Keşfedebilmek © Salonda bulunanların taayin “edecekleri bir şeyi salonun dı- yanamda bulunan bir kimsenin © keşfedip söylemesi epice hoşa giden bir oyundur. Bunun bir çok usulleri vardır. © Oyunu idare edecek olan her kimse, eveelceden biriyle anla- :şır. Der ki: — Seni dışanya çıkaracağım salondakilere sırayla bulunan üç şeyden, (mesela, kanape, kul- tuk, sandalya ) birini tayin et- “ melerini söyliyeceğim. Sonra se- mi çağıracağım. Eğer yalnız gel dersem, birinciyi yani Kanepeyi içeri gel diye söylersem ikinci- yi yani kultuğu, yok haydi içeri olan sandalyayı tayin etmiş de- mektir. içeriye girince biç tered- düt etmeden söyliye bilirsin. Eğer, intihap edilecek eşya değiştirilmek istenirse, tabii ge- ine keşfedecek olanın önünde | üç şey gösterilir ve sonra bun- lardan biri seçilir. Ya birinci, ya ikinci, ya üçüncü. İçeriye çağırmak usulü daima gel diye hitap edersem üçüncü | | sında beslediği bir timsahı ka- “hayrı, olacağı, için gağırınak, imm j5 Yılmaz kaptanın gördükleri i i | Yılmaz kaptan, küçük okuyu- cularımza yeni bir vak'a an- latıyor: Geçenlerde gemisile, Afrika- nın Atlas okyanosu sahillerinde seyahat ediyormuş; kıyıya ya- kın demirlemiş, sonra çıkmış; bulunduğu yerden büyük nehir geçiyormuş. O sırada nehirden bir “Otokano,, geçiyordu. karşı sahilde bir zenci çocuğu hayretle bu motörü seyretmek- teydi. Anlaşılan hem buna hay- ret ediyor, hemde böyle bir şeyi olmadığı için teessüf edi- yordu. Bunu nereden anladı bi- lirmisiniz? Biraz sonra zenci nehir kıyı- raya çıkardı. Bir tarafı açık olan iki sandığı, biraz fasılalı olarak, timsahın üzerine koydu. Iki san- dığın arasına geçip oturdu. Sonra timsahı nehre (doğru yürüttü, Artık küçük zencinin de bir “Otukanus,, olmuştu. pr sur kaptanın. hatırı için makta birzarar yoktur. Bilmecemiz e e Yukarıdan aşağıya; 1 — Gece rahatını temin eden şey 2 — Bereketli bir vilâyeti- miz 3 — Odada başınızı kaldırip gördüğünüz 4 — Çok sevdiğiniz birinin isminin mefulü 5 — İn- sanların denizleri birleştirdikleri Lamba Şişesinde Mum Bir gaz lâmbası üzerine şişesini koyunca gayet iyi yanar değil mi?! Pek âlâ, bunu başka türlü yapa İm. Masa üzerinde yanmış bir mum bulunsun bunun da üstüne bir lâmba şişesi koyalım. Ay! Ne oldu gördünüz mü?. Mum söndü. Neden acaba? Çünkü lâmbanın makinesi altında bir çok delikler var, buradan hava giri- yor. Halbuki masa üzerine daya- nan şişenin altından hava giremez bunun icin mum söner. Şimdi biz size bunun da bir ça- resini ögreteceğiz. Gene mum mta” sada olsun; beri tarafta küçük bir hazırlık yapılacak. Bir firkete alır şişenin üzerine koyarsınız. Sonra ince bir mukavva parçası yahut bir kartdövizit alarak bir ucunu, kıvırır ve uzun kalan tarafı şişe- nin içine girmek suretile firkete- ye asarsınız. Dikkat ediniz ki mukavva şise- nin tm ortasına gelsin. Böylece şişenin yukarı boşluğu iki müsavi kısma ayrılmış olacak, Şimdi mumu yakar, şişeyi de ü- zerine geçirirsiniz artık mum sön- mez, rahat rahat yanar durur. ! Sebebi ne? İ Sebebi şu ki: Bir taraftan sere) nan ve bozulan hava bir bölme-' den çıkarken, yeni hava diğer böl- “al girer ve mumun yanması” | Şen Fıkraler Büyüklük