m —0MaSNnAi FER. — 2 — VAKIT 16 Temmuz 1931 Amerikanın Avrupaya avdeti A ME A RA YL İ Baş makalemizden mabasr Fakat Almanyada para yoktur. Bunun için harici istikraza baş | vurmuştur. Bunu da bilbassa Amerikada bulmuştur. Amerika birtakım sanayi ve imtiyaz te- minalı mukabilinde şimdiye ka- dar Almanyaya milyonlar ve milyarlar vermiştir. Bu suretle Almanya bir taraftan Amerika- dân faizle para istikraz ediyor, bu paraları Fransaya, ingiltereye ve diğer devletlere veriyordu. Bu devletler de harp borçların dan dolayı gene Amerikaya borçlu oldukları için Almanyanın tamirat borcu olarak kendileri- ne verdiği paraları Amerikaya devrediyorlardı. Binaenaleyh A- merika ikraz şeklinde Almanya- ya verdiği paraları müttefik devletler vasıtasile geriye alı- yordu, Yalnız arada kendi pa- ralarını Almanyada işletmiş olu- yordu. Fakat bu arada Almanyanın mali vaziyeti fenalaştı. Hariçten para istikraz şeraiti de güçleşti. Mali inhidam tehlikesi başladı. Bunun üzerine Alman hükümeti ingiltereye iltica etti. Almanyaya yardım edilmezse, tamirat borç- ları istenilmekte israr edilirse Almanyanın anarşiye gideceğini, ihtilâl kuvvetlerinin meydan ala- eağıni temin etti. Bu vaziyet tabii olarak Ame- rikaya da aksetti. Almanyada Bolşeviklik ilân edilirse bunun neticesi oâlelümum ecnebilerin bu: memleketteki alacaklarının tamamen batması demek ol- duğu için Amerika telâşa düştü. Bu işin tetkiki maksadile ma- liye'mazırı Avrupaya geldi. Ve şüphesiz Amerikan maliye nazıri Almanyanın vaziyetini ciddi ve tehlikeli gördüğü içindir ki ta- mirat meselesine müdahale etti, Fakat Almanya meselesi Ame- rikanın Avrupa işlerine müda- hale etmiye lüzum görmesi se- beplerinden biridir. ikinci mü- bim bir sebep daha vardır ki bu da beynelmilel tahdidi tesli- bat meselesidir. Çünkü Amerika Avrupa devletlerinin teslihatını tahdit etmeyi kendi menfaati iktizasından bulmaktadır. Bu ne için? Bir kerre Amerika iktisadi bubrandan müteessir oldugu gibi bu bubran fazlasile Avrupa mem- leketlerinide tahrip etmektedir. Bunun için Amerikanın Avrupa- ya ihracatı azalmıştır. Çünkü ik- tisadi buhrandan muztarip VAKITın Tefrikası : 33 Dalları! YAZAN REŞAT NURİ Sade şimdiye kadar konakta doğup büyüyen çocukların bezini hep o yıkamış ve bunu bir nevi im tiyaz addetmiş olduğu için Bülen- din bezlerini de teberrüken o üstü- ne almıştı. Paşa öldükten sonra Nadide Hanımla Nevnihal kalfa arasında hiçbir çarpışma vesilesi kalmamış oluyordu. Fakat ibadetle çocuk be- zi yıkama — harabe haline de gel- miş olsa — bir insanı meşgul etme ğe kâfi gelemiyeceği için Nevni- hal kalfa bir vehim icat etmişti. Ko nakta 'herkesin kendisile uğraştığı nr, lâkırdı söylediğini zanneder ve bunu haber almak ateşile yanar tu tuşurdu. Şimşek nasıl wutlaka uzak bir yerde bir fırtına olduğna alâmetse, bir çok Avrupalı müşterilerinin iştira kabiliyetleri kalmamıştır. Fakat ahval bu şekilde devam ederse işler düzelecek değildir. Belki de dâha ziyade peyda edecektir. Zira Amerika yaptığı tetkikat neticesinde gör- müştür ki Avrupa devletleri her sene teslihat yolanda bir çok paralar sarfetmektedir. Avrupalı ların teslihata sarfettikleri bu pa- ralar tabii olarak Amerika s: nayiinin