Daha ölmedin mi? Boş gezer takımından Arman Mi- rol, tamamen muhtaç bir hale geldi. ği zaman ölen amcasının kendisine 10 milyonluk bir servet bıraktığını, ancak, bu serveti eline alabilmesi için bir sene zarfında dul bir kadın- la evlenmesi aksj takdirde bu ser - vetin Serzi kasabası belediye mı - zika takımına intikalinin meşrut bu- lunduğunu haber alıyor. Fakat, Le - onun Gabi isminde öyle kıskanç bir metresi vardır ki velev muvazaa ti rikile (Ode olsa Leonun evlenmesine müsamaha edemiyecektir. Diğer ta - raftan vaziyeti haber alan alacak - hlar paralarını kurtarabilmek için bütün mevcudiyetlerile (Oberaber Le onu izdivaca teşvik etmektedirler. Bu meselenin halli için evelâ bir kadm elde etmek lâzrm.. Halbuki Ga bi bu dulun ancak çirkin ve gudu « bet hir kadın olmasını şart koyar. Bu da ahçı dul Virjinidir. Fakat va- ki olan teşebbüs, Virjinin dul ol -| madığını meydana çıkarır. Diğer tas raftan, Serzi kasahasınm belediye mızıka takımmın şefi Patavey de temine çalışmak üzre Parise geliyor. Bu esmalarda Leon, sefalete düşme-| si hasebile intihara teşebbüs edecek olan arkadaşlarmdan Dü Venuks - den bir mektup alıyor. Bu mektup Le on ve alacaklılarını ümide düşürü « yor. Zira tasarladıkları plâna tevfi-! ken evvelâ asilzade Dü Venküs Gabi ile evlendirilecek, ve delikanlı esasen intihar edeceğinden bundan dul kala cak olan Gabi'y; de Leon alacak ve! bu süretle mesele halledilmiş olacak.! Fakat bunların bu plânları nasıl-! sa haber alan mızıka şefi Patavey Gabi ile izdivacı müteakip Dü Ve » nuksu elinden geldiği kadar hayata bağlamıya çalışmaktan geri kalmı - yor. i Ison'un taraftarları Dü Venkis su intihara febara çalısırlarken di « ğer taraftan Pafavey mâni olabil « mek için her çareye baş vuruyor. Ve bütün bu hadisat eğlenceli sahnelere| meydan veriyor. Fakat bu gürültü - ler Dü Veniksü, karısına karsı kal « M bir rabıtayla bağlıyor, ve Gabi de esasen bu didinmekten usandığından daha doğrusu o da kocasını sevmive başladığından fimabat her iki sev gilinin ayrılmaları imkân haricine çıkıyor, ancak, buna mukabil bulun - dukları otelde Leon de dul bir noter kâtibesine sevdalandığından beraber evleniyorlar. Artık milyonlara ka « vuşmalarma da bir mâni kalmıyor. Aşk ve asalet “Aşk ve Asalet, ask ile'asalet gu" ruru arasmda cereyin eden eski ve beşeri mücadelenin bir yaprağıdır. Asil ve bir prenses olan Renta, hüsar zabiti Kovaş'a âşık olur. Pren ses Renatanın annesi, bu masum his ve münasebete dair dedikodular du- yunca, kızma zabitle olan münase « betini kesmesini söyler. Aralarmdaki #mıf farkmı gören ve muhitinin telâkkisinden kendini kurtaramıyacağını anlıyan (Reneta. naçar, Kovaş'a fena muamele eder ve zabitin izzeti nefsini kırar. Fakat zabit bir kurnazlık yaparak kendisi - | böyle isimde adam min, hakikatte bir sergüzeştiçi, bir d İ landımıcı olduğu şayiasını çıkarır vi hatıratını meşredeceğinden (bahisle prensesi ve annesini müşkül mevki sokar, ve. güzel kıza malik olur. Ne de olsa kalbinde aşk yaşıyan Renata, onun