hakkı Abdurrahman Reha imzasiyle göm- derilmiştir Ikindi kahvaltısında Ibrahimle Ahmede bir tabak içinde iki pasta verildi. Ahmet daba kü- çük olmakla beraber, hemen elini uzatarak büyücek pastayı almak istedi. Annesi bunu gö- rünce dedi ki; — Yavrum, ilk alan, nezaket olsun diye köçüğünü alır. Abmet elini çekti ve Ibrahi- me; — Sen daha büyüksün iptida sen al. Telsiz nu, telli mi? Şükrü beyin akşam evine elek- trik telleri getirmişti. Küçük Semiye sordu: — Bey baba bu tellerden ne olacak ? — Kızım, telsiz telgraf yap- iracağım. Küçük cir iki dakika düşündü: — Demek ki telsiz telgraf için bu teller konacak, Ya telli tek grafa ne konur? İşitemiyormuş ? Orhana küçük bir davul almışlar. dı. Annesi odada okumakla meşgul « ken çocuk boyuna davula vuruyordu. Annesi bir kaç defa bu kadar gürültü İ çıkarammasını ihtar ettiği halde Or- han, kolunu kaldırıp indirmekte de - i vam ediyordu. Nihayet annesi sfkılas rak daha ciddi bir surette dedi ki: — Oğlum, ne dediğimi işitmiyor musun? — Hayır anne, davylun gürültü « sünden senin sözünü nasıl 'işilebili » kânı yoktur. 1 müş, O anlatıyor. — ll mı TARİH FT, KİTARI MAL en eli isyanlar : Emevi devrinin ilk mühim dahili isyanlarını (Yezid) zamanmda (Ker belâ) vak'asile nihayetlenen Alinin oğlu (Hüseyin) in hareketi, Abdül. melik zamanında Abdullah ibni Zübeyrin isyanı teşkil eder. Bu iki harekete karşı da Emeviler şiddetle mukabele ettiler ve devletin © kuvvetlenmesine çalıştılar Dahilde kuvvetlenen devlet hariçte hudutları © genişletti o Abdülmelik zamanmda Türk eline Arap tecavüz leri başladı. Velit zamanında Kuteylenin kumandasındaki Arap ordusu, bir taraftan (Seyhun), bir taraftan taraftan (Sind) bir taraftan Efga « nistan, ve Kâşgâr hudutlarına kadar ilerledi. Ispanyada Türk kumândanı : Afrikaya ve İberik yarımadasına geçildi. İberik yarımadası fütu - hatmı (idare eden Hazardan kalkıp Afrikanın Biilni gelerek yerle - şen (Tuarik) Türklerinden islâmlığı kabl etmiş olan Zeyyat isminde bir zatm oğlu Tariktir, (711) Endülüsten ilerliyen islâm ordusu Hazar - Ber- ber Türklerinden olan Abdürrahman Gafiki kumandasında Poatyye ka - | dar ilerledi. (732) Muharebede ordu mağlüp oldu. Anadoluya da bu za- manda Arap akını yapıldı. Halife o Süleyaan zamanımda (714 - 715) senelerinde (İstanbula bücum edildi. İkinci Yezit zamanında Emeviler aleyhine hazırlanan © hareketler biraz daha genişledi. Bu devirde Haşimiler Emeviler aleyhine iki koldan (hareket ediyorlardı. Haşimilerin bir kolunu Ali taraftarları; 8 * bür kolunu Muhammedin amcası Abbasın torunları teşkil ediyordu. E - “| meviler aleyhine başlanan hareketlerin propaganda sahası bilhassa Irak İran ve Horasan idi, —,, Halife Hişam bunların aleyhine askeri hareketler icra etti. Çok iddetli tedbirler aldı. Fakat bu şiddetli tedbirler bütün memlekette aksi tesir husule getirdi. (Harici) lerin fikirleri ta Afrikaya kadar | Yayıldı. e Hatta bu fikirler (Endülüs) e kadar sirayet etti. İrakta is « | Yanlar zuhur etti, (ikinci Velit zamanında (743 - 744) ihtilâller hudutlar "nr daha çok genişletti. i Devletin genişliyen hudutları içinde bilhassa İspanyanm idaresi gayet 'ena