Avrupadaki müşterileri- nin iştira; kabiliyetini — gittikçe hiçe indirmekte devam edecek- tir. işte Amerika bu vaziyeti gö- | rünce kendi aralarındaki reka- betlerden dolayi tahtidi teslihat için bir çare bulamıyan Avrupa bu meselede nispetle bitaraf bir amil rolü oynamağa karar ver- miştir, Eğer Amerika bu meselede muyaffakiyet elde edebilirse bu- nun kendi hesabıma iktisadi ve ticari faideleri olacağı gibi sırf Amerika siyaseti noktasından da ayri bir muvaffakıyet teşkil edecekti. o Amerika hükümeti Amerikalılara: “işte tahdidi tes- lihat gibi bir cihan meselesini şu yolda halletmekte amil ol- duk. Hem insaniyete, hem kendi menfaatimize şu yolda bir mu- vaffakıyet kazandık. Diye bile- cektir, ilâve edelim ki Amerika hü- kümetinin bu yolda bir muvaf- fakıyeti iktidar mevkiinde bulu- nan cümhuriyelçi fırka için bir hayat ve memat meselesidir. Zira iktisadi buhran (Hoover) in büyük şöbrelini, sarsmıştır. Bu- günkü Amerikâ hükümetinin iş- tinat eltiği cümhuriyet fırkasının nüfuzunu zafa düşürmüştür. Bi- naenaleyh bugünkü vaziyet de- vam ederse gelecek sene yapı lacak olan reisicümhur intihaba- tında mutlaka ocümbhuriyetçiler kaybedeceklerdir. Bunun içindir ki cümhuriyet fırkası sırf mem- leket ve insaniyet meselesi ol- maktan kat'ı nazar, beynelmilel tahdidi teslihat işinde siyasi bir muvaffakiyet elde etmeği sırf kendi mevkilerini kurtaracak bir çare telakki etmektedir. Yene onun içindir ki Amerika bariciye nazırı (1932) umumi tahdidi tes- lihat konferansı toplanmazdan evel muhtelif Avrupa devletleri- ni kendi siyaseti etrafında top- lamak için Avrupa siyaset mer- kezlerini dolaşmaktadır. Sehmer Asin ; fikrince, kulak kızarması da konakta birinin kendini çekiştirdi- ğine alâmetti, Onu bilhassa biberli yemekler ve balık yediği lar çekiştirirlerdi. Kocaman kulak- arı tavaya atılmış yumurtalı ha- mur parçaları gibi yanmağa, kaba- rıp kızarmağa başladığı zaman: — Yine beni s5ylüyorlar,. ne meç bu girip çerkesten Alla- m? der ve ellerini açarak be aya başlardı. in Ki vehamet | alarin devletlerinin arasina e karışarak | İ akşam-| Büyük Erkâm harbiye reisi Fevzi Pş. Hazretlerile Ali Sait, Naci, Hüseyin Hüsnü, Sıtkı Pa- maiyyetlerile | birlikte Zonguldağa geldiklerini yazmış» tık, Paşalar ve maiyyetleri Zon- guldakta maden ocaklarında tet- Avcılar 3 Ortaya bir mesele çıktı Bir günde dört yüz kırk bıldırcın vuru- labilir mi, vurulamaz mı ? Münakaşaya giren Uşşak avcılar klübü azasından bir grup Tanınmış avcılardan Sait Salâhat-) tin Bey, birkaç gün evvel güzetemiz. de intişar eden bir makalesinde bu se' ne avcılık âleminde mühim bir rökor kırıldığını haber veriyordu. Salt Salâ! hattin Beyin yazdığına göre şimdiye kadar bir ogündeen çok — bildiren! vürabilen avermiz Veliyüttin Beydi, bu sene Abbas Celâl Rey bir günde 440 bıldırcın vurmuş ve hocası! Veliyüttin Beyi geçmistir. Gazetemizde intişar eden bu maka- le avcılarımız arasında büyük bir a) lâka uyandırmıştır, bir günde 440 bil dırcının vurulabilip | yurulamıyscağı münakaşayı mucip olmaktadır. Bu mü nasebetle Uşşak avcılar klübü (reisi Hakkı Doğan Beyden bir mektup al dık, Uşşak avcılar klübü reisi memler| ketinin av hayatından bahsediyor vel diyor ki: ir