Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Z9 - 4 - 1939 Beyaz perdeden çehreler İrene Dunne l röne Dunne dâmerikalıdır. Missisipi nehrinin kollarından biri o- lan Ohio ırmağı kenarlarında atları ve koşulariyle meşhur bir kasabada, Luizvil'de doğdu. Romantik bir hava içinde büyüdü. Babası gemi yapardı, hattâ kendi vapurları da vardı. Missisipi neh - rinde işliyen vapurlar Ohio ırmağma kadar çıkardı. İşte İröne Dunne, bu güzel vapurlarda, en muhteşem tabiat manzaraları içinde bu nehirlerde, ormanların vücuda getirdiği çiçekli kasabaların altında gider gelir ve ge- zer, gezerdi. Amerika'nın bu fevkalâde tablolarını gece gündüz temaşa eden İröne Dunne daha erkenden melankolik 'bir kız olmuştu. Genç kızın çocukluk hâtıralarının bu melankolisi, çevirdiği bütün filmlerde göze çarpar. İr&ne Dunne evelâ tiyatroya, sonra sinemaya, güzel şarkılariyle geç - ti. Genç kızın musiki terbiyesi pek erken başladı. Bu terbiye Sen Lui ma- nastırında da devam etti. Şikago'da konservatuarda italyanca ve fransız- ca öğrendi. Bilhassa güzel konuşmasını çok istiyordu. Muvaffak da ol- du. 1926 da mektebi bitirdi, diplomasıni aldı. Mektepten çıkınca derhal musiki hayatına atıldı. Bir çok tiyatrolarda soprano sesiyle piyesler tem- sil etti. Nihayet. İr&ne Dunne, temsil ettiği müzikli komedilerle sinemacı- ların nazarı dikkatini celbetti. Ilk sinema mukavelelerini imzalı- yarak 2 film çevirdi. Evlendi. Richard Dix'in yanında büyük şahsi muvaf fakiyetler kazandı. Artık muvaffakiyetten muvaffakiyete knşuyor.du: Kendisini artık büyük bir komediyacı, heyecanlı ve kudretli bir trajedi artisti diye tanıtmıya başladı. Komedide çok muvaffak olmuşturî ! İröne Dunne ince uzun, siyah saçlı bir kadındır. Ençok sevdiği şey şapkadır, Gayet zarif fakat o kadar da sade şapkalar'sı'ec_er. Gözleri ma - vidir. Dünya'nın güzel dişli kadını, denebilir ki İröne'dir. üzel, ve herkesten apayrı bir başkalığı vardır.Holiwood stüdyo- G larında İr&ne'i âdeta taparcasına severler. Çünkü gösterişsiz, blöfsüz bir kadındır. Hele sinema direktörleri onun âdetlerini, tabiatla - rını o kadar beğenirler ki... İr&ne Dunne, stüdyoya vaktinden evel, hattâ bir saat evel gelir; orada o gün neler yapacaksa onların plânlarını okur. İröne Dunne, büyük bir artist, dilber bir kadın ve sinema şehrinih en muadil sakinlerinden biridir. İröne Dunne ve Charles Bayer birlikte çevirdikleri son filmlerinde Annabella bu- gün, bütün Ame- rikanın hattâ bel- ki de bütün dün- yanın en çok gıp- ta edilen kadinı- dır. Çünkü bu gü- zel artist, biribiri arkasına, talihin birçok lütuflarına mazhar olmuştur. Geçenlerde Bue - nos ÂAyres'e yap - tığı bir seyahatte Arjantin cümhur reisi kendisini ka- bul etmiş, daha sonra B. Ruzvel- Ple zevcesi Anna- bella'yı beyaz sa- ray'da Raârşılamış- lardır. Fakat en - mühimmi, — onun genç ve güzel a- merikan jönpröm- yesi Tyrone Po- ver'le evlenmesi - dir. Esâsen, bu genç ve biribirine çok uygun çifti son — zamanlarda birlikte görenler, böyle bir rivayet çıkarmışlardı. Ni- hayet bu şayialar hakikat olmuş bu- lunuyor. Yeni ev - liler bal aylarını, Tyrone Pover'in Grace Moore'dan 75.000 dolara sa- tın aldığı muhte - şem villada geçi - receklerdir. Walt Disney'in yeni projeleri Miki Fare'nin babası, Pamuk Prenses filminin meşhur yaratıcısı Valt Disney, Belçika'nın filozof şa- iri Moris Meterling'in “Mavi kuş,, ismindeki piyesini filme alacak di - ye söyleniyordu. Belçikalı şairin bu kıymetli ve li- rik piyesi, iki çocuğun hayaller ile.