bir şekildeydi. Musa bin Nasirden sonra bir taraftan (Süev)ler dağ- İsrdan çıkarak etrafa yayıldılar (745)te Alfons Süevlere kral oldu. Ayrı en İyanpısın muhtelif mntakalarmdaki islâm emirleri istiklâl ii etti, Bu zamanda, o ahalinin tasvibiyle Yusuf bin Abdürrahman namında birini İspanyaya hâkim intihap ettiler. Halife de bunu tasdik etti fakat İİ tik müslüman spanya bir nevi istiklâl peyda etmişti. miri sahalarda da aynı vaziyet devam ediyordu. (Arap olmıyan « vaziyeti günden güne kötüleşiyordu. Emevi saltanatının yıkılışı : İİ, Türklere karşı alınan vaziyet pek fecidi. Türklere bir köle ( na mâni olmaz. İ rim? mam TARİH FI, KİTABI memmun 07 mem kesin fevkinde görmek, o zengin memleketleri (sade onların sefahetle - ri için zaptetmek, talân etmek emelleridi. (Emevi saltanatının geniş hudutları din idealile değil zengin sahaların O seteyetlerini © toplamak için yapılmış birer akından tahassül etmişti. Bu akın pek merhametsizce bir kan ve zulüm denizi halinde etrafı Okaplıyodu. Bu zulüm, Türk elinde ve maz » lum milletler arasında akis bırakmaktan hali (Okalmıyordu. Mazlum milletlerin Oo zulme karşı hazırlanmasına yardım eden bir de Arap hare - keti vardı. e Bu hareket ta Emevi saltanatının tecessüs ettiği günden beri devam ediyordu. o Hariciler, Abbasın torunları olan Haşimi - ler, ve Şiiler Emevi saltanatının aleyhindeydiler. | Bunlar dini bir fır- ka halini almışlardı. ( Şuubi ) fırkası ; Aynı zamanda (Arap olmıyan, yani malları, (Ocanları Oem- niyet altma girmiyen yabancı kavimler arasında da (Şuubiye) fırkası süratle nüfuz peyda ediyordu. (Şuubiye) fırkasma mensup olanlar Arap olan ve olmıyan müslümanların müsavatını istiyorlardı. Emevi o düşmanı olan Araplar da bu fırkayla (o birleşmişlerdi. İhtilâl hareketini o Horasanlı bir Türk genci olan genç (Ebumüs “ lim) idare etmiştir. Ebumüslim (Merv) civarında ibtilâlci Türklerle bir- leşti. Sefideç (o köyünde açıktan açığa isyan etti. Emevi valisi (Nasir Bin Seyyar) ı mağlüp etti. (Küfe) de bir evde gizlenmiş olan Abbasın torunu (Abbas Abdullah) ı meydana çıkardı ve halife ilân etti. Son Emevi (o hükümdarı ikinci Mervan Ebumüslimin kumanda et tiği | ihtilâl ordusu önünde duramadı. Büyük Zap suyu kenarındaki mu - harebede Emevi ordusu tarümar oldu. (750) İhtilâlciler o Emevileri kılıçtan geçirdiler. | Yalnız bir kişi hüküm « dar oHişamın torunu Abdürrahman kılıç artığı kaldı. Canını (o kurtardı İspanyaya © kaçtı. — Abbasi saltanatı — Ebülabbas o Seffah, Müslim tarafından halife ilân edildikten sonra yeni hükümdar hükümet merkezi olan Şamı payitaht bırakmadı. Hükü - met merkezini (o Haşimiyeye nakletti. Abbas bütün Emevileri kılıçtan geçirmişti, o Hükümdar Mansur, Belh Türklerinden Halit bin Barme - kıyi (Barmak) devletin idaresini tanzime memur etti. Halit maliyeyi ıslah ve devleti pek güzel idare et'i. Bu zamanda aleviler isyan etti fa « kat bu isyanlar şiddetle bastırıldı. Halife Mansurdan sonra Mehdi ve Hadi zamanlarında alevi is « yanları bastırıldı. mi akın yapıldı. Harunurreşit yirmi iki hükümdar olduğu zâman Halidin oğlu (Yahya Bermeki) yi > yaptı. Bu zamanda i ili İğ ğe e Sekme) vi erir kepi