kar yağdırayım ki birçok insanlar) ve hayvanlar telef olsun. O arada senin de öküzünün teki ölsün, za- rara gir), (Sen ne diye bu ( $arip| çerkesin turşuya döndüğünü söyler|l sin Karamusallı süt nine, Senin faz) izle beş lira borç verdiğin ihtiyar tekaüdü otomolile çiğneteyirede paran yansın.) Hasılı iki gözüm Al lah Nevnihal kalfaya bir fenalık edene hemencecik sillesini indirir. s Fevzi Pş. Hz. Borsada : Zonguldakta | Zere: g Mark düşüyor ”. i Almanyadaki buhran dolayısile : “8 kın düşmeğe başlamasından hifi lan vaziyetin şehrimizdeki ilk W rini dün yazmıştık. Ellerinde mark bulunanlar, * larmı değiştirmek Üzere dün de mizdeki Doyçe Ornit Bank #le Banka müracaat etmişler, her iki ka da saat 15 e kadar tediyata İetmiştir. Dün kambiyo borsasına gele © berlere göre markın vaziyeti dilmiş değildir. Mark dün yin€ müştür. Bir isterlin evelki gün 21,75 tekabül ederken dün öğle üzeri markla bir isterlin tedarik edilediiğ du. ——— — yatla İbrahim Tali Bey bu al Trabzona hareket ed Bir müddettenberi şehrimi! bulunan birinci umumi mü Ibrahim Tali Bey bu Cümburiyet vapurile Trab hareket edecektir. Ibrahim Bey Trabzonda bir hafta kalacak ve Erzurum yolv Diyarıbekire dönecektir. Dahiliye müsteşarı Hilmi Dahiliye müsteşarı Hilmi #8 bugün öğle trenile Ank a vdet edecektir. kikat yaptıktan ve amelenin dertlerini ve şikâyetlerini dinle- dikten. sonra Filyos şimendifer | hattını gezmişler Ooradân 'da | Ereğliye “geçmişlerdir. Resimlerimiz . Fevzi Pş. Haz- retleri Zooguldakta bulunurken alınmıştır. arasında rrecsresssecersa hiüileeeii tırlatıyor.) Sait Salâhattin Dey üstadı ratavuk avcılarına tarizler yağd! Bıldırem vüranları kudretli sa Hele çulluk vurmak fevkelbei mahiyet almıştır. Avda on saat £ devriâlem seyahati kadar mühim muştur hem de Çekmece gülünü kenarlarında, Bizde bıldırem vuramıyan kü dir. Çulluk acemilerin avıdır, On sant dağlık arazide gezmek | no” bir harekettir. Hüner ve marifet “8 arazide ters kalkan kırmızı © çi jkeklikleri gökten indirmektir. Saliğğl lâhattin Bey üstadımıza hürmel jmilemiz vardır. Bahusus kendilef! çok sevdiği ve bizim de büyük hü ler beslediğimiz Arapzade Beh Uşşak mer'alarında çil, keklik, bil dırcın, çulluk mebzulen bulunur. Dağ-i v ada mi larımızda tavşan, tilki, karaca, geyik, m Beyler vE Ni ” R İbıtası örmüştür. ayı vaşak, yabani kedi vardır. Bilkas-| Kendilörini Uzyaka düvek | sa geyik, ka B , M FI yi MERPCip Burgas, Mara, BUSn Burada sevdiklerinin hüzurunda dağlı ae etli ite bulu: Enli ehemmiyetli surette bulu kündür. Dağlarımızda. .hog mass Hele keklik: avcının ideali olan bu|lar seyrettireceğiz. Gökten et » mübarek hayvan klübün £ ihtimamile cağız. Dilerlerse arzu ettikleri ye” seneden seneye artmıştır. Biz bundan kahramanlık nümuneleri (o gös hakkile istifade ediyoruz, fakat zün- Bütün avct arkadaşlarımın bü | de yirmiden fazla vurmamak şartile, İhazırlandığını halisane ihbarı bir J Sait Salâhattin Beyin buyurduğu (€ bilirim. ! gibi 440 bıldırcın bizim hayalimizde! © Bu vesile ile kalem müsabakt'i bile yer tutmamıştır!, Kudretim müsait değildir. Fakat Çünkü bu adet avcılara, haksızca av müsabakasma minküllülvücul “4 isnat edilen yalancı lâfzına yardım e-rım. Avcılığı