—— 4— VAKTT 17 Teşrinsani 1931 yy Denizlerden © © o o Denizlere Nakıli : Ensari Bülent siüpesiiys#0neerunuyersny arta yi e Caddeleri dolduran erkekler onu görünce şapkalarınıçıkarıyorlardı Öğle yemeğini gemide yedik. orun yaveri olduğu için, yemeklerini her zaman Kiel'in en ii lokantalarından getirtebilen dostum, bana bir şey söylemedi a- ma, hissettim ki “Ü — 28,, in ah- r pek beğenmemişti. Alman bahriye zabitleri ve bilhassa Kiel” deki komodorun maiyetine düşen bahtiyarlar midelerine pek düş- Kün olurlardı, Domuz yağıyle pişi ilmiş balık çorbası, onların zevki ni ni okşıyamazdı!. - Firitrih'de bu neviden imtiyaz. İı bir asaletmeaptı. Yer gibi gözü” küyor, fakat hiç bir şey yemiyor. 'du. Hele iki gün evvel pişirilmiş, Kaskatı bir bifteğin yarısmı ken. disine uzattığım zaman, suratını öyle bir ekşitmişti ki, gayet terbi- yeli bir asker olmasına rağmen e- mirberim, dayanamamış basmış. tı kahkahayı. . Firidrih buna bir kat daha i içer İemişti. Ama, amiral Hans fon Ma yerlih'in yanında “Ü — 28. mü. rettebatından birine hakaret edi- lebilir miydi?. Bifteğe bakıp du- 'daklarını rsırmış, sonra tek gözlü- Zünü düzeltip: — Nedir bu başının gelen? -der gibi- derin derin göğüs geçirmişti. Maamafi dostumun keyfini ye- rine getirmek bizim için müşkül olmadı. Ona bir puro uzattım ve Komanya çavuşunu çağırıp yük- sek sesle şu emri verdim: — Matyas! Akşama doğru, ko- modorluk yaveri yüzbası Firidrih, sana emirberini gönderecek.. Ona im içtiğim purolardan on beş yirmi kutu kadar vereceksin., Dik- kat et.. Markalarına iyi bak! Bi- liyorsun ya. . Bazı kutularda taçlı bir vahişi resmi var, — Anladım kumandan. . — Hem artık bana kumandan! deme... Amiral Hans fon Mayer- Ze başka türlü hitap etmek lâzım . İşin farkında olmıyan Matyas isiyle alay ettiğimi zannet- mişti galiba ki güldü. Bir çok ö- lüm tehlikelerini yanyana yaşıyan adamlar arasında madünluk, ma- fevklik pek mevzuu bahsolmaz. . Bir tabtelbahirde yaşıyanlar eyni makinenin muhtelif kollarına ben zerler. Biz, geçit resimlerinde fi- yakalı kılıç selâmları veren komo- dorluk zabitlerine benzemeyiz. . “U — 28, bir harp ve ateş ailesi- nin hem evi, hemde müşterek metfenidir. Gemimiz bizim kabu- ğumuzdur. Biz deniz böcekleri, şeytan minareleri ve sadefler gibi onun içinde yaşar, onunla ba tar onunla çıkarız.. Ve o bir kere batar da çıkacak kudreti kendin») de bulamazsca, hepimiz onun için de, denizin dibinde, her dakikası! bır sene süren, azabı akla sığmaz bir cançekişme ile göçer gideriz. Binaenaleyh Matyas beni sevi- len bir büyük kardeş, addeder; be mim içinse o vilâyetli bir akrabar| Purolar bakdaki vadimi ye * atkın su ratr, birdenbire yila Yarım saat kadar, ağız dolusu ger! *vezelik ettik. Sonra daima yele- ğimin cebinde tasıdığım düdüğü İm: Üç defa öttürdüm. Bir tahielkebir kumandanmın düdüğü, bir zırhlı da üz borazen! medi. pe yn onu yapar anladınız m Yani ben düdüğümü ps defa öt- türdüm mü “UÜ — varsa nin üstüne çıkmıya mecburdur. Gemide bir koşuşma oldu. Az sonra bizim erkân, başta Matyas çavuş olduğu halde yukarda top- lanmış bulunuyorlardı. , Firidrih'le ben kumanda kule- sirgle belirdiğimiz zaman muavi- nim mülâzim Grünberg sert hir e- mir verdi; mürettebat selâm vazi- yeti aldılar, “Ü —28,indar güğertesinde | kısa bir sükün oldu. Bir deniz kuşu, teleskopun