- minde yaptıkları seyahattir. Bu pi- yeste su, ekmek, ateş tıpkı insan gi- bi konuşur. İyi ve kötü arkadaş ha- line gelirler ve bu iki mini mini yav- ru ile muhavere ederler. Valt Disney'in “Mavi kuş” u fil- me alacağını işiten — gazeteciler, Fransa'nın Nis şehrinde oturmakta olan Moris Meterling'i aramışlar- dır. Fakat şair evinde bulunmadığı için karısına sormuşlar: — Sizin “Mavi kuş” u Valt Dis- Şarlo ellisine bastı Şarli Şaplen evelki pazar günü 50 yaşına girdi. Fakat büyük komik gös- terişi, alayişi sevmez. Doğumunun dö- nüm gününün yaklaştığını söyliyen arkadaşlarına: “— Ben varken sakın doğum yılın- dan falan bahsetmeyin. Ne çiçek iste- rim, ne çörek, diğordu. Artık stüdyo- da ve Şarlo'nun evinde bu emirleri / kulaktan kulağa fısıldanmağa başladı. |Bundan başka Şarlo ne kart istiyor, ne de tebrik... Şarlo ile Greta Garbo bir noktada birleşirler: Muziplik. Holivut'ta ikisi de bununla şöhret almışlardır. Dünyanın en meşhur komiği olan Şarlo için yakınları diyorlar ki: Şar- lo hiç birşeye “metelik vermiyen” bir adamdır. Kâinatla alay eder. Kendisi- ne gülündüğü kadar o da başkaları- na güler. Şarlo bu hareketiyle bizzat kendi doğumunun yıldönümiyle bile alay ediyor. Etrafındakiler hatırlat - masalardı, unutmuştu bile... Şarlonun stüdyosunda bugünlerde müthiş bir faaliyet vardır. Şarlonun son filmi diktatörler hakkında imiş. Söylendiğine göre Şarlonun bu son filmini seyredenler diktatörlere nef- retle güle güle katılacakmış. Onun için bu filme “Yıkıcı film” nazariyle bakılmaktadır. ney filme alacakmış, haberiniz var- mı? — Haberim yok: şimdiye kadar buna dair bir şey konuşulmadı. Fakat Bayan Meterling gülerek demiştir ki : — Valt Disney dahi bir sanat- kârdır. Meterling onu o kadar se- ver ki... Atlas denizinin öte tarafla- rında ne yapıyor ki? Valt Disney buralara kadar keşki geleydi! “Ma- dık.... Hollivud artistleri Ayrupa'ya gelmiye cesaret edemiyorlar Amerika'dan, her sene Ayrupa'nın büyük merkezlerine ilkbahar ve yaz aylarında takım takım artist gelirdi. Fakat bu sene Avrupa haritası renk- ten renge girerken anlaşılan artistler Atlas denizini aşmağa cesaret edemi- yorlar, Bununla beraber Avrupa'dan gelen haberlere göre Stan Laürel, Marlen Ditrih, Luüiz Rainer ilkbahar sonları- na doğru fransız stüdyolarına döne- cek ve yeni filmler çevirecekler. Nor- ma Şerer'in de geleceği söyleniyor. POJ/TAZLYI Paristen bildirilğine göre bu gün- lerdeFransa'da —bulunan — Luise Rainer, bir amerikan firması o- lan Columbia Pictures hesabına Paris'te çevrilecek olan bir film- de rol alacaktır.. “Büyük Vals,, filmini çeviren sahne- vaztının adı Walter — Reisch'dir. Son senelerin En güzel “Viyana filmleri,, ni bu kudretli sahne va- zır çevirmiştir. Norma Shearer, Joan Cravvfort ve Ro- salind Russell Holivut'ta yeni bir film çevirmiye başlamışlar- dır. Bu film yakında bitecektir. Mae West, yakında stüdyoya dönecek- tir. Orada kendi filmini bizzat kendisi çevirecektir: filmin a- daptasyonu, senaryo ve her şeyi Mae West'in olacaktır. | Deanna Durbin yakında bir film çevi- recek, Yıldızın bu filmine meş- hur artist Charles Boyer iştirâk edecektir. Paul Muni tarihi meşhur simaları per- dede muvaffakiyetle temsil eden ve bununla şöhret kazanan bir artisttir. Bundan evel Pastör,Zo- la, Juarez rollerinde çok muvaf- fakolan Paul Muni, şimdi de Bethoven olacaktır. Anna Bella, Myrna Loy, Tyrone Po- wer, Louis Bromfield'in güzel romanından adapte edilen yeni bir filmde rol alacaklardır. Son zamanlarda sinema âleminde An- na Bella ile Tyrone Power için çok hararetli dedikodu olmakta- dır. Bu filmde, iki artistin bir- likte rol almaları, bu dedikodu- yu bir kat daha artırmıştır. Hal- buki bu iki artist yazın evlenmi- ye karar vermişlerdir. Meşhur sahne vazır William F'yffe, Edgar Wallace'ın bir romanını sahneye koymuştur. Meşhur mu- harririn romanı, lâyik olduğu değerde temsil edilmek için fil- min iç ve dış sahneleri kemali iti- na ile hazırlanmaktadır. #rerecALALLARA j | Kendisini geçenlerde “Büyük Vals” Luise Rainer Paris'te a filminde takdirle seyrettiğimiz Luise Rainer bugünlerde Pariste bulunmaktadır. Kendisini görenlerin söyledik- vi kuş” un kafesini kendisine açar-| JTerine göre, bu artistin iki kusuru vardır: mahçupluk ve “hırpanilik”... O da Garbo gibi, kılığına kıyafetine hig itina göstermemektedir.