ait matbuafımızdâ der mahiyettedir. Biz bu adede İnun-metli yazılar görmek dilerken * makla beraber yine makul atışlarla ö-bul, İzmir, Ankara gibi kuvvetli ğünmek isteriz. (Bu adet bize çocuk. küllerimizden de hareket ve irşat” luğumuzdaki çekirge mücadelesini harlliy reden bu tencereye, bu tencereden © tencereye döküyor, derdi. rini öğrenmekti, Gülsüm bu Bu sözün Nadide (Hanrma'çin biçilmis kaftandı. Evin içi karşı manası: “Allah bana ettik-|girmediği delik yoktu. Fazla © erini yanına komıyor, başına ge-jrak (kafasız) diye onun , lenler hep benim yüzümdendir. Nilkimse sözünü sakınmağa | İl tekim bundansonra da daha neler görmezdi. Ancak bu sıkı fıkı gelecek,, tir. Kızılcık 2 i Büyük hanım lâkırdınm ucu|baplığının daha başka sebepleri | nereye değdiğini gayet iyi anlar el|vardr. J lerini göğe kaldırarak: Nevnihal kalfaya göre 1 İAma bu sillenin asıl ağır tarafı baş tiği yolsuzluk çekiştirme, aleyhte'caiz olmıyan bir hikmetidir. Nevni bulunmadır. Hiçbir şey onu dediko hal kalfa bu cezalara razı değil a- duculuk kadar kızdırmaz. Kulağılma iki gözüm Allahı (kimsenin mütemadiyen anahtar deliklerine,lonu çekiştirmesine razı olmuyor. duvarlara, tavan tahtalarına ya-| pışıktır. Bütün gün, bütün gece, is Nevnihal kalfa hesabına işler, açık sini gücünü bırakır, Nevnihal Kal-| yahut kapalı havalar, kıtlıklar, bol fanm aleyhinde bulunanları din-!luklar, yangınlar, zelzeleler, mu ler, ona dair bir söz yakaladı mı harebeler onun öclerini almak için “gel bakalım!,, hemen cezasını ya birer vesileden, behaneden başka pıştırır. Ne hikmet artık ahreti bek- bir şey değildir. lemeğe de sabrı kalmamıştır. (Sen Dünyanın kendi şerafine rüte kı söylediğine mi güldün, ahçıbaşı!için bir teşbihi vardı: ben senin memleketine öyle © birj (& — İki gözüm Allahım o tente- Bereket versin ki Allahın dün kalarına iniyormuş, o Allahın 50: İyada en titiz bir dikkatle takip et-rulması değil akla bile getirilmesi! Hasılı Feleğin çarkı durmadan meş'um ağızlı kakava-|bir imtiyaz paşalık, vezirlik nı başımdan kaldırmadın, diye Al-İlinden bir rütbe idi. En ehemmi? lahla kavga ederdi. siz bir insan öldü mü ahrete gifi Bu kadar kötü huylu bir insa-| Allaha yaklaşır, peygamberle #İ nın Allah gözünde bir itibarı olmı!şür, meleklerle kapı yoldaşlığ* yacağı mu tı, Fakat çocuk-'der, dünyada kalanlara ne ist lar nasıl bazan kendisini taciz ede yaptırmak kudretini kazandı: rek en olmıyacak bir şeyi yaptırı- Sonra ihtiyar kadının yorlarsa bu Nevnihal kalfa gibi in/sevdiği, hürmet ettiği insanlar $İ sanlar da mütemadiyen Allahı pisirete göçmüş, dünyada manas!f çiya rim ede ede onajçoluk çocuk alayı kalmıştı. Kn&j dediklerini yaptırırlardı. Netekim !bir ucunda — büyük hanımın ondan bet bereketin: kaçmasına; kuş yuvası dediği — küçük İbaşmın türlü türlü belâlara. uğra-|dada ölülerin hatıraları içine İmasına sebep hep onun şom ağzı mülmüş yarı yaşar yarı rüya “ Nevnihal kalfanın bez yıkarken şarmadiyen alt üst olmasını anlatmak! id ken gözü önünde dolaşan hay” Nevnihal kalfanm O Gülsümelona ihtiyarlıktan (o çehrelerini yüz vermesindeki başlıca sebep o-İseçemediği sahici insanlardan *) na hafiyelik ettirmek, (o konakta'ha hakiki gelirdi. (Bitmedi) — |