bo- rusuna konmuş, kanat çırpıyordu: — Arkadaşlar! —dedim— Ge- mimizin vazife olarak gördüğü iş» ler Kayzer tarafından pek kıymet li bir vatanperverlik suretinde tef- sir edilmiş... Pek basit addettiği- miz işler, anlaşılıyor ki, çok mü- him şeylermiş, fakat biz farkında değilmişiz. Matyas: — Yaşasın Kayzer! — diye ba: ğırdı—. Mürettebat bir ağızdan milli marşımızı söylemiye başladılar. Firidrih, hazırol vaziyetinde, put gibi dimdik selâma durdu. Marş biter bitmez, ben de söz- lerimi şöyle bitirdim: — Kayzer “Ü — 28,, in kahra- man ailesine takdirlerini ibzal et- mek istemiş. Ben amirallık rütbe- sine (oyükseltilmişim; Omülâzim Grünberg binbaşı olmuş, mürette- batın her birine fahri gedikli rüt- beleri, nişanlar ve nakdi ikrami- yeler verilecekmiş. Ayrıca Kiel üssübahrisi müzesinde hıfzedil- mek üzere bir de murassa (demir sglin) nişanr verilmiş. Arkadaşım yüzbaşı Firidrih, bugün saat üçte komodorlukta yapılacak merasi- me bizi davet ediyor. Yaşasın “Ü- 28,, in harp bayrağı! — Yaşasın!.. . Tayfalar avazları çıktığı kadar bavkırmışlardı. Bilhassa Matyas öyle kahhar bir nara fırlatmıştı ki, zannede- rim uyku meraklısı komodor, an- cak o zaman yatağından çıkabil- mişti, ve hiç şüphesiz asgari ya- rım saat ta küfretmiş olacaktı. Fa- kat ne olursa olsun “Ü — 28, li- lerin bugün neşeleri vardı, ve se- vinmiye onlar kadar hak kazan mış olan bir başka adam buluna- bilir miydi?, Muzaffer öloney a kadar aslan- lar gibi çalışmışlardı ve muhak» kak ki gördükleri takdir yaptıkia- rı eserin yanında pek küçük kalr- yordu. . MERASİM Saat üçte, ben ve muavinim, bü yük üniformalarımızla kahraman larımızın başında yola düzülmüş İ bulunuyorduk. Matyas, mülâzim Grünberg'in iki adım gerisinde ve dört süngülü neferin arasında yü- rüyor; caddelerin iki tarafını dol- duran erkekler onu görünce şap- kalarını çıkarıyorlar ve adımlar çiçek atıyorlardı. Çünkü Matyas “Ü -— 28, in bayrağını taşıyordu. O bayrak ki, tarihte ilk defa o- larak murassat demir salip ile tal- tif ve takdir ediliyordu. Böyle bir nişanı bizden evvel a- lan olmamıştı. Bizden sonra da kimseye veril- Anlaşılan biz Almanya tarihi- nin geçmişte ve gelecekte bir ben- zeri olamıyan kahramanlardan dık! (Bitmedi) Dersimde Şakilere karşı kat'i tedbirler alınacak Şark vilâyetlerinde bir tetkik seyahati yapan Dahiliye Vekili- miz Şükrü Kaya bey, Çimişke- zek kasabasını pek gerilemiş bir halde bulmuştur. Bunun sebebi sorulunca kasabanın Dersim şa- kilerinin o taarruzlarından haylı mulâzarrır olduğu anlaşılmıştır. Dağlarda yaşıyan bazı haydullar bu kasabaya sık sık musallat olmaktadırlar. Evvlce bu şakkileri tenkil için hareketler yapılmış fakat kat'i netice alınmamıştı. Dahiliye Ve- kili burada bütün kazaları dola- şacak ve köylülerle konuşarak alınacak kat'i ve esaslı tedbirleri tespit edecektir. Bu bahis etrafında, Dabiliye Vekilimize refakat eden Siirt mebusu Mabmut Bey gönderdigi bir telgrafta şu satırları yazıyor: Dersim bavalisindeki halk es- kisi gibi büyük tecavüzlere, kı- tallere maruz kalmıyor. Fakat hayvanlarının, mallarının, yolcu- İarının Dersimin eşkiyası tara- fından soyulması sık sık vaki oluyor. Bundan başka eşkiya tarafından öldörülen Türk va- “tandaşları da az değildir. Bütün bu vaziyet civar halkı- nın heyecane, endişeye düşmele- rine sebep