köylü bir zabit değil haydut da olsa esiri olmuştur. Fa » kat sınıf farkı onları ayıracaktır, bul bir gecelik hatırayı iki genç hayalle rinde saklryacaklardır. » vs “Aşk ve asalet, de, bundan bi kaç sene evvel Fransız tiyatrosunda gördüğümüz Komedi Fransez artist. lerinden Andrö Luget'yi, aynı tiyat- royu bırakıp Holiv nia Fedor, Françoise Rosay A dre Berley'yi göreceğiz. Jacgue Feyder tarafından sahneye konan bu film, Molnar'm Olimpiya isimli ese - rinden alınmış çok hoş ve güzel bir, komedidir. Artistler çok güzel oynu « Komedi ve yorlar. Yalnız, oyunlarında Fransez tarzı pek açık olarak gö: Tüyor. Bahriye eğleniyor “Mistral, harp zırhlısı liye kızı, bahriye mülâzimlerinden Perdia| yak'la evlenecektir. Bu münasebetle,| gemide kabul resmi yapılıyor ve suva-| ri eski arkadaşlarından Antonen'i das! vet ediyor. Antonen, davete yalnız gitmek için! bir bavul içinde frak ve gömleğini ge- miye göndererek, dostu, gemi süvari. sine, adamlarından birisi vasıtasiyle, düğün akşamı, onları otele gönderme- sini rica ediyor. Antonen, karısından ayrılarak Tu- len Hamnına geliyor, ve karısınm ken dini takip etmek ihtimalini düşüne- rek indiği otele, kendini soran olursa, tanımadıklarını söylemelerini tenbih ederek bekliyor. O akşam düğün olacaktır. Gemi su- varisi Antonen'in bavulunu iki aptal gemiciye verip otele gönderiyor. Fas kat gemiciler, bütün şehrin otellerini; aradıkları halde Antoneni bulam'ıyor-; lar ve bir aralık yağmura tutuluyor»! lar. Kartahu ismindeki bahriyeliyi, bir otelde, kadınlar soyuyorlar ve elbise- lerini kurutmak üzere sobanın yanına asıvorlar. Fakat elbiseyi, damadın er. ki dostu olan kız aşırıp gemiye gidi- yor, öteki bahriyeli de Antonen'in fra-| kımı giymek mecburiyetinde kalıyor, ve bir baskın yapan polisler tarafın- dan yakalanıp Antonen zânnedilerek gemiye götürülüyor. Bu esnada asıl Antonen, üzerinde| hüviyet varakası olmadığı için kara koldadır, Gemi suvarisj gelip onu kur-| tarıyor, ve nihayet mesele anlaşılarak düğün ve ziyafet yapılıyor. Yalnız, bahriyelinin elbisesini aşirip gemiye girmeye muvaffak olân dama- dın dostu kız Antonen'in giyinmekte! olduğu kamarada yakalandığı için, Antonen, eski dostu suvari ile bozuş- muştur. Bu filim, bize, Fransada, Maurice| Chevalier, Georges Milton gibi ken « disine bir muhit ve şöhret yapmış ©- Solda: Daha ölmenn m: Noel « Noel Fminde Ortada: Greta Garbo, Levis Stone “Ro- mance,, filminde Sağda: Aşk ve asalet te sıray İle Tania Fedor, Françoise Rosay ve arkada ayakta Andre Luguet. Greta öldü Greta âşık Greta Filmde Bir akşam gazetesi bir balon uçur du: Greta Garbo ölmüş. Her halde bu| haberi, aynı akşam güzetesi, İstan j .| buldan kaçıp Holivutta müstear bir İ isim altında yıldız olan ve buradaki babasına milyarlarca servet gönde - ren ve bir sinetna mecmuasına Marsi, müstear namuni taşıdığını bildiren ve bir de fotografını hediye eden ye yıldızı, cenup ay, şimal güneşi garp balonu Selma hanim vermiştir.) i ve| Son posta ile gelen “Cinimonde,| mecmuası da, Ramon ONovarro ile Greta Garbonun biribirlerine âşık ol. duklarını haber veriyor. Güya, iki ar| tist beraber oynadıkları Matahari| filminde önceden dostlukla başlıyan münasebetlerini ilerletmişler ve fi - lim billikten sonra da ateşli Ramon ile çekingen Greta daha. samimileş-' mişler. Bu iki havadis de bizçe iki ba- londan ibarettir. Fakat reklâma müs fenit balonlar, Zira, son zamanlarda Greta Garbonun şöhreti, bir taraftan Marlene Dietrich bir taraftan (da) mütemadiyen kendisini hep aynı tarz| rollerde, aynı tebessüm ve aynı zavi.| yeden gösteren mensup olduğu şirke- #in elinde, sönmiye yüz tutmuştu. Gretanın — son iki senede İstanbulda oynadığı “Anna Krlsti, ile filmlerinin kötülüğü hatırlarda olsa gerektir. Şimal yıldızının mensup olduğu şirket, nihayet kusurlarım anlamış olsa gerek ki, onu Ramon Novarro| “Buse, ile eyni filmde oynatıyor ve bu hd » dise münasebetiyle, kâh öldü, kâh âşık diye balonlar uçuruyor. Hakikat şudur ki, dün akşamdan ilibaren, Greta, Melek o sinemasında! “Romanes,, filmini oynamaktadır. O- nu, orada, beyaz perdede gözlerimiz. le göreceğiz. Hem görülen köyün kı- lavuz istemediğine nazaran. RA Er a A lan “Bach,ı tanıtacaktır. (Bu isim Bak diye okunur.) “Bach,, komik bir şarkıcıdır. “Bah İ ta, yı gördük, beğendi riyeli eğleniyor, filminde köylü bir balıriyeli rolü oynamaktadır. ; '. a Mari pelin Dili | Marie Bell'in iki kusuru olduğunu söylerler. Bilinmez bunlara ne dere « ceye kadar kusur denilebilir, “Nağ -| me,, demek zannedersek daha doğru olur. Bu nağmelerden birisi, güzel artis.) tin kendini daima hasta zannetmesi. İkincisi de. dilini (o tutamamasıdır. Bereket versin, Marie Bell'in dol ru gayet zarif ve (niktedan) biris | dir. Geçen gün, artist gene hastalığın! dan bahsediyor ve şikâyet ediyordu, doktor: — Üzülmeyiniz, dedi, o birşeyiniz yok, benden daha sağlamamız? — Nasıl bir geyim yok, gözlerimin Bunu söylerken, Marie Bell dilini çikarıp doktora gösterdi. Doktor gül iniz yok, dedi, fa- kat dilinizin istirahate ihtiyacı var? gile i5 Marie Bell yakında bik filim” Ya r. Mevşuu rastej ri Tie mala e Tee rr kız rolünü oynmyacakter. başka Tilmler İlk sesli Sovyet film; olan “Musta-! ; memmun ols duk, çünkü biraz ağlıyabildik ve içi- miz beşeri bir isyanla titredi. Sine- ma san'atı için, bu, bir (kazanç kuvvettir, Fakat şimdi? Şimdi bir çok (Mustafa) lar daha görmek istiyoruz. Fakat nerede göre ceğiz? Hangi sinema gösterecek, Sinemacılarımızda, Sovyet filmle rine karşı bir çekingenlik, bir endişe var. Bu endişenin manasını hakir bu lurken aynı sinemacılara şunu da ha- tırlatmak isteriz, Amerika, Almanya ve Fransa'dan gayet güzel gelen fi- limler için de aynı endişe mevzuu bahistir. Netekim, daha geçenlerede “Cehennem melüikeleri, (filminden, Alman konsolosluğunun teşebbüsü üzerine parçalar çıkarıldı ve İstan -! bulda gösterilen “Hayatı Isa, gibi bir! din propagandası filmi oAnadolu ve Ankarada menedildi, (Buna dair birçok misaller gösterilebilir. Bütün meseleyi şu suretle hulâsa edebiliriz: Halk, artık yalnız muay - ven şeylere meselâ danslar, bücak - lar, “oraguşlar ve karı koca dalaye- releri gösteren filmlerden bıktı. Bir az (Başka) istiyor. Bu (başka) da, bütün dünyanın tasdik ettiği gibi Sov yet filimlerinde var, Ve şayet bu filmlerde hususi maksatlar varsa, her film rasıl bir sansörden (o geçi- yorsa, bu filmler de sansörden geci - rildikten sonra gösterilebilir. Rusyada Filmler Rusya'da, ihtiyaca tekabül etmek i- zere, sinema sanayiine mütenilik bir çok yeni tesisat yapılmaktadır. Bu| meyanda olmak üzere Kazan şehrinde! bir şerit film fabrikası ile Orta Asya, Beyaz Rusya, Moskova, Leningrat, Tiflis, Odesa ve Samara'da sinema lardan en mühimmi, Kazan şehrinde fabrikaları yapılacaktır. Bu fabrikre; yapılacak olanıdır. Bu fabrika 20 mil- yon rübleye yapılacak ve senede 150 milyon metre şerit film imal edecek- tir. ve Kısa haberler | Şimdiye kadar hepimiz, dünyada en çok filim yapan ve filim sanayii - nin inkişaf ettiği memleketin Ameri - ka olduğunu zannederdik. Fakat son gelen (Pour Vous) gazetesi, Japon - yanm Amerikadan daha (çok filim yaptığını bildirmektedir. Japonlar geçen sene tamam 790 filim yapmışlardır. Japon sinemala - rı bir seansta dört film birden oyna” maktadırlar. Bununla beraber film » leri, halk sükünetle seyretmektedir. Japon filimlerinin bir kısmı henüz sessizdir. İki sene kadar, Japonlar sesli sinemaya ehemmiyet vermedi » ler. Çünkü makineleri Amerikadan getirmek lâzımdı hem de pahalıydı. Japonlar bu iki sene zarfında çalış- tılar ve kâmilen Japon mamulâtı o- larak makineler yapmıya (omuvaffak oldular ve filimlerini ancak o zaman seslendirdiler, ... Rende Adore çoktandır hastaydı. Şimdi iyileşmiş. ....» Gary Cooper Afrikada seyahâr et tedir. Nisan ayında Amerika « ya dönecek ve derhal bir filim yapa « caktır. :. Marlene Dietrich bu sene Alman- yaya gelmiyecektir. Çünkü üç filim yapacaktır. Şangay Ekspres isimli en son filminde, Marlene ile beraber An na May Von;, Clive Brook oynamak- tadır. » #4 * Frankenstein isimli korku filmi Amerikada büyük bir muvaffakıyet kazanmıştır. Bunun için Edgar Poe nun “Morg sokağı cinayeti, isimli €- seri de filme ahmacaktır. s.s. “Şark eephesinde sükünet vardır,. eserinin mabadj olan (Sonra) eseri de filme almıyor. Bu filimde de öteki filimde oynıyan artistler oynryacak - tır, - ere. (Kongre eğleniyor) filminin reji- sörü (Kazanova) filmini yapacaktır. Bi m, “Emden kruvazörü,, isimli filmin bir de sesli nüshası yapılmaktadır. vr. Uan Hald ile Viliy Forst, “Arkade ya prensi” isimli bir film yapmışlar- dır. ... Artık sinemada muvaffakıyet ka- zanamıyan Harry Liedike aktörlüğe başlamıştır. > # # Amerika şirketleri önümüzdeki seneler için şu kadar filim yapacak « lardır: Paramunt 65, Metro 50, Foks 48 Varner - First National 70, Radye — Pate 45, Universal 26, Müttehit artist ler 16, » . Hindistanda ilk sesli Hint filmi y#* pılmıştır. İsmi (Leylâ) dır. ... Mari Glory Paris senfonisi isimli bi filim çeviriyor. ... Lon Şaneyin oğlu Krayton Şan? filim artisti olmuştur.