telgraflarımız ikinci sayfamızdadır.! içi Türk vatanmı sahipsiz bir mal farze-| Mus10yyy1481yy014My,yys7Ahyyyh der şekilde söz söylemelerine asla tahammül edemeyiz. Kaldı ki, Türkü ye Cümhuriyetinin Avrupa devletleri seviyesine yükselmiş müstakil ve kuv- vetli bir. devlet olduğunu söyliyen kimselerin bu sözleri ile Türk vatanı üzerinde her hangi bir şekilde pazar- lık yapmak istemelerini hiç bir süret- te kabili telif bulamayız. Mehmet Asım Ressam — Hafifçe gülünüz, portreniz mütebessim olsun. Imkânı yok azizim karımla çarşıdan geliyorum 1. ; Gizli intihabat - Biz tahsil çağındayken, futbol me- i raklıları, ancak bir takım teşkil ede. cek kadar azdı. Sinema yoktu. Dans, fuhşa yakın bir ayıplı. Kahvehaneler de, çayhünelerde oturmaksa, ancak ak saçın, çember sakalın hakkıydı. Biz nasıl eğlenirdik? Bu sualin cevabı kısadır: Küfüp- İ haneleri dolaşarak. Bilhassa, Beya » aıttaki Sarafim kütüphanesi o zaman gençler uğrağıydı. Mektepten artan saatlerimizi, orada, eski divanları o- Kumak, Servetifünun kolleksiyonları- nı karıştırmakla geçirirdik. Fikrelin, Rübabı Şikesteye girmemiş manzıtm bir müsahabesini bulmak, Cahidin Kavgalarıma' konmamış hurçın bir makalesini yakalamak, oCenahın bir araya getirilmemiş Şiirlerini toplamak Püzulinin mdlüm bir beytinde, Nedi- min meşhur bir şarkısında gizli kal.) muş güzellikler keşfetmek. İşte, harp| & önü neslinin zevki bunlardı? Ondân sonra, dünyanın başın a z teş pençeli, kızıl gegpalı bir kartel kondu: Harp!., Ve senelöree, bütün dünya gençliği, bu- cehennemi kuşu kendi kanları ve ciğerleriyle besledi. ler! İc Olarp sonü nesli yetiştiği saman,| # Sarafim kütüphanesinden eser bile| 8 kalmamıştı. Fakat, kapanan bu kü -| ti tüphaneye karşı bir çok dans salon - ları açılmış, plâjlar yapılmış, sinema binaları kurulmuş ve unutulan fikir, san'at kahramanlarının yerine yeni kahramanlar çıkmıştı: Film ve spor yıldızları! Bu yeni zevk salgını içinde, hicbir i kitap, Fenerbahçeli Zeki Beyin ves - h mi, Maurice Chevalier'nin plâkları kadar satılmamıştır. Şimdi, memnuniyetle | görilyorum i ki, zeklerde tekrar bir gevşeme var, Dans salonlarına o eski susamış bii - cum kalmamış, Futbol meraklıların- da o eski taşkın alâka yok. Sinema, cazibesini günden güne kaybediyor... Acaba, zevklerimizdeki bu “mün - hallere kimler namzet? Bence, yakında başlıyacak olan gizli intihabata en çok kitapçılarla) * gazeteciler hazırlanmalıdır.. Yusuf Ziya , Sayısı 5 Kuruş : Almanyada vaziyet mühimleşiyor İki sene sonra gene impa- ratorluk başlıyacakmış!.. i Hindenburg, sabık başvekili istifaya | nasıl icbar etti ? (Deylmeyi) o gazetesiyle ( birçok Londra güzetelerinin sahibi olan Lord Rolhermere Berlin ve Alman- yada derinden derine tahkikat yapa - rak gelecek senenin hilamından ev vel Hohenzollern hanedanının Alman yaya avdet edeceğine kani olmuştur. Lort gazeteciye göre on sekiz ay geç- meden AÂlmanyayla orta Avrupa devletleririden bir ikisi, eskisi “gibi kırallığa tâbi olacaktır. Lord Rotker mere diyor ki: İ “Üç sene sliren tetkikler netice - ji sinde bu kanaate vardım. Almanya- İ da ademi memnuniyet vardır. Lehis- tan hududundan Ren havalisine ka - İ dar her yerde sanayi, ticaret ve Zi - rant mahvolmakfadır. Berlinin ken - disi 3ssız bir şehir oldu. Onun en bü- yük, en meşhur caddeleri bile, eski « sine nisbetle, cansızdır. En işlek yer- lerde vitrinlerin içinde “Kiralık, lev- hasını görüyorsunuz. İşsizliğin mü - Kayserin oğullerile sıkı alâkasıridan bahsedilen Hitlerin bir karikatörü LAle tarafı Ginci savfada ) . k . .” .. . d Herkesin gözü önünde Dün bir marangoz metresini bıçaklıyarak öldürdü... izni Dün saat 12 de Türbede her i kesin gözü önünde feci bir ci- nayet olmuş, bir marangoz met- resini öldürmüştür. Yaptığımız tahkikata göre, vaka şöyle ol muştur ; Vefada Karamürsel fabrikası yanındaki iki odalı bir evde Bursalı marangoz Mahmut oğlu Ismail oturmaktadır. İsmail altı sene evvel Bursadan şehrimize gelmiş, marangozlar yanında yev- miye ile çalışmıya başlamıştır. Bir aralık Beykozda çalışan Ismail vapurda boşuna giden genç bir kadını takip etmiş, ni- hayet bu kadının Anaduluhisa“ rında kuyu sokağında $ numaras (Lütfen sayfayı çöyiriniz) ŞA a Türkün ilk ana yurdunda hayat yeniden fışkırıyor .. Meşhur is. m veçli seyyah doktor: Sven Hedin, büyük 8 birheyetle,Tür | kün dünyaya medeniyet dağıttığı ana - yurdunda se- nelerce sü- renbir seya- * hat ve ortaya bü. tün cihanın Gobi çölünde yol örayan bir kafile hayretle karşıladığı muazzam bir eser çıkarmıştır. Tarihin çok mühim kisımlarını aydınlatan bu seyahatname, atlatılan (tehlikelerin, geçirilen maceraların baş döndürücü tafsilâtile, bir şaheserdir. Vakıt, Ömer Rıza Beyin kalemile Türkçeye çevrilen bu eşeri Me 4