olmaktadır. Malını ve canını emniyette görmiyen halk imkân bulunca memleketini bıra- kıyor, vatanın başka aksamında yerleşmeyi düşünüyor. Bu yüzden Çimişkezekte münevver denilen bir gençlik kalmamıştır. Kasaba- nın umumi Seviyesine bakılınca bu cihet kolaylıkla anlaşılıyor. Şüphe yok ki dahiliye vekili- nin bu havalideki halk ile dog- rudan doğruya teması, Dersimin âsi dağlartnda sığınarak civarın- daki hâlis Türk unsurunu tehdit eden tehlikeleri görmes, en niha- yet bütün bu hadiselerin iktisadi, ruhi ve mabalit âmillerini bizzat tetkika imkân bulması çok faydalı olduğu gibi, böyle bir tetkik derhal alınan tedbirlerden başka ilerde alınması icap edecek daha esaslı tedbirler için de za- ruri olmuştur, | San'at Geray Yunan grubu Atinaya dönüyor Bir aydanberi şehrimizde tem- siller veren Yunan tiyatro trupu birkaç güne kadar Atinaya dö- necektir. Heyet evvelki gece Mell.Eleni Papadakisin şerefine La dam O kamelya piyesini temsil et- miştir, Meil. Papadakis san'at kâbili- yetini göstermesi için bilhassa müsait olan bu piyeste çok mu- vaffak olmuş, alkışlanmış ve ken- disine birçok buket verilmiştir. Temsilde vali Muhittin B. de bu- lunmuştur, Bulgar operet heyeti bu sabah geliyor Bulgar operet kooperatif tiyat- rosu san'atkârları bir kaç temsil vermek üzere bugünkü konvon- siyonelle sofyadan şehrimize ge- leceklerdir. Misafirler, istasyonda Darül- bedayi san'akârları tarafından karşılanacaklardır. Darülbedayi tarafından çar- şanba günü saat altıda Darülbe- dayi salonlarında Bulgar operet san'atkârları şerefine bir çay Ziyafeti Md d > “ SAtinada Mile Gördüm ? ? Eser M. Venizelos Mw olsaydı .. Yunanistanda şahsi bir diktatörlük tesis edebilirdi ! Bu muhakkak ! —12 — Bundan evvel kayıt ve işaret ettiğim, müşahedatımın bir köşe- sinde İsmet Paşanın Atinaya mus vazaleti esnasında oradaki başlıca Ermeni komitecilerinin fevkalâde| bir idari tedbir olarak Yunan hü- kümetince tevkif (o edildiklerini, mevkufiyetin yirmi dört saatten fazla devam etmesi kanunsuz ol» duğu ileriye sürülerek yapılan şi- kâyetlere karşı da bizzat Venize- osun: — Yunanistanda üç gün için adliye yoktur!,, Şeklinde bir cevap verdiğini kaydetmiştim. Yunan Başvekili- nin bu sözü yalnız İsmet Paşanm şahsi masuniyetini temin etmek için Yunan hükümetinin memleket kanunları fevkine çıkacak derece» de dikkat ve itina ettiğini göster- mekle kalmıyor. Ayni zamanda Mösyö Venizelosun Yunanistanda haiz olduğu nüfuzun yüksek de- recesine de delâlet ediyor. Hakikaten bugün Yunanistan» da Venizelosun fevkinde siyasi| bir kuvvet ve şahsiyet yoktur. Si» yasi fırka ihtilâfları an'anevi bir mahiyet alan bu memlekette Av- rupadan ikinci defa olarak Atina- ya gelerek iş başına geçmesi ve son intihabat neticesinde Yunan Meclişi Mebusanını teşkil eden iki yüz elli meb'usluktan yüz dok- san dokuzunu kendi tarafma cel- bedebilmesi (o Venizelosun şahsi kuvvet ve kudretine, ayni zaman- da siyasi meharetine kâfi bir de- lildir. Vakıa Venizelosun iktidar mev- kiinde bulunmasından halk ara- sında şikâyet edenler yok değil- dir. Fakat ondan bu suretle şikâ- yet edenlere neden dolayı Venize- losu istemedikleri sorulunca ekse- riyetle alınan cevap şundan iba- rettir: — Artık Venizelostan bıktık, u- sandık; bifhz da başkaları iş ba- şına gelsin!,, Maamafi Venizelosun Atinaya son gelişinden sonra yapılan inti- habatın hükmü bitmek üzeredir. Önümüzdeki Mart içinde Yunan meclisi âyanı için kısmi intihabat yapılacaktır. Bu intihapta Yunan âyan meclisinin üçte biri değişe- cektir. Gene önümüzdeki oAğus- tosta Yunan Meclisi Meb'usanı in- tihabatı olacaktır. Fakat Yuna- nistanda intihabet günü gelmez- den en aşağı üç, dört ay evvel in- tihap hazırlıkları başlar. Meb'us- lar dairei intihabiyelerine dağılır» lar. İntihabat mücadelesine giri"! şirler. Onun için bugünkü Yunan Meclisi Meb'usanının Nisan ve Mayıstan sonra filen çalışmasına imkân yoktur. Tabit olarak Yu- nan Başvekili Venizelos da önü- müzdeki ilkbahardan itibaren ye- ni meclisin intihabatı işlerile meş- gul olacaktır. Acaba Venizelos bu defaki in- tihabatta da geçen defa olduğu gibi muvaffak olacak mıdır?. Fır- kasr için Yunan meclisinde kuv-! vetli bir ekseriyet alacak mıdır? Yeni intihabatta nasıl bir pror- ram ile ortaya çıkacaktır? Venizelos gelecek sene intiha- batı için veni bir program düşün»! müyor. Önümüzdeki intihabatta| Türk sermayedarlârının vücude ibs bat programının devamında” ret olacaktır. Venizelos günl hiplerine karşı: b —Evvelki intihaabtta Seli te ilân ettiğim programı ys rı tahakkuk ettirdim; şunlar* pıyorum; şunları da bunda ra yapacağım.,, ” Diyecektir. Hakikati halde Atina ve “ww rında yapılacak kısa bir ©€” geçen üç dört senedenberi Si nistanda pek çok işler yap” olduğunu gösteriyor. la beraber siyasi arkaadşi kısa bir zaman içinde yap bu işler gelecek intihabatts , 4 nan milletinin kendilerine * reyi vermesini hiç şüphesiz i edecektir. Bunun için i sun ve onunla birleşmiş olan ğer fırka reislerinin gel habat neticesinde kazanacs" il meb'uslukların iki yüzden © | olmıyacağı muhakkak sayr Atinada bulunduğumuz det zarfında vaki olan mü: tımızdan aldığımız intiba Eğer Mösyö Venizelos istemi saydı Yunanistanda eg va tatörlük tesis edebilirdi. Bi muhaliflerinden çoğunu in z sahasından uzaklastırabilirdi: ii kat Yunan Başvekili bu idareye taraftar değildir. meselelerin idaresinde muh rine söz vererek serbestçe al kaşa edilmesini iltizam dir. Yunanistanda belanın Eğ reislerinden kendisiyle teşri” sai edebileceği kuvvetli , lerden istifade ölmekte tâ bugün kendisine muhalif yette olan siyasi şahsiy: İe istifade imkânlarını öU”. mektedir. Bu ike yok ki bir devlet adamı için #” nı takdir bir mazhariyettir. Mehmet As e yek Kısa Haberler Bidat vermiyen actor Etibba muhadenet cemiyeti, aidatın! miyen dokuz azasını Haysiyet dd vermiştir. Divan perşembe günü iz nerak bu döktorar hakkinda verecektir. Fevzipaşa hattı — Bir göre Fevzipaşa - Diyarbekir hatı BA den geçmiverek Elizize otuz yer mesafede “Baskı, ve “Gölçek, bir kavis çizerek Erganiye gidecel Darülbedayi T Bugün akşam ISTANBUL BEİ w saat 21,30 da 3 perde | i Lin Tercüme eden: İstanbul cihetine tramvay Darüibeday! Tiyatro P Hades Ale Fİ yi Yazan: Gaze MIM sis edilmiştir. Facia İl S. Maugha: Talebe gecesi Yanar Dağ? Ikinci teşrin pazartesi genini programı üç sene evvelki intilas! beren tedrisatı baştanacaktır. grama ve Sinema âleminin Otuz senedenberi kaydetmediği en büyük hadise İstanbul Sokakları | Tamamen Türkçe konuşan, Türkçe şarkılı, Türk asili kismen Arapça, Rumca, Fransızca sözlü Türk san'a getirdiği bir şaheserdir.